Subpage under development, new version coming soon!
Subject: »Kartal Yuvası Derneği-DUYURU
herşey doğru da carvalhale haksızlık yapılıyor bence adam daha ne yapsın iyi giderken iyi de 2 kötü sonuç alındığı zman mı kötü ?
BABA HAKKI - İstanbul'a Dönüş ( Geçmişten Bir Anı)
* ilk yarısını 3-0 geride kapadığımız bir ankara deplasmanının devre arasında soyunma odasında eline istanbul'a dönüş biletlerini alır,
topçulara biletleri gösterek şöyle der:
- bunlar istanbul'a dönüş biletleri.. yırtarım bu biletleri, istanbul'a yürüyerek dönersiniz!
ve bu konuşmanın ardından, Beşiktaş ilk yarısını 3-0 geride kapadığı maçı 6-3 kazanır....
ŞEREF'imizle Oynar...HAKKI'mızla Kazanırız..!!!
(edited)
* ilk yarısını 3-0 geride kapadığımız bir ankara deplasmanının devre arasında soyunma odasında eline istanbul'a dönüş biletlerini alır,
topçulara biletleri gösterek şöyle der:
- bunlar istanbul'a dönüş biletleri.. yırtarım bu biletleri, istanbul'a yürüyerek dönersiniz!
ve bu konuşmanın ardından, Beşiktaş ilk yarısını 3-0 geride kapadığı maçı 6-3 kazanır....
ŞEREF'imizle Oynar...HAKKI'mızla Kazanırız..!!!
(edited)
Beşiktaş'a şok üstüne şok!
Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu oynanacak derbi öncesi Beşiktaş'a üst üste kötü haberler geldi.
Siyah-beyazlı ekipte Fernandes'in cezası için yapılan itiraz reddedilirken, Hilbert ve İsmail'in sakatlıkları haberleri de camia da şok etkisi yarattı.İsmail Köybaşı'nın 10 gün sahalarda uzak kalacağı belirtilirken, Hilbert'in sakatlığının ise yaklaşık 2 ay süreceği açıklandı.
Bu oyunculara, bir de kırmızı kart cezalısı Quaresma eklenince, teknik direktör Carlos Carvalhal'in derbiye nasıl bir kadro ile çıkacağı şimdiden büyük merak konusu oldu.
FERNANDES İTİRAZI KABUL EDİLMEDİ
Mersin İdman Yurdu'na 1-0 mağlup olmasının yanı sırada çok sayıda sakat ve Quaresma'nın cezalı duruma düşmesinin ardından beşiktaş bir kötü haber de Tahkim Kurulu'ndan geldi.
Tahkim, Kayserispor maçında kırmızı kart gören ve Profesyonel Disiplin Kurulu tarafından 2 maçla cezalandırılan Manuel Fernandes'in cezasını onadı.
Mersin İdman Yurdu maçında takımını yalnız bırakan Portekizli oyuncu, Pazar günü oynanacak Fenerbahçe derbisinde de forma giyemeyecek.
EKSİKLERE HILBERT VE İSMAİL DE EKLENDİ
Beşiktaş'ta Mersin İdman Yurdu karşılaşmasında sakatlanan Hilbert 2 ay, İsmail Köybaşı da 10 gün forma giyemeyecek.
Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu oynanacak derbi öncesi Beşiktaş'a üst üste kötü haberler geldi.
Siyah-beyazlı ekipte Fernandes'in cezası için yapılan itiraz reddedilirken, Hilbert ve İsmail'in sakatlıkları haberleri de camia da şok etkisi yarattı.İsmail Köybaşı'nın 10 gün sahalarda uzak kalacağı belirtilirken, Hilbert'in sakatlığının ise yaklaşık 2 ay süreceği açıklandı.
Bu oyunculara, bir de kırmızı kart cezalısı Quaresma eklenince, teknik direktör Carlos Carvalhal'in derbiye nasıl bir kadro ile çıkacağı şimdiden büyük merak konusu oldu.
FERNANDES İTİRAZI KABUL EDİLMEDİ
Mersin İdman Yurdu'na 1-0 mağlup olmasının yanı sırada çok sayıda sakat ve Quaresma'nın cezalı duruma düşmesinin ardından beşiktaş bir kötü haber de Tahkim Kurulu'ndan geldi.
Tahkim, Kayserispor maçında kırmızı kart gören ve Profesyonel Disiplin Kurulu tarafından 2 maçla cezalandırılan Manuel Fernandes'in cezasını onadı.
Mersin İdman Yurdu maçında takımını yalnız bırakan Portekizli oyuncu, Pazar günü oynanacak Fenerbahçe derbisinde de forma giyemeyecek.
EKSİKLERE HILBERT VE İSMAİL DE EKLENDİ
Beşiktaş'ta Mersin İdman Yurdu karşılaşmasında sakatlanan Hilbert 2 ay, İsmail Köybaşı da 10 gün forma giyemeyecek.
Samsunspor - Fenerbahçe maçı sonrası S.Gökçen Havaalanında açılan flamayla Beşiktaş Taraftarlarının hiçbir ilgisi-alakası yoktur.
Bir Beşiktaşlının, Fenerbahçe'yi havaalanında karşılaması Türk futbolunda tarih değil talihsizliktir. Beşiktaş kongre yapısı içinse başlı başına düşündürücüdür. Beşiktaş taraftarımızın, Süleyman Seba ile malum şahsın ismini peş peşe anmakta imtina ederken, aynı karede resmedilmesi bizi çok üzmüştür.
A.Yıldırım’ı özleyen ama BEŞİKTAŞLIYIM diyen herkesi, herkesin sorgulaması lazım.
Açıklama ;
Bir Beşiktaşlının, Fenerbahçe'yi havaalanında karşılaması Türk futbolunda tarih değil talihsizliktir. Beşiktaş kongre yapısı içinse başlı başına düşündürücüdür. Beşiktaş taraftarımızın, Süleyman Seba ile malum şahsın ismini peş peşe anmakta imtina ederken, aynı karede resmedilmesi bizi çok üzmüştür.
A.Yıldırım’ı özleyen ama BEŞİKTAŞLIYIM diyen herkesi, herkesin sorgulaması lazım.
Açıklama ;
BEŞİKTAŞ BÖYLE YAZILIR !
Zamanın da Beşiktaş'ın nasıl yazıldığını da göstermiştik onlara...
Zamanın da Beşiktaş'ın nasıl yazıldığını da göstermiştik onlara...
Optik Başkanı Anmak Onun Yolundan Gitmektir.!
97 yılı Fenerliler İnönü Eski açık önünde optik başkanı kıstırır. 2 seçenegi vardır başkanın, ya kaçıp denize atlayacak ya da kendini vurduracak. Optik 3 yerinden vurulur, hastaneye fener tribününden gelenler ona neden denize atlamadıgını sorarlar başkanın cevabı hazır; OPTİK DENİZE ATLADI DEDİRTİRMİYİM!
Çok özledik be abi.
Kaynak;
97 yılı Fenerliler İnönü Eski açık önünde optik başkanı kıstırır. 2 seçenegi vardır başkanın, ya kaçıp denize atlayacak ya da kendini vurduracak. Optik 3 yerinden vurulur, hastaneye fener tribününden gelenler ona neden denize atlamadıgını sorarlar başkanın cevabı hazır; OPTİK DENİZE ATLADI DEDİRTİRMİYİM!
Çok özledik be abi.
Kaynak;
Hoşgeldinn,Bayadır yoktun Böyle bir maç sonrası skorun buraya yazılması polemik yaratabileceğinden mesajın silindi...
İlgili mesajını başka bir çok başlık altında paylaşabilirsin.
İlgili mesajını başka bir çok başlık altında paylaşabilirsin.
Hep Kol Kolaa, Bir Gün Değill, Her Gün BEŞİKTAŞŞŞŞ!!..
İşte Fernandes raporları
Beşiktaşlı Manuel Fernandes nasıl ceza aldı? Hakem ve temsilci raporunda neler yazdı? Portekizli cezayı hak etti mi, yoksa yazık mı oldu? İşte bu soruların cevapları...
SPORX ÖZEL - Kayserispor maçında gördüğü çift sarı kart nedeniyle kırmızı kart gören ancak ihraç sonrası yaptığı eylemlerden dolayı Profesyonel Disiplin kurulu tarafından "sportmenliğe aykırı davranış ihlalinden" dolayı bir maç cezaya çarptırılan Beşiktaşlı Manuel Fernandes konusunda ortaya çıkan raporlar "Fernandes'e yazık olmuş" dedirtti!..
Bu ceza nedeniyle Fenerbahçe maçında forma giyemeyen ve Beşiktaş camiasının büyük tepkisine neden olan cezayla ilgili hakem ve temsilci raporlarına Sporx.com ulaştı.
Portekizli futbolcunun ihraç sonrası davranışlarıyla ilgili hem maçın hakemi Mustafa Kamil Abitoğlu'nun, hem de müsabakanın temsilcilerinden İbrahim İçer'in raporunda Fernandes'le ilgili ifadelere yer vermesi dikkat çekti.
Maçın hakemi Abitoğlu raporunda, "Fernandes'in ihraç sonrası centilmence olmayan agresif hareketler de bulunduğu ve anlamanı bilmediğim bazı şeyler söylediği, muhtemelen bunların Portekizce olduğu ve hoş olmayan bir vücut diliyle oyun alanını terk etmiştir" şeklinde ifade kullanırken, maçın dördüncü hakemi Özgüç Türklap de raporunda oyuncunun ihraç sonrası agresif hareketlerde bulunduğu ancak daha sonra arkadaşlarının araya girmesiyle problemsiz bir şekilde soyunma odasına gittiğini belirtti. Karşılaşmanın üst klasman temsilcisi İsmail İçer'in ise raporunda Fernandes'le ilgili olarak ilginç ifadelere yer vermesi gözden kaçmadı.
Portekizli'nin ceza almasına neden olarak gösterilen İçer'in konuyla ilgili raporunda "Fernandes ihraç sonrası soyunma odasına giderken, karma alandan Beşiktaş soyunma odasının olduğu tarafa geçen koridor başındaki alüminyum kapının alt kapağını sert bir tekme vurarak kullanılmaz hale getirmiştir. Oradaki levhanın delinmesine neden olmuş, ardından koridorda yürümeye devam ederek soyunma odasına gitmiştir" şeklinde ifadeler kullandığı ortaya çıktı.
Maçın diğer temsilcisi Erdoğan Yeşilcam da Hukuk Müşavirliği'ne verdiği raporunda, olayı stat güvenlik kamerasını inceledikten sonra teyit ettiğini belirtti. Temsilci Yeşilcam, güvenlik kamera kaydını da stat yetkililerinden istediklerini ve bunu da ekte sunduklarını belirtti.
PFDK'nın hakem Abitoğlu'nun ihraç sonrasıyla ilgili raporunda, "Portekizce bir şeyler söylediği ancak ne dediğinin anlaşılmadığı" şeklinde rapor vermesinden dolayı Fernandes'e soyunma odası koridoruna açılan alüminyum kapıya zarar vermesinden dolayı ceza verildiği iddia edildi.
Fernandes'in güvenlik güçleri dahil hiç kimsenin olmadığı boş bir koridorda öfkesini yenemeyerek bir koridor kapısına tekme atmaktan dolayı sportmenliğe aykırı davranış ihlalinden 1 maç cezaya çarptırılmış olması aynı zamanda ilginç bir çelişkiyi de ortaya çıkarttı. Çünkü spormentliğe aykırı bir davranışta ihlalin unsurlarının oluşabilmesi için bu eylemin sahada (herkesin gördüğü ve tahrik olabileceği bir ortamda) veya bunun dışında birilerine karşı yapılmış olduğunun ortaya konması gerekiyor. Burada ise eylem koridorların boş olduğu bir ortamda ve bir alüminyum koridor kapısına karşı gerçekleşiyor.
STAT MÜDÜRÜ AHMET BİLOR DA SPORX.COM'A KONUŞTU
Bu arada Fernandes'in stat müdürü tarafından ihbar edilerek ceza aldığı iddiaları da Kadir Has Stadı Müdürü Ahmet Bilor tarafından yalanlandı. Bilor, konuyla ilgili olarak Sporx.com'a, "Bu iddialar yalan. Çünkü o sırada ben tribünlerde denetim yapıyordum ve yoktum. Konudan sonradan haberim oldu. Temsilci arkadaş olay sırasında hemen Fernandes'in yarım metre arkasındaymış yani olaya bizzat kendisi şahit olmuş. Daha sonra kendisi benden o sırada karma alanı gösteren tavandakı güvenlik kamera kaydını istedi. Bu konuda sorumlu olan kişi güvenlik müdürümüz olduğundan kendisini ona yönlendirdik. Temsilci arkadaş bu olayı rapor ettiğini ve kamera kaydını da ekine koyacağını söyledi. Temsilci bunu isterse biz vermek zorundayız. Kaldı ki kapı zarar görmesine rağmen biz hasar raporunda buna yer vermedik. Bende konuyu görüntülerden gördüm. Karma alandan Beşiktaş soyunma odasına giden bir koridor var oradaki kapıyı tekmeliyor ve yırtıyor, o kadar. Burda bir ihbarımız söz konusu değil zaten geçerli de sayılmaz" dedi.
Beşiktaşlı Manuel Fernandes nasıl ceza aldı? Hakem ve temsilci raporunda neler yazdı? Portekizli cezayı hak etti mi, yoksa yazık mı oldu? İşte bu soruların cevapları...
SPORX ÖZEL - Kayserispor maçında gördüğü çift sarı kart nedeniyle kırmızı kart gören ancak ihraç sonrası yaptığı eylemlerden dolayı Profesyonel Disiplin kurulu tarafından "sportmenliğe aykırı davranış ihlalinden" dolayı bir maç cezaya çarptırılan Beşiktaşlı Manuel Fernandes konusunda ortaya çıkan raporlar "Fernandes'e yazık olmuş" dedirtti!..
Bu ceza nedeniyle Fenerbahçe maçında forma giyemeyen ve Beşiktaş camiasının büyük tepkisine neden olan cezayla ilgili hakem ve temsilci raporlarına Sporx.com ulaştı.
Portekizli futbolcunun ihraç sonrası davranışlarıyla ilgili hem maçın hakemi Mustafa Kamil Abitoğlu'nun, hem de müsabakanın temsilcilerinden İbrahim İçer'in raporunda Fernandes'le ilgili ifadelere yer vermesi dikkat çekti.
Maçın hakemi Abitoğlu raporunda, "Fernandes'in ihraç sonrası centilmence olmayan agresif hareketler de bulunduğu ve anlamanı bilmediğim bazı şeyler söylediği, muhtemelen bunların Portekizce olduğu ve hoş olmayan bir vücut diliyle oyun alanını terk etmiştir" şeklinde ifade kullanırken, maçın dördüncü hakemi Özgüç Türklap de raporunda oyuncunun ihraç sonrası agresif hareketlerde bulunduğu ancak daha sonra arkadaşlarının araya girmesiyle problemsiz bir şekilde soyunma odasına gittiğini belirtti. Karşılaşmanın üst klasman temsilcisi İsmail İçer'in ise raporunda Fernandes'le ilgili olarak ilginç ifadelere yer vermesi gözden kaçmadı.
Portekizli'nin ceza almasına neden olarak gösterilen İçer'in konuyla ilgili raporunda "Fernandes ihraç sonrası soyunma odasına giderken, karma alandan Beşiktaş soyunma odasının olduğu tarafa geçen koridor başındaki alüminyum kapının alt kapağını sert bir tekme vurarak kullanılmaz hale getirmiştir. Oradaki levhanın delinmesine neden olmuş, ardından koridorda yürümeye devam ederek soyunma odasına gitmiştir" şeklinde ifadeler kullandığı ortaya çıktı.
Maçın diğer temsilcisi Erdoğan Yeşilcam da Hukuk Müşavirliği'ne verdiği raporunda, olayı stat güvenlik kamerasını inceledikten sonra teyit ettiğini belirtti. Temsilci Yeşilcam, güvenlik kamera kaydını da stat yetkililerinden istediklerini ve bunu da ekte sunduklarını belirtti.
PFDK'nın hakem Abitoğlu'nun ihraç sonrasıyla ilgili raporunda, "Portekizce bir şeyler söylediği ancak ne dediğinin anlaşılmadığı" şeklinde rapor vermesinden dolayı Fernandes'e soyunma odası koridoruna açılan alüminyum kapıya zarar vermesinden dolayı ceza verildiği iddia edildi.
Fernandes'in güvenlik güçleri dahil hiç kimsenin olmadığı boş bir koridorda öfkesini yenemeyerek bir koridor kapısına tekme atmaktan dolayı sportmenliğe aykırı davranış ihlalinden 1 maç cezaya çarptırılmış olması aynı zamanda ilginç bir çelişkiyi de ortaya çıkarttı. Çünkü spormentliğe aykırı bir davranışta ihlalin unsurlarının oluşabilmesi için bu eylemin sahada (herkesin gördüğü ve tahrik olabileceği bir ortamda) veya bunun dışında birilerine karşı yapılmış olduğunun ortaya konması gerekiyor. Burada ise eylem koridorların boş olduğu bir ortamda ve bir alüminyum koridor kapısına karşı gerçekleşiyor.
STAT MÜDÜRÜ AHMET BİLOR DA SPORX.COM'A KONUŞTU
Bu arada Fernandes'in stat müdürü tarafından ihbar edilerek ceza aldığı iddiaları da Kadir Has Stadı Müdürü Ahmet Bilor tarafından yalanlandı. Bilor, konuyla ilgili olarak Sporx.com'a, "Bu iddialar yalan. Çünkü o sırada ben tribünlerde denetim yapıyordum ve yoktum. Konudan sonradan haberim oldu. Temsilci arkadaş olay sırasında hemen Fernandes'in yarım metre arkasındaymış yani olaya bizzat kendisi şahit olmuş. Daha sonra kendisi benden o sırada karma alanı gösteren tavandakı güvenlik kamera kaydını istedi. Bu konuda sorumlu olan kişi güvenlik müdürümüz olduğundan kendisini ona yönlendirdik. Temsilci arkadaş bu olayı rapor ettiğini ve kamera kaydını da ekine koyacağını söyledi. Temsilci bunu isterse biz vermek zorundayız. Kaldı ki kapı zarar görmesine rağmen biz hasar raporunda buna yer vermedik. Bende konuyu görüntülerden gördüm. Karma alandan Beşiktaş soyunma odasına giden bir koridor var oradaki kapıyı tekmeliyor ve yırtıyor, o kadar. Burda bir ihbarımız söz konusu değil zaten geçerli de sayılmaz" dedi.
Pembe hasan ıcın bır taraftarın forzadakı yorumu ...!
Hava buz gibi.
Sene 2000.
Daha 15 yaşındayım.Bıyıklarım yeni terliyor.
Akşamına Sami Yen'de Gs maçı var.
Saat sabah 11 suları.
Arkadaşımla gitmişiz Kazan'a...
Daha kimsecikler yok...
Var da yok denecek kadar az...
Bilirsiniz oturaklar vardır gözümüze birini kesitirp oturduk...
Ne bilet var ne bişey....
Çift turnike kovalayacağız aklımız sıra.
Atkımızı sarmalamışız,berelerimiz kafamızda oturuyoruz öylece...
Aradan 10 dakika geçti geçmedi.
Oturduğumuz bankın altından birisi çıkıverdi...
Şaşırdık.Ayağa kalktık...Mal mal bakıyoruz...
Omzumuza dokundu...
Nasılsınız çocuklar?deyiverdi...
Üzerinde Beşiktaş Montu,Beşiktaş Beresi,atkısı elinde bir şişe....
İyiyiz dedik abi sağolasın...
Verin bakalım bir sigara dedi...
Abi içmiyoruz sigara dedik...
Güldü...
Eyvallah kardeşlerim...Ben şimdi bulurum dedi...
Demeye de kalmadı sigara uzatıverdi oradan başka bir Beşiktaşlı abimiz.
Buyur Hasan Abi...
Oturdu yanımıza...
Ben dedi Pembe Hasan...
Memnun olduk abi....
Napıyosunuz bakalım burada hee?
Abi maça gideceğiz de onu bekliyoruz.
Var mı biletiniz?
Yok abi...
Gülümsedi...
Eee ne yapmayı düşünüyorsunuz?dedi.
Valla abi kovalayacağız dedik...
İyi iyi kovalayın dedi...
Gittiniz mi deplasmana hiç?
Gittik abi...
Hangilerine?
