Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!
 Topic closed!!!

Subject: »aslanlar noktası

2008-02-04 18:17:37
tabiki o senin düsüncen ama ben hala takımın konsantrasyon sorunu yasadıgını maçı cepte görmesinden kaynaklandıgına inanıyorum.
2008-02-04 18:26:09
yani tamamen takımını savunuyosun ama cenk hocam doğru sölüyo onu yapan tamamen FB TARAFTARI ve FB MEDYASIDIR.Bi gs li çıkıpta der mi ''Yeniliriz de kaç fark yeriz acaba?''???
bence demez açıkçası fener kötü oynadı diyemessiniz çünkü sizi durduran iyi gs ortasahası ve defansıdır!!
2008-02-04 18:53:53
hocam ya siz daha önce fb hiç izlemediniz yada biz hep beraber başka maç izledik.Fb yi ilk defa bu kadar yorgun ve rakibinin hafife almış bi şeklide gördüm ama bence avantaj kimsede deği ortada ali samiyende iyi oynayan turu geçsin diyorum...
2008-02-04 19:00:06
taha hocam özeldende uzun uzun istersen sohbetederiz ama soruna cvp olarak buradaki fb li arkadaşların yorumlarını bile gösterebilirim.30 yaşındayım ve bugüne kadar ben 1 kere fenerbahçenin birisine yenildiginde tebrik ettigini göremedim malesef.herzaman bir bahane herzaman bir kılıf hazır.ya aziz yıldırım gündemi degiştirir ya başka bişeyler mutlaka olur.Şu maçı tüm Türkiye izledi.Gs feneri presiyle dövdü resmen:)o süper takım çizgisinden çıkardı feneri:)bunu zicoda söylüyor presmiş nedeni fb nin oyun tutturamamasının sebebi.eee persi yapan kim?seni oynatmayan kim?Demekki senin feneri bukadar kötü görmene sebep Galatasarayın etkili oyunu degil mi?Herneyse özelden istersen sohbet ederiz ama birinide tebrikedin birgün,ama şöleydi böleydi demeyin dişimi kırıcam.Uefa yı alırlar tesadüf senden iyi oynarlar biz köyüydük....ee nolucak bu böyle nereye kadar:)
(edited)
(edited)
2008-02-04 19:59:11
Sanırız ki, önce Kalli hatırladı, Kalli olduğunu. Ardından da Galatasaray gibi ruha sahip bir takımın başında bulunduğunu.

İşte bu Kalli, yani aylardır yerden yere vurulan o kurt hoca, dün görüldü ki, üç maçı çok iyi analiz etmiş. Hangi maçlardı bunlar? İlk yarıdaki Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasıyla, İBB Spor’un her iki yarıda da Fenerbahçe’yle oynadığı maçlar. (Belki bu listeye Sivasspor’un geçen hafta sonu Fenerbahçe’yle oynadığı maç da eklenebilir.)

Peki Kalli’nin iyi analiz ettiği şey neydi? Fenerbahçe’nin rakiplerinin dengesini nasıl bozduğuydu analiz ettiği Kalli’nin.

Bu analize göre Fenerbahçe’nin temelde üç önemli özelliği vardı. İlki, göbek koridorunda topu diklemesine hızlı ve isabetli oyanamalarıydı. (Ki bunu pivot pozisyonunda oynayan, top tutan ve dağıtan Semih’e borçlular büyük ölçüde.) İkinci önemli özellikleri, her iki kanadı da çok etkili kullanmalarıydı. (Ki bunu da rotasyonlu oynayan Gökhan Gönül - Deivid de Souza’yla Uğur Boral (Gökçek Vederson) - Roberto Carlos ikilisine borçlular.) Bu iki özellik, Fenerbahçe’yi üç ayrı dere yatağına sahip gürül gürül akan bir nehre dönüştürüyor.

