Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Spor Haberleri

2009-07-12 13:04:43
Bence öncelikle takımı alevlendirebilmesi,toparlayabilmesi,canlı tutabilmesi ve çoğunluğun saygı gösterebilmesi gerek.Arda bunları yapabilir mi bilemem,yahut da takıma ne kadar etkisi olur.
2009-07-12 13:06:19
Ya abartmayın kaptanlık semboliktir zaten kendide söyledi Ayhan emre aşık filan onlara danışarak hareket edicem diye.
Ardayı onurlandırmak ve daha çok şevk getirmek amacıyla yapılmış bir hareket bu.
Kimse zaten ardadan ayhana emre aşık'a bağırmasını istemiyor ama maç başında hakem kaptanları çağırdığında gidecek olan Arda anlaşıldı mı ?
2009-07-12 13:09:40
kaptanlık sadece maç başında hakemin yanına gitmek mi ? bak yukarıdaki arkadaş ne demiş kaptanlık saygı gösterilmek demek dir demiş sen kime saygı gösterirsin sözünü dinlediğin sevdiğin saydığın birine sevmediğin sözünü dinlemediğin birine saygı gösterirmisin
2009-07-12 13:10:54
Demek ki kaptanlık bizim düşündüğümüz/bildiğimiz türden kaptanlık değilmiş. Kimi takımlar için formaliteymiş.
2009-07-12 13:14:48
Evet bizde böyle Kaptanlık takımın iç meselesidir kimseyide ilgilendirmez kardeşim Hatta Adnan Polat ve Haldun Üstünel Aziz Yıldırımın teklifine misilleme olarak Kıllığına ardayı tekrar ön plana çıkarmak amaçlı yaptı varmı itirazı olan ?
2009-07-12 13:15:08
Arda kendi dedi zaten takımda kimse Emre ve Ayhan'ın sözünden çıkmayacak diye.
Uzatacak ne var.

Maniche' i uzatın daha mantıklı =P
2009-07-12 13:19:57
Aynı saldırganlık tam gaz devam...

Burada tarafımdan yapılan yorum bağlama türünden ilgilendirme meselesi değil zaten. Ayrıca herşey ortadaysa bu kadar kaptanlığının sahte olduğunu bilen Arda nasıl onurlandırılmış oldu bu da bir ayrıntı.İkincisi herşeye rağmen Arda'nın yeteneğine ve hırsına saygıdır ona tüm yapılacak eleştiri ve yorumlara rağmen teklif götürülmesi;her ne kadar her davranışını sevmesem de takımımda görmek isteyeceğim yegane Türklerdendir,çoğu için olabileceği gibi.Misilleme konusuna gelince de bu ön plana çıkarma eylminin amacı da bu kadar bariz ise kimseye dokunan bir yanı olmaz.Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış gibi birşey olur bu,olan kaptanlığa olur.Çünkü sen açıklayana kadar hiç öyle düşünmemiştim bile :)
2009-07-12 13:24:31
Nasıl ilgilendirmez kardeşim ben galatasaraylıyım direk beni ilgilendirir seni ilgilendirdiği kadar adnan polatmış şimdi konuşturacan beni adnan polat galatasarayın başına geçdi geçeli galatasaray değerlerini en fazla küçülten yerlerde süründüren kişidir yönetimiyle beraber haa transfer politakaları dersen en başarılı yönetimdir ama galatasarayda ne değer kalmıştır nede itibar o büyük bir onurla söylenen galatasaraylılık sözcüğü yerle bir edilmiştir galatasarayın efsane futbolcularına yapılan muamele ortadadır birde lincoln gibi karaktersiz onursuz haysiyetsiz birine yapılan muamelede ortadadır lincolne gösterdikleri tavizi azıcık efsana futbolculara gösterselerdi ne olurdu neymiş şimdi lincolnü takıma almayacakmış adamın yaptıkları yanına kar kaldı ne belli arda da otuzlu yaşlara geldiği zaman aynısının ardayada yapılmayacağı kim bunun aksi birşey söyleyebilir adnan polat bu yapar mı yapar önceden el üstünde tutulanlara ne olduğunu biliyoruz dediğim gibi adnan polat galatasaray değeri galatasaraylılık değerini en çok küçülten başkandır neymiş aziz yıldırımın teklifine misillemeymiş öyle bir transfer oloması durumunda galatasaray taraftarının floryayı basması olasılığını bilmese yüz kere satardı fenere ardayı
2009-07-12 13:29:49
hiç öyle düşünmemişsin işte

bu kadar bariz ise kimseye dokunan bir yanı olmaz.Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış gibi birşey olur

ozmn bu cümlenin amacı ne :)

saldırganlık filan değil .

Ozmn sizin mantıkla her halbükarda en yaşlı kaptan olması lazım.

Arda kaptan olmuştur ama bu Emre Ayhan vs. bu oyuncuların otoritesini hiçe saymak anlamına gelmez.

Zaten ardada söylemişti. Kamp günlüğü programında ben çocukken top toplarken izlediğim Kewell'a kaptanlık yapacak değilim onlar zaten napacaklarını biliyor tarzı bişiler söylemişti .
Kaptanlık sorun olmaz 'da 1 yabancı hücum oyuncusu daha alınırsa güzel olur :)
Neyse Emre Çolak ve tüm gençlerimizin yolu açık olsun sakatlık uzak olsun elveda eder :P
2009-07-12 13:40:32
Cümlenin amacı ''hiç öyle düşünülmeyecek birşeymiş'' anlamına hitap.Sen şimdi böyle birşeyi deşifre ettikten sonra bu sözde misillemenin olası düşünülen etkisinin aslında ne kadar etkisiz olduğunu söylüyorum.Yani tavşan (başkanınız) dağa(başkanımız/FB) küsmüş(misilleme yapmış) dağın haberi olmamış;senin ''İt-Kurt'' sözün gibi bir yakıştırma değil ayrıca dememiş miydin yanlış anlamak cehalettir diye,neyse.

Mantığımla en yaşlı diye birşey yok.O senin yüzeysel yakıştırman.Zaten ben Arda'da bu özellikler mevcut mudur,öyle ise takıma ne kada etkisi olur diye sordum;Arda'yı ve takımı yakınen tanıyorsan,aralarındaki kulislerden haberin varsa olumlu/olumsuz cevabını verirsin,açık ve öğrenmeye yönelik bir soru.Hem dediğin ''yaşlı kaptan'' mantığı değil,bu insanın gurur,kompleks yapmasıyla ilgili tarafsız bir gerçek.Kendinden daha genç birinden emir almama ya da ''neden o?'' takıntısı gibi.

Saldırganlık da üslubun zaten yazdıkların değil.Zamanla önemliliğini kaybeden...

[iArda kaptan olmuştur ama bu Emre Ayhan vs. bu oyuncuların otoritesini hiçe saymak anlamına gelmez.][/i]

Doğrudur.
2009-07-12 14:35:50
'Tatile geliyoruz'
Sarı-Kırmızılılar´ın rakibi Tobol´un hocası Ogai: “Türkiye´de oynayacağımız karşılaşma, futbol anlamında tatil niteliği taşıyacak” yorumunu yaptı.

Galatasaray’ın Avrupa Ligi’nde 16 Temmuz’da deplasmanda karşılaşacağı rakibi Kazakistan temsilcisi Tobol’un teknik direktörü Dmitriy Ogai, bu eşleşmenin kendileri için önemli bir tecrübe olduğunu söyledi. Özellikle çektikleri kurada en zor rakiple eşleştiklerinin altını çizen 49 yaşındaki deneyimli çalıştırıcı, Sarı-Kırmızılılar’ın çok sayıda yıldız futbolcuya sahip olduğunun altını çizdi. Ogai, “Galatasaray geçmişte bu kupayı kazanmış bir takım, hem sahamızda oynayacağımız hem de deplasmandaki mücadele, oyuncularım için önemli bir test olacak. Bizim için Türkiye’de oynayacağımız karşılaşma, futbol anlamında tatil niteleği taşıyacak” diye konuştu

‘Taraftarlar çok ateşli’
Sahada tüm enerjilerini ortaya koyacaklarını ifade eden Kazak teknik adam, “Türkiye’de taraftarların ne kadar ateşli olduğunu biliyoruz. Desteklerini hiç kesmiyorlar. Konsantrasyonumuzu kaybetmediğimiz takdirde, önemli bir başarıya imza atabiliriz” dedi. Öte yandan Tobol, önceki gün ligde Taraz’ın konuğu olduğu mücadeleden golcü futbolcusu Bayramov’un attığı golle 1-0 galip ayrıldı.
2009-07-12 16:42:13
Hadi len Tromsö de öyle diyordu =)
2009-07-12 17:17:48
senin işin gücün yok mu polemik yaratmaya uğraşıyorsun ?
2009-07-12 17:41:18
Tamam dostum kasmaya gerek yok zaten benim ilk cevabımda direk sana değildi bu konuda gelmiş veya gelecek eleştrilere karşı bir cevaptı yani uzatılacak bir konu değil bana göre
2009-07-12 17:44:26
Bende Galatasaraylıyım espiri yaptım sadece.
Sana da sormayacağım ne yazacağımı ;)
2009-07-12 17:44:40
Yerli transferler her ne kadar yabancılar gibi ses getirmese de, Türkfutbolunun yükselen değerlerinin özellikle üç büyük kulübe gelişleri ayrı bir heyecanı ve umutlu bir bekleyişi de beraberinde getirir.. Kendi takımlarını sırtlayan, milli takım formasını giyen, üç büyük kulüpte yıldızlaşması beklenen yerli transferlerin ÜÇ BÜYÜK KULÜP serüveni ne yazık kı beklendiği gibi başarılı geçmemektedir. Turkspor.net son beş senede Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a büyük umutlarla transfer edilen yerli futbolcuların listesini çıkarttı ve yok olup giden yıldızların hikayesini yazdı.. İŞTE YILDIZ DİYE GELİP , YOK OLUP GİDENLERİN LİSTESİ..

“KAYBEDİLEN” YILDIZLAR…

Her transfer döneminde, özellikle üç büyük kulübümüzün hangi yabancı yıldızları Türkiye'ye getirecekleri merak konusu olur.. Hele hele medyanın dolduruşu, dünya yıldızlarına her gün üç büyük kulüp takımın forma giydirmesi ile beklenti çıtası daha da yükselir.. Zaman zaman, yıldız yabancılar arasında, yerli transferlerde gündem oluşturur.. Bu sezon Mehmet Topuz'un olduğu gibi, her transfer döneminde yerli yıldızların transferleri de olay olur.. Yerli transferler her ne kadar yabancılar gibi ses getirmese de, Türkfutbolunun yükselen değerlerinin özellikle üç büyük kulübe gelişleri umutlu bir bekleyişi de beraberinde getirir.. Kendi takımlarını sırtlayan, milli takım formasını giyen, üç büyük kulüpte yıldızlaşması beklenen yerli transferlerin ÜÇ BÜYÜK KULÜP serüveni ne yazık kı beklendiği gibi başarılı geçmemektedir.
Turkspor.net son beş senede Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'a büyük umutlarla transfer edilen yerli futbolcuların listesini çıkarttı.

Beş yıllık geçmişe baktığımızda, Fenerbahçe'nin tam bir YERLİ FUTBOLCU DEĞİRMENİ olduğu ortaya çıkmakta.

Beşiktaş'ta zaman zaman maya tutsa da, yerli yabancıların daha çok forma şansı buldukları ve kalıcı oldukları takım Galatasaray, ancak hiç bir yerliye Lincoln gibi yabancılara tanınan ayrıcalık, tolerans ve şansın verilmediği de bir gerçek..

REKOR BEŞİKTAŞ’TA.. 5 YILDA 23 YERLİ HARCANDI..

Bu konuda 3 büyükleri değerlendirecek olursak Beşiktaş’la başlamakta fayda var diye görüyorum. Çünkü Beşiktaş şampiyon olsun olmasın her sezon transfer piyasasının en hareketli takımı olarak göze çarpıyor.

Şimdi biraz eskiye gidiyoruz. 2004- 2005 sezonundan bugüne kadar olan periyoda bakacağız hep beraber. Beşiktaş 2004’ ten geçtiğimiz sezon başına kadar tam 41 oyuncuya imza attırmış. Bunlardan 23 tanesi yerli oyunculardan oluşmakta. Her biri büyük umutlarla transfer edilen bu oyuncuların hepsinden verim almak bazen mümkün olmuyor.

İŞTE SON 5 YILDA BEŞİKTAŞ’A GELEN YERLİ FUTBOLCULAR…

1-AHMET DURSUN
2-AHMET YILDIRIM
3-TOLGA DOĞANTEZ
4-ESER YAĞMUR
5-RAMAZAN KURŞUNLU
6-ÜMİT AYDIN
7-FATİH SONKAYA
8- VEYSEL CİHAN
9-GÖKHAN GÜLEÇ
10-BURAK YILMAZ
11-KORAY AVCI
12-BÜLENT KOCABEY
13-İLHAN MANSIZ
14-TAMER TUNA
15-OKAN KOÇ
16-SİNAN KALOĞLU
17-ÇAĞDAŞ ATAN
18-İBRAHİM AKIN
19-ALİ TANDOĞAN
20-BAKİ MERCİMEK
21-FAHRİ TATAN
22-MURAT ŞAHİN
23-SERDAR KURTULUŞ


KOÇ GİBİ OKAN KOÇ NEREDE?

Beşiktaş’ta da bu durumun söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş’ a büyük umutlarla transfer edilen birkaç oyuncudan bahsetmek gerekirse OKAN KOÇ’ tan başlayabiliriz. Futbol hayatına Ç.Dardanelspor’ da başlayan Okan Koç burada 2000 de yaptığı müthiş çıkışla 2001’ de Gençlerbirliği’ ne transfer oldu. Burada 3 yıl oynayan Okan Koç 46 resmi maçta 5 gol kaydetti. Futbol piyasasında performansıyla adından söz ettiren bu genç yetenek 2004 yılında Beşiktaş’ a oyuncu takasları ve bir miktar para karşılığında yaklaşık 4 milyon$’a büyük umutlar ile transfer edildi. Burada 19 maçta görev aldı ve 2 gol kaydetti. Avrupa’nın gelecek vadeden 30 oyuncusu arasında gösteriliyordu. Ancak her şey düşünüldüğü gibi gerçekleşmedi. Beşiktaş’ın kalabalık ve zengin kadrosu arasında kendisine şans bulmakta zorlandı. Disiplinsiz davranışları ve gece hayatı gündeme getirildi. Kadro dışı bırakılmasının sebepleri olarak bunlar gösterildi. Ancak oynatılmamasının asıl nedeninin Beşiktaş Kulübü içerisindeki kargaşa ve bu çocukların idare edilmesi için yüksek ücretler alan insanların görevlerini yerine getirememesi olduğu söylenmektedir. Bu yaşananlar üzerine Okan Koç Konyaspor’ a kiralık olarak gönderildi. Tekrar döndü ancak takımda istenmedi ve 2006’ da Ankaragücü’ne satıldı. Eski formunu ve yeteneğini gösteremedi. Avrupa’nın gelecek vadeden 30 oyuncusu arasında gösterilen Okan Koç bugünlerinden uzaklaştı. Büyük bir kulübün “büyüklüğü” altında tutunamadı ve bir yıldız adayı tam anlamıyla parlayamadan sönmüş oldu. Okan Koç tek örnek mi tabiî ki değil.

DEL BOSQUE GİTTİ SONKAYA BİTTİ.

Beşiktaş’ a 2004- 2005 sezonunda FC Roda’dan sağ bek mevkiine transfer edilen FATİH SONKAYA. O da büyük umutlarla transfer edildi. Milli takıma kadar yükseldi. Del Bosque zamanında 12 maçta 10 u ilk 11 olmak üzere sahaya çıktı ancak Rıza Çalımbay geldi ve yedek kulübesine mahkûm edildi. Sakatlığı bulunmayan ve antrenmanlarda hırsla çalışan Fatih, Rıza Çalımbay’ın oyun sisteminde yer edinemedi ve bir yıl sonra 1 milyon $ karşılığında Porto’ ya satıldı.

FAHRİ TATAN’A NOBRE VE BOBO ENGELİ..

Başka bir örnek FAHRİ TATAN. 2006’ da Beşiktaş’ a geldi.Ligde 15 maçta forma şansı buldu ancak gol atma başarısı gösteremedi. Nobre ve Bobo arasında kayboldu. Ve olaylı bir şekilde Konyaspor’ a gönderildi.

TUNA ÜZÜMCÜ DE YABANCILARIN ÖNÜNE GEÇEMEDİ

Geçen seneye dönüyoruz. Gençlerbirliği’nden transfer edilen TUNA ÜZÜMCÜ.. Zapo, Sivok ve Seric gibi yabancılar arasında kendini gösteremedi. 7 maçta oynayabildi. Sezon bitmeden devre arasında Bursaspor’ a Yusuf Şimşek karşılığında gönderildi. Bu transferlerin hüsranla sonuçlandığı tek kulüp Beşiktaş değil tabiî ki.

FENERBAHÇE YERLİ FUTBOLCU DEĞİRMENİ..

Fenerbahçe’ ye bakacak olursak… Son 5 yılda 20 yerli transfer gerçekleştirdi. Yabancı transferlerin neredeyse hepsinden faydalanan Fenerbahçe, bazı yerli oyuncularından daha doğrusu büyük umutlarla transfer ettiği oyunculardan beklediği verimi alamadı.

SON 5 YILDA FENERBAHÇE’YE BÜYÜK UMUTLARLA GELEN YERLİ TRANSFERLERİN LİSTESİ..

1-ZAFER BİRYOL
2-İSMAİL GÜLDÜREN
3-YUSUF ŞİMŞEK
4-CEM KARACA
5-CEYHUN ERİŞ
6-ERHAN ALBAYRAK
7-HAKAN BAYRAKTAR
8-MURAT HACIOĞLU
9-İLHAN PARLAK
10-YASİN ÇAKMAK
11-FATİH AKYEL
12-KERİM ZENGİN
13-MAHMUT HANEFİ ERDOĞDU
14-KEMAL ASLAN
15-MEHMET YOZGATLI
16-OLCAN ADIN
17-RECEP BİLER
18-SERKAN BALCI
19-SERDAR KULBİLGE
20-GÖKHAN EMRECİKSİN


ZAFER BİRYOL SÜPER LİGİN GOL KRALI OLARAK GELMİŞTİ..

Bu oyunculardan birkaçını değerlendirecek olursak ZAFER BİRYOL ile başlayabiliriz. 2003- 2004 sezonunda Konyaspor’ da 33 maçta 25 gol atarak Süper Lig gol krallığını elinde bulunduran Zafer Biryol 2004- 2005 sezonunda da 32 lig maçında 18 gol atarak transfer piyasasının çok konuşulan isimlerinden birisi olmayı başardı. Bu göz dolduran performansıyla 2005- 2006 sezonunda Fenerbahçe’ ye transfer oldu. Ancak burada bir antrenman sırasında geçirdiği sakatlık dolayısıyla 3,5 ay takımdan uzak kaldı. Tekrar sahalara döndü ancak o dönem takımda bulunan Anelka ve Nobre dolayısıyla 2 sezon boyunca yalnızca 2 lig maçında forma şansı bulabildi. 2 sezonun sonunda bekleneni veremeyen ve istediğini alamayan Zafer Biryol Bursaspor’ la 2 yıllık anlaşmaya vardı.

MURAT HACIOĞLU BİR SENE DAYANAMADI

Bir başka isim olarak MURAT HACIOĞLU’nu değerlendirebiliriz. Diyarbakırspor’da gösterdiği performans ile Fenerbahçe tarafından 2004- 2005 sezonunda gol yollarında etkili olabilmesi için transfer edildi. Ancak Fenerbahçe’nin zengin kadrosu nedeniyle çok fazla forma şansı bulamadı. Pozisyon olarak da forvet olmasına rağmen orta saha mevkiinde oynatılmaya çalışıldı. O sezon 9 lig maçında gol atma başarısı gösteremedi. Bekleneni veremeyen Murat Hacıoğlu ertesi yıl Konyaspor’ a kiralık olarak gönderildi. Kiralık dönüşü kendini göstermek isteyen Murat Hacıoğlu sadece 6 maçta görev aldı ve bu sezon sonunda Konyaspor’ a transfer oldu.

İLHAN PARLAK.. F.BAHÇE’YE PARLAMA UMUDUYLA GELMİŞTİ.

2007- 2008 sezonuna göz atacak olursak Kayserispor’dan transfer edilen İLHAN PARLAK’ın transferi göze çarpıyor. Kariyerine 2004 yılında Kayserispor’ da başlayan İlhan Parlak 3 sezonda oynadığı 61 maçta 26 gol atma başarısı gösterdi. Transfer piyasasının “güçlü” ekiplerinden Fenerbahçe bu ismi 2007 sezonu başında kadrosuna kattı. 2008 yılında France Football Dergisi tarafından gelecek vadeden 20 genç oyuncu listesinde boy gösterdi. Ancak Fenerbahçe’ de beklediği forma şansını çok fazla bulamadı. Hem gençti hem de Fenerbahçe’nin forvet hattında Semih-Guiza gibi 2 etkili isim bulunuyordu. 2 sezon boyunca forma giydiği 14 maçta 9 gol atmasına rağmen süreklilik kaydedemedi ve gelecek vadeden 20 isim asında gösterilen İlhan Parlak bu sezon Ankaraspor’ a Özer Hurmacı karşılığında verildi.

BURAK YILMAZ, BEŞİKTAŞ’TAN SONRA F.BAHÇE’DE DE ERİDİ..

Tekrar 2008- 2009 sezonuna baktığımızda BURAK YILMAZ’ı görüyoruz. Antalyaspor’un tekrar 1. lige çıkmasında büyük bir pay sahibi olan Burak, 2006 başında gösterdiği yüksek performans dolayısıyla Jean Tigana tarafından çok beğenildi ve Beşiktaş’a transferi gerçekleşti. Beşiktaş’ta taraftar tarafından çok fazla sevilmedi ve eski performansını gösteremedi. 2008 başında Vestel Manisaspor’a gönderildi. Burada yarım sezon geçirdikten sonra sezon ortasında Fenerbahçe, Beşiktaş’ta oynadığı dönemde de istediği ancak transfer edemediği Burak’ı Manisaspor’dan alarak 4 yıllık mukavele imzaladı. Geleceğin yıldızları arasında gösterilen Burak bu sezon sadece 9 maçta görev alabildi. Luis Aragones’in takımında kendine yer edinemedi ve yedek kulübesine mahkûm olanlar arasına katıldı.

GALATASARAY KÖTÜNÜN İYİSİ..

Galatasaray cephesine dönüyoruz. Son yıllarda yaptığı transferlerle hem Türkiye hem de dünyada büyük yankı uyandıran Galatasaray transfer politikası en düzenli işleyen kulüp olarak göze çarpmakta. Son 5 yılda 15 yerli 27 oyuncuyla anlaşmaya vardı. Az parayla nokta transferler yapan Galatasaray’ın, aldığı oyunculardan büyük ölçüde yararlansa da verim alamadığı ya da çeşitli sebeplerden oynatamadığı oyuncular da yok değil.

İŞTE SON 5 YILDA G.SARAY’A TRANSFER EDİLEN YERLİLER..

1-BERKANT GÖKTAN
2-CİHAN HASPOLATLI
3-MURAT ERDOĞAN
4-NECATİ ATEŞ
5-ORHAN AK
6-ÖMER ERDOĞAN
7-FEVZİ ELMAS
8-HASAN KABZE
9-VOLKAN ARSLAN
10-ALTAN AKSOY
11-TOLGA SEYHAN
12-FERDİ ELMAS
13-MEHMET BÖLÜKBAŞI
14-VEDAT İNCE EFE
15-BURAK AKDİŞ


2008 sezonu başında Werder Bremen’in 3. ligdeki genç takımından sol kanat oyuncusu Alparslan Erdem transfer edildi. Hala Galatasaray’ da oynayan Alparslan geçen sezon yalnızca 4 maçta görev alabildi. Sol bekte Volkan Yaman ve Hakan Balta gibi 2 milli oyuncunun gölgesinde kalan Alparslan Erdem kulübeye mahkûm olmuş durumda. Ancak gelecek için kendisinden çok şey beklenmekte.

ALTAN AKSOY , KONYA’DA İYİ.. G.SARAY’DA KÖTÜ..

2005 yılına baktığımızda ALTAN AKSOY göze çarpan bir isim. 2002 -2005 arasında Konyaspor’da gösterdiği göz dolduran performans ile kariyerinin zirvesinde, 29 yaşında Galatasaray’a transfer oldu. Konya’daki performansını burada mumla arattı. İstenileni bir türlü veremedi. Galatasaraylı taraftarlar da “oyunun kaderini değiştirecek futbolcunun Altan olmasını” kabul edemediler. Tüm bu verimsizlik ve taraftarın tepkisi üzerine önce kiralık bir yıl sonra da bonservisiyle birlikte Çaykur Rizespor’a gönderildi.

FERDİ ELMAS.. VİRTİRE ÇIKAMADI

Yine 2008’e döndüğümüzde Ferdi Elmas’a göz atıyoruz. Galatasaray’a 2 oyuncu karşılığında Çaykur Rizaspor’dan transfer edilen FERDİ ELMAS’ın burada başarılı olacağına çok inanıyordu. Ancak sol açık mevkiinde oynayan Ferdi, Arda ve Kewell gibi 2 yıldız isim arasında forma şansı bulmakta zorlandı. Galatasaray’da 7 maçta görev aldı. Ferdi’ yi bir türlü kullanamayan Galatasaray, bu sezon sonu Ferdi ile olan sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti.

Türkiye’deki transfer piyasasının en “güçlü” takımları olarak göze çapan 3 büyüklerin büyük umutlarla transfer ettikleri oyunculardan bazıları sisteme uymaması, bazıları disiplinsiz davranışları, bazen de yönetim kararları vs. gibi olaylardan ötürü ya yedek kulübesine mahkûm bırakılıyor ya da kiralık olarak gönderiliyor. Bunun önüne geçebilmek için öncelikle “doğru transfer” politikası kafalara yerleştirilmeli. Sadece yetenekli, geleceğin yıldız adayı olarak gösteriliyor diye transfer yapmak akıl karı bir iş değildir. Takımda böyle bir transfere ihtiyacı olup olmadığı iyice tartışıldıktan sonra bu tarz transferler yapılmalıdır. Ayrıca ülkemizde bu kadar yıldız adayı varken büyük paralar ödenip yurtdışından ithal yabancı yıldızlar getirmek bu çocukların önünü kapamakta, futbol oynamasını engellemekte.
Bu durum için de gençlerimize güvenilmeli. 2- 3 yıl bin bir türlü olayla tam verim alınmadan oynatılacak yabancılar yerine gelecek düşünülerek bu genç yıldız adayları, sürekli oynatılarak ya da sürekli oynayacağı bir kulübe kiralanarak 5- 6 yıllık bir gelecek inşa edilmeli. Böylece geleceğin yıldız adayları olarak gösterilen bu genç oyuncuların, daha kariyerlerinin başındayken, kariyerlerinin sonunu erkenden görmeleri ve “Kaybolan Yıldızlar” kitabına girmeleri engellenebilir…

Yeni bir sezon başlarken, yine yerli yıldızlar, üç büyüklerin kapısından büyük umutlarla giriyor, dileğimiz hem takımlarında hem de Türkfutbolunda, Milli takımımızda PARLAYAN BİR YILDIZ olmaları..