Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Şiir-Edebiyat
Evet hocam 4 5 yıl önce hocamız göstermişti.İlk okuyunca bende kopmuştum (((::
SEN SEN SEN...
hava boşalmış yağmur yağıyor
marmara kudurdu, aklımda sen
kayıklar kıyıya vurmuş, martılar kaçışıyor
gönlüm kudurdu, aklımda yine sen
balıklar donmuş, deniz anası ağlıyor
şiddetli fırtına istanbul u vurdu, aklımda sen
karanlık çökmüş yeditepeye, insanlar kaçışıyor
fırtına çok pis vurdu, aklımda yine sen
güneş yok olmuş, istanbul güneşi bulamıyor
şimşek dakka başı çakıyor, aklımda sen
sen benim afetim olmuşun, gözlerim seni arıyor,
fırlattığın ok şimşek gibi girdi bedenime, aklımda yine sen
EMK
:)
hava boşalmış yağmur yağıyor
marmara kudurdu, aklımda sen
kayıklar kıyıya vurmuş, martılar kaçışıyor
gönlüm kudurdu, aklımda yine sen
balıklar donmuş, deniz anası ağlıyor
şiddetli fırtına istanbul u vurdu, aklımda sen
karanlık çökmüş yeditepeye, insanlar kaçışıyor
fırtına çok pis vurdu, aklımda yine sen
güneş yok olmuş, istanbul güneşi bulamıyor
şimşek dakka başı çakıyor, aklımda sen
sen benim afetim olmuşun, gözlerim seni arıyor,
fırlattığın ok şimşek gibi girdi bedenime, aklımda yine sen
EMK
:)
sağol kanki, 10 dakkada yazdım böyle bişe çıktı ortaya :)))))
Adamın Romantizmini ve paylaşımını mafettin Hocam.
hem mesajın hem yazdığın başlık içeriği uygunsuz silindi..
hem mesajın hem yazdığın başlık içeriği uygunsuz silindi..
Espriliydi aslında ama bazı arkadaşlar muhtemelen tepki verirdi.Hele Bayan kullanıcılarında olduğunu düşünürsek sakıncalı geldi bana...:))
UMUT
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
saban koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür bin dokuzyüz elli sekiz de
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken tombul bir adam
yatağından çıkar dalgın giyinir
'bugün kimi kime gammazlamalı,
amirin gözüne nasıl girmeli'
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken zenci şoförü
ağaca asarlar yol kıyısında
gazyağına bulayarak yakarlar
sonra kimi kahve içmeye gider
kimi saç tıraşı olur berberde
kimi dükkanını açar erkenden
kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken mahpus kadını
kolları masaya bağlı sırtüstü
çıplak memeleri al kan içinde
sorguya çekilir bir bodrumda
sorguya çekenler cigara içer
biri yirmisinde altmışlık biri
gömlekleri terli kollar sıvalı
ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneşdoğarken gülyaprağına
uçak alanından sessiz pilotlar
'H' bombası yükler tepkililere
ve güneş doğarken güneş doğarken
otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
akasya ağaçları bulvarın
pencereler balkondaki saksılar
ve güneş doğarken devlet adamı
konağına döner bir ziyafetten
ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
ve güneş doğarken güneş doğarken
genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ben bir geceyi
bir uzun geceyi gene uykusuz
ağrılar içinde geçirmişimdir
düşünmüşümdür hasretliği ölümü
seni memleketi düşünmüşümdür
seni memleketi dünyamızı.
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yokmu
umut umut umut... umut insanda.
Nazım Hikmet
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
saban koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür bin dokuzyüz elli sekiz de
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken tombul bir adam
yatağından çıkar dalgın giyinir
'bugün kimi kime gammazlamalı,
amirin gözüne nasıl girmeli'
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken zenci şoförü
ağaca asarlar yol kıyısında
gazyağına bulayarak yakarlar
sonra kimi kahve içmeye gider
kimi saç tıraşı olur berberde
kimi dükkanını açar erkenden
kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken mahpus kadını
kolları masaya bağlı sırtüstü
çıplak memeleri al kan içinde
sorguya çekilir bir bodrumda
sorguya çekenler cigara içer
biri yirmisinde altmışlık biri
gömlekleri terli kollar sıvalı
ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneşdoğarken gülyaprağına
uçak alanından sessiz pilotlar
'H' bombası yükler tepkililere
ve güneş doğarken güneş doğarken
otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
akasya ağaçları bulvarın
pencereler balkondaki saksılar
ve güneş doğarken devlet adamı
konağına döner bir ziyafetten
ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
ve güneş doğarken güneş doğarken
genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ben bir geceyi
bir uzun geceyi gene uykusuz
ağrılar içinde geçirmişimdir
düşünmüşümdür hasretliği ölümü
seni memleketi düşünmüşümdür
seni memleketi dünyamızı.
