Subpage under development, new version coming soon!
Subject: 10 Kasım
Bazı soysuzlara , vatansızlara inat seni sonsuza kadar yaşatacağız Atam , mekanın cennet olsun.
(edited)
Bugün de her yıl olduğu gibi saat 9 u 5 geçe tüylerim diken diken oldu.Seni çok özledik be Atam.Neredesin sarı saçlım mavi gözlüm...Ruhun şad mekanın cennet olsun...
Değerli öğretmen arkadaşlarım, sevgili öğrenciler.
Bugün burada Atatürk’ün vefatının 72. yıl dönümü sebebiyle toplanmış bulunuyoruz.10 Kasım 1938’de milletimiz tarihindeki en acı günlerinden birini yaşamıştır.O gün yaşadığımız acı ne kadar büyükse bugün içimizde hissettiğimiz üzüntü de o kadar tazedir.
Ancak şairin söylediği ;
“Sızlasa da gönüller gidenlerin yasından,
Koşar adım gitmeli onların arkasından”
Mısralarındaki düşünceyle sizlere gönlümüzdeki yastan bahsetmek yerine, Ata’nın arkasından gitmenin anlamından bahsetmek istiyorum.Çünkü bana göre 10 Kasım günleri Atatürk’ü anmaktan daha büyük bir anlam taşımaktadır o da Atatürk’ü “anlamaktır”.
Geçmişi anlayabilmek hem toplumu oluşturan bireyler hem de milletler için son derece önemlidir.Bizler bir elimizi geleceğin aydınlık ve büyük Türkiye’sine uzatmak istiyorsak bir elimizle de Yavuz Sultan Selim’in beyaz atının yelesini tutmak zorundayız.Adımlarımızı geleceğe güvenle atmak istiyorsak önce Atatürk’ün Çanakkale’deki, Sakarya’daki savaş meydanlarında giydiği çizmeleri hayal edebilmeliyiz.
Atatürk’ü anlamak içinse öncelikle onun ve ardından yürüyen büyük milletimizin yaptıklarındaki “asil ruhu” kavramamız gerekir.
Evet, Atatürk ve silah arkadaşları, bizler bu topraklarda rahat nefes alabilelim diye son nefeslerine kadar vatan, millet, din ve bayrak uğruna mücadele etmişlerdir.1071 Malazgirt’ten bu yana bu büyük millet ve ondaki asil ruhu yıkmak için tırnaklarını Türk’ün gırtlağına geçirmek isteyen sömürgeci ve barbar batıya karşı yakın geçmişimizdeki en şerefli mücadeleyi veren Atatürk, milletimizin bağımsızlık aşkını, iman ve azmini, milletinden aldığı güçle ve milletiyle beraber bir kez daha bütün dünyaya haykırmıştır.Bu haykırış, İstiklal Marşı’ndaki ;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım!
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım!
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım!”
Dizelerindeki sözlerin kanıtı olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, yaşadığımız bu toprakları “vatan” yapabilmek için milletiyle beraber gereken diyeti fazlasıyla ödemiş ve üzerine bastığımız toprağın her karışını kanla yoğurarak onu vatan yapmıştır.
Peki bizler atalarımızdaki bu asil ruhun eseri olan vatanımızın anlamını biliyor muyuz?Onlara layık birer torun olabiliyor muyuz?
Sevgili öğrenciler biliniz ki vatan, özgürlük demektir.Hepiniz ders bitince okuldan çıkıp evlerinize gidiyorsunuz.Belki yürüyor, belki koşuyor, belki şarkı söylüyorsunuz.Kimse önünüze çıkıp “Dur!” burada yürüyemezsin demiyor.Kimse burada şarkı söyleyemezsin, düğün bayram yapamazsın, gönlünce koşup oynayamazsın demiyor…Çünkü burası sizin vatanınız, burası bizim vatanımız…Hepimiz bugün bu bayrağın altında konuşuyorsak alıyorsak bu dedelerimizin Atatürk liderliğinde vermiş olduğu Milli Mücadele sayesindedir.Hepimiz aynı topraktan çıkan ekmeği yiyorsak, aynı suyu içiyorsak, aynı şeylere üzülüp aynı şeylere seviniyorsak aynı topraklarda hepimiz aynı havayı soluyorsak ve kardeşçe birlikte nefes alabiliyorsak unutmayın ki bu, dedelerimizin aynı cephede son nefeslerini vermesi sayesinde mümkün olmuştur.