Fenerbahçe’nin en sinsi ve en tehlikeli özelliği ise üçüncüsüydü. Fenerbahçe çok uzun mesafeli sert yan pas yaparak hücumdaki siklet merkezini birden ve çok hızlı değiştirebiliyor. Brezilyalılar’ın büyük bir hünerle gerçekleştirdikleri bu dere yatağı değiştirme operasyonu, Fenerbahçe’yi voleyboldaki set oyunu gibi hücum yapan bir takım kimliğine sokuyor. (Hani voleybolde pasör rakip bloğu oyundan düşürmek için kısa top yapar ya, smaçöre de sadece topu rakip alana bırakmak kalır ya. Fenerbahçe de sert ve hızlı paslarla oyunun akışını birden değiştirerek rakibin blokları arasındaki dengeyi de altüst ediyor.)

İşte Kalli’nin iyi analiz ettiği, buydu. Alman Hoca, Galatasaray’a sezon başından bu yana oynattığı 4-3-1-2 şablonunu biraz revize ederek Arthur Zico’nun kafasını oldukça karıştırdı. Karşı hamlelerini de geçersiz kıldı.

Melih Sabanoglu
(edited)
2008-02-04 20:02:56
Alexide kitleyince Fenerbahçe durdu :))
2008-02-04 20:03:09
Nasıl yaptı bunu? 4-3-1-2’nin sadece “1-2”sinde bulunan iki futbolcuya saha içinde değişik görevler vererek. Arda Turan’dan sol koridoru kapatması için Volkan Yaman’a, Ümit Karan’dan ise sağ kanataki rakip ataklara set vurması için Uğur Uçar’a yardım etmelerini isteyerek. Böylece Galatasaray oyun içinde 4-4-2’ye dönüşen 4-5-1 dizilişiyle mücadele etti.

Bu öylesine hayati bir stratejiydi ki. Kalli önce kanatları kapayarak Fenerbahçe’yi dibi Servet Çetin ve Emre Güngör’den oluşan bir huninin içine hücum etmeye zorladı. Huni’nin göbeğini de Mehmet Topal, Barış Özbek ve Serkan Çalık’ın amansız presiyle kapatarak oyunun kendi birinci bölgesinden uzakta oynanmasını sağladı.

Ofansif olarak da, bloklar arasındaki mesafeyi sürekli koruyarak ve yardımlaşmalı bir oyunla hücumda bir ağırlık merkezi oluşturdu. Bu strateji sayesinde hiçbir gol pozisyonunun elde edilmediği ilk 0-2’lik Fenerbahçe maçının tersine, (en az üçü yüzde 90 gollük) etkili hücumlarla Fenerbahçe defansını çok zorladı. (Diego Lugano’nun gördüğü çift sarıdan kırmızı kartı, bu baskıyla açıklamak doğru olacak belki de.)

Semih Şentürk’ün yerine Mateja Kežman’ı sürmek zorunda kalan Zico, Kalli’nin stratejisine Deivid de Souza’yı orta sahaya yardıma göndererek karşı koymaya çalıştı. Ama Zico ne bu, ne de Uğur Boral’ın yerine Gökçek Vederson’u sahaya sürerek hücum sorununa çare bulabildi Fenerbahçe’nin. Sarı lacivertiler iki kez dışında, kombine şekilde kanattan sıfıra hiç inemeden ve Alex de Souza’nın tek şutu dışında Orkun Usak'ı rahatsız edemeden tamamladı maçı.

Fenerbahçe, resmi sitesinde Galatasaray’ı, adını bile anma gereği duymadan şöyle tanımlamıştı: “Çaresizliğin cesareti ile kendisinin 12. Adam’dan etkilenmeden mücadele edebileceğini sanan.”

Oysa ki doksan dakika sonunda çaresiz kalanın Arthur Zico olduğu ortaya çıktı. Çaresizliğin cesaretiyle hücuma geçen de, Kalli’nin tuğlalarını ördüğü Galatasaray hunisinde kaybolan Fenerbahçe’ydi.