Valla abi çok değildir ama gittik işte bazı bazı...
Mesela oğlum örnek ver bana...
Trabzon abi...
İrkildi...
Nasıl lan Trabzon?dedi.
Bayağı abi bildiğin Trabzon işte dedik.
Kaç yaşındasınız siz?
15 abi...
Hee 15 yaşındasınız Trabzona gittiniz heee...
Gittik...
Peki ulan hangi maçtı?dedi.
Abi kahveyi bastılar ya o maç dedik....
Bırakın ulan siz kaç yaşındaydınız ki dedi...
Abi anlatalım sana dedik....
Esasında yalan yok ben maça gitmemiştim ama yanımdaki arkadaşım benden 3 yaş büyüktü.
Ve o bahsettiği maça gitmişti....
Anlattı uzun uzun...
Pembe Hasan dinledi.
Arkadaş anlattı...
Tamam ulan yeter hakikaten gitmişsiniz dedi.
Sonra iki damla yaş süzülüverdi gözlerinden.
Noldu abi dedik.
Lan dedi gelecek size emanetse ben ölsemde gam yemem.
Helal olsun lan size dedi...
Bekleyin burada kıpırdamayın sakın...
Bekledik...
Yaklaşık 15-20 dakika sonra geldi Hasan Abi...
Elinde 1 adet bilet...
Misafir Tribün yazıyor...
Alın lan dedi size 1 bilet girin ikiniz...
Abi dedik çok sağol,Allah razı olsun vs vs...
Tekrar dokundu omzumuza...
Feda olsun lan BEŞİKTAŞLIYA dedi.
Ölüm ne garip şey..Adın KALLEŞ olsun...
Mekanın Cennet Olsun PEMBE HASAN...
15 Yaşındaki o çocuk seni ölene kadar unutmayacak !
Hava buz gibi.
Sene 2000.
Daha 15 yaşındayım.Bıyıklarım yeni terliyor.
Akşamına Sami Yen'de Gs maçı var.
Saat sabah 11 suları.
Arkadaşımla gitmişiz Kazan'a...
Daha kimsecikler yok...
Var da yok denecek kadar az...
Bilirsiniz oturaklar vardır gözümüze birini kesitirp oturduk...
Ne bilet var ne bişey....
Çift turnike kovalayacağız aklımız sıra.
Atkımızı sarmalamışız,berelerimiz kafamızda oturuyoruz öylece...
Aradan 10 dakika geçti geçmedi.
Oturduğumuz bankın altından birisi çıkıverdi...
Şaşırdık.Ayağa kalktık...Mal mal bakıyoruz...
Omzumuza dokundu...
Nasılsınız çocuklar?deyiverdi...
Üzerinde Beşiktaş Montu,Beşiktaş Beresi,atkısı elinde bir şişe....
İyiyiz dedik abi sağolasın...
Verin bakalım bir sigara dedi...
Abi içmiyoruz sigara dedik...
Güldü...
Eyvallah kardeşlerim...Ben şimdi bulurum dedi...
Demeye de kalmadı sigara uzatıverdi oradan başka bir Beşiktaşlı abimiz.
Buyur Hasan Abi...
Oturdu yanımıza...
Ben dedi Pembe Hasan...
Memnun olduk abi....
Napıyosunuz bakalım burada hee?
Abi maça gideceğiz de onu bekliyoruz.
Var mı biletiniz?
Yok abi...
Gülümsedi...
Eee ne yapmayı düşünüyorsunuz?dedi.
Valla abi kovalayacağız dedik...
İyi iyi kovalayın dedi...
Gittiniz mi deplasmana hiç?
Gittik abi...
Hangilerine?
Valla abi çok değildir ama gittik işte bazı bazı...
Mesela oğlum örnek ver bana...
Trabzon abi...
İrkildi...
Nasıl lan Trabzon?dedi.
Bayağı abi bildiğin Trabzon işte dedik.
Kaç yaşındasınız siz?
15 abi...
Hee 15 yaşındasınız Trabzona gittiniz heee...
Gittik...
Peki ulan hangi maçtı?dedi.
Abi kahveyi bastılar ya o maç dedik....
Bırakın ulan siz kaç yaşındaydınız ki dedi...
Abi anlatalım sana dedik....
