Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: fıkraaaa

2009-06-01 15:12:23
.:D:D:DD:D
2009-06-01 15:12:33
deliler hastanesinde doktorlar aylık periyodik düzelen varmı kontrolüne çıkmışlar bi bakmışlar bi deli herkesi etrafına toplşamış ben peygamberim diyo diğer delilerde ona inanıyo bi tanesi hariç tabiki oda temel doktorların yanına gelip diyoki görüyomusunuz deliyi diyo doktorlar şaşırıyo sen nerden biliyosun onun peygamber olmadığını diyolar temel de ben öyle bi peygamber göndermedim ki
2009-06-01 15:22:16
Temel annesini ve babasini öldürmüs. Son celse karar verilecek hakim temele sorar
-Son bir diyecegin varmi? Temel
-Aciyin bu yetime!..
2009-06-01 15:43:58
Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş .
- ''Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?'' Zangoçta derin bir sessizlik...İyice köpürmüş
- Papaz: ''Sana soruyorum be adam!Duymuyormusun beni?
-''Hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
- "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun ..'' Zangoç bıyık altından gülmüş,
- '' İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız...'' Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş
-''Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş.
-''Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.''
2009-06-01 15:45:36
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek
- " Bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk
- " Bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kı*ını yırtmaya değmez dedi" der.
2009-06-01 15:50:26
Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar
- "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye.
- Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"
2009-06-01 15:56:25
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır
-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g*t istermiş."
2009-06-01 16:01:25
bir adam bir gün bir petshopa giriyo kendisine en yakın duran papağanı gösterek
-pardon bunun fiyatı nedir diyor
-10000$ efendim
-neden bu kadar pahalı peki
-efendim o 300 tane kelime biliyor
biraz uzaktaki papağanı işaret ederek
-peki bunun fiyatı nedir
-20000$ efendim
-peki bu neden pahalı
-o aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor
onun yanındaki papağanı göstererek
-bunun fiyatı nedir
-30000$ efendim buda kelimeleri her dilde söylüyor
adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor
-bunun fiyatı nedir
-100000$ efendim
-bunun özelliği nedir
-valla bu pek konuşmuyo ama ordaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar
2009-06-01 16:02:22
birgun carlsberg, miller, tuborg ve efes pilsen in ba$kanlari barda icmeye gitmi$. garson gelince teker teker soylemi$ler;
- ben bi carlsberg aliyim
- ben bi buyuk miller istiyorum
- ben tuborg icecegim
sira efes pilsen'in adamina gelince;
- ben bir kola aliyim, demi$. garson gidince yanindakiler sorumu$, "yahu sen niye efes istemedin" diye;
- kimse bira icmiyordu, ben de size uyayim dedim.. demi$..
2009-06-01 16:04:44
amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya...
uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..
hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.
çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye'ye.
atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-)
almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis :
''leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci.
adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra
temel obur masaya seslenmis,
ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"
2009-06-01 16:08:12
adamın biri bara girer ve barmene seslenip konuşmaya başlar..

adam- sana bir teklifim var
barmen- duyalım bakalım..
a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim..
b-zuhaha tamam kabul..

adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..

b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim..
a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyar
b- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin!
a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!

