Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Spor Haberleri
Sporx te yazıyordu şike değil dediği sonradan da değil sabahtan söylendi.
Dün habertürk'te şike şüphesiyle takibe alındıkları söylendi , ama şikeyi araştırırken bu büyük telekulak şebekesini ortaya çıkardıklarını söylediler :)) buda yeni moda oldu heee , başka birşeyi araştırıyorsun , ama başka şeyler buluyorsun :)))
Cem'i Barcelona Kaptı
"Futbola 5 yaşında Almanya'da başlayan ve 8 yılda resmi maçlarda toplam 1185 gol atan Almanya doğumlu 14 yaşındaki Türk futbolcu Cem Felek, dünya yıldızı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.12 Mayıs 1996'da Almanya'da dünyaya gelen Cem Felek, 3 yaşında futbol topundan başka hiçbir şeyle oynamayarak, futbolcu olacağının sinyallerini daha o yaşta vermiş. Cem 5 yaşına geldiğinde müthiş yeteneğini fark eden ailesi, futbola başlaması için yaşadıkları kasabanın takım seçmelerine götürmüş. Bir kasaba takımı olan Viktoria Griesheim'da futbola başlayan Cem Felek, gösterdiği etkileyici performansla 2008 yılında Eintracht Frankfurt'a transfer olmuş. Şu anda 14 yaşında olan Cem, daha bir yaş küçük olmasına rağmen 1995 doğumlu oyuncuların oluşturduğu milli takım seçmelerine davet edilmiş. Milli takım seçmelerinde de dikkatleri üzerine çeken Cem Felek, 8 yıllık kariyerinde 1185 gole imza atmış. Azeri iş adamı Mübariz Mansimov tarafından Azerbaycan'a davet edilen genç futbolcu, Azerbaycan Milli Takımı'nda oynaması için teklif aldı. Almanya Milli Takımı'ndan da teklif alan genç yıldız, Türkiye Milli Takımı'da oynamayı hedefliyor. Dünya devi Barcelona'nın da ön anlaşma yapıp önümüzdeki yıl kadrosuna katmaya hazırlandığı altın çocuk Cem Felek, DHA'ya konuştu.
Futbola yaklaşık 5 yaşında başladığını belirten Cem Felek, "Küçükken hep topla oynamak istiyordum. Onun dışında başka bir şeyle oynamak istemiyordum. O şekilde başladım. Babam da beni kasabada bir takıma başlattırdı. O takımda 7 sene oynadım ve şimdi de Frankfurt'ta oynuyorum. Burada olmaktan çok memnunum. Antrenörlerle aram çok iyi. Takımdaki arkadaşlarla çok iyi anlaşıyoruz" dedi.8 yılda resmi maçlarda toplam 1185 gol attığını vurgulayan genç futbolcu, bu başarıyı çok çalışmaya borçlu olduğunu ifade ederek, "Annem ve babam da çok fedakarlık yaptı. Ama çok çalışmak önemli. Her şeyi isteyerek yapıyorum. Haftada 5 kez antrenmanım var. Pazar günleri de maçlarla geçiyor. Okul içinde çalışmam gerekiyor. çok boş zamanım kalmıyor. Bazen arkadaşlarımla dışarı çıkıp sinemaya gidebiliyorum. Okul hayatım da iyi gidiyor. Almanya'daki en iyi okula gidiyorum. Onu da futbolla birlikte yürütüyorum. Okul da benim için çok önemli.