Esasında yalan yok ben maça gitmemiştim ama yanımdaki arkadaşım benden 3 yaş büyüktü.
Ve o bahsettiği maça gitmişti....
Anlattı uzun uzun...
Pembe Hasan dinledi.
Arkadaş anlattı...
Tamam ulan yeter hakikaten gitmişsiniz dedi.
Sonra iki damla yaş süzülüverdi gözlerinden.
Noldu abi dedik.
Lan dedi gelecek size emanetse ben ölsemde gam yemem.
Helal olsun lan size dedi...
Bekleyin burada kıpırdamayın sakın...
Bekledik...
Yaklaşık 15-20 dakika sonra geldi Hasan Abi...
Elinde 1 adet bilet...
Misafir Tribün yazıyor...
Alın lan dedi size 1 bilet girin ikiniz...
Abi dedik çok sağol,Allah razı olsun vs vs...
Tekrar dokundu omzumuza...
Feda olsun lan BEŞİKTAŞLIYA dedi.
Ölüm ne garip şey..Adın KALLEŞ olsun...
Mekanın Cennet Olsun PEMBE HASAN...
15 Yaşındaki o çocuk seni ölene kadar unutmayacak !
Mahallenin bakkalı ''Koku''
Odanın içinde bir koku vardı.
Ayaklandım.
Cubali lağımı gibiydi ortalığa yayılan.
Ne bir eksik ne de bir fazla.
Ne alakaysa,
Ana örgüsü atkımı doladım boynuma.
Atkının beyaz tarafıyla da kapadım iyice burnumu.
Sanki ondan medet umar gibi.
Odanın bütün pencerelerini açmak istedim
Dışarıda mis gibi hava hayaliyle.
Koku daha da yoğunlaştı.
Kesin bir şeyler oluyordu ya çözemiyordum.
Mahallenin bakkalını “Ne ayak?” diye aradım.
“Biz ne ayaklar gördük.” dedi iyi mi!
“Koku ulan, koku!” dedim.
“Koku ne ayak?!”
“Dolce Gabana abi, hanım doğum gününde almış.” demez mi...
“Ya havle vela!” derler ya o dereceyim yani.
“Beni anlamıyorsun, kokuyu da mı duymuyorsun be adam!” diye
Çıkışıyordum ki zil çaldı.
Kapının ortasındaki o ufak delikten tek gözümü seğirttim.
Alt kattaki komşuydu gelen.
Onun da burnunda oğlunun bandanası.
“Gördün mü şerefsizi?” dedi.
Ben “Kim?” diye soran gözlerle duruyorum hâlâ.
“Mahallenin bakkalı.” dedi ve devam etti.
Sen evimi büyüteceğim diye yan apartmanın ana lağım borusunu patlat, sonra da bir şey yokmuş gibi devam et.
Çık da bak sokak şelale gibi bok akıyor.
Tabii ben de “jeton” düştü.
Adam sorunun kendisinden kaynaklandığını bildiği için karşısındakini anlamamazlıktan geliyordu. “Avele yatıyordu” yani.
Hayatta da öyle değil mi zaten.
Bu garip kısır döngülerle dönmez mi dünya?
Karşındaki adam bilinçaltını doğrulamak ve doğrulatmak içdürtüsüyle bir sürü yalanı, yılanı orta yere bırakmaz mı?
Bilinçsizce kafasında canlandırdığı senaryoları başkasına okutup manuel takılmaz mı?
Adama “Koku?” diyorum.
Bana “Dolce Gabana!” diyor, iyi mi!
Hanımı almışmış.
Ben de kendi kendime felsefe yapıyorum.
“Bu bir algı sorunudur.” diyorum.
“Empati yapamıyor.” diyorum.
“Daha genç, bizle kafa buluyor.” diyorum.
Diyorum da, diyorum…
Fakaaaaat, bakkalındaki malları bana satacaksın.
Sattıklarınla beni belki kazıklayacaksın.
Benden kazandıklarınla evi büyüteceksin demiyorum.
Neden?
Çünkü, bu bir “algı” sorunu dedik ya.
İnsanın içini nasılsa öyle düşünür.
Ve diğerlerine pompa yapar.
Alt kattaki hâlâ karşımda bön bön bakıyor.
“Niye şerefsiz diyorsun ki adama?” diyerek sessizliği bozdum.
Evini büyütmesi suç mu, yanlışlıkla olmuştur, itfaiye gelir temizler, diye geçiştirdim.
Kokuyu karıştırmadım bile.
Hem zaten hep öyle olmaz mı?
Başkaları pisler, sen temizlersin.
Alen MARKARYAN
Cuk diye oturmus anlayana (:
Odanın içinde bir koku vardı.
Ayaklandım.
Cubali lağımı gibiydi ortalığa yayılan.
Ne bir eksik ne de bir fazla.
Ne alakaysa,
Ana örgüsü atkımı doladım boynuma.
Atkının beyaz tarafıyla da kapadım iyice burnumu.
Sanki ondan medet umar gibi.
Odanın bütün pencerelerini açmak istedim
Dışarıda mis gibi hava hayaliyle.
Koku daha da yoğunlaştı.
Kesin bir şeyler oluyordu ya çözemiyordum.
Mahallenin bakkalını “Ne ayak?” diye aradım.
“Biz ne ayaklar gördük.” dedi iyi mi!
“Koku ulan, koku!” dedim.
“Koku ne ayak?!”
“Dolce Gabana abi, hanım doğum gününde almış.” demez mi...
“Ya havle vela!” derler ya o dereceyim yani.
“Beni anlamıyorsun, kokuyu da mı duymuyorsun be adam!” diye
Çıkışıyordum ki zil çaldı.
Kapının ortasındaki o ufak delikten tek gözümü seğirttim.
Alt kattaki komşuydu gelen.
Onun da burnunda oğlunun bandanası.
“Gördün mü şerefsizi?” dedi.
Ben “Kim?” diye soran gözlerle duruyorum hâlâ.
“Mahallenin bakkalı.” dedi ve devam etti.
Sen evimi büyüteceğim diye yan apartmanın ana lağım borusunu patlat, sonra da bir şey yokmuş gibi devam et.
Çık da bak sokak şelale gibi bok akıyor.
Tabii ben de “jeton” düştü.
Adam sorunun kendisinden kaynaklandığını bildiği için karşısındakini anlamamazlıktan geliyordu. “Avele yatıyordu” yani.
Hayatta da öyle değil mi zaten.
Bu garip kısır döngülerle dönmez mi dünya?
Karşındaki adam bilinçaltını doğrulamak ve doğrulatmak içdürtüsüyle bir sürü yalanı, yılanı orta yere bırakmaz mı?
Bilinçsizce kafasında canlandırdığı senaryoları başkasına okutup manuel takılmaz mı?
Adama “Koku?” diyorum.
Bana “Dolce Gabana!” diyor, iyi mi!
Hanımı almışmış.
Ben de kendi kendime felsefe yapıyorum.
“Bu bir algı sorunudur.” diyorum.
“Empati yapamıyor.” diyorum.
“Daha genç, bizle kafa buluyor.” diyorum.
Diyorum da, diyorum…
Fakaaaaat, bakkalındaki malları bana satacaksın.
Sattıklarınla beni belki kazıklayacaksın.
Benden kazandıklarınla evi büyüteceksin demiyorum.
Neden?
Çünkü, bu bir “algı” sorunu dedik ya.
İnsanın içini nasılsa öyle düşünür.
Ve diğerlerine pompa yapar.
Alt kattaki hâlâ karşımda bön bön bakıyor.
“Niye şerefsiz diyorsun ki adama?” diyerek sessizliği bozdum.
Evini büyütmesi suç mu, yanlışlıkla olmuştur, itfaiye gelir temizler, diye geçiştirdim.
Kokuyu karıştırmadım bile.
Hem zaten hep öyle olmaz mı?
Başkaları pisler, sen temizlersin.
Alen MARKARYAN
Cuk diye oturmus anlayana (:
Tek aşk Beşiktaşk dedik. Aşk tanımımızı sorguluyor takım. İnadına Beşiktaş dedik, inat yapıyor vicdansızlar. Beşiktaş seninle ölmeye geldik dedik, gerçekten ölecek miyiz diye test ediyorlar. İnsan sevdiğine böyle yapar mı l.n! bırakın rahat sevelim M.E.K