Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Spor Haberleri

Ankarada iki gün önce hain terör saldırısında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın hepsine Allah'tan rahmet diliyorum yaralanan kardeşlerimize de acil şifalar dilerim;

hain saldırıda babasını kaybeden Galatasaraylı Umut BULUT kardeşimizinde başı sağolsun.

Vatanımızın Milletimizin başı sağolsun; geride kalanlara da sabır diliyorum



Fenerbahçe kupamızı çalmış!

Derbinin tarihi ile ilgili oldukça ilginç bir detay var. İşte o detayı anlatan yazı...
20 Mart 2016 Pazar



"O gün geldi çattı... Bir zamanların 'bayramı', şimdinin derbisi; Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki o maç günü... Ligimizin bahçesinde açan ve yanından yol alan herkesin mutlaka koparmak fikrini aklından geçirdiği en güzel çiçeklerinden ikisi, ezeli ve ebedi birtakım sıfatlar eşliğinde karşılaşacak yine... Mazisi de derin bu kat'i aşkın; Bir türlü anlaşamayan, aynı anne babadan doğma bu iki kardeşin arasını bozan neydi peki? Sarının yanına laciverdi koyanın kırmızıya, kırmızıyı yakıştıranın laciverde tahammülü olmamasının sebebi; bir tahta parçası aslında...

Tarihi biraz geriye saralım...

Abdülhamit'in, bir çatı altında toplanan tüm Türk gençlerinin kendisine muhalefet edeceğini düşündüğü için bu gibi hareketleri yasakladığı dönem geride kalmış; Meşrutiyet'in yeniden sahalara dönmesi ile Türk gençlerine de kısmi özgürlük gelmiştir. Yıllar yılları kovalarken, bir zamanlar siyah çoraplıları, sahte yabancı isimler ile top sahasında toza bulanma hevesindeki gençler artık birer futbol kulübünün parçası olmuşlar hatta ve hatta kendi liglerini bile kurmuşlardır.

1914 ve takip eden 15 yılında, Fenerbahçe ile Galatasaray ayrı ayrı liglere düşerler. Bunlar, Fenerbahçe'nin yer aldığı İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi ve Galatasaray'ın yer aldığı İstanbul Futbol Ligi'dir. Aslında Fenerbahçe de Galatasaray'la beraber İstanbul Futbol Ligi'ne katılmak ister fakat, Lise'nin evlatları onları biraz üzmüş ve heveslerini kırmıştır. Nasıl mı? Şöyle ki...



Bütün bir yaz boyunca futbol maçı yapmayan Galatasaray ve Fenerbahçe'nin futbolcu gençleri, 2 Ekim 1914 yılında bir maç yapmak üzere anlaşırlar. Ligin başlamasına da az bir zaman kalmışken bir nevi hazırlık müsabakası anlayacağınız... Ancak bu pek önemsiz hazırlık maçında Galatasaray, Yusuf Ziya ile, Galib Hasnun ile, Kürt Celal ile Fenerbahçelileri ciddi şekilde üzmüştür. Sahadan 6-1 galip ayrılınca Galatasaray, Fenerbahçe'den de Ali Sami Bey'e bir mektup gider. Ali Sami Yen, "Fenerli arkadaşlar zayıf olduklarını söylemekte idiler. Birliğin ısrarları bir işe yaramadığı cihetle Fenerbahçe'nin yerine ittifakla Süleymaniye alındı" diyerek olayı bizlere aktarır. Yani, Fenerbahçe lig başlamadan Galatasaray'a 6-1 yenilince yeteri kadar iyi olmadıklarına karar verip 'bu senelik bize müsaade' demiş ve lige katılmamıştır. Ama sonra dayanamazlar...

İstanbul Futbol Ligi başlamıştır ve maçlar oynanırken Fenerbahçe lige dahil olmak ister. Birlik ise buna izin vermez ve sarı-beyazlılar da aynı zamanlı devam eden bir diğer lig olan, İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'ne katılır. Orası için yeterli midirler bilinmez ama en azından şampiyon olduklarına göre o kadar da kötü değillerdir... Bu şampiyonluk, işte yıllar boyunca sürecek olan Fenerbahçe-Galatasaray gerginliğinin ilk tohumunun ekilmesine neden olur! Çünkü aynı sıralarda Galatasaray da, İstanbul Ligi'ni zirvede bitirmiş ve şampiyon olmuştur.

Futbol aleminin kafası karışmıştır. İki lig, iki büyük ve iki şampiyon... Şimdi, asıl şampiyon kimdir peki ve daha da önemlisi İstanbul'u kim temsil edecektir? Fenerbahçe 'Benim şampiyon' der, Galatasaray ise 'Ben eski liglerin devamı olan ligde şampiyon oldum. Asıl şampiyon benim' diye cevap verir. Galatasaray'ın yer aldığı lig zaten sezon başında, "İstanbul şampiyonu bu ligden çıkacaktır. İstanbul'u yalnız bu şampiyon takım temsil edebilir" diyerek kendini anons edip, diğer lige de inceden dokundurmuştur. Fakat Fenerbahçe, İstanbul şampiyonuna verilen işte o malum, abanoz odunundan yapılma şampiyonluk şildine kendi adını yazdırır. Galatasaray'ın mekteplileri bunu duyunca çıldırırlar! Çok önemli yazışmalar olsa da Fenerbahçe şildi Galatasaray'a vermeyi her seferinde reddeder ve 'savaş' başlar.



Bu şilt meselesinden sonra iki takım 3 yıldan fazla süre boyunca maç yapmaz. Ancak aralarında defalarca düzenlenen ve kimi zaman Galatasaray'a kimi zaman Fenerbahçe'ye, yani kimin paraya ihtiyacı varsa bir diğerinin onun yardımına koşmasını sağlayan 'Fener-Galatasaray Bayramı' organizasyonlarına gereksinim duyarlar. Bu yüzden 1921 sonrası yeniden maç yapma fikri doğar. İlk hamle Fenerbahçe'den gelir. 1922'de Fenerbahçe resmi bir yazı ile Galatasaray'dan maç ister. Ancak hiçbir Galatasaray'lının asla unutmadığı şilt meselesi bu teklif üzerine yeniden açılır...

Galatasaraylılar, şildin kendilerine geri verilmesi şartı ile Fenerbahçe'nin bu teklifini kabul edeceklerini bildirirler. Fenerliler ise buna yanıt olarak özetle, 'ne münasebet efendiler' der! Galatasaray cephesi yıllar önceki meselenin kızgınlığını hala taşımaktadır ve olayı mahkemeye götüreceklerini, bu nedenle de şildin bir yedd-i emine teslim edilmesi gerektiğini söyler. Ancak bu durumda maç yapılacağını da not olarak yanıt mektubuna düşerler. Bundan sonrasına dair ise tarihin tozlu sayfaları arasında henüz gün yüzüne çıkmış bir kayıt bulunamaz...

Ancak bildiğimiz; o maçın hiç oynanmadığıdır... Tahmin edeceğiniz gibi şildi de Fenerbahçe, Galatasaray'a hiçbir zaman vermemiştir. Yıllar yılar sonra, 1932'de kulüp binasında çıkan yangında o abanoz şilt de yanar ve kül olur... Geride kalan ise 100 yılı devirmiş bir Fenerbahçe-Galatasaray rekabetidir."

Yazı: Serkan AKKOYUN
*Yazı, Mehmet Yüce'nin Osmanlı Melekleri (İletişim Yayınları) kitabının birinci cildinde yer alan bilgiler ışığında yazılmıştır.

Not: Yıllardan bu güne kadar gelen rekabet bugünde devam etmekte; hak eden kazansın her iki takıma da başarılar dilerim..
yorum sizlerin; geçmiş tarihte yaşananlarla bugün günümüzde yaşananlar arasında fark yok gibi.:)
Derbi de yalan oldu ertelenmiş
insanların can güvenliği herşeyden önce gelir. sağlık olsun
A Milli Futbol Takımı'nın, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2016) mücadele edeceği kadro açıklandı. Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in belirlediği 23 futbolcunun yer aldığı nihai kadro şöyle;

Kaleciler: Volkan Babacan (Başakşehir), Onur Kıvrak (Trabzonspor), Harun Tekin (Bursaspor)
Savunma: Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Şener Özbayraklı (Fenerbahçe), Caner Erkin (Fenerbahçe), İsmail Köybaşı (Beşiktaş) , Semih Kaya (Galatasaray), Ahmet Çalık (Gençlerbirliği), Hakan Kadir Balta (Galatasaray), Mehmet Topal(Fenerbahçe)
Orta saha: Selçuk İnan (Galatasaray), Hakan Çalhanoğlu (Bayer Leverkusen), Nuri Şahin (Dortmund), Ozan Tufan (Fenerbahçe), Olcay Şahan (Beşiktaş), Volkan Şen (Fenerbahçe), Arda Turan (Barcelona), Oğuzhan Özyakup (Beşiktaş), Emre Mor (FC Nordsjaelland), Yunus Mallı (Mainz)
Forvet: Cenk Tosun (Beşiktaş), Burak Yılmaz (Beijing Guoan)

Kaynak = hürriyet
2016-06-01 13:03:46
Gökhan Töre Ve Alper Potuk Olmalıydı Bence Hocam. Gökhanın Her Ne Kadar 2 Maç Cezası Olsada Gruptan Çıktıktan Sonra Faydası Olabilirdi.
2016-06-01 16:30:05
Alper Potukun kardoda olmamasına anlam veremiyorum aynen.. mücadelesi adam eksiltmesi bile yeterdi kadroda yer alması için.. hayırlısı artık.
2016-06-01 21:39:21
Alper Potuk bencede olmalıydı ama Gökhan Töre kendi kendini yaktı , ben 3 maç cezalı diye biliyordum ama 2 maçsada alınmaması doğru , 2 maç cezalı adamı almak diğerlerine haksızlık olurdu bence.
2016-06-02 00:13:02
Ömer toprak alper iyi olurdu hayırlısı bakalım
2016-06-02 08:25:52
Gökhan Töreyi Madem almayacaktın stoper sıkıntımız da varken Ömer Toprak neden yok
2016-06-02 19:26:31
Serdar Azizin Yoklugunda Bence Ömer Toprakda Olmalıydı. Galiba Ömer Toprakta Gelmek İstemiyor Hocam.
Serdar AZİZ gs'ya transfer oldu.:)

Hoş geldin Aslan Parçası Umarım Sarı Kırmızı Takımda çok başarılı sezonlar geçirirsin..

Bilal, Furkan ve Sercan Bursaspora verildi..

Eldeki işe yaramaz futbolcuları göndermemiz lazım. giden oyuncuların aldıgı maaşıda hesaplarsak Serdar fazla paraya gelmemiş..




(edited)
Premier League 3 yıl boyunca D smart almış , Digitürke yılın golünü atmışlar :)
2016-08-31 10:59:25
Son Dakika Transferleri

Beşiktaş = Atınç Nukan , Caner Erkin , Gökhan İnler , Samuel Eto

Galatasaray = Sıgthorsson , Nigel De Jong

Fenerbahçe = Sow , Jeremain Lens

Alanyaspor = Wagner Love
2016-08-31 11:31:33
bu sene bjk karısır