Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Geyik Hattı
Son mesaj silindi. Bireysel tartışmaya dönmesin konu lütfen. Başlık niteliği gereği, herkes istediğini yazabilir, ama spam dışında diğer forum kurallarının geçerli olduğunun unutulmaması bağlamında..
usta to
Burak [del]
Hala bugun Sultanı Mektebi'nın salonlarını bıze karsı konferans verdırmek ıcın yabancılara acık bulunduranlar var , bu gıbılere LANET.
Burda 1 sey demek istedin sanırım ama ya dusunduğunu ifade edemedin yada ben anlamadım
Burda 1 sey demek istedin sanırım ama ya dusunduğunu ifade edemedin yada ben anlamadım
Burda 1 sey demek istedin sanırım ama ya dusunduğunu ifade edemedin yada ben anlamadım
Bende bu yazdığından anlamaya çaba verdiğini görüyorum müdür. Hatayı orada yapıyorsun. Anlamaya uğraşmamalısın. Hatta görmezden gelmek daha iyi sonuçlar doğurabilir :)
Bende bu yazdığından anlamaya çaba verdiğini görüyorum müdür. Hatayı orada yapıyorsun. Anlamaya uğraşmamalısın. Hatta görmezden gelmek daha iyi sonuçlar doğurabilir :)
İkaza rağmen Konuyu uzatmazsan biz Yöneticiler olarak çok Mutlu Olacağız...
Son Mesajlar Silindi
Geyik Hattı İçeriği İle devam...
Son Mesajlar Silindi
Geyik Hattı İçeriği İle devam...
Katılıyorum hocam.Herif baya gürültü yapıyomuş :))
(edited)
(edited)
Büyük şairimiz Neyzen Teyfik'in bir şiirinde diyor ki;
Memleketin tüm vatan hainleri,
Toplanmış Mektep-i Sultaniye'de,
Ah bi müdür olsam,
Hepsini s.... bi saniyede!
Memleketin tüm vatan hainleri,
Toplanmış Mektep-i Sultaniye'de,
Ah bi müdür olsam,
Hepsini s.... bi saniyede!
Osmanlı modernleşmesi ve Mekteb-i Sultânî
Her ne kadar kuruluşunda Fransızlar önemli görevler de üstlenseler de Mekteb-i Sultani 1868'de, Sultan Abdülaziz Hân döneminde, bir Osmanlı kurumu olarak 15 Nisan 1868 tarihli Sadaret (Başbakanlık) tezkeresiyle kuruldu.
Bu tezkere üzerine Mekteb-i Sultânî'nin açılışını ilan eden padişah iradesi, ardından da Mekteb-i Sultânî'nin nizamnâmesi, yani tüzüğü yayınlandı. Mektebin kuruluş amacının açıklandığı bu tüzüğün birinci maddesi aynen şöyleydi:
"İşbu Mekteb-i Sultânî memâlik-i devlet-i aliyyenin ihtiyacâtına muvafık suretde her sınıf teb'a-i saltanat-ı seniyye etfâlinin talim ve terbiyeleri içün Avrupanın derece-i sâniye mekteblerine tevfikan te'sis ve teşkil olunmuştur."
Bugünün Türkçesi'ne çevirecek olursak tüzüğün birinci maddesi şöyle diyordu: "Mekteb-i Sultânî, Avrupa'daki ikinci derecede okullara (lise) benzer biçimde, her sınıfa mensup imparatorluk vatandaşlarının çocuklarını, devletin gereksinimlerine uygun biçimde eğitmek amacıyla kurulmuştur."
Görüldüğü gibi Mekteb-i Sultânî'yi kuran devlet, "memâlik-i devlet-i aliyye", yani Osmanlı'dır, Fransa değil.
Mekteb-i Sultânî bir Fransız okulu değil Osmanlı mektebi olduğu Fransızlar'a ve İngilizler'e karşı savaşılan Birinci Dünya Savaşı'nda da faaliyetlerini sürdürdü. Doğrudan Fransızlar'ın yönettiği St. Joseph, St. Michel ve benzeri okullar gibi Birinci Dünya Savaşı sırasında kapatılmadı.
(edited)
Her ne kadar kuruluşunda Fransızlar önemli görevler de üstlenseler de Mekteb-i Sultani 1868'de, Sultan Abdülaziz Hân döneminde, bir Osmanlı kurumu olarak 15 Nisan 1868 tarihli Sadaret (Başbakanlık) tezkeresiyle kuruldu.
Bu tezkere üzerine Mekteb-i Sultânî'nin açılışını ilan eden padişah iradesi, ardından da Mekteb-i Sultânî'nin nizamnâmesi, yani tüzüğü yayınlandı. Mektebin kuruluş amacının açıklandığı bu tüzüğün birinci maddesi aynen şöyleydi:
"İşbu Mekteb-i Sultânî memâlik-i devlet-i aliyyenin ihtiyacâtına muvafık suretde her sınıf teb'a-i saltanat-ı seniyye etfâlinin talim ve terbiyeleri içün Avrupanın derece-i sâniye mekteblerine tevfikan te'sis ve teşkil olunmuştur."