Öğretmenlerim futbol hayatıma çok yardım ediyor. Türkiye'ye bir haftalık kampa gitmem gerekiyorsa, izin de veriyorlar. Yani destek oluyorlar" diye konuştu.Messi ve Cristiano Ronaldo'yu kendisine örnek aldığını vurgulayan Cem Felek, Türk oyunculardan ise Arda Turan'ı örnek aldığını ifade etti."Türkiye'de oynamak ister misin?" sorusuna Cem, "Kim istemez ki Galatasaray'da, Fenerbahçe'de oynamayı. Ama ben daha iyi bir yerlere gelmek için Avrupa'da yetişmek istiyorum. Ama inşallah gelecek senelerde belki oynarım" yanıtını verdi.Azerbaycan ve Almanya milli takımlarından teklif alan Cem Felek, henüz milli takım konusunda kararını vermediğini belirterek, "Şimdi Türkiye Milli Takımı'nda oynuyorum. 16 yaşındayken profesyonel düşünmem lazım. Ama gönlümde Türkiye Milli Takımı'nda oynamak var" şeklinde konuştu.E.Frankfurt forması giyen ve U-15 milli futbol takımına da seçilen Cem'in peşinde Barcelona, Chelsea, Manchester gibi kulüpler var. Anne ve Babası hem eğitimini alıp hem de profesyonelce antrenman yapmasını sağlayıp, O'nunla yakından ilgilenerek futbol simsarlarının ellerine bırakmak istemiyor.Cem'in babası Vural Felek ise, oğlunun haftada 5 kez antrenman yaptığını vurgulayarak, "Sadece bir defa kendisine zaman ayırabiliyor. çok ağır çalışıyor, ama bu yola girdi, mecbur. O da bunun farkında. Öyle bir şeye alışmış ki, o antrenman yapmadığı zaman yoruluyor. çünkü 5 yaşında başladı futbola. Kendisi futbolu çok seviyor. Aile baskısıyla hiçbir şey yapılmaz zaten. Bizim böyle bir zorluk var. Hafta sonları hiç boş zamanımız olmuyor. Uzak yerlere maçlara gidiyoruz. İtalya'ya, Fransa'ya gidiyoruz. Bizim daha zor, ama biz bunu severek yapıyoruz. çünkü oğlumuzu çok seviyoruz. Onu çok destekliyoruz. İnşallah sonuna kadar arkasında olacağız" dedi.
CEM'İN SPONSORU İŞADAMI MüBARİZ MANSİMOV'UN ŞİRKETİ PALMALİ DENİZCİLİK
Menajerlik konusuna de değinen Vural Felek, "Türkiye'de menejerlik konusunda bir araştırma yapmadık. Zaten sponsoru Palmali şirketidir, Mübariz Mansimov'undur. Gerekenlerin hepsini o yapacaktır. O yüzden bizim de bir şüphemiz yok zaten. Almanya'da bir menajeri var, Bektaş Demirtaş. 9 yaşında onunla mukavele imzaladı. O da çok iyi bir insan. Ona da inanıyoruz" ifadesini kullandı.Cem'in annesi Bilgi Felek de tüm hayatını oğluna adadığını belirterek, şunları söyledi:"Ben çalışmıyorum. çünkü bütün hayatımı Cem'e adadım. Cem'in maçlarıyla, antrenmanlarıyla her şeyiyle anne-baba olarak ilgileniyoruz. Oğlumuza destek oluyoruz. çünkü gurbette yetişen bir çocuk için okul ve sporun aynı anda yürütmesi kolay bir şey değil. Ama biz Cem için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. İleride inşallah çok iyi yerlerde olur. Ama ben bir anne olarak tek isteğim onun iyi bir insan olması. Kişiliğinin düzgün olması. Sonra onunla beraber başarısı gelir herhalde diye düşünüyorum. Gönlüm Türk Milli Takımı'nda forma giymesinden yana."
Uğur DEMİRKIRDI, Atilla ÖZDEMİR, İstanbul DHA
Burada video da var.çocuğun hareketlerini,ailesini ve kendisini görmüş olursunuz :)
(edited)
"Futbola 5 yaşında Almanya'da başlayan ve 8 yılda resmi maçlarda toplam 1185 gol atan Almanya doğumlu 14 yaşındaki Türk futbolcu Cem Felek, dünya yıldızı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.12 Mayıs 1996'da Almanya'da dünyaya gelen Cem Felek, 3 yaşında futbol topundan başka hiçbir şeyle oynamayarak, futbolcu olacağının sinyallerini daha o yaşta vermiş. Cem 5 yaşına geldiğinde müthiş yeteneğini fark eden ailesi, futbola başlaması için yaşadıkları kasabanın takım seçmelerine götürmüş. Bir kasaba takımı olan Viktoria Griesheim'da futbola başlayan Cem Felek, gösterdiği etkileyici performansla 2008 yılında Eintracht Frankfurt'a transfer olmuş. Şu anda 14 yaşında olan Cem, daha bir yaş küçük olmasına rağmen 1995 doğumlu oyuncuların oluşturduğu milli takım seçmelerine davet edilmiş. Milli takım seçmelerinde de dikkatleri üzerine çeken Cem Felek, 8 yıllık kariyerinde 1185 gole imza atmış. Azeri iş adamı Mübariz Mansimov tarafından Azerbaycan'a davet edilen genç futbolcu, Azerbaycan Milli Takımı'nda oynaması için teklif aldı. Almanya Milli Takımı'ndan da teklif alan genç yıldız, Türkiye Milli Takımı'da oynamayı hedefliyor. Dünya devi Barcelona'nın da ön anlaşma yapıp önümüzdeki yıl kadrosuna katmaya hazırlandığı altın çocuk Cem Felek, DHA'ya konuştu.
Futbola yaklaşık 5 yaşında başladığını belirten Cem Felek, "Küçükken hep topla oynamak istiyordum. Onun dışında başka bir şeyle oynamak istemiyordum. O şekilde başladım. Babam da beni kasabada bir takıma başlattırdı. O takımda 7 sene oynadım ve şimdi de Frankfurt'ta oynuyorum. Burada olmaktan çok memnunum. Antrenörlerle aram çok iyi. Takımdaki arkadaşlarla çok iyi anlaşıyoruz" dedi.8 yılda resmi maçlarda toplam 1185 gol attığını vurgulayan genç futbolcu, bu başarıyı çok çalışmaya borçlu olduğunu ifade ederek, "Annem ve babam da çok fedakarlık yaptı. Ama çok çalışmak önemli. Her şeyi isteyerek yapıyorum. Haftada 5 kez antrenmanım var. Pazar günleri de maçlarla geçiyor. Okul içinde çalışmam gerekiyor. çok boş zamanım kalmıyor. Bazen arkadaşlarımla dışarı çıkıp sinemaya gidebiliyorum. Okul hayatım da iyi gidiyor. Almanya'daki en iyi okula gidiyorum. Onu da futbolla birlikte yürütüyorum. Okul da benim için çok önemli.
Öğretmenlerim futbol hayatıma çok yardım ediyor. Türkiye'ye bir haftalık kampa gitmem gerekiyorsa, izin de veriyorlar. Yani destek oluyorlar" diye konuştu.Messi ve Cristiano Ronaldo'yu kendisine örnek aldığını vurgulayan Cem Felek, Türk oyunculardan ise Arda Turan'ı örnek aldığını ifade etti."Türkiye'de oynamak ister misin?" sorusuna Cem, "Kim istemez ki Galatasaray'da, Fenerbahçe'de oynamayı. Ama ben daha iyi bir yerlere gelmek için Avrupa'da yetişmek istiyorum. Ama inşallah gelecek senelerde belki oynarım" yanıtını verdi.Azerbaycan ve Almanya milli takımlarından teklif alan Cem Felek, henüz milli takım konusunda kararını vermediğini belirterek, "Şimdi Türkiye Milli Takımı'nda oynuyorum. 16 yaşındayken profesyonel düşünmem lazım. Ama gönlümde Türkiye Milli Takımı'nda oynamak var" şeklinde konuştu.E.Frankfurt forması giyen ve U-15 milli futbol takımına da seçilen Cem'in peşinde Barcelona, Chelsea, Manchester gibi kulüpler var. Anne ve Babası hem eğitimini alıp hem de profesyonelce antrenman yapmasını sağlayıp, O'nunla yakından ilgilenerek futbol simsarlarının ellerine bırakmak istemiyor.Cem'in babası Vural Felek ise, oğlunun haftada 5 kez antrenman yaptığını vurgulayarak, "Sadece bir defa kendisine zaman ayırabiliyor. çok ağır çalışıyor, ama bu yola girdi, mecbur. O da bunun farkında. Öyle bir şeye alışmış ki, o antrenman yapmadığı zaman yoruluyor. çünkü 5 yaşında başladı futbola. Kendisi futbolu çok seviyor. Aile baskısıyla hiçbir şey yapılmaz zaten. Bizim böyle bir zorluk var. Hafta sonları hiç boş zamanımız olmuyor. Uzak yerlere maçlara gidiyoruz. İtalya'ya, Fransa'ya gidiyoruz. Bizim daha zor, ama biz bunu severek yapıyoruz. çünkü oğlumuzu çok seviyoruz. Onu çok destekliyoruz. İnşallah sonuna kadar arkasında olacağız" dedi.
