Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Şiir-Edebiyat
Okuyanda gerçek sanacak:)
Dur o zaman dün yazdığım şiiri de paylaşayım
OLMADI
Günler geçmek bilmedi yokluğunda
Baharı gördüm de yazım olmadı
Sitem etsem de her gün yalnızlığa
Seni bıktıracak nazım olmadı
Hüzünden aklar düştü saçlarıma
Derdimi dinleyen dostum olmadı
Her gün el açıp Allah’a yalvardım da
Dua ettim de namazım olmadı
Çare bulamadım hep sustum durdum
Kimseye edecek sözüm olmadı
Sensiz geceleri çok zor avundum
Harama bakacak gözüm olmadı
Şarkılar besteledim gündüz gece
Sana söyleyecek sazım olmadı
Mektuba döktüm yalnız iki hece
Adından başkada yazım olmadı
Dur o zaman dün yazdığım şiiri de paylaşayım
OLMADI
Günler geçmek bilmedi yokluğunda
Baharı gördüm de yazım olmadı
Sitem etsem de her gün yalnızlığa
Seni bıktıracak nazım olmadı
Hüzünden aklar düştü saçlarıma
Derdimi dinleyen dostum olmadı
Her gün el açıp Allah’a yalvardım da
Dua ettim de namazım olmadı
Çare bulamadım hep sustum durdum
Kimseye edecek sözüm olmadı
Sensiz geceleri çok zor avundum
Harama bakacak gözüm olmadı
Şarkılar besteledim gündüz gece
Sana söyleyecek sazım olmadı
Mektuba döktüm yalnız iki hece
Adından başkada yazım olmadı
Burayı yeni fark ettim. Bu da benden o zaman:)
ETTİLER
Zengini sürerken sonsuz sefayı
Acıyı, çileyi halktan ettiler!
Onlar kirletirken beyaz sayfayı
Milleti soysuza hayran ettiler!
İltimas dibinde, hemen yanında
Referans eksilmez hiçbir anında
Günübirlik döneduran devranda
Garibi zalime kalkan ettiler!
Öfkeler birbirine pek aşina
Acıyan bulunmaz gözde yaşına
Hinliği ördüler millet başına
Gardaşı gardaşa sapan ettiler!
Başı dimdik, alnı açık yürürken
Köşeye sıkışır bir anlık ürken
Kuşları dalgıncana süzülürken
Dağları; topraktan, taştan ettiler!
Bir katre yoktur ki vuslat kasada
Hüküm böyle kader adlı yasada
Aşık sürgünlerde, maşuk sılada
Gül ile bülbülü aşktan ettiler!
Doluştu parayı yüce sayanlar
Her yerde sualsiz güce tapanlar
Ne güleni bizden ne ağlayanlar
Öz yurdu bizlere yaban ettiler!
Merdivensiz çıktılar yükseklere!
Kaç kez yediler hakkı, kaç kere?
Garip omuzları serip de yere
Düşkünü makama taban ettiler!
Çözülmüyor kimselerin beyanı
Aldatma arzusu sarmış her yanı
Saldılar ruhlara kötü çıyanı
Hileyi, hurdayı vatan ettiler!
Çağın girdabında bilmeden yandım
Aşikâr gerçeği görmeden kandım
Boşa giden küreklerden usandım
Ya Hu! Özcan kulun candan ettiler!
ETTİLER
Zengini sürerken sonsuz sefayı
Acıyı, çileyi halktan ettiler!
Onlar kirletirken beyaz sayfayı
Milleti soysuza hayran ettiler!
İltimas dibinde, hemen yanında
Referans eksilmez hiçbir anında
Günübirlik döneduran devranda
Garibi zalime kalkan ettiler!
Öfkeler birbirine pek aşina
Acıyan bulunmaz gözde yaşına
Hinliği ördüler millet başına
Gardaşı gardaşa sapan ettiler!
Başı dimdik, alnı açık yürürken
Köşeye sıkışır bir anlık ürken
Kuşları dalgıncana süzülürken
Dağları; topraktan, taştan ettiler!