dipnot: bu fıkra desperado filminde de anlatılmaktadır ve çok çeşitli varyasyonları vardır!
dipnotun dipnotu: bu fıkrayı tarantino hazretleri desperado filminde bizzat anlatmaktadır
2009-06-01 16:09:31
dünya polis teşkilatlanması örgütü bir gün alman, fransız ve türk polislerin katıldığı bir yarışma düzenler. buna göre ormana bir yaban tavşanı bırakılacak ve en organize, en çabuk şekilde tavşanı bulup görevlilere teslim edecek teşkilat büyük ödülün sahibi olacaktır. bütün hazırlıklar tamamlandığında yarışma başlar. fizik gücü yüksek disiplinli polizeiler ormana girerler, sağlı sollu koşuşturmacalar, değişik tuzaklarla birlikte yakalanması hayli zor olan yaban tavşanını 5 dakikaya yakın bir sürede görevlilere teslim ederler. sıra gelir fransızlara. kartezyen fransızlar, "ulan ben bir yaban tavşanı olsam nereye saklanırdım acaba?" diye düşünerek, arayarak yaban tavşanını bulurlar, böylece 3 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde tavşanı görevlilere teslim ederler. türkler son yarışmacı olarak ormana dalarlar, bir curcuna olur ve ortalıktan kaybolurlar. yarım saat olur, bir saat olur, iki saat olur hiçbir haber alınamaz. yetkililer tam dağılmaya hazırlanıyorken, türk polisler çıkagelir, yanlarında kelepçelenmiş, ağzı burnu kan içinde bir boz ayı da onlara eşlik etmektedir. yetkililer sorar:
- hani kardeşim yaban tavşanı? onca saattir nerdeydiniz?
- (polis boz ayıya dönerek) konuş ulan!
- (boz ayı ağlayarak) ben bir küçük yaban tavşanıyım, ben bir küçük yaban tavşanıyım...
2009-06-01 16:13:36
adamin biri birgun cok hastalanmi$ doktora gitmi$. doktor adami muayne ettikten sonra demi$ ki "$u tahlilleri yaptir, haftaya gel". 1 hafta sonra adam tahlil sonuclari elinde tekrar doktora gitmi$. doktor sonuclari gorunce yuzu ek$imi$, ciddile$mi$.. bunun uzerine adam sormu$:
- noldu doktor bey, cok mu kotu durum?"
doktor yanit vermi$:
- "10 vakit omrunuz kalmi$" demi$.
adam :
- "10 ne?? 10 ay mi yil mi 10 ne?" demi$
doktor:
- "9.."*
2009-06-01 16:19:24
nebraska da yasli bir adam yasardi. patates ekini icin bahceyi bellemesi gerekiyordu, lakin bu cok zor bir isti. tek oglu olan david ona yardim edebilirdi fakat o da hapisteydi. yasli adam ogluna bir mektup yazdi ve muskulatini izah etti.
sevgili david,
patates bahcemi belleyemeyecegimden kendimi cok kotu hissediyorum. bahceyi kazmak icin oldukca yaslanmis sayilirim. burada olsan butun derdim bitecekti. biliyorum ki sen bahceyi benim icin hallederdin.
sevgiler baban
bir kac gun sonra oglundan bir mektup aldi
babacigim allah askina bahceyi kazma, ben oraya cesetleri gommustum.
sevgiler david
ertesi gun sabaha karsi 4'te fbi ve yerel polis cikageldi ve tum sahayi kazdi lakin hic bir cesede rastlamadilar. yasli adamdan ozur dileyerek gittiler.
ayni gun yasli adam oglundan bir mektup daha aldi.
babacigim,
simdi patatesleri ekebilirsin. bu sartlarda yapabilecegimin en iyisini yaptim.
sevgiler david
2009-06-01 16:19:36
temel askerdedir. ilk gün komutan gelir ve:
-benim adım ali kırç. unutmayın kırç, arada r var. soyadımı yanlış söyleyen veya dalga geçen olursa yakarım.
komutan ara sıra askerlere kendi soyadını sorar. en sonunda sıra temel'e gelir.
-temel söyle bakalım benim adım ne?
temel düşünür ama bi türlü hatırlayamaz. o sırada arkadaşı kopya verir:
-temel olum unutma arada r var.
-haah hatırladım komutanım. ali gört!!!
2009-06-01 16:32:33
kayseri'de yol çalismasi yapiliyomus. köylüler esegin birini salip geçtigi yerden yolu geçiriyolarmis. o sirada oradan geçmekte olan amerikali bir mühendis görmüs bunlari.
merak etmis; gitmis yanlarina.
-merhaba dayi nabiyonuz böyle? demis.
köylü -yol yapiyoz diye cevap vermis.
-"e bu essek ne" diye devam etmis mühendis.
köylü genel prosedürü söyle bir anlatmis. essegin yolun nerden geçecegine karar verdigini söylemis. bizim amerikali mühendis yerlere yatmis gülmekten, öyle sey mi olur diye. alayci bir tonla:
- "eee demis, essek bulamiyinca napiyonuz?"
köylü:
- "o zaman amerika'dan mühendis getirtiyoz."