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yokmu
umut umut umut... umut insanda.
Nazım Hikmet
SEN BİR CEYLAN OLSAN - AŞIK VEYSEL
Sen bir ceylan olsan ben de avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni.
Kurulma sevdiğim gözelim deyin
Bağlanma karayı alları geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Beslesem elimde tuz ile seni.
Koyun olsan otlatırdım yaylada
Tellerini yoldurmazdım hoyrada
Balık olsan takla dönsen deryada
Düşersem toruma hız ile seni.
Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
Eğer görsem idi göz ile seni.
AÇILIR KAPILAR - A.KADİR
Alır seni korum damla damla
suyuma, ekmeğime, aşıma,
kaygıma, sevincime, acıma,
umuduma, sabrıma, gücüme
Alır seni bölerim parça parça,
dağıtırım topraklara, denizlere, geceye,
Açılır her sabah kapılar gözlerinde,
girerim ışıltılı, yemyeşil bir bahçeye
CİBALİ - A.KADİR
Cibali dendi mi,
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar
kiminizin beş çocuğu,
kiminizin nar gibi yanakları var.
Kiminiz kocasız kalmış,
kiminiz ihtiyar,
kiminiz daha körpe henüz.
Bana umulmadık,
eskimiş türküler düşündürür
siyah başörtüsü altında yüzünüz.
Parmaklarda tütün kokusu.
Tütün kokusu pazen entarilerde.
Biriniz ekmek alır fırından,
biriniz durmuş öksürüyor ilerde,
geçiyor bizim mahalleden biriniz.
Cibali dendi mi,
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar.
Çarpık ayakkaplarınız gelir,
kahraman elleriniz
Sen bir ceylan olsan ben de avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni.
Kurulma sevdiğim gözelim deyin
Bağlanma karayı alları geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Beslesem elimde tuz ile seni.
Koyun olsan otlatırdım yaylada
Tellerini yoldurmazdım hoyrada
Balık olsan takla dönsen deryada
Düşersem toruma hız ile seni.
Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
Eğer görsem idi göz ile seni.
AÇILIR KAPILAR - A.KADİR
Alır seni korum damla damla
suyuma, ekmeğime, aşıma,
kaygıma, sevincime, acıma,
umuduma, sabrıma, gücüme
Alır seni bölerim parça parça,
dağıtırım topraklara, denizlere, geceye,
Açılır her sabah kapılar gözlerinde,
girerim ışıltılı, yemyeşil bir bahçeye
CİBALİ - A.KADİR
Cibali dendi mi,
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar
kiminizin beş çocuğu,
kiminizin nar gibi yanakları var.
Kiminiz kocasız kalmış,
kiminiz ihtiyar,
kiminiz daha körpe henüz.
Bana umulmadık,
eskimiş türküler düşündürür
siyah başörtüsü altında yüzünüz.
Parmaklarda tütün kokusu.
Tütün kokusu pazen entarilerde.
Biriniz ekmek alır fırından,
biriniz durmuş öksürüyor ilerde,
geçiyor bizim mahalleden biriniz.
Cibali dendi mi,
aklıma siz gelirsiniz, kadınlar.
Çarpık ayakkaplarınız gelir,
kahraman elleriniz
Ben - Ali Divani
Bir dinle birader kimim aslım ne
Harabat ehlinin devamıyım ben
İlgim yok riyanın parlak yüzüne
İrfan meclisinin seveniyim ben
Gerçek ustazlardan aldığım esin
Bana ışık kim ne diyorsa desin
Saray sofraların başını yesin
Fukara aşının yavanıyım ben
Dert ehlinin derdi benim paylarım
Dertle yanıp pişmeyeni neylerim
Nice yıldır halkım için söylerim
Gerçek ozanların ihvanıyım ben
Emeğin sözcüsü halkının sesi
Halkı hor görene hıncı öfkesi
Hizmet yarışında azmi hevesi
Yani Aşık Ali Divani’yim ben
Kınıyorum - Celalettin Tokmak
Kınamak bir işse eğer
Olanları kınıyorum.