Bir katre yoktur ki vuslat kasada
Hüküm böyle kader adlı yasada
Aşık sürgünlerde, maşuk sılada
Gül ile bülbülü aşktan ettiler!
Doluştu parayı yüce sayanlar
Her yerde sualsiz güce tapanlar
Ne güleni bizden ne ağlayanlar
Öz yurdu bizlere yaban ettiler!
Merdivensiz çıktılar yükseklere!
Kaç kez yediler hakkı, kaç kere?
Garip omuzları serip de yere
Düşkünü makama taban ettiler!
Çözülmüyor kimselerin beyanı
Aldatma arzusu sarmış her yanı
Saldılar ruhlara kötü çıyanı
Hileyi, hurdayı vatan ettiler!
Çağın girdabında bilmeden yandım
Aşikâr gerçeği görmeden kandım
Boşa giden küreklerden usandım
Ya Hu! Özcan kulun candan ettiler!
Anladım hocam eyvallah, benim şiirin üstüne gelince korktum bir an :)
rehin kalmaya geldim, kalbim için
böylesi gerekti; uyumak ve sonra
kalbim için...
her insanın kıyıya vurduğu bir yer
vardır, duygu buna götürüyor çelimsiz
hayatımızı, noktadan sonra şişirilmiş
harflerle başlanır tümceye örneğjn
seyreltilmiş, ruhu alınmış kurallar dizgesi
geceleri yatmadan önce, önlem olarak
süt içilir, aynada suret seyredilir, olsun!
rehin kalmaya geldjm kendi ellerimle
rehinim artık kalbinizde
mutsuzluk, dünyada durulan yerin adıdır
demişti içimizi oyup duran ses, o sese
kulak vermeli, ki sokaktan sokağa geçerken
değişen koku
geceleri öpüştüğümüz karanlık
sabahları öpüştüğümüz karanlık
evden işe işten eve ulaşan gıybet hattı
bir şehre patlayan şeyler atılması ve
o şehrin ruhunda belirmeye başlayan
yalnızlık, bizim kalbimizi burkan
akşamlarda gizli
annem de biriken kaygu hep
bununla ilgili
gideceğim yolu gözüm seçmiyor
buğulu bir şarkı içinden geçtiğim
haritam yırtık, rüzgârı göstermiyor
fikrim karıştı, kalbim için
başka bir mevsim gerekli
sinan oruçoğlu
böylesi gerekti; uyumak ve sonra
kalbim için...
her insanın kıyıya vurduğu bir yer
vardır, duygu buna götürüyor çelimsiz
hayatımızı, noktadan sonra şişirilmiş
harflerle başlanır tümceye örneğjn
seyreltilmiş, ruhu alınmış kurallar dizgesi
geceleri yatmadan önce, önlem olarak
süt içilir, aynada suret seyredilir, olsun!
rehin kalmaya geldjm kendi ellerimle
rehinim artık kalbinizde
mutsuzluk, dünyada durulan yerin adıdır
demişti içimizi oyup duran ses, o sese
kulak vermeli, ki sokaktan sokağa geçerken
değişen koku
geceleri öpüştüğümüz karanlık
sabahları öpüştüğümüz karanlık
evden işe işten eve ulaşan gıybet hattı
bir şehre patlayan şeyler atılması ve
o şehrin ruhunda belirmeye başlayan
yalnızlık, bizim kalbimizi burkan
akşamlarda gizli
annem de biriken kaygu hep
bununla ilgili
gideceğim yolu gözüm seçmiyor
buğulu bir şarkı içinden geçtiğim
haritam yırtık, rüzgârı göstermiyor
fikrim karıştı, kalbim için
başka bir mevsim gerekli
sinan oruçoğlu
Hocam niyetiniz nedir çözemedim. iyi şiir kötü şiir , iyi şarkı kötü şarkı , iyi insan kötü insan olabilir. kimsenin beğenme yetisi , tarzı hakkında karar verme yetkiniz yok. kimseyi tahrik edici bir sohbeti yok. Lütfen olayları kişileştirmeyelim son uyarım.
Esnek olamaya çalışıyoruz , kimseyi bir oyun yüzünden huzursuz etmemeye gayret ediyoruz. Lütfen biraz daha dikkat edelim.
Esnek olamaya çalışıyoruz , kimseyi bir oyun yüzünden huzursuz etmemeye gayret ediyoruz. Lütfen biraz daha dikkat edelim.
Türk Gençliği !
Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur .Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte bile, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek içeriden ve dışarıdan düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunluluğuna düşersen ,göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun imkan ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu imkan ve koşullar, çok daha kötü bir durumda sana lazım olabilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yok etmek isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler.
Zorla veya hile ile yüce vatanın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün tersanelerine girilmiş ve vatanın her köşesi doğrudan doğruya işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı veren ve daha içler acısı olmak üzere, memleketin içindeki güç sahipleri aciz, doğruluktan çıkmış ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. Hatta bu güç sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla bağdaştırabilirler. Millet, çaresizlik içinde bitkin ve halsiz duruma düşebilir.
EY Türk Geleceğinin çocuğu! İşte bu durum ve şartlar içinde bile görevin; Türk bağımsızlık ve Cumhuriyet'ini kurtarmaktır. İhtiyacın olan güç, damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır.
M. Kemal ATATÜRK.
Ne Mutlu Türk'üm diyene.
Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur .Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte bile, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek içeriden ve dışarıdan düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunluluğuna düşersen ,göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun imkan ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu imkan ve koşullar, çok daha kötü bir durumda sana lazım olabilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yok etmek isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler.
Zorla veya hile ile yüce vatanın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün tersanelerine girilmiş ve vatanın her köşesi doğrudan doğruya işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı veren ve daha içler acısı olmak üzere, memleketin içindeki güç sahipleri aciz, doğruluktan çıkmış ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. Hatta bu güç sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla bağdaştırabilirler. Millet, çaresizlik içinde bitkin ve halsiz duruma düşebilir.
EY Türk Geleceğinin çocuğu! İşte bu durum ve şartlar içinde bile görevin; Türk bağımsızlık ve Cumhuriyet'ini kurtarmaktır. İhtiyacın olan güç, damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır.
M. Kemal ATATÜRK.
Ne Mutlu Türk'üm diyene.
bilge to
mustafaatik
+1
İÇERİDE
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
İÇERİDE
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Islak bir Ağustos geride kalan
Ter ve göz yaşı karışık
Çoğu gecesi harap
Çoğu günü uykusuz, perişan.
Hüzün dolu bir Ağustos geçip giden
Yoğun bakım kapılarında
Hastane koridorlarında
Eli kolu bağlı çaresizce beklenilen
Eylül geldi bugün yağmurla
Belki huzur getirir diye bekledim
Biraz rüzgar biraz da toprak kokusu
Ve mutsuzluk var sağımda solumda
Ter ve göz yaşı karışık
Çoğu gecesi harap
Çoğu günü uykusuz, perişan.
Hüzün dolu bir Ağustos geçip giden
Yoğun bakım kapılarında
Hastane koridorlarında
Eli kolu bağlı çaresizce beklenilen
Eylül geldi bugün yağmurla
Belki huzur getirir diye bekledim
Biraz rüzgar biraz da toprak kokusu
Ve mutsuzluk var sağımda solumda
keşkelerden sonra eleştiriler
bu kadar ağırlık da bir hiç
yine yaptım aynı şeyi
bunaldım
kendime başlamak farz oldu demiştim
kendimden kalanlara tahammül edemedim
yine yaptım aynı şeyi
bunadım
bu kadar ağırlık da bir hiç
yine yaptım aynı şeyi
bunaldım
kendime başlamak farz oldu demiştim
kendimden kalanlara tahammül edemedim
yine yaptım aynı şeyi
bunadım