İşte bütün bunları hatırlayarak, Atatürk’ü ve onurlu mücadelesini anlamak hepimizin görevidir.Üstelik buna, yaşadığımız bu günlerde her şeyden daha çok ihtiyacımız vardır.Atatürk’ün İzmirliler, Yozgatlılar, Konyalılar, Samsunlular, Diyarbakırlılar, Siirtliler, Muşlular, Erzurumlular ile el ele vererek, kader birliği ederek kurduğu bu vatan coğrafyasında özgürce ve kardeşçe yaşamaya devam edebilmek için buna mecburuz.
Ben bugün burada, karşımda, Atatürk’ün izinden gidecek olanları görüyorum.Çanakkale’de, Şanlıurfa’da, Sakarya’da, Gaziantep’te vatan, bayrak, dine ve millet uğruna şehit olan atalarımızın ruhlarını taşıyan yeni nesilleri görüyorum.
Kur’an-ı Kerim’deki “Allah yolunda şehit olanlara ölü demeyiniz,onlar diridirler” Ayet’inden yola çıkarak bugün karşımda ATATÜRK’ü görüyorum.
Bu duygu ve düşünceler ile Ata’mıza Allah’tan rahmet diliyorum.O’nun ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Muş Malazgirt Kutulmuşoğlu İ.Ö.O'da yapılan konuşma metnini aynen yazıyorum buraya.Lütfen hepimiz birer fatiha okuyalım Ata'nın ruhuna...
Bugün burada Atatürk’ün vefatının 72. yıl dönümü sebebiyle toplanmış bulunuyoruz.10 Kasım 1938’de milletimiz tarihindeki en acı günlerinden birini yaşamıştır.O gün yaşadığımız acı ne kadar büyükse bugün içimizde hissettiğimiz üzüntü de o kadar tazedir.
Ancak şairin söylediği ;
“Sızlasa da gönüller gidenlerin yasından,
Koşar adım gitmeli onların arkasından”
Mısralarındaki düşünceyle sizlere gönlümüzdeki yastan bahsetmek yerine, Ata’nın arkasından gitmenin anlamından bahsetmek istiyorum.Çünkü bana göre 10 Kasım günleri Atatürk’ü anmaktan daha büyük bir anlam taşımaktadır o da Atatürk’ü “anlamaktır”.
Geçmişi anlayabilmek hem toplumu oluşturan bireyler hem de milletler için son derece önemlidir.Bizler bir elimizi geleceğin aydınlık ve büyük Türkiye’sine uzatmak istiyorsak bir elimizle de Yavuz Sultan Selim’in beyaz atının yelesini tutmak zorundayız.Adımlarımızı geleceğe güvenle atmak istiyorsak önce Atatürk’ün Çanakkale’deki, Sakarya’daki savaş meydanlarında giydiği çizmeleri hayal edebilmeliyiz.
Atatürk’ü anlamak içinse öncelikle onun ve ardından yürüyen büyük milletimizin yaptıklarındaki “asil ruhu” kavramamız gerekir.
Evet, Atatürk ve silah arkadaşları, bizler bu topraklarda rahat nefes alabilelim diye son nefeslerine kadar vatan, millet, din ve bayrak uğruna mücadele etmişlerdir.1071 Malazgirt’ten bu yana bu büyük millet ve ondaki asil ruhu yıkmak için tırnaklarını Türk’ün gırtlağına geçirmek isteyen sömürgeci ve barbar batıya karşı yakın geçmişimizdeki en şerefli mücadeleyi veren Atatürk, milletimizin bağımsızlık aşkını, iman ve azmini, milletinden aldığı güçle ve milletiyle beraber bir kez daha bütün dünyaya haykırmıştır.Bu haykırış, İstiklal Marşı’ndaki ;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım!