CEM'İN SPONSORU İŞADAMI MüBARİZ MANSİMOV'UN ŞİRKETİ PALMALİ DENİZCİLİK
Menajerlik konusuna de değinen Vural Felek, "Türkiye'de menejerlik konusunda bir araştırma yapmadık. Zaten sponsoru Palmali şirketidir, Mübariz Mansimov'undur. Gerekenlerin hepsini o yapacaktır. O yüzden bizim de bir şüphemiz yok zaten. Almanya'da bir menajeri var, Bektaş Demirtaş. 9 yaşında onunla mukavele imzaladı. O da çok iyi bir insan. Ona da inanıyoruz" ifadesini kullandı.Cem'in annesi Bilgi Felek de tüm hayatını oğluna adadığını belirterek, şunları söyledi:"Ben çalışmıyorum. çünkü bütün hayatımı Cem'e adadım. Cem'in maçlarıyla, antrenmanlarıyla her şeyiyle anne-baba olarak ilgileniyoruz. Oğlumuza destek oluyoruz. çünkü gurbette yetişen bir çocuk için okul ve sporun aynı anda yürütmesi kolay bir şey değil. Ama biz Cem için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. İleride inşallah çok iyi yerlerde olur. Ama ben bir anne olarak tek isteğim onun iyi bir insan olması. Kişiliğinin düzgün olması. Sonra onunla beraber başarısı gelir herhalde diye düşünüyorum. Gönlüm Türk Milli Takımı'nda forma giymesinden yana."
Uğur DEMİRKIRDI, Atilla ÖZDEMİR, İstanbul DHA
Burada video da var.çocuğun hareketlerini,ailesini ve kendisini görmüş olursunuz :)
(edited)
hayırlı olsun umarım iyi eğitilir ve Türk Milli takımı nı seçer ve yıldız bir oyuncu olur.
Almanya ve Azerbeycan milli takımlarıda istiyormuş ama gönlü Türkiye'deymiş.Eee nede olsa türk çocuğu :)
videoyu seyrettim messi'nin küçülmüş hali :) bide barcelona'ya giderse seneye işte o zaman küçük messi olur bizim kereta :)))
hareketleri gerçekten dudak uçuklatacak cinsten yalnız.10 yıl sonrasını düşünemiyorum bu veledin :D
Eğitimini iyi alıp türk milli takımda oynasın yeter türkiye ye gelmesin yazık olur.
Stadı özel bir karşılaşma ile açmak istiyoruz
Seyrantepe'de inşaatı Varyap-Uzunlar girişimi tarafından sürdürülen Türk Telekom Arena'da kaba inşaat önemli ölçüde tamamlanırken, çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Yardımcısı Ahmet Haluk Karabel, Türk Telekom Arena'nın durumuyla ilgili olarak, planlandığı gibi 29 Ekim 2010 tarihinde stadın hizmete gireceğini belirtti.
Stadın 52 bin kişi seyirci kapasiteli, 4 bin 500 araçlık otoparka sahip bir tesis olacağını vurgulayan Karabel, 2007 yılında gelir paylaşımı usulüyle Dabi-Eren Talu-Alke girişimine verilen ihale sonrası bu konsorsiyumun kaba inşaatı yüzde 24 seviyesine kadar getirdiğini hatırlatırken, “Ancak istenmeyen nedenlerden dolayı iş akdimiz fesh oldu. Daha sonra da biz hak ediş ödeme usulüyle ihalemizi yeniden yaptık ve Varyap-Uzunlar iş ortaklığı çalışmayı devraldı. Şu anda da kaba inşaat yüzde 90 seviyesinde tamamlandı” dedi.
