Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Çarşı'nın olmadığı lig?
jose mourinhoo [del] to
All
Çarşı bugün itibariyle kendini fes etmiş. Acaba beşiktaşla özdeşleşen Çarşı grubu olmadan Beşiktaş'tan keyif alabilecekmiyiz? Ben kendi adıma Hayır diyorum. Çarşı Türkiye'nin en yaratıcı en eğlenceli taraftar grubu olduğunu kanıtlamıştır.Güncel hayattan kopuk olmadıklarını her fırsatta dile getirdiler. Çarşı Beşiktaş'a gerçek anlamıyla "renk" katmıştır.
Çarşı artık kendinede karşı!
Çarşı artık kendinede karşı!
Çok üzülürüm eğer gerçekten olursa böyle bir şey.Ama bence buna izin vermezler.Çarşı mükemmel bir şey ya yokluğunu düşünemem. :(
Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.
Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...
Hiç düşündünüz mü?
Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalım.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.
Ama yalnızca çalıştık.
Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.
Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.
İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.
Hala da basarız.
Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.
Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.
Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"
İşte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...
Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?
Neyse...
İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.
Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.
ÇARŞI
adına Alen Markaryan
Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...
Hiç düşündünüz mü?
Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalım.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.
Ama yalnızca çalıştık.
Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.
Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.
İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.
Hala da basarız.
Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.
Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.
Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"
İşte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...
Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?
Neyse...
İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.
Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.
ÇARŞI
adına Alen Markaryan
benim bildigim carsi grubunda alen markenyan ayriliyor yerine harun diye birinin gececegi.carşidan bir arkadas soylemisti bana carşi kapanmicak demisti
Her zaman söyledim. sadece bizim şair ruhlu bir tribün liderimiz var diye =Alen Markanyan.
Hayır ayrıldıklarını açıkladılar bugün..
(edited)
Hayır ayrıldıklarını açıkladılar bugün..
(edited)
valla hocam öbür tarafta diyeceğimi dedim. fenerbahçeli olmam bir şey değiştirmiyor. çarşı zeki, yaratıcı taraftarların da bulunduğu bir mekandır. fakat en azından antakya'da gözlemlediğim kadarıyla çarşı artık bir güç göstergesi, liseli bebelerin oyuncağı haline gelen bir oluşum olmaya başlamıştı. netekim alen markaryan'da böyle demeye getirmiş bence.
ha, çarşı bir kurum, kuruluş ya da firma olmadığı için kendini feshetme gibi bişey olmaz ama çarşının ağır toplarının olmaması demek zaten çarşının bittiği anlamına gelir.
ha, çarşı bir kurum, kuruluş ya da firma olmadığı için kendini feshetme gibi bişey olmaz ama çarşının ağır toplarının olmaması demek zaten çarşının bittiği anlamına gelir.
Bitmez,gitmezler hatta gidemezler emin olun geri döneceklerine eminim.Ya da öyle olmak istiyorum...
çArşı hiç bir yere gidemez ki alen dayanamaz hem çarşı olmazsa diğer taraftarlar kimden beste çalacak :D
dogru bocanin river platenin sarkilarini kim calcak simdi:)
River plate'e genelde Gs bakıyor çıldırın çıldırın falan birşeyler yapıyorlar.Boca ya gelince Dale yi diyorsun heralde onu tüm dünya tribünleri söylüyor.Fenerbahçenin yaşa fenervahçesi viva espania dır falan filan yani...En azından Çarşı aldığı kaynağı inkar etmiyor ve dalede olduğu gibi kendi yorumunu katıyor.
Ama bence bu başlık sataşmaya çok müsait olmuş.Ayrıca çoğunuzun yaşı Çarşıyı enine boyuna konuşmaya zaten yetmez,bilginiz yetmez...Bu başlık hakkında tahrik olmaya en müsait kişi olduğumunda bilincinde olarak sataşma olmasın hiç bir taraftan diyorum....
(edited)
Ama bence bu başlık sataşmaya çok müsait olmuş.Ayrıca çoğunuzun yaşı Çarşıyı enine boyuna konuşmaya zaten yetmez,bilginiz yetmez...Bu başlık hakkında tahrik olmaya en müsait kişi olduğumunda bilincinde olarak sataşma olmasın hiç bir taraftan diyorum....
(edited)
burda sataşmayı başlatan farkındaysan sizin taraftarınız merjik:)
Hiçbir taraftan dedim bende...Ne bjk li ne gs li herkes dahil...