Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Şiir-Edebiyat

2008-12-13 14:48:14
Güneş batıyor.Turuncunun kızıla nazarlandığı bir vakit çarşaf gibi bir denizin gökyüzüne uzunca bir çizik attığı yerde.Kumlar ılık.Rüzgar kışa özenmiş üşütüp titretmeye çalışır bir durumda.Dokunuşları var suların kıyılara nazikçe.Sayısız köpükten ve biraz yosundan oluşmuş armağanlarıyla.Etrafta gürültülü bir sessizlik var.Doğanın bu aheste resitaline nezaketen ayak uyduran insanlar.Havada birşey var.Güzel birşey,değişik bir tat.Aroma gibi sanki;sanki oksijen atomları da bu güzel akşamüstünden etkilenip en keskin hallerini almışlar,katkıda bulunmaktalar bu güzel resitale.Ayak parmakları arasına doluşan şımarık kum taneleri.Güneş,tüm kızgınlığını attığı şu ılık saatlerde gün boyu verdiği rahatsızlığın telafisi için etrafa loş bir buğu sermiş.Yanı sıra yanmış bir tene masaj yaparcasına,okşarcasına,avuturcasına yaydıkları elektrikle rahatlık veren parmak uçları.Gülümser bir yüz.Sevgilinin uzanan dudakları.
Kapanış.Sahnede mutlu son...

NS KKTN
2008-12-16 21:25:46
Turan Dua'sı

Seni, acundan yüce tek 'var' saymışım Tanrı'm
Göğe değen başımı, yere eğmişim Tanrı'm
Ve gönlümde yanına çiçek koymuşum Tanrı'm
Bu sevgiyi sen verdin, bu da benim nazımdır
Korkak kullarca değil, erkekçe niyazımdır

Ey Tanrı'm, yüce Tanrı'm
Kat, gücü güce Tanrı'm
Bölük bölük bölündük
Sonumuz nice Tanrı'm

Sensin derdi yaratan, derman olan yine sen
Sensin Türk'ü yaratan, ayrı kılan yine sen
Yüce dağlar birleşir, eğer ki sen 'ol' desen
Dilersen kes hakkımı ekmeğimden, suyumdan
Bu birlik, varlık demek esirgeme soyumdan

Kapına durdum Tanrı'm
Yere diz vurdum Tanrı'm
Çek şu kızıl perdeyi
Bir olsun yurdum Tanrı'm

Tanrı'm, şerefim için, namusum, dinim için
Şerefsize bilenen şerefli kinim için
'Ben' dedim ya, andolsun, sanma ki benim için
Ahlaksız çarklar için, saklanmaz farklar için
Şu çakal insancıklar, şu bozkurt Türkler için

Açtım elimi Tanrı'm
Çözdüm dilimi Tanrı'm
Kabul et bu duamı
Arz-ı halimi Tanrı'm

Bir gece, ağlar gibi kurtlar uludu dağdan
Gözlerime kan değdi, dokuz yaralı tuğdan
Bir türkü, bir de ağıt kopardım eski çağdan
Türküm umudum olsun, ağıdım yaram olsun
Türküsüz ve ağıtsız gün bana haram olsun

Bu acı beter Tanrı'm
Sanmam ki biter Tanrı'm
Belki benden artar da
Neslime yeter Tanrı'm

Bizi zulme bileyen bu kutlu güç senindir
Haklı ve yiğit kılan terefli taç senindir
Türk olmaksa suçumuz, bu soylu suç senindir
Sanma ki bu sorgudur, sen Tanrı'sın, ben kulum
Sen sabırda zenginsin, bense işte yoksulum

Dört yanım soru, Tanrı'm
Hepsi en zoru Tanrı'm
Soruların zorundan
Soyumu koru Tanrı'm

Sen Tanrı değil misin, adını yargılatma
Sana Tanrı deyince, dinimi sorgulatma
Ya adam et bunları, ya beraber yaşatma
Kanı bozuk olanlar 'Türk'üm' diyemesinler
Ve Türk'ün dik başını yere eğemesinler

Gökçek Tanrı'm, gök Tanrı'm
Sevgisi büyük Tanrı'm
İti kurda baş kılma
Bu ne ağır yük Tanrı'm

Şimdi beni ezenler, demek soyumu bilmez
Bozgunun ardındaki mutlak toyumu bilmez
Demek beni bilir de, deli huyumu bilmez
Çin'de kırkbir çeriyle ihtilal yapan kimdi?
Peki o uslanmaz kan hangi bedende şimdi?

Şükür ki bende, Tanrı'm
'Niçin'i, sende Tanrı'm
Bugünü de kutlu kıl
Gözlerim dünde Tanrı'm

Türkiye benim yurdum, canım kurban bu yurda
Fakat bir dağ az gelir mayası hür bozkurda
Kıralım şu zenciri artık ferman buyur da
Sınırları bozalım, yeni baştan çizelim
Kendi toprağımızda hesapsızca gezelim

Bir ferman buyur Tanrı'm
Dünyaya duyur Tanrı'm
Türk'ü Türk'e kavuştur
Var beni ayır Tanrı'm
Çünkü o gün her ölen
Sadece uyur Tanrı'm

Ali Kınık
2009-01-01 18:56:09
2009-01-01 18:57:51
bence sevmek mi sevilmek mi sorusunun en güzel cevabi burda :)
2009-01-01 19:02:12
super benım hatuna yazacagım dırek bunu valla :)
2009-01-01 19:02:51
Kopyala yapıştır yapma bence :) Biraz değiştir :)
2009-01-01 19:04:28
yok be altına nazım hıkmette yazacagım ben yazdım demeyecegım heralde :))
2009-01-01 19:05:35
Gerçekten çok güzel bir metin büyük üstaddan.