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım!
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım!”
Dizelerindeki sözlerin kanıtı olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, yaşadığımız bu toprakları “vatan” yapabilmek için milletiyle beraber gereken diyeti fazlasıyla ödemiş ve üzerine bastığımız toprağın her karışını kanla yoğurarak onu vatan yapmıştır.
Peki bizler atalarımızdaki bu asil ruhun eseri olan vatanımızın anlamını biliyor muyuz?Onlara layık birer torun olabiliyor muyuz?
Sevgili öğrenciler biliniz ki vatan, özgürlük demektir.Hepiniz ders bitince okuldan çıkıp evlerinize gidiyorsunuz.Belki yürüyor, belki koşuyor, belki şarkı söylüyorsunuz.Kimse önünüze çıkıp “Dur!” burada yürüyemezsin demiyor.Kimse burada şarkı söyleyemezsin, düğün bayram yapamazsın, gönlünce koşup oynayamazsın demiyor…Çünkü burası sizin vatanınız, burası bizim vatanımız…Hepimiz bugün bu bayrağın altında konuşuyorsak alıyorsak bu dedelerimizin Atatürk liderliğinde vermiş olduğu Milli Mücadele sayesindedir.Hepimiz aynı topraktan çıkan ekmeği yiyorsak, aynı suyu içiyorsak, aynı şeylere üzülüp aynı şeylere seviniyorsak aynı topraklarda hepimiz aynı havayı soluyorsak ve kardeşçe birlikte nefes alabiliyorsak unutmayın ki bu, dedelerimizin aynı cephede son nefeslerini vermesi sayesinde mümkün olmuştur.
İşte bütün bunları hatırlayarak, Atatürk’ü ve onurlu mücadelesini anlamak hepimizin görevidir.Üstelik buna, yaşadığımız bu günlerde her şeyden daha çok ihtiyacımız vardır.Atatürk’ün İzmirliler, Yozgatlılar, Konyalılar, Samsunlular, Diyarbakırlılar, Siirtliler, Muşlular, Erzurumlular ile el ele vererek, kader birliği ederek kurduğu bu vatan coğrafyasında özgürce ve kardeşçe yaşamaya devam edebilmek için buna mecburuz.
Ben bugün burada, karşımda, Atatürk’ün izinden gidecek olanları görüyorum.Çanakkale’de, Şanlıurfa’da, Sakarya’da, Gaziantep’te vatan, bayrak, dine ve millet uğruna şehit olan atalarımızın ruhlarını taşıyan yeni nesilleri görüyorum.
Kur’an-ı Kerim’deki “Allah yolunda şehit olanlara ölü demeyiniz,onlar diridirler” Ayet’inden yola çıkarak bugün karşımda ATATÜRK’ü görüyorum.
Bu duygu ve düşünceler ile Ata’mıza Allah’tan rahmet diliyorum.O’nun ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Muş Malazgirt Kutulmuşoğlu İ.Ö.O'da yapılan konuşma metnini aynen yazıyorum buraya.Lütfen hepimiz birer fatiha okuyalım Ata'nın ruhuna...
Çok güzel olmuş Hocam
çok doğru
ATATÜRK'ü anmak önemli
ama
ATATÜRK'ü anlamak daha da önemli...!!!
çok doğru
ATATÜRK'ü anmak önemli
ama
ATATÜRK'ü anlamak daha da önemli...!!!
Ölümsüzlük 10 Kasım 1938'de, saat 09:05'de bir Türk tarafından bulunmuştur...
Seni hiç unutmadık ki 10 Kasımda hatırlayalım.
İZİNDEYİZ ATAM...