Çalışmayla ilgili olarak TOKİ, Maliye Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Galatasaray Kulübü 4'lü bir protokol yaptıklarını anlatan Ahmet Haluk Karabel, yakın zamanda hayatını kaybeden Galatasaray Kulübü eski Başkanı Özhan Canaydın'ı da çok emekleri geçtiğini vurgulayarak andı.
“ÇATI MONTAJI 20 NİSAN'DA BAŞLAYACAK”
Kaba inşaatının yüzde 90'ının tamamlandığını yineleyen Karabel, 20 Nisan'da çatının çelik konstrüksiyonunun montajına başlayacaklarını ifade etti.
Stadın saha zemini üzerinde iki ana parça olarak birleştirilen çatı konstrüksiyonunu toplam 2 bin 400 ton ağırlığında olduğuna dikkat çeken Karabel, “Getirdiğimiz özel bir vinçle iki parça halinde çatı 57 metre yüksekliğe kaldırılarak montaj yapılacak. 20 Nisan'da buna start vermeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“ÖZEL BİR KARŞILAŞMA İLE HİZMETE AÇMAK İSTİYORUZ”
TOKİ olarak böyle bir projenin içinde olmaktan dolayı duydukları mutluluğu dile getiren Ahmet Haluk Karabel, şunları söyledi: “İnşallah 29 Ekim 2010 tarihinde bu tesisi Türk sporunun hizmetine sunmuş olacağız. Programımızda artık herhangi bir aksama olacağını zannetmiyorum. Planlanan tarihte özel bir karşılaşma ile stadımızı açmak istiyoruz. Ayrıca ulaşım konusunda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak çalışıyoruz. Belediye, tüm ulaşım projelerini tamamlamak üzere çalışıyor. Onların da büyük emekleri var. Öte yandan, yüklenici firmanın teknik ekipleri çok yetenekli arkadaşlardan oluşuyor. Gece günüz 3 vardiya olarak hep beraber çalışıyoruz.”
ÖZDEMİR: “BÖYLE BİR STAT NORMALDE 3 YILDA BİTER”
Türk Telekom Arena'da süren inşaatın hızına dikkati çeken TOKİ İstanbul Uygulama Dairesi Başkanı Niyazi Özdemir, standartların çok üzerinde bir çalışma temposu içinde olduklarını aktardı.
İnşaatı 5 Ekim'de teslim alan Varyap-Uzunlar ortak girişiminin, 24 saat 3 vardiya halinde 650 işçiyle çalışmaları sürdürdüğünü anlatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat bazı imalatlarımız dışarda fabrikalarda yapılıp burada montaj ediliyor. Bu işlerde çalışan 350 işçimizi de dahil ettiğimizde çalışan sayısı 1000'i buluyor. Dünyada böyle bir stadın normal yapım süresi yaklaşık 3 yıl ama biz bu stadı 1 yılda yapmaya çalışıyoruz. Yedi tane sabit olmak üzere, ayrıca 9 tane mobil vinç mevcut. Turkiye'de sadece 5 tane bulunan 700 ton kaldırma kapasiteli bir vincimiz de yine çatı montajında kullanılıyor. Böyle bir stat işini 1 yılda bitirmek için gece gündüz çalışmamız lazım. Burası bir uzay üssü gibi. 20 Nisan'da başlayacağımız çatı montajı da temmuz ayı sonunda bitecek.”
“AÇILIR-KAPANIR ÇATI GECİKECEK”
Niyazi Özdemir, Türk Telekom Arena'nın açılır-kapanır çatısının kısa bir süre de olsa gecikmeli olarak hizmete gireceğini vurguladı.
Varyap-Uzunlar girişimine verilen ilk ihalede, çatının açılır-kapanır olmasının bulunmadığını dile getiren Özdemir, “Sonradan Galatasaray ile yapılan mutabakat neticesinde çatının açılır-kapanır olması kısmını da dahil ettik. Açılır-kapanır çatı kısmı hariç stat 29 Ekim 2010'da bitecek. Çatı ise yaklaşık olarak 3-4 ay gibi bir gecikmeyle tamamlanacak” diye konuştu.
hürriyet
Seyrantepe'de inşaatı Varyap-Uzunlar girişimi tarafından sürdürülen Türk Telekom Arena'da kaba inşaat önemli ölçüde tamamlanırken, çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Yardımcısı Ahmet Haluk Karabel, Türk Telekom Arena'nın durumuyla ilgili olarak, planlandığı gibi 29 Ekim 2010 tarihinde stadın hizmete gireceğini belirtti.
Stadın 52 bin kişi seyirci kapasiteli, 4 bin 500 araçlık otoparka sahip bir tesis olacağını vurgulayan Karabel, 2007 yılında gelir paylaşımı usulüyle Dabi-Eren Talu-Alke girişimine verilen ihale sonrası bu konsorsiyumun kaba inşaatı yüzde 24 seviyesine kadar getirdiğini hatırlatırken, “Ancak istenmeyen nedenlerden dolayı iş akdimiz fesh oldu. Daha sonra da biz hak ediş ödeme usulüyle ihalemizi yeniden yaptık ve Varyap-Uzunlar iş ortaklığı çalışmayı devraldı. Şu anda da kaba inşaat yüzde 90 seviyesinde tamamlandı” dedi.
Çalışmayla ilgili olarak TOKİ, Maliye Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Galatasaray Kulübü 4'lü bir protokol yaptıklarını anlatan Ahmet Haluk Karabel, yakın zamanda hayatını kaybeden Galatasaray Kulübü eski Başkanı Özhan Canaydın'ı da çok emekleri geçtiğini vurgulayarak andı.
“ÇATI MONTAJI 20 NİSAN'DA BAŞLAYACAK”
Kaba inşaatının yüzde 90'ının tamamlandığını yineleyen Karabel, 20 Nisan'da çatının çelik konstrüksiyonunun montajına başlayacaklarını ifade etti.
Stadın saha zemini üzerinde iki ana parça olarak birleştirilen çatı konstrüksiyonunu toplam 2 bin 400 ton ağırlığında olduğuna dikkat çeken Karabel, “Getirdiğimiz özel bir vinçle iki parça halinde çatı 57 metre yüksekliğe kaldırılarak montaj yapılacak. 20 Nisan'da buna start vermeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“ÖZEL BİR KARŞILAŞMA İLE HİZMETE AÇMAK İSTİYORUZ”
TOKİ olarak böyle bir projenin içinde olmaktan dolayı duydukları mutluluğu dile getiren Ahmet Haluk Karabel, şunları söyledi: “İnşallah 29 Ekim 2010 tarihinde bu tesisi Türk sporunun hizmetine sunmuş olacağız. Programımızda artık herhangi bir aksama olacağını zannetmiyorum. Planlanan tarihte özel bir karşılaşma ile stadımızı açmak istiyoruz. Ayrıca ulaşım konusunda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak çalışıyoruz. Belediye, tüm ulaşım projelerini tamamlamak üzere çalışıyor. Onların da büyük emekleri var. Öte yandan, yüklenici firmanın teknik ekipleri çok yetenekli arkadaşlardan oluşuyor. Gece günüz 3 vardiya olarak hep beraber çalışıyoruz.”
ÖZDEMİR: “BÖYLE BİR STAT NORMALDE 3 YILDA BİTER”
Türk Telekom Arena'da süren inşaatın hızına dikkati çeken TOKİ İstanbul Uygulama Dairesi Başkanı Niyazi Özdemir, standartların çok üzerinde bir çalışma temposu içinde olduklarını aktardı.
İnşaatı 5 Ekim'de teslim alan Varyap-Uzunlar ortak girişiminin, 24 saat 3 vardiya halinde 650 işçiyle çalışmaları sürdürdüğünü anlatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat bazı imalatlarımız dışarda fabrikalarda yapılıp burada montaj ediliyor. Bu işlerde çalışan 350 işçimizi de dahil ettiğimizde çalışan sayısı 1000'i buluyor. Dünyada böyle bir stadın normal yapım süresi yaklaşık 3 yıl ama biz bu stadı 1 yılda yapmaya çalışıyoruz. Yedi tane sabit olmak üzere, ayrıca 9 tane mobil vinç mevcut. Turkiye'de sadece 5 tane bulunan 700 ton kaldırma kapasiteli bir vincimiz de yine çatı montajında kullanılıyor. Böyle bir stat işini 1 yılda bitirmek için gece gündüz çalışmamız lazım. Burası bir uzay üssü gibi. 20 Nisan'da başlayacağımız çatı montajı da temmuz ayı sonunda bitecek.”
“AÇILIR-KAPANIR ÇATI GECİKECEK”
Niyazi Özdemir, Türk Telekom Arena'nın açılır-kapanır çatısının kısa bir süre de olsa gecikmeli olarak hizmete gireceğini vurguladı.
Varyap-Uzunlar girişimine verilen ilk ihalede, çatının açılır-kapanır olmasının bulunmadığını dile getiren Özdemir, “Sonradan Galatasaray ile yapılan mutabakat neticesinde çatının açılır-kapanır olması kısmını da dahil ettik. Açılır-kapanır çatı kısmı hariç stat 29 Ekim 2010'da bitecek. Çatı ise yaklaşık olarak 3-4 ay gibi bir gecikmeyle tamamlanacak” diye konuştu.
hürriyet
EN ÇOK TARAFTAR HANGİ TAKIMDA.. TARAFTARLARIN KARAKTERLERİ NE ...
Türkiye’de son dönem seçim araştırmalarının en başarılı ismi Adil Gür yönetimindeki A&G Araştırma Şirketi’ne oldukça kapsamlı ve ilginç sonuçlar elde edilen bir futbol araştırması yaptırdı. Ortaya en ateşli, en çok taraftara sahip, en çok kızılan, en çok para harcayan, en erkek taraftarı olan takımlar çıktı. İŞTE İLGİNÇ ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI..
Türkiye’de son dönem seçim araştırmalarının en başarılı ismi Adil Gür yönetimindeki A&G Araştırma Şirketi’ne oldukça kapsamlı ve ilginç sonuçlar elde edilen bir futbol araştırması yaptırdı.
Ortaya en ateşli, en çok taraftara sahip, en çok kızılan, en çok para harcayan, en erkek taraftarı olan takımlar çıktı.
Diğer takım taraftarları tarafından en çok kızılan takım Fenerbahçe. Bunu Galatasaray izliyor ama Diyarbakırspor cevabı da oldukça yüksek. Her beş Trabzonlu’dan biri Diyarbakırspor’a gıcık. İstanbul’da ise Diyarbakır’a en tepkili olanlar yüzde 14 ile Beşiktaşlılar.
Futbol severlerin yarısından çoğu maç uğurlarına inanıyor. Çoğunluk dua ediyor. Bunu maçı hep aynı mekanda izlemek, aynı koltukta maça bakmak, aynı kıyafeti giymek takip ediyor.
En çok taraftar yüzde 33.8 ile Galatasaray’ın. Ardından yüzde 26.6 ile Fenerbahçe geliyor. Beşiktaş 18.4 ile üçüncü. Yüzde 10.1 ile dördüncü Trabzonspor’u yüzde 2.9 oranla Bursaspor izliyor. En ateşli taraftar yüzde 44.8 ile Çarşı taraftarı. Bunu Fenerbahçe, Galatasaray ve Bursaspor takip ediyor. Takımına en bağlı taraftar Cimbombom’un. Aynı şekilde en sıkı seyirci ve izleyici kitlesi de sarı-kırmızılı. Futbol için en çok taraftarı bulunan Galatasaraylılar futbola en çok vakti de harcıyor. Ama iş paraya gelince cimriler. En az harcamayı onlar yapıyor. Fenerbahçe taraftarı spora en çok parayı harcıyor.
EN GENÇ TAKIM GALATASARAY
Futbolla en haşır neşir olan Galatasaray taraftarı; yüzde 82.6’sı futbolla ilgileniyor. Bunu yüzde 77.8’le Fenerbahçe taraftarı takip ediyor. Ardında çok küçük bir farkla (yüzde 77.4) Beşiktaş taraftarı var. Ve son olarak yüzde 62.9 ile onları Trabzonsporlular geliyor. En erkek takım Galatasaray, en çok kadın taraftar Trabzonspor’da. Kadın erkek, dengesinin en iyi ayarlandığı takım Beşiktaş. En genç taraftarı olan takım Galatasaray, Beşiktaş ile Trabzon en yaşlı taraftarlara sahip. Eğitim oranı en düşük olan takım Galatasaray ama bunda genç bir taraftar kitlesine sahip olmasının etkisi büyük. Çünkü bu genç taraftarların büyük bir bölümü halen öğrenci. Genç taraftarının azlığı Beşiktaş’ı en eğitimli taraftar profiline çıkarıyor.
EN ROMANTİK TRABZONSPORLULAR
Tarafların yüzde 57’si derbi için arkadaş randevularından vazgeçmeye hazır. Doğumgünleri de vazgeçilebilecek ilk aktivitelerin başında. Sevgilililer Günü ve bir yakının düğünü de gözden çıkarılıyor. En romantik Trabzonsporlular, doğumgününden ve evlilik yıldönümlerinden vazgeçemiyorlar. En maço olanlarıysa Fenerbahçe taraftarı. Onlar evlilik yıldönümü falan dinlemiyor. En zor vazgeçilense, ne kadar fanatik olunursa olunsun iş görüşmeleri ve sınavlar.
Hakem takım aleyhine karar verirse taraftarların her dördünden biri küfür ediyor. Bunu alkışla protesto, yuhalama, ıslık ve elindekini fırlatma takip ediyor. Tabii küfür erkekler arasında daha yaygın. “Elimde bir şey varsa fırlatırım” diyenlerin oranı ise kadınlarda yüksek.
SOYADI GİBİ TAKIM TUTULUYOR
Taraftarladan yüzde 89’u doğuştan kendi takımlarını tutuyor. Ama çevre baskısına maruz kalanlar yok değil. Takım değiştirenlerin çoğunluğunda eş ve nişanlı etkisi en fazla. Erkek arkadaşın etkisiyle takım değiştiren kadınlar var. Bu takımlar arasında en fazla bırakılanı yüzde 3.3 ile Galatasaray ardından yüzde 2.7 ile Fenerbahçe ve Beşiktaş geliyor.
Ankete katılanların çoğu, “babam, ben ve çocuğum aynı takımı tutuyoruz” cevabını veriyor. İkinci yoğun cevap “Babam ve ben”. Üç nesil aynı takımı tutanlar en çok Trabzonsporlular. Beşiktaş’ta bu gelenek zayıf. Taraftarların yüzde 80’i takımına bağlı, asla bırakmayacağını söylüyor. Ama istisnalar var. Örneğin takımı maçı satarsa, 10 yıl şampiyon olamazsa veya küme düşerse takımımızdan vazgeçebiriz diyorlar.
HEPSİNİN GÖNLÜNDE ARDA YATIYOR
Futbol severlerin yüzde 25’i takımlarında Arda’yı görmek istiyor. Bunu yüzde 12 ile Alex ve Sercan izliyor. Peki futbolcular kazandıkları parayı hak ediyor mu? Taraftarların yarısından çoğu yerli futbolcuların kazandıkları parayı hak ettiği görüşünde. Ama yabancı futbolcularda durum değişiyor. Yabancıların aldıkları parayı hak etmediklerini düşünüyorlar. Futbolculara aldıkları parayı en çok helal eden Galatasaray taraftarı. Tam tersiyse Trabzonspor taraftarı. Teknik direktörlerde de aynı durum geçerli: Yerli hocaların paralarını hak ettiği düşünülürken, yabancı direktörlerin hak etmediği kanısı hakim.
EN ÇOK BARCELONA TARAFTARI VAR
Her 100 erkekten 65’i bir de yabancı takımı tutuyor. Bu orana daha çok gençler dahil. Barcelona yüzde 20.8’le birinci sırada ve Türkiye’de Beşiktaş kadar taraftara sahip. Hemen ardından Real Madrid ve M. United ile Milan geliyor.
TARAFTARIