Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Şiir-Edebiyat

2008-09-20 00:29:19
Kardeşi kardeşe çattıranlara
Yumdum gözlerimi açtım ağzımı
Bizi bu duruma getirenlere
Yumdum gözlerimi açtım ağzımı

Fakir fukarayı soyup soyana
Yetimin hakkını yiyip doyana
Devletin malını hortumlayana
Yumdum gözlerimi açtım ağzımı

Devlet hazinesini çalanlara
Rüşveti hem verip hem alanlara
Görevi kötüye kullananlara
Yumdum gözlerimi açtım ağzımı

Kul Kevseri yanlış şiir düzene
Yalan haber doğru diye yazana
Adam kayırana garip ezene
Yumdum gözlerimi açtım ağzımı

Âşık Kevserî




Sözümüz meclisten dışarı haşa
Beyler gördük efendiler tanıdık
Desen ar gelecek döle uşağa
Beyler gördük efendiler tanıdık

Madem sordun ben de diyeyim amca
Af dileriz cemil cümleden önce
Velakin sohbete söze gelince
Beyler gördük efendiler tanıdık

Yeminliler bu milleti bölmeye
Karpuz gibi dilim dilim dilmeye
Dilinen parçaya pazar olmaya
Beyler gördük efendiler tanıdık

Yoklukla devleti kötürüm yapan
Milletin sırtına oturum yapan
Gelecek seçime yatırım yapan
Beyler gördük efendiler tanıdık

Çıkıp kürsülerden nutuk savuran
Konuşup meydanı kasıp kavuran
İnip Shakira'dan güzel kıvıran
Beyler gördük efendiler tanıdık

Cız etsin yüreğin diyeyimde cız
Her fırsatta alemin kızını taciz
Eder kendi avradını ilgiden aciz
Beyler gördük efendiler tanıdık

İi bulmaya gelen bayana dümdüz
Ya sarkıntılık var ya da tecavüz
Ne kadar bedava ne kadar ucuz
Beyler gördük efendiler tanıdık

Bir birine iftira baş döndüren
Ne yalanlar duydum kanı donduran
Yetimi kandıran dulu kandıran
Beyler gördük efendiler tanıdık

Burda olsalarda göstersem tek tek
Fakat sorun bunlar değil ki bir tek
Avradından başka herkese erkek
Beyler gördük efendiler tanıdık

Eveti unutup yes artık diyen
Nasıl tespit ettin pes artık diyen
Her doğru söylenmez sus artık diyen
Beyler gördük efendiler tanıdık

Mecburum demeye duyunuz bu şart
Bildiğiniz büyüklerin hepsi cart
Az da olsa mayadan mert oğlu mert
Beyler gördük efendiler tanıdık

Duy beni ablası babası genci
Duyun ruhunuza geçsin bu sancı
Bazısı oğlancı bazı sübyancı
Beyler gördük efendiler tanıdık

Bu milletin diliysen yaz geç diyen
Değil isen sazından vazgeç diyen
Suçlu isem beni de ez geç diyen
Beyler gördük efendiler tanıdık

Ey Osman'ı Osman yapan sevda ey
Izdırabın bile muhteşem bir şey
İnsan suretinde ya bilmiyom ki ney
Beyler gördük efendiler tanıdık

Osman Öztunç
(edited)
2008-09-20 15:09:18
Dile gel be Anadolu'm dile gel.
Dile gel; bugünü, dünü de anlat.
Kimse beni dinlemiyor hele gel,
Hele gel istersen bunuda anlat.

Anlat! Çünki ben anlatsam can sıkar,
Muş çalışır, İstanbul yer Muş bakar,
İzmir mağmur, Bursa şenmiş ne çıkar,
Yozgat'ı, Bitlisi, Van'ı da anlat.

Sen anlat, bulunur elbet bir duyan.
Yerli kırem beğenmezken şu bayan,
Ağustos ayında orak sallayan,
Sıcaktan kavrulan teni de anlat.

Hep sustun; harama helal denirken,
Bağrında öksüzün hakkı yenirken,
Küfür kara kara filizlenirken,
Yüreğe gömülen dini de anlat.

Sen vatansın, susma söyle adını,
Çeken bilir her acının tadını,
Üstünde yaşayan kara budun'u,
Budun'dan habersiz han'ı da anlat.