Bugünün Türkçesi'ne çevirecek olursak tüzüğün birinci maddesi şöyle diyordu: "Mekteb-i Sultânî, Avrupa'daki ikinci derecede okullara (lise) benzer biçimde, her sınıfa mensup imparatorluk vatandaşlarının çocuklarını, devletin gereksinimlerine uygun biçimde eğitmek amacıyla kurulmuştur."
Görüldüğü gibi Mekteb-i Sultânî'yi kuran devlet, "memâlik-i devlet-i aliyye", yani Osmanlı'dır, Fransa değil.
Mekteb-i Sultânî bir Fransız okulu değil Osmanlı mektebi olduğu Fransızlar'a ve İngilizler'e karşı savaşılan Birinci Dünya Savaşı'nda da faaliyetlerini sürdürdü. Doğrudan Fransızlar'ın yönettiği St. Joseph, St. Michel ve benzeri okullar gibi Birinci Dünya Savaşı sırasında kapatılmadı.
(edited)
Beşiktaş ve Fenerbahçe'deki mektepliler
Kaldı ki sadece Galatasaray Spor Kulübü'nün değil, diğer kulüplerin kuruluş ve büyüme dönemlerinde de Mekteb-i Sultânîliler'in ön planda olduğunun altını iki kere çizmek gerektir.
Mesela bugün Türkiye'nin en eski spor kulübü olarak kabul edilen Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün (Bereketiko Jimnastik Kulübü) bir numaralı kurucusunun Mekteb-i Sultânî 1894 mezunu Mehmet Şamil (Şhaplı) olması hiç şaşırtıcı değil.
Sadece Beşiktaş'ta değil, Fenerbahçe'de de Mekteb-i Sultânî mensupları önemli görevler üstlendi. Örnek vermek gerekirse bugün Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi sitesinde "başkan" olarak ilan edilen isimler arasında üç tane Mekteb-i Sultânî mensubu vardır. Bunlar sırasıyla Ömer Faruk Efendi, Ali Naci Karacan ve Hasan Kâmil Sporel. O Hasan Kâmil Sporel ki, Galatasaray'ın futbolcusuyken Fenerbahçe'nin kuruluşunde yer almış, hatta Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a karşı ilk gol atma onuruna da ulaşmış bir mekteplidir.
Hatta bir adım ileri giderek şunu diyelim. Türkiye'nin ilk futbol kulübü kabul edilen Black Stockings FC (Siyah Çoraplılar) kuruluşunda da Mekteb-i Sultânî mensupları vardı. Altınordu Kulübü'nün kuruluşunda da, Bakırköy İdman Yurdu'nun da.
lütfen bilip bilmeden yorum yapmayalım çevrenizdeki insanlara karşı farkında olmadan kırıcı ve incitici olabilirsiniz..
(edited)
Kaldı ki sadece Galatasaray Spor Kulübü'nün değil, diğer kulüplerin kuruluş ve büyüme dönemlerinde de Mekteb-i Sultânîliler'in ön planda olduğunun altını iki kere çizmek gerektir.
Mesela bugün Türkiye'nin en eski spor kulübü olarak kabul edilen Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün (Bereketiko Jimnastik Kulübü) bir numaralı kurucusunun Mekteb-i Sultânî 1894 mezunu Mehmet Şamil (Şhaplı) olması hiç şaşırtıcı değil.
Sadece Beşiktaş'ta değil, Fenerbahçe'de de Mekteb-i Sultânî mensupları önemli görevler üstlendi. Örnek vermek gerekirse bugün Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi sitesinde "başkan" olarak ilan edilen isimler arasında üç tane Mekteb-i Sultânî mensubu vardır. Bunlar sırasıyla Ömer Faruk Efendi, Ali Naci Karacan ve Hasan Kâmil Sporel. O Hasan Kâmil Sporel ki, Galatasaray'ın futbolcusuyken Fenerbahçe'nin kuruluşunde yer almış, hatta Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a karşı ilk gol atma onuruna da ulaşmış bir mekteplidir.
Hatta bir adım ileri giderek şunu diyelim. Türkiye'nin ilk futbol kulübü kabul edilen Black Stockings FC (Siyah Çoraplılar) kuruluşunda da Mekteb-i Sultânî mensupları vardı. Altınordu Kulübü'nün kuruluşunda da, Bakırköy İdman Yurdu'nun da.
lütfen bilip bilmeden yorum yapmayalım çevrenizdeki insanlara karşı farkında olmadan kırıcı ve incitici olabilirsiniz..
(edited)