Melih Sabanoglu
(edited)
2008-02-04 20:03:46
Hocam bu analiz sana aitse,yani alıntı filan değilse (gerçi alıntı olduğuna dair bi ibare göremedim ama) senden korkulur :)
2008-02-04 20:06:21
izmir hocam kalliden sonra gs t.dligine geccek kafaya koymus:) guzel analizler yapmissin hocam
2008-02-04 20:08:51
keşkeee...=))
2008-02-04 20:30:18
ümit hocam analizler Melih Sabanoglu'na ait.. çok doğru bulduğum için aktardım..=)
2008-02-04 20:32:07
Bouzid ve Carrusca kalıyor!

Galatasarayımız'da kiralık olarak başka takımlara verilmek istenen Bouzid ve Carrusca gitmek istemiyor.

Ankaragücü'nün bu sezon kiralık olarak istediği Bouzid'in, kesinlikle gitmek istemediğini yönetime bildirdiği öğrenildi. Milli futbolcunun, Cezayir Milli Takımı'nın Paris'te bugün başlayan kampına katılmak için Fransa'ya gittiği ve bu nedenle idmana çıkmadığı öğrenilirken, Cezayirli oyuncunun ara transferin biteceği 6 Şubat tarihinden sonra İstanbul'a geleceği kaydedildi.

Carrusca da yurt dışından gelen teklifleri reddederken, başka bir takıma kiralık gitmek istemediğini yönetime bildirdi.

-SAKAT NONDA'YA MİLLİ TAKIM DAVETİ-

Galatasaray'da bir süredir sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Nonda'ya ülkesi Kongo'dan milli davet geldiği açıklandı. Kongo'nun yarın Fransa ile yapacağı hazırlık maçına davet edilen Nonda, sakatlığı nedeniyle bu davete olumsuz yanıt verdi.

Kaynak: AA
2008-02-04 20:34:16
Florya Günlüğü: Hakan Şükür

Galatasaray Futbol Takımı’nın bu sabah yaptığı antrenmanın ardından Hakan Şükür, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Hakan Şükür, Fenerbahçe karşılaşmasında aldıkları 0-0’lık sonucun rövanş için fazla avantaj sağlamadığını belirtti. Maçtan önce Fenerbahçe’nin favori olarak gösterildiğinin hatırlatılması üzerine Hakan Şükür, "Söylenen tabii ki öyleydi, ama derbilerin favorisi olmadığı da bir gerçek. Bizler için konsantrasyonu yüksek olan bir karşılaşmaydı. Çünkü karşımızda güçle bir rakip vardı. Maç genelinde üstün oynadık, yakaladığımız çok pozisyon vardı, ama bunları değerlendiremedik. İkinci maç için bence çok avantajlı bir skor değil, çünkü İstanbul içinde bir karşılaşma oynayacağız, derbi maç yapacağız" dedi.

Karşılaşmanın takıma verdiği güven açısından önemli olduğunu dile getiren Hakan Şükür, "Genç arkadaşlara bu maç güven verdi. Bu denli motive olduğumuz bir maçta genç oyuncular neler yapabileceklerini gördüler. Bu anlamda en büyük kazancımızın bu olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Bu sezon Fenerbahçe ile kendi sahalarında iki maç yapacaklarını dile getiren Hakan Şükür, şunları söyledi: “Orada bizi iyi ağırladılar. Kötü şeyler yaşamadık, Servet’in yaptığı hareket sonrasındaki küfür olayı dışında stada giriş ve çıkışlarda çok misafirperver davrandılar. Bu duygular altında rövanş da iyi maç olacak. O zamana kadar sakatlar iyileşecek. Onların ve seyircinin desteğiyle o maçtan galip ayrılıp, turu geçen taraf olacağız. Lig maçında durumumuzun ne olacağını bilmiyorum. Bu genç kadronun, bu gidişle ligi şampiyon bitireceğine inancım çok fazla. Üç kulvarda devam ediyoruz. Bütün zorluklara ve şanssızlıklara rağmen bunu koruyabildik. Önemli bir takım olduğumuzu, sezon sonuna kadar üç kulvarda gidebileceğimizi düşünüyorum."

Maç öncesinde kampta kimseyle bir şey konuşmadıklarını dile getiren Hakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sahanın ortasında bir konuşma yaptık. Atmosferin çok güzel olduğunu, maçtan keyif almamız gerektiğini söyledik. Güzel sonuç alarak, oraya gelen az sayıdaki seyircimizi mutlu etmemiz gerektiğini konuştuk. ‘Lider olan zirvede olan biziz. Her türlü zor koşula rağmen buraya takımı bizler getirdik’ dedik. Bu genç arkadaşlarla belki kimsenin beklemediği, ancak bizlerin beklediği şekilde bunları başardık. Genç arkadaşlara güveniyoruz. Bu duyguyu onlara vermeye çalıştık, hepsini kutluyorum."

Bir basın mensubunun, "Kaçırdığın pozisyonda arkadan sana bir hareket yapıldığını ve yapılmadığını söyleyenler var" demesi üzerine Hakan Şükür, "Genelde o statta yapılan şeyler pek fazla söylenmiyor zaten. Ben pozisyonda bir darbe aldım, arkadan ayağım açıldı, dikiş atmak zorunda kaldık. Destek ayağıma darbe geldi ve çok net vuruş yapamadım. Çok daha net bir vuruş yapabilirdim. Belki de vuruşu yapmış olmam nedeniyle destek ayağıma vurulması görülmedi, hakem tarafından değerlendirilmedi. Bandaj falan vardı onlar parçalandı. Yine de kendi adıma verdiğim mücadelenden çok mutluyum. Hem yaşım ileri olmasına rağmen, genç arkadaşlarla oynarken en az onlar kadar koşmak beni mutlu etti" şeklinde konuştu.

Hakan Şükür; Servet ile Semih’in yer aldığı pozisyon ile ilgili olarak "Servet’in bilerek kimsenin kimseye vuracağını düşünmüyorum. Servet’in pozisyonunda da öyle oldu. Zamanlama hatası o da bunun farkında, hakem de zaten cezasını sarı kart olarak verdi. İyi niyeti olduğu için bence sarı kartı verdi. Belki başka türlü de değerlendirilebilirdi. Bu zamanlama hataları futbolda olur, mühim olan içimizin iyiliği güzelliği, futbola da bu yansırsa Türk futbolu için iyi olur" diye konuştu.

Hakan Şükür, milli takımın İsveç ile oynayacağı özel karşılaşmanın aday kadrosuna çağrılmamasını, Fatih Terim’in tasarrufu olarak değerlendirdi. "Bana zamanında o formayı veren, beni kadroya çağıran, takıma ağabeylik yapmamı isteyen ve gerçekten performansıma güvenen bir hocamız var. O’nun tasarrufu. Kendisi öyle karar verdi. Oradaki genç arkadaşlarımız iyi başarı kazandılar. Avrupa Şampiyonası’na gitmeye hak kazandılar. İnşallah o süreci de beraber yaşayacaklar. Ben de Galatasaray’daki üç kulvardaki mücadelenin içinde olup, performansımla orada olmayı hak etmek için mücadele edeceğim. Yaşımın ne kadar ileri olsa da performansımın iyi olduğunu düşünüyorum. Söylenenlere bakmıyorum, çalışıyorum. Kısmet olursa orada olmak istiyorum, ama kısmet olmazsa da hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, onları destekleyeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

.
(edited)
2008-02-04 20:39:53
Message deleted

2008-02-04 20:57:43
kalli belkide alacağımız maçı hediye etti fenere denebilir sen çok güzel maçta belkide yenecekken hakanı çıkarıp ayhanı al buna resmen maçı satmak derler arkadaş hadi onu geçtim ardayla serkanı çıkar iki tane bek al kalli resmen gs yi batırmak için gelmiş adamdır
2008-02-04 20:58:39
hocam hıncal ulucumu dinliyorsun:):):p