Ağu otu ekileli ovana,
Oğul arı bal vermedi kovana,
Vatanını, yani seni sevene,
Yıllarca beslenen kini de anlat.

Yaraların eskimedi çok yeni.
Kan gölüyken biliyorum ben seni!
Kurşunların ıslık çaldığı dünü,
Dünlerin yediği günüde biliyorum.

Ne günü unut sen, ne de geceyi,
Unutmaktan ateş sardı bacayı,
Kanlı katil yetiştiren hocayı,
İlimi, irfanı, feni de anlat.

Bir selden kurtuldun, kim idi bendin!
Bendi de bilirsin, seli de kendin!
Hangi yöne sürüklenmek istendin?
Gelecek öğrensin, yönü de anlat.

Tarih bazen inkâr eder gerçeği.
Birliğine kim sapladı bıçağı?
Su ile beslenmez huzur çiçeği,
Çiçeği besleyen kanı da anlat.

Şu ananın gözündeki yaşa bak!
Şu mezarın başındaki taşa bak!
Ne yazıyor, doğumuna, yaşa bak!
Uğrunda verilen canı da anlat.


Anlayan için ibretlik bir şiir diye düşünüyorum...
2008-10-04 10:58:18
Siyaset, aydın, medya hepsi birden gaflette,
Memleket evlatları telef olup gitmekte.
Yaptıkları tek şey var;
Ölene tabut tutmak kalana zabıt tutmak...

Her taraf kan kan kan.. her taraf şehit yası
Ya bir ana ya bir dul ya yetim ağlaması
İşte bu Türkiye'nin bugünkü manzarası

Yetmez mi akan kanlar,yetmez mi sönen ocak?
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak!

Devletin kaderini elinde tutan beyler
Şehitlerin ardından bol nutuk atan beyler
Artık lafı bırakın,yanıyor vatan beyler!

Bu yangını, vahşeti kim sona erdirecek?
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak

Boş lafa doyduk beyler! Soyunuz söndü mü hiç? !
Hiç evlat verdiniz mi? Bağrınız yandı mı hiç? !
Askerdeki oğlunuz tabutta döndü mü hiç? !

Hiç acı çektiniz mi yürekler yardıracak?
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Buna terör demeyin, diyene şaşıyoruz
Terör derken taa baştan hataya düşüyoruz
Ne terörü efendim, bir savaş yaşıyoruz

Savaş! Evet savaş bu PKK bir oyuncak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Bu savaşı görmeyen gözleri suçluyoruz
Eşkiya, terör gibi sözleri suçluyoruz
Devleti değil amma sizleri suçluyoruz

Sizsiniz toparlayıp, derleyip, derdirecek.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Asker, polis, özel tim görevini biliyor.
Görevini bilmeyen geriye kim kalıyor?
Siyasiler aksaklık bütün sizden geliyor

Millet sizi takipte, takibi sürdürecek.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Özel timden bahsettik gitmeyelim uzağa
Mesela özel timi kimler aldı kızağa
Kim düşürdü devleti böyle adi tuzağa

Özel tim pkk'nin dumanını atmakta
Siyaset ve medyamız özel time çatmakta
Özel tim bazısına neden böyle batmakta?

Saysam şimdi bitmez ki yaptığınız gafları
Pkk' ya çok özel çıkartılan afları
Kiminizin ağzında federasyon lafları

Bu laflar başınıza çok çorap ördürecek
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

İşte böyle hepiniz ayrı telden çalarsa
Polisin tuttuğunu mahkemeler salarsa
Mahkum ceza evini tünel açıp delerse

Bu yarayı başka kim saracak, sardıracak?
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Demokratik çözümmüş, CMUK'muş,falan, filan
Demokratik yollarla savas mı olur ulan?
Artik lafi birakin plan yapilmis plan

El alem yurdumuza baska yurt kurduracak.
Ya bu kani durdurun, ya millet durduracak.

İki yol var efendim, iki yol tartilmalı:
Ya verip kurtulmalı, ya vurup kurtulmalı.
Hiç vatan verilir mi? bu vatan Türk'ün malı!

O zaman tek yol kaldı:hasmi olan vuracak.
Ya bu kani durdurun, ya millet durduracak.

Ne zaman ki kararlı, kesin bir yol izlenir
Tespit sağlam yapılır, yapılan da gizlenir
Çok sürmez bu çakallar bir ayda temizlenir

Ah ulan ah sizdeki fırsat bizde olacak...
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Ne yapıyor bu itler? sınırı geçiyorlar,
Askerin yeri belli vuruyor, kaçıyorlar,
Girdikleri bir in var, göğe mi uçuyorlar?


Bulunmalı bunlara açılan kahpe kucak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Kapatın o bölgeyi Allah kulu girmesin.
Ne yerli ne yabanci basın yayın görmesin.
Dizi gibi her akşam televizyon vermesin.

Gayet sessiz, sedasız, kazınsın köse bucak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.


Aynı dilden konuşun PKK kalleşine,
Dağlarin zirvesinde tankın, topun işi ne?
Özel tim ve komondo takılsın bak peşine,

Ondan sonra görelim kim kimi kırdıracak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Ama batı bozarmış ağzınızın tadını,
Bozmuş zaten bırakın şu batının adını,
Yahu vatan gidiyor batının avradını!


Batı elbet ipe un serecek, serdirecek.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Amerika, Avrupa körüklüyor bak işte,
İran, Irak, Suriye hepsi aynı bok işte,
Müslüman Türk'ün dostu yok gardaşım yok işte!

Düşmanın vazifesi kıracak, kırdıracak,
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Haydi bunlar dışardan, bir de bunun içi var.
Sayın bakın mecliste PKK'nin kaçı var.
Biri kancık, bildigim en az yirmi piçi var.

Çıldıracak gibiyim vallahi çıldıracak!
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Hele bir vekil var ki; devlet maaş veriyor,
Gardaşı da dağlarda Türk askeri vuruyor.
Vekilimiz olan da zevkten bıyık buruyor.

Bu kafada gidersek daha çok vurduracak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Meclis Türk'ün girmisler, Türk'ü de kovuyorlar,
Ne biz Türk'üz diyorlar, ne Türk'ü seviyorlar,
Milletin meclisinden, millete sövüyorlar,

Bu meclis bu itleri, ne kadar ürdürecek?
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak

Dikkat edin milletin ayranı kabarmasın,
Temennimiz netice su noktaya varmasın,
Kehanete lüzum yok eğer bu kan durmasın

Bu defteri bu millet kendisi dürdürecek
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Türk Milleti bu işe el korsa arkadaşlar,
Ne Tendürek Dagi'ndan ne de Cudi'den başlar,
Millet önce meclisi, önce sizleri haşlar.

Tutumunuz bu işi kötüye vardıracak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.

Kürdü, Lazi, Çerkezi, bir ağacın dallari,
Bu ağacin adı Türk, daha çoktur kolları.
Ağaca balta vuran Ermeni'nin dölleri.

Kürt, ARiF'in gardaşı, bu gardaşlık duracak.
Ya bu kanı durdurun, ya millet durduracak.
.

Ozan Arif



İşte bir arkadaşın da dediği gibi sanırım bu şiiri, şair 3. sınıftayken yazmış.Eminim o 3. sınıftayken de vardı bu sorunlar...
2008-10-04 16:28:52
Şehitlerimize...


Bu alaca karanlıkta
Kahpe bir el zalim tetik
Erbabıyla vurulduysak
Sırtımızdan neyleyelim
Bir yaralı kurt misali
Her yanımız it tuzağı
Yiğidin budur hali
Biz gel Türkü söyleyelim
Türkümüz dağlara
Dağlara,ovalara
Ve itlere çakallara
Başımızı eğmeyelim
Yıkılır zalimin çarkı
Bilinir yiğidin farkı
Haramzadelerin kürkü
Altın olsa giymeyelim
Orda mısın hala
Umudum ve hasretim,
Duruyor mu yerli yerinde
Beni sorarsan eğer,
Kurt yalnızlığımı katık edip sevdama
Yollara düştüm
Düşmez kalkmaz bir Allah gülüm
Düşeriz elbet
Ama biz düşersek
Bir yağmur damlası gibi yaprağa
Vatan sağolsun diyen Mehmetçik gibi,
Toprağa düşeriz
Düşmeyiz namerdin ayaklarına
Bir hüzünlü Türkü olup ta
Yarin dudaklarına düşeriz
Beni merak etme
Ben ölmekte olan bir kurdun,
Kendi yaralarını ısırması gibi
Acıtmışım bir kere canımı memleket aşkıyla
Bekle beni yar döneceğim,döneceğim
Kırılacak Türkülerin zinciri

Ahmet şafak
(edited)
2008-10-09 01:38:20
KIRMIZI PERDE

Sanki biraz karışmış gibi
Birşeyler söyleyecek gibi sanki
İki maske,bir tiyatro
Hüzün şarkıları mı dökülüyor?
Gülücük mü dudağındaki?

Bir alev var derler cehennemden gelen
Damlası yakar dünyayı alev alev,için için
Ya ruha düşerse bir damla?
Alışılır mı ki bu azaba?
İyileşir mi yaraları zamanla?

Bilmem kaçıncı döngü bu
Başlangıç oluyor hep yolun sonu
Geri dönüşler hayali
Gerçek akar hüzün nehrinin suyu
Ama bugün,ama yarın...ama yarın...

Ayrılırken kalmış olmak
Kavuşurken uzaklaşmak
Bir biten sayfa
Ve bir biten sahne daha
Kapanır kırmızı perde
Sessizlik kurulur boş koltuklara

Ayrılırken kalmış olmak
Kavuşurken uzaklaşmak...

NS KKTN & Majeste...
2008-10-09 15:59:15
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır...
en güzel çocuk:
henüz büyümedi.
en güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür...

Nazım Hikmet
2008-10-09 17:41:28
Herhalde en güzel iltifat da adı konulmamış olandır:) Güzel yaklaşmış Nazım Hikmet.İyi ifade etmiş:)
2008-10-09 17:43:08
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

CAN YÜCEL
(edited)
2008-10-09 17:45:03
GRİ SÜKUNET,KIZIL ÇIĞLIK
Artık yalnız bırak beni.
Yalnız bırak beni ve yorgun bedenimi,anlamsızlık sıfatıyla acizleşmiş hakkım olan günleri.Serbest bırak saf duygularımı,temiz düşüncelerimi ki huzurun rengini tekrar hatırlayayım.Ve yıllar geçtiğinde özlem ve tutkuyla anayım o bahtiyar mazii,kitaplarda yer tutacak olmasa da ruhumun kütüphanelerinde arşivlenecek olan mütevazi tarihi.
Bırak soluklanayım,bırak gözümü açayım,bırak gülümseyeyim ve bırak kaldırayım tozlu topraklardan darp almış dizlerimi.Pembe gözüksün etrafımda koşuşan ve oluşan ne varsa yeni.Pürüzsüz olsun gökyüzüm;yağmurlarda ıslanayım,rüzgarlarda savrulayım.Alsınlar baş ucuma koysunlar kızgın güneşi.Tebessümüm söndürsün ateşi,yalnızlık yalnızlığın olsun eşi.
Bana acıma ya da bana kızma.Bana ağlama,bana bağırma.Anahtarı ellerime vermesen de,ellerime bırak zincirlerimi.Kalbimde yuvalanmış amansız öfkenin gazabıyla parçalanacaktır zaten tek tek her biri.
Karanlıkların vasfı gecenin ayazında salınan hilalin ürpertilerinden öte birşey olmasın.Arsız nefsimin köşelerinde,tek bir gölge kalmasın.
Arzularım tacı olsun ömrümün,umutlarım bekçisi.
Gözlerim güneşe hanedan olsun,kalbim hilal in elçisi.
Ellerim titremesin,nefesim kesilmesin,vücudum inlemesin.
Adı sanı kaybolmuş bir sükunet olsun en kuvvetli sesin.
Sen yakının tezat olmaktan kaçındığı uzaklardan bile daha uzakta ol.Hayallerimin olmadığı yer de sen ol,senin olmadığın yerde hayallerim.
Sabahın ilk edaları korkutmasın güne bir kez daha merhaba diyen gözlerimi.
En sevidğim melodiler davet etsin dansa ses tellerimi.
Sen yok ol Gölge Kraliçe,tüm benliğim özgür kölesi olsun ve idealarıyla yüceltsin beni kızıl aşk Kan Majestesi...

NS KKTN
2008-10-09 18:28:26
Bu Memleket Bizim
Dört nala gelip uzak Asya`dan
Akdeniz`e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim

kapansın el kapıları
bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
bu davet bizim

bilekler kan içinde dişler kenetli
bilekler kan içinde ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak
bu cehennem, bu cennet bizim

yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
bu hasret bizim


Nazım Hikmet
2008-10-09 18:31:52
Ak sakallı kocaların
Yüzlerce yıldan beri
Duyarlı ve titrek ellerinde çevirdiği
Işıl ışıl sayfalardan
Beyaz takım elbisemi giyinerek döndüm

Tepeden tırnağa tertemiz
Ve en insancıl yanımla
Vakit dağların bakır rengiydi
Şaşırdılar
Parkamı palaskamı ve postalımı
Çıkarıp bırakınca nehrin kıyısına
Üzüldü dost üveyikler kanaryalar ve ağaçlar
Demek gitti dediler
Bilge yol başçı

Bu üzüntüye fazla dayanamadı anam
Ve toprağa düştü usulca gözyaşları babamın
Dedim ki onlara
İçimdem kopup giden öncünün
Geri dönmeyeceğini biliyorum
Sırf bu yüzden
İğrenç şairlerin çaldığı şiirlerimi de
Bıraktım anaforuna doğurgan bir öfkenin

İlişmen bana
Birde beyaz takım elbiseme
Ben Vefa Sultan Hazretleri'nin daima bahsettiği
Bir dil bir dilek bir kültür aynasından
Bir başbuğ gönderdim
Güneşin geldiği yerden gittiği yöne doğru
Tanrı Türk'ü asıl şimdi korusun

Dinle dinle beni Harun
Parkamdan palaskamdan postalımdan
Bir de o nehirden sana sır vereceğim
Zebaniler Üsküdar'ı basmadan üç gece evvel
Şeyh Yahya heybeme biraz azık biraz telaş
Sayısız düş tohumu doldurup gökyüzüne gönderdi
Buğdaya kuru üzüme tütüne
İncire erik ve kaysıya kıtlık düşmeden
Koyuna yaşlı öküzlere
Bil cümle hayvanlara hastalık bulaşmadan
Kervansaray Bedirkale Arap Köyü topraklarına
Kuraklık düşmeden
Gece ile gündüz çekilmeden
Yerle göğün arasından
Erkekler dölsüz kalmasın
Anasından emdiğini yavrusuna emdirsin diye
Dişi gençliğim
Hürriyet yıldızları yurdumun yeryüzüne
Dökülsün emrini verdi

Vird-i evrad ile
Sırlara ermiş erenler gece sarhoştular
Yıldızların arasından doğrulup
Tuğ kaldıranda Bilge Kağan
"Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe
Altta yağız yer delinmedikçe
Senin ilini ve töreni kim bozabilir"
Haykırışıyla ezilirken zebaniler
Uğurladık kutlu törenin son mümessilini

Ey yiğitler sultanı Alparslan
Seni görüpte baştan çıkmayan bir aklın başını
Ezmek yaraşır
Çünkü çirkin bir yılandır o

Toprak yağmura doymadı dedim
Sus dedi
Güneşi anlatsaydım doğmayı unuturdu
Kahrolayım Şeyh Yahya'dan
Vefa Sultan Hazretleri'nden
Başbuğumdan
Bir de Üsküdar'dan ayrılamadım

İlkokul çağlarımdan 29 yaşıma kadar
Varlığım Türk varlığına armağan olsun
2008-10-11 13:38:34
KAN MAJESTE
Her daim bir mezar başındadır O.Binlerce yosunlu mezar taşı arasında boş bir mezarın başında durur her zaman.Keskin rüzgarlar tarar simsiyah ve uzun saçlarını.Kuru yapraklar gelip okşar beyaz yanaklarını;kasvetli bir ninni kopup gelir yeşilliği tatmamış gri zırhlı ormandan.Meleklerin dans ettiği göklere ağlayıp sızlayan bulutlar hakim.Metal renkli gök ve yüzünü sisle pudralamış yeryüzü ittifakı ve çekilen setler,yükselen buğulu duvarlar.Gözleri susuzluktan çatlamış ve karartmış besini kesilen göz akı çevresini.Kar kadar beyaz,çelik kadar sert ve soğuk teni.Üzerindeki gelinlik ruhundaki korkunç karanlığın kara dumanlarına teslim etmiş kendisini.Ve şimdi içi gibi dışı da kapkaranlık.Dudakları damarlarının taşıdığı ayazlar ile beraber morlara bürünmüş.Sırtındaki kanatları;ve isimleri yalnızlık.
Ve şimdi ben:
Gerilimlerini yükle omuzlarıma,fırtınalarında savrulsun ruhum.Karanlığında besle beni,parçalara ayır gölgemi.Çek al yüzümdeki maskeyi,ve memnuniyet duy gördüğün yüzden.Köprüler kur gözlerindeki çatlaklıklara bakmakta olduğun gözlerden.Çelik tırnaklarını bastır göğsümden içeri ve doldur ruhunun damarlarını kutsal kızılın sıcaklığıyla sevgili;matemin en karanlık şekli güzel Kan Majestesi...
Ve şimdi boş mezarı dolduran küçük kan nehri , sükunet...
Şşş...Sen uyu şimdi...