Hakk’ın hatrı başsa eğer
Yalanları kınıyorum.
Her gün İslam’a çatıp da
Taş devrini aratıp da
Müslüman’a laf atıp da
Gülenleri kınıyorum.
Fitnede fesatta aklı
Konuşsa kendince haklı
Zehirli ve çıngıraklı
Yılanları kınıyorum.
Terörü alıp derine
Koyup da adam yerine
Askerimin üzerine
Salanları kınıyorum.
İblis aklı alanları
Özgür fikri çalanları
Hin oğlu hin falanları
Filanları kınıyorrum.
Vatan deyip güya lafta
Bilinmez hangi tarafta
İş olunca arka safta
Kalanları kınıyorum.
Sus Celâli kınasan ne!
Baksana dünya şahâne
Bu şiire bin bahâne
Bulanları kınıyorum.
Hayalimde ki Sen - SEÇME DÖRTLÜKLER - C.Tokmak
Ceylanım olsan yüce dağlarda
Gezer dağı taşı, bulurdum seni
Kalpten, kalbe ucu sivri ok atıp
Sol taraf böğründen vururdum seni
Peşinde olurdum nereye gitsen
Arar, bulurdum kaybolup yitsen
Çorak toprağımda gül olup bitsen
Dalından koparır koklardım seni
Gönül semasında uçan kuş olsan
Şu fakirhanemde ekmek, aş olsan
Gündüz hayallerim, gece düş olsan
Her sabah hayra yorardım seni
Bir dinle birader kimim aslım ne
Harabat ehlinin devamıyım ben
İlgim yok riyanın parlak yüzüne
İrfan meclisinin seveniyim ben
Gerçek ustazlardan aldığım esin
Bana ışık kim ne diyorsa desin
Saray sofraların başını yesin
Fukara aşının yavanıyım ben
Dert ehlinin derdi benim paylarım
Dertle yanıp pişmeyeni neylerim
Nice yıldır halkım için söylerim
Gerçek ozanların ihvanıyım ben
Emeğin sözcüsü halkının sesi
Halkı hor görene hıncı öfkesi
Hizmet yarışında azmi hevesi
Yani Aşık Ali Divani’yim ben
Kınıyorum - Celalettin Tokmak
Kınamak bir işse eğer
Olanları kınıyorum.
Hakk’ın hatrı başsa eğer
Yalanları kınıyorum.
Her gün İslam’a çatıp da
Taş devrini aratıp da
Müslüman’a laf atıp da
Gülenleri kınıyorum.
Fitnede fesatta aklı
Konuşsa kendince haklı
Zehirli ve çıngıraklı
Yılanları kınıyorum.
Terörü alıp derine
Koyup da adam yerine
Askerimin üzerine
Salanları kınıyorum.
İblis aklı alanları
Özgür fikri çalanları
Hin oğlu hin falanları
Filanları kınıyorrum.
Vatan deyip güya lafta
Bilinmez hangi tarafta
İş olunca arka safta
Kalanları kınıyorum.
Sus Celâli kınasan ne!
Baksana dünya şahâne
Bu şiire bin bahâne
Bulanları kınıyorum.
Hayalimde ki Sen - SEÇME DÖRTLÜKLER - C.Tokmak
Ceylanım olsan yüce dağlarda
Gezer dağı taşı, bulurdum seni
Kalpten, kalbe ucu sivri ok atıp
Sol taraf böğründen vururdum seni
Peşinde olurdum nereye gitsen
Arar, bulurdum kaybolup yitsen
Çorak toprağımda gül olup bitsen
Dalından koparır koklardım seni
Gönül semasında uçan kuş olsan
Şu fakirhanemde ekmek, aş olsan
Gündüz hayallerim, gece düş olsan
Her sabah hayra yorardım seni
emre to
Jubei [del]
İstiklâl Marşı
-Kahraman Ordumuza-
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet! ' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy