Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Spor Haberleri
sadece lig tv paketi alırsan gs tv yi izleyemezsin ama ntvsporu izlersin ntvspor her uydu alıcısında var zaten dijitürkün kanalı değil ki sadece lig tv alırsan sana bir uydu alıcısı veriyorlar halk dilinde kutu ;) ondada sadece lig tv , türk max , jojo tv , actipn max bu 4 kanal var bide normal türksat kanalları işte
(edited)
(edited)
Arkadaş diğer kanallar yok sırf Lig TV var gibi söylemişte o pakette sadece o kanal yok dedim.
yok zaten hocam lig tv paketinde sadece ayrı olarak 3 tane daha dijitürk kanalı var onlarda dandik kanallar başka dijitürk kanalı yok diğerleri zaten türksat kanalı her uydudan çıkan beleş kanallar dijitürkün kanalları değiller ki lig tv pakedinde dijitürk kanalı olarak lig tv , jojo tv , action max bide türkmax var o kadar yani 4 kanala veriyosun onca parayı
beyler zaten lig tv almanın anlamı yok çok pahalı yaptı ayda anlaşmalı kredi kartın varsa 47,90 lira yoksa 52.90 lira 12 ay boyunca hemde zaten maç yayınları için son senesi lig tv nin almaya gerek yok bu sezon sonu yeni ihale olacak
bizde dsmart var hiçbir para vermiyorduk 1-2 yıldır.bakalım bu sene ne olacak.en başta 200 ytl verdik o kadar.birde ligtv kartı var.onu dsmarta a taktık. aylık 35 ytl eski üye olduğumuzdan.
(edited)
(edited)
City muradına erdi!
Arjantinli süper yıldızı kadorsuna katmak isteyen Manchester şehrinin diğer kulübü Manchester City sonunda muradına erdi. City yetkilileri Carlos Tevez'le 5 yıllık bir anlaşmaya imza atarken bu transferi Permier League Fubol Birliğine de onaylattı.
Sağlık kontrolünden geçtikten sonra takımıyla beraber hazırlık kampının ilk ayağı olan Güney Afrika turuna katlacak Tevez, yeni sezonda 32 numaralı formayı giyecek.
Öte yandan Carlos Tevez'în yıllık alacağı ücret daha açıklanmadı.
Tevez'in transferinden sonra açıklamalarda bulunan Manchester City'nin menajeri Mark Hughes, "Bu gerçekten harika bir haber. Tevez gibi uluslararası arenada forma giymiş bir oyuncu takımıza güç katacaktır. Kendisi sadece teknik bir oyuncu değil aynı zamanda iyi bir golcü." ifadelerini kullandı.
Son iki yılını Manhester United'ta geçiren Arjantinli futbolcu 99 karşılaşmada forma giyerken 34 gol kaydetme başarısı gösterdi.
8 tane forvetleri var adamların yahu :) napıcaklar acaba
Fotomaç haber yapar yarın : Vassell'in açığını kapamak için aldılar diye =P
F.BAHÇE, NEDEN SON 13 HAFTADA İSTANBUL VE ANKARA'DA?
Tahmin ediyorum, futbolda bizim düzeyimizdeki diğer Avrupa ülkelerinde (mesela Hollanda’da, Belçika’da vs.) fikstür çekimi çok sıradan bir iştir. Belki sporseverler, kendi tuttukları takım ilk hafta kimle karşılaşıyor diye merak ederler, sonrasına bakmazlar bile muhtemelen... Lâkin bizde her fikstür çekiminin ardından soru işareti, soru işaretini kovalıyor çünkü çok garip tesadüfler olabiliyor önümüzde...
Mesela üç sezondur üst üste Trabzonspor’la Fenerbahçe’nin ligin 17’nci haftasında karşılaşması herkesin dikkatini çekti ister istemez. Enteresan, iki ekibin, üç sezon üst üste ligin son haftasında karşılaşma ihtimali tam 4913’te 1...
Bir de fikstür çekiminde, aynı şehir takımlarının yani Ankara ve İstanbulluların toplarının önden teslim edilmesi detayı var. Bu topların seçimi bu sene yeterince düşünülerek yapılmamış, kusursuz dağıtılamamış. 5 İstanbullu ile 3 Ankaralı’ya seçilip verilen numaralar ardışık olmuş. Bu da Beşiktaş’ın ilk 9 hafta, Galatasaray’ın 2 ile 11’inci haftalar arası, Fenerbahçe’ninse son 13 hafta İstanbul-Ankara dışında bir ile gitmemeleri gibi garip bir sonuç doğurmuş! Sanırım özellikle Fenerbahçe’nin son 13 hafta boyunca Ankara dışında seyahat yapmayacak olması, sarı-lacivertli takım yetkililerini bile şaşırtmıştır!
Tamam bunlar, binde bir yaşanacak (pardon neredeyse beş binde bir yaşanacak), üstünde çok durulmayacak tesadüfler... Ama her sezon fikstür çekiminde tesadüf olmadığını gayet iyi bildiğimiz önemli bir teamül var: Tam 8 sezondur 3 büyük İstanbul takımı ligin ilk 4 haftasında karşılaşmıyorlar! Zira fikstür çekimi yapılmadan ve diğer sıradan(!) Süper Lig takımları toplarını seçmeden önce, ilk olarak 3 özel(!) İstanbul ekibine ayarlanmış topları ikram ediliyor ve ilk haftalarda eşleşmemeleri sağlanıyor. Bu konuyla ilgili resmi bir açıklama olmasa da, geçen sezon Hürriyet’te Atilla Türker, bu talebin yayıncı kuruluştan geldiğini yazdı. Çünkü eğer bir tesadüf olur da, üç büyük takımın birbiriyle oynayacağı 3 maç ilk 4-5 haftaya denk gelirse, kalan bölümde ligi kimse izlemezmiş! (18 takıma eşit mesafede olması gereken futbol federasyonu yönetimleri, tam 8 yıldır bu talebi nasıl kabul etmişler, aklım almıyor)
Milli maç haftaları
Bir de derbilerin oynanacağı tarihler ayarlanırken, milli maçlar öncesi haftaya da denk getirilmiyormuş. Zira ulusal futbolcular yoğunlukla bu takımlardan geliyor ve milli kadroya yorgun/moralsiz/sakat katılmaları istenmiyormuş. Gerçekten de ne geçen sezon, ne de bu sezon ulusal maçlar öncesi 3 büyükler birbiriyle hiç karşılaşmadı. (Bakınız: 2009-2010 fikstürü, 4-8 ve 12’nci haftalar)
Ama mesela (milli takımın gayet de önemli bir elemanı olan) Trabzonsporlu Gökhan Ünal, 14 Ekim’deki Türkiye-Ermenistan müsabakasıyla, 14 Kasım’daki muhtemel Dünya Kupası baraj maçımız arasında ligde sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak: G.Saray, Kayseri, Ankaraspor ve Beşiktaş... Yine bir başka milli oyuncu Kayserili Eren Güngör’ün, 14 Kasım’daki muhtemel Dünya Kupası baraj maçımız öncesi 3 resmi karşılaşması sırasıyla Trabzonspor, Fenerbahçe ve Sivasspor’la...
Ne yazık ki, bu verilerden şöyle acayip bir sonuç ortaya çıkıyor: Eren veya Gökhan’ın yıpranması/moralinin bozulması/sakatlanması, Kazım’dan Ayhan’dan ya da Rüştü’den daha önemsiz...
2010-2011 sezonu, bu konuda bir milat olmalı; 18 takım eşit şartlarla, hiçbir ön çekiliş olmadan kuraya girmeli (Yalnızca aynı stadı paylaşan G.Birliği ve A.Gücü’nün özel durumu var)... Geçtiğimiz 8 yıl, lig tarihimizde bir utanç dönemi olarak tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almalı... Zaten futbol literatürümüzde çok kuvvetli yerleri olmayan adalet/güven gibi sözcükler, anlamını daha fazla yitirmemeli.
Trabzon-F.Bahçe -Sivas dehlizi
Aşağıda okuyacağınız eğlencelik bir detay, tamamen tesadüf eseri oluşmuş bir durum:
Geçen sezon İspanya’da fikstür çekilirken olağan dışı bir tesadüf yaşanmış; ligi ilk 5’te bitiren takımların 4’ü, Sevilla, Barcelona, Real Madrid ve Villarreal kurada ardışık numaraları çekmişlerdi. Durum böyle olunca ligdeki diğer takımlar, sıraları geldiğinde bu 4 devle peş peşe oynadılar ve bu süreçten genelde çok yıpranarak çıktılar (İlk hafta bu trafiğe giren Santander 1, ikinci hafta giren Gijon 0, üçüncü hafta giren Betis 1 puanla çıkabilmişler bu 4 maçtan).
Bu yılın Süper Lig fikstüründe de küçük bir benzeri oluştu İspanya’nın... Ligin tepe dörtlüsünün üçü Trabzon, Fenerbahçe ve Sivas dizildiler art arda (Örneğin Diyarbakır, iki-üç ve dördüncü haftalarda; Manisaspor da üç-dört ve beşinci haftalarda peş peşe Trabzon-F.Bahçe-Sivas üçlüsü ile karşılaşacaklar)
Peki Türkiye’de de İspanya’da olduğu gibi R.Madrid’le Barcelona fikstürde birbirlerini takip edebilir mi? Ne yazık ki, hayır... Çünkü 3 büyüklere kura öncesi ardışık olmayan 2,6 ve 18 numaralı toplar teslim ediliyor. Dileğimiz, ilerleyen yıllarda Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de böyle tesadüfen peş peşe dizilebilecekleri müdahalesiz bir kuranın çekilebilmesi...
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
Tahmin ediyorum, futbolda bizim düzeyimizdeki diğer Avrupa ülkelerinde (mesela Hollanda’da, Belçika’da vs.) fikstür çekimi çok sıradan bir iştir. Belki sporseverler, kendi tuttukları takım ilk hafta kimle karşılaşıyor diye merak ederler, sonrasına bakmazlar bile muhtemelen... Lâkin bizde her fikstür çekiminin ardından soru işareti, soru işaretini kovalıyor çünkü çok garip tesadüfler olabiliyor önümüzde...
Mesela üç sezondur üst üste Trabzonspor’la Fenerbahçe’nin ligin 17’nci haftasında karşılaşması herkesin dikkatini çekti ister istemez. Enteresan, iki ekibin, üç sezon üst üste ligin son haftasında karşılaşma ihtimali tam 4913’te 1...
Bir de fikstür çekiminde, aynı şehir takımlarının yani Ankara ve İstanbulluların toplarının önden teslim edilmesi detayı var. Bu topların seçimi bu sene yeterince düşünülerek yapılmamış, kusursuz dağıtılamamış. 5 İstanbullu ile 3 Ankaralı’ya seçilip verilen numaralar ardışık olmuş. Bu da Beşiktaş’ın ilk 9 hafta, Galatasaray’ın 2 ile 11’inci haftalar arası, Fenerbahçe’ninse son 13 hafta İstanbul-Ankara dışında bir ile gitmemeleri gibi garip bir sonuç doğurmuş! Sanırım özellikle Fenerbahçe’nin son 13 hafta boyunca Ankara dışında seyahat yapmayacak olması, sarı-lacivertli takım yetkililerini bile şaşırtmıştır!
Tamam bunlar, binde bir yaşanacak (pardon neredeyse beş binde bir yaşanacak), üstünde çok durulmayacak tesadüfler... Ama her sezon fikstür çekiminde tesadüf olmadığını gayet iyi bildiğimiz önemli bir teamül var: Tam 8 sezondur 3 büyük İstanbul takımı ligin ilk 4 haftasında karşılaşmıyorlar! Zira fikstür çekimi yapılmadan ve diğer sıradan(!) Süper Lig takımları toplarını seçmeden önce, ilk olarak 3 özel(!) İstanbul ekibine ayarlanmış topları ikram ediliyor ve ilk haftalarda eşleşmemeleri sağlanıyor. Bu konuyla ilgili resmi bir açıklama olmasa da, geçen sezon Hürriyet’te Atilla Türker, bu talebin yayıncı kuruluştan geldiğini yazdı. Çünkü eğer bir tesadüf olur da, üç büyük takımın birbiriyle oynayacağı 3 maç ilk 4-5 haftaya denk gelirse, kalan bölümde ligi kimse izlemezmiş! (18 takıma eşit mesafede olması gereken futbol federasyonu yönetimleri, tam 8 yıldır bu talebi nasıl kabul etmişler, aklım almıyor)
Milli maç haftaları
Bir de derbilerin oynanacağı tarihler ayarlanırken, milli maçlar öncesi haftaya da denk getirilmiyormuş. Zira ulusal futbolcular yoğunlukla bu takımlardan geliyor ve milli kadroya yorgun/moralsiz/sakat katılmaları istenmiyormuş. Gerçekten de ne geçen sezon, ne de bu sezon ulusal maçlar öncesi 3 büyükler birbiriyle hiç karşılaşmadı. (Bakınız: 2009-2010 fikstürü, 4-8 ve 12’nci haftalar)
Ama mesela (milli takımın gayet de önemli bir elemanı olan) Trabzonsporlu Gökhan Ünal, 14 Ekim’deki Türkiye-Ermenistan müsabakasıyla, 14 Kasım’daki muhtemel Dünya Kupası baraj maçımız arasında ligde sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak: G.Saray, Kayseri, Ankaraspor ve Beşiktaş... Yine bir başka milli oyuncu Kayserili Eren Güngör’ün, 14 Kasım’daki muhtemel Dünya Kupası baraj maçımız öncesi 3 resmi karşılaşması sırasıyla Trabzonspor, Fenerbahçe ve Sivasspor’la...
Ne yazık ki, bu verilerden şöyle acayip bir sonuç ortaya çıkıyor: Eren veya Gökhan’ın yıpranması/moralinin bozulması/sakatlanması, Kazım’dan Ayhan’dan ya da Rüştü’den daha önemsiz...
2010-2011 sezonu, bu konuda bir milat olmalı; 18 takım eşit şartlarla, hiçbir ön çekiliş olmadan kuraya girmeli (Yalnızca aynı stadı paylaşan G.Birliği ve A.Gücü’nün özel durumu var)... Geçtiğimiz 8 yıl, lig tarihimizde bir utanç dönemi olarak tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almalı... Zaten futbol literatürümüzde çok kuvvetli yerleri olmayan adalet/güven gibi sözcükler, anlamını daha fazla yitirmemeli.
Trabzon-F.Bahçe -Sivas dehlizi
Aşağıda okuyacağınız eğlencelik bir detay, tamamen tesadüf eseri oluşmuş bir durum:
Geçen sezon İspanya’da fikstür çekilirken olağan dışı bir tesadüf yaşanmış; ligi ilk 5’te bitiren takımların 4’ü, Sevilla, Barcelona, Real Madrid ve Villarreal kurada ardışık numaraları çekmişlerdi. Durum böyle olunca ligdeki diğer takımlar, sıraları geldiğinde bu 4 devle peş peşe oynadılar ve bu süreçten genelde çok yıpranarak çıktılar (İlk hafta bu trafiğe giren Santander 1, ikinci hafta giren Gijon 0, üçüncü hafta giren Betis 1 puanla çıkabilmişler bu 4 maçtan).
Bu yılın Süper Lig fikstüründe de küçük bir benzeri oluştu İspanya’nın... Ligin tepe dörtlüsünün üçü Trabzon, Fenerbahçe ve Sivas dizildiler art arda (Örneğin Diyarbakır, iki-üç ve dördüncü haftalarda; Manisaspor da üç-dört ve beşinci haftalarda peş peşe Trabzon-F.Bahçe-Sivas üçlüsü ile karşılaşacaklar)
Peki Türkiye’de de İspanya’da olduğu gibi R.Madrid’le Barcelona fikstürde birbirlerini takip edebilir mi? Ne yazık ki, hayır... Çünkü 3 büyüklere kura öncesi ardışık olmayan 2,6 ve 18 numaralı toplar teslim ediliyor. Dileğimiz, ilerleyen yıllarda Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de böyle tesadüfen peş peşe dizilebilecekleri müdahalesiz bir kuranın çekilebilmesi...
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
Nasıl yani? Benim hatırladığım galatasaray beşiktaş veya fenerin üst üste aynı takımlarla oynadığı pek çok sene vardı? Yanlış mı hatırlıyorum? Evet yanlış hatırlıyorum galiba.:) Zaten bu fikstürlerde bek çok tesadüf oluyor nedense. Tamamen şansa çekildiğini düşünmüyorum:)
(edited)
(edited)
Keita imza töreni izlemek için aşağıdaki linki tıklayın eğer başka kanal vermezse gs tv canlı yayın
http://de.justin.tv/powerzone
http://de.justin.tv/powerzone
İmza törenine bak ya Keita pişman olmuştur geldiğine =)
Keita: "Sahada konuşacağım"
Galatasaray'ın yeni transferi Abdul Kader Keita için Florya Metin Oktay Tesisleri’nde resmi sözleşmeyi imzaladı. 3 yıllık imza atan yıldız oyuncu, taraftarların huzurunda imza attı.Galatasaray taraftarının büyük ilgi gösterdiği Keita'nın imza töreni sık sık tezahüratlar nedeni ile kesildi. Önümüzdeki sezon Galatasaray'da 11 numaralı formayı giyecek olan Keita, yönetici Haldun Üstünel'den GSM mobile kartı da aldı.
HALDUN ÜSTÜNEL'İN MUTLULUĞU
Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Haldun Üsütnel, "Bugün burada Galatasaray ailesine yeni bir arkadaşımızı katıyoruz. Sizlerin de bildiği gibi bu oyuncuyu uzun bir zamandır takip ediyorduk. Uzunca çabalar sonunda onu Galatasaraylı olarak görmenin sizlerle birlikte mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.
"GALATASARAY'A GELMEMDE TARAFTARIN ETKİSİ BÜYÜKTÜ"
Daha sora sözü alan Kader Keita, "Sizin aranızda olmaktan çok mutluyum. Benim Galatasaray'a gelmemde taraftarın büyük bir etkisi oldu. Ben elimden geleni yaparak, Galatasaray'a faydalı olacağım. Biz bir aileyiz ve bu ailenin bir parçası olmak için elimden geleni yapacağım. Dedikodular olur. İnsanlar sizi tanımadıkları zaman dedikodu yapmayı sever. Ben özel hayatımla değil sahadaki performansımla konuşacağımı düşünüyorum. Ben inançlı bir aileden gelen müslüman bir çocuğum. Lille'de hiç buna benzer tartışmalar yapılmadı. Lyon'da ise bu dedikodular yapılmaya başladı. Bu dedikoduları ortaya atanın bir menfaati var heralde yoksa niye ortaya atsınlar ama ben sahadaki performansımla herkese cevabı vereceğim. Galatasaray'da olduğum için çok mutluyum. Galatasaray çok büyük bir kulüp belki Lyon'dan daha büyük bir kulüp. Benim Galatasaray'da oynamak hem benim için, hem ülkem için gurur kaynağı. Heralde Türkiye'de oynayacak ilk Fildişi Sahilli oyuncuyum. Bana gösterilen ilgiyi hak etmek için elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı.
"RIJKAARD'DAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR"
Keita Rijkaard ile ilgili, "Frank Rijkaard çok büyük bir antrenör, Galatasaray'da çok büyük bir kulüp. Galatasaray'da oyuncuların Rijkaard'dan çok şey öğreneceğini düşünüyorum. Günümüzde de oyuncuların isteği bu. Frank Rijkaard'ın bunu sağlayacağından hiç şüphem yok. Hocanın da beni istediği şekilde kullanması ve doğru bir çizgiye oturttuğu zaman çok faydalı olacağımı düşünüyorum. Ben Lyon'da sağ ve sol kanatta oynadım ama hücum oyuncuları oynamadığı zaman forvet mevkiinde de oynayabiliyorum." dedi.
"DEĞERİMİ HAK ETMEM LAZIM"
Keita transfer ücreti ile ilgili, "Ben Lilde'den Lyon'a 18 milyona transfer olurken Lille'in bu parayı hak ettiğini düşünüyorum. Şimdi ise Galatasaray beni Lyon'dan transfer etmek istediyse benim iyi özelliklerimi görmüştür. Benim şimdi yapmam gereken Galatasaray'ın bu verdiği parayı hak etmek. Doğrusu bu kadar da büyük ilgiyi beklemiyordum. Benim için bu kadar güzel bir kalabalığın gelmesi onur kaynağı. Şimdi benim yapmam gereken onlara benim yakınlaşmam. Bu ilgiye hak etmem lazım. Performansımla taraftara yaklaşmam lazım." dedi.
"EN AZ BİR TRANSFERİMİZ DAHA OLACAK"
Haldun Üstünel, "Hocamız ile bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. En az bir transferimiz daha olacak. Gerektiği taktirde başka oyuncu daha alabiliriz. Kesinlikle yabancı olacak. Rijkaard, hazırlık döneminde oyuncuları izledi, raporlarını hazırladı. Önümüzde çok önemli bir Tobol maçı var. Bu karşılaşmadan sonra rapolarını bize iletecek, biz de gerekeni yapacağız." diyerek imza törenini noktaladı.
14.07.2009
Kaynak : Sporx.com
Galatasaray'ın yeni transferi Abdul Kader Keita için Florya Metin Oktay Tesisleri’nde resmi sözleşmeyi imzaladı. 3 yıllık imza atan yıldız oyuncu, taraftarların huzurunda imza attı.Galatasaray taraftarının büyük ilgi gösterdiği Keita'nın imza töreni sık sık tezahüratlar nedeni ile kesildi. Önümüzdeki sezon Galatasaray'da 11 numaralı formayı giyecek olan Keita, yönetici Haldun Üstünel'den GSM mobile kartı da aldı.
HALDUN ÜSTÜNEL'İN MUTLULUĞU
Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Haldun Üsütnel, "Bugün burada Galatasaray ailesine yeni bir arkadaşımızı katıyoruz. Sizlerin de bildiği gibi bu oyuncuyu uzun bir zamandır takip ediyorduk. Uzunca çabalar sonunda onu Galatasaraylı olarak görmenin sizlerle birlikte mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.
"GALATASARAY'A GELMEMDE TARAFTARIN ETKİSİ BÜYÜKTÜ"
Daha sora sözü alan Kader Keita, "Sizin aranızda olmaktan çok mutluyum. Benim Galatasaray'a gelmemde taraftarın büyük bir etkisi oldu. Ben elimden geleni yaparak, Galatasaray'a faydalı olacağım. Biz bir aileyiz ve bu ailenin bir parçası olmak için elimden geleni yapacağım. Dedikodular olur. İnsanlar sizi tanımadıkları zaman dedikodu yapmayı sever. Ben özel hayatımla değil sahadaki performansımla konuşacağımı düşünüyorum. Ben inançlı bir aileden gelen müslüman bir çocuğum. Lille'de hiç buna benzer tartışmalar yapılmadı. Lyon'da ise bu dedikodular yapılmaya başladı. Bu dedikoduları ortaya atanın bir menfaati var heralde yoksa niye ortaya atsınlar ama ben sahadaki performansımla herkese cevabı vereceğim. Galatasaray'da olduğum için çok mutluyum. Galatasaray çok büyük bir kulüp belki Lyon'dan daha büyük bir kulüp. Benim Galatasaray'da oynamak hem benim için, hem ülkem için gurur kaynağı. Heralde Türkiye'de oynayacak ilk Fildişi Sahilli oyuncuyum. Bana gösterilen ilgiyi hak etmek için elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı.
"RIJKAARD'DAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR"
Keita Rijkaard ile ilgili, "Frank Rijkaard çok büyük bir antrenör, Galatasaray'da çok büyük bir kulüp. Galatasaray'da oyuncuların Rijkaard'dan çok şey öğreneceğini düşünüyorum. Günümüzde de oyuncuların isteği bu. Frank Rijkaard'ın bunu sağlayacağından hiç şüphem yok. Hocanın da beni istediği şekilde kullanması ve doğru bir çizgiye oturttuğu zaman çok faydalı olacağımı düşünüyorum. Ben Lyon'da sağ ve sol kanatta oynadım ama hücum oyuncuları oynamadığı zaman forvet mevkiinde de oynayabiliyorum." dedi.
"DEĞERİMİ HAK ETMEM LAZIM"
Keita transfer ücreti ile ilgili, "Ben Lilde'den Lyon'a 18 milyona transfer olurken Lille'in bu parayı hak ettiğini düşünüyorum. Şimdi ise Galatasaray beni Lyon'dan transfer etmek istediyse benim iyi özelliklerimi görmüştür. Benim şimdi yapmam gereken Galatasaray'ın bu verdiği parayı hak etmek. Doğrusu bu kadar da büyük ilgiyi beklemiyordum. Benim için bu kadar güzel bir kalabalığın gelmesi onur kaynağı. Şimdi benim yapmam gereken onlara benim yakınlaşmam. Bu ilgiye hak etmem lazım. Performansımla taraftara yaklaşmam lazım." dedi.
"EN AZ BİR TRANSFERİMİZ DAHA OLACAK"
Haldun Üstünel, "Hocamız ile bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. En az bir transferimiz daha olacak. Gerektiği taktirde başka oyuncu daha alabiliriz. Kesinlikle yabancı olacak. Rijkaard, hazırlık döneminde oyuncuları izledi, raporlarını hazırladı. Önümüzde çok önemli bir Tobol maçı var. Bu karşılaşmadan sonra rapolarını bize iletecek, biz de gerekeni yapacağız." diyerek imza törenini noktaladı.
14.07.2009
Kaynak : Sporx.com
Lyon'dan daha fazla para verirsek tabiki de Lyon'dan büyük bir kulüp oluruz =)
ya mümkünse sen yorum yapma haber koycaksan koy ama yorum yapma . Hayatın dalga hiçbir konuda ciddiyet yok . Sen galatasaraylı filan deilsin böyle galatasaraylılık olmaz . sırf bu yorumun için değil bu söylediklerim genel hal ve tavırların. herşey de bişey arama bi dalga bi yılışıklık . çok çocukca. neyse ne yazsan da cevap vermeyeceğim senle ilgili son yorumum.