Bir 10 Kasım sabahı daha geldi çattı,
Sirenler uzun uzun, yalnız senin için çaldı,
Tam 73 yıl olmuş senden ayrı kalalı,
Çok özledi seni cumhuriyet’in evlatları
Bıraktığın ilkelerin izindeyiz merak etme!
Kimse bozamaz birliğimizi hiçbir sebeple,
Hep yaşayacak bu vatan Ata’m senin izinde,
Söz veririz her 10 Kasım saat dokuzu beş geçe.
(edited)
Atatürk'ün çağdaşlaşma tutkusu bağımsızlık inancının doğal uzantısıydı.Dünyanın 1929 bunalımı ile çalkalandığı günlerde devletçilik siyaset ile darboğazları aşıp ekonomik bağımsızlığı pekiştirmekte Kurtuluş Savaşı ustalığı istemekteydi.O günden bugüne Türkiye nin hangi noktalara sürüklendiği bellidir.bu neden ile bugün Atatürk ü içimiz acı dolu olarak anıyoruz.
Yaşadığımız hergün onun büyüklüğü tam bağımsızlık inancındaki haklılığı çok daha iyi anlaşılmaktadır.Birçok uğursuz çaba ile unutturmaya çalışılan ulusal kurtuluş bilinci Atatürk ün en kutsal en yüce mirasıdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı ustası Mustafaka Kemal Atatürk ü anmak ulusal kurtuluş bilincini hergün canlı tutmakla eş anlamlıdır.
Atatürk ü ölümünün 73. yıldönümünde kendi sözlerinden ayrı olarak anmak yorumlamak olası değildir.
bu ülkenin halkı üzerinde kimsenin egemenlik kurma hakkı yoktur ama bu ülkeyi başkalarına el açmadan geçindirmek ve yaşatmak da size düşen bir ödevdir.
Ölümünün 73. yıldönümüde kendisini hergün artan saygımız ile anıyoruz.
Yaşadığımız hergün onun büyüklüğü tam bağımsızlık inancındaki haklılığı çok daha iyi anlaşılmaktadır.Birçok uğursuz çaba ile unutturmaya çalışılan ulusal kurtuluş bilinci Atatürk ün en kutsal en yüce mirasıdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı ustası Mustafaka Kemal Atatürk ü anmak ulusal kurtuluş bilincini hergün canlı tutmakla eş anlamlıdır.
Atatürk ü ölümünün 73. yıldönümünde kendi sözlerinden ayrı olarak anmak yorumlamak olası değildir.
bu ülkenin halkı üzerinde kimsenin egemenlik kurma hakkı yoktur ama bu ülkeyi başkalarına el açmadan geçindirmek ve yaşatmak da size düşen bir ödevdir.
Ölümünün 73. yıldönümüde kendisini hergün artan saygımız ile anıyoruz.
Atamizi sevgiyle saygiyla ve büyük bir özlemle aniyoruz. Cok seviyorum.
Sana çok şey borçluyuz.Sonsuza kadar yaşayacaksın...
(edited)
(edited)
Bazı gerici, yobaz, beyinsiz, çağdaş olmaktan korkan, at gözlüğünü aksesuar olarak değil vücudunun bir parçası olarak kullanan bazı o. çocukları tarafından bayram ilan edilen bu gün Türk Milletinin kurtarıcısının ölüm yıl dönümüdür.Hepinize inat bu Ulu Çınarı unutmayacağız, unutturmayacağız. Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi "Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi,hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir." Bu günü bayram eden kişiler maalesef hala cehaletten kurtulamamış kişilerdir...Yüce Türk Milletinin başı sağ olsun...Seni sevmeyenler seni anlamayan, anlayamayan, anlamaya kapasiteleri yetmeyenlerdir Atam.Ruhun ŞAD mekanın CENNET olsun Mustafa Kemal Atatürk. ( Ümran Zaman )
Ulu ATA mızı saygıyla anıyoruz, arıyoruz. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.