Paylaşan arkadaşımıza Teşekkür ederim.
2009-01-01 19:07:37
rica ederim :)
2009-01-01 19:49:54
bende bunu benim eski hatuna yazıp yollucam valla... tamda beni anlatıyor...:))) ellerine sağlık...
2009-01-02 09:59:17
helal olsun süper...
2009-01-23 09:48:56
DARAĞACI

Yolumu gözledin her seher-ahşam,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!
Ecelle ölmeye doğulmamışam...
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

O hansı milletdir, taleyi sırdır?
Yüz adla bölündü... Yene de birdir.
Meni huzuruna bu derd getirdir,
Selam darağacı... Aleyküm selam!

Hezer'i, Baykal'ı, Aral'ı gördüm,
Gördüm can üstedir, yaralı gördüm.
Tanrı'nı bendeden aralı gördüm,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Çarhı ters fırlanır felek garının,
Turan kölkesinde budaglarının,
Rengi bayrağımda yarpaglarının
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Evvelin ahırı, sonun evveli,
Buymuş, bilmemişem bunu men deli.
Gorhum yoh, ne olsun boyun göy deli,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Eli yağmalanan, bölünen, bölen,
Çayları guruyan, gölleri ölen.
Hag-hesap çekmeye gelen menem, men.
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Danış, Emir Teymur, bu son neydi be?..
Boynumda ağ kefen, dilimde tövbe.
Dersini ters bilen, menimdi növbe,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Seni men ekmişem... Mene sen genim,
Seni suvarmağa halaldır ganım.
Yarpağın reng alsın ganımdan menim.
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Ey darın ağacı. Kimden kemem... Kem?
Ya seni yendirrem, ya sene yennem,
Ya da budağında yarpağa dönnem.
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Kırgız'am, Özbek'em, Kazak, Türkmen'em,
Başkırd'am, Kerkük'em, ele görk menem,
Senin gözlediyin garip Türk menem,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Gabul et, növbeti gurbanın menem,
Menim canın sende; bil, canın menem,
Ele gurrelenme... Her yanın menem,
Selam, darağacı... Aleyküm selam!

Rüstem Behrudi (Semerkand 1989)
2009-01-23 23:52:35
Orhan Pamuk - Masumiyet Müzesi'ni okumuş olan var mı?
2009-02-04 14:17:54
Kim bilir kaçıncı devri bu gecenin karanlıktan sabaha.
Kaçıncı yalanıydı bu yok oluşun,kırılan kaçıncı ayna..
Nerde kalmıştı takvim yaprakları,
Ne zaman başladı bedenin bu ıssız sedası?
Boşlukta bir bunalım.
Uzuvlarda örümcek ağları,damarlarda soykırım.
Güneşi ağlayan bir pencere
Elveda mektubunda eksik kalmış birkaç hece;
Noktalar ve bilmece...
Tavandaki gölge siluet şimdi bakmakta sana
Bakmakta ve unutuluş biçmeyi sende saklı zamana...

NS KKTN
2009-02-04 14:29:51
Kendi yazdığım bir şiir...

Günahlar...

Benim mi bu günahların hepsi,
Sağ yanımda sevaplar karşılamıyor günahlarımı
Farkındayım tek başıma işlemedim ben bunların hiçbirini.
Ama madem bana yazılmış, çekeceğim ne varsa cezalarımı.

Hesap günü geldi, çıkarıldım sorguya,
Ne indirim istedim, ne de torpil, suçlarımdan.
Birtek şeydi beklediğim Yüce Allah'tan,
Ben cezamı çekerken, uyandırsın seni rahat uyuduğun uykudan.

Gittim diye üzülmedin biliyorum, yaşayacaksın hayatını.
Ne varki hakkım hep üzerinde olacak.
Belki önceleri hissetmeyeceksin ama,
Toprak olduğunda anlayacak, bir şans daha isteyeceksin yalvararak...
2009-02-04 14:59:40
ZİNDANDAN MEHMET'E MEKTUP


Zindan iki hece Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed' im!
Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yolda tutuktur hapse düşeli...
Git vegel... yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak

Bir alem ki, gökler boru içinde!
Akıl olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu sus mu unut mu,,?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, Bir kaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler bu gün 'maruzat'!
Çatık kaş... hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, Bir yırtıcı zil;
Sayım var, Maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemiyet
Urbalarla kemik, Mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, Nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yüzünde şevkat;
Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni anlımdan, Sen öp seccadem!

Çaycı, getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, Duman duman erisin!

Peykeler duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
gömülmüş duvara, baş baş gölgeler
Duvar katil duvar, yolumu biçtin!
kanla dolu sünger... beynimi içtin!

sükut... kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez Dünyadan nazar.
Yerinde mi acep ölü ve mezar
yer yüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç varda kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir elden kader bu emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünya ya kapalı, Allah'a açık.

Dua dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, Bir tütsü Bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zahir şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa dim dik doğrul ve sevin!

Mehmed'im sevinin başlar yüksekte!
Ölsekte sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Necip Fazıl KISAKÜREK