NS KKTN ve Majeste...
2008-10-11 13:54:29
Neyi anlatıyor hocam bu cümleler?
2008-10-11 15:17:46
Karanlığı,orada yaşayan bir ruhu ve o ruha aşık bir gölgeyi anlatıyor.İki et ve kemik emanetçisinin birbirlerine yaklaşma başlangıcını anlatıyor.Maskelenmişlerin ardını görmelerini ve ardındakileri tereddütsüz kabullenmelerini anlatıyor.Hakikatlerden bir parça ve birkaç rafa kaldırılmış öz barındırıyor.
2008-10-12 08:37:07
Metal renkli gök ve yüzünü sisle pudralamış "yeryüzü ittifakı" ve "çekilen setler","yükselen buğulu duvarlar"."Üzerindeki gelinlik"."Köprüler kur gözlerindeki çatlaklıklara bakmakta olduğun gözlerden"."Çelik tırnaklarını"."Kan Majestesi..."

Hocam derin ve farklı bir felsefe var kompozisyonunda.Asıl anlatmak istediklerini simgelerle buğulu bir camın arkasından göstermiş gibisin.Ben özellikle yukarıda tırnak içindeki söyleyişleri tam anlayamadım.Gerçekten anlamak için soruyorum hocam ümit ederim yanlış anlamazsın.
2008-10-12 15:22:59
Bu yazı özel bir yazı aslında ve özel birine lutfedilmiş.Ama birkaç parantezi açıklayabilirim.

Metal renkli gök ve yüzünü sisle pudralamış "yeryüzü ittifakı" ve "çekilen setler yükselen buğulu duvarlar"

Parlak gri tonlarda bir gökyüzü(sonbaharda bir yağmur atmosferi gibi) ve çevrenin sisli olması.Genel bir bakışta bunların gözde oluşturduğu hafif buğulu bir kompozisyon(ittifak).Uzaklaştıkça sisin görünürlüğü azaltması ve uzakları bir duvar,set misali kapatması(ufuklar yok).

Üzerindeki gelinlik

Gelinlik giymiş ama mutlu değil.Atmosfer ve ruh haline uygun bir kostüm değil.Görünürde bir dengesizlik söz konusu.Ama ruhsal derinliklerde dengesizlik değil aksine dışa vurulmuş bir anlam;soyut olanın somutlaştırılmış hali.Hayalkırıklıklarının resimlenmiş hali.

Köprüler kur gözlerindeki çatlaklıklara bakmakta olduğun gözlerden"

Gözler ruha açılan kapıdır.Bakışlar derinleştiğinde aslında içine doğru dalınan şey ruhtur.Köprüler de bu manevi ve soyut bağı anlatıyor;İki ruh arasındaki içsel iletişimi.

Çelik tırnaklarını

Her yaklaşımda savunma mekanizması çalışan bir kadın hırçın bir kedi gibidir.Normalde güçsüz ve sevimli,köşeye sıkıştırıldığında kaplan kesilir.'Tırnaklarını çıkarmak' deyimi gibi.Çelik çünkü daha güçlü,daha keskin,dayanıklı ve tehlikeli.

''Kan Majestesi''

Elfen Lied adlı manga-anime den yola çıkarak bulduğum bir isim.O hikayedeki Gothic kızın aslını bulmuş hali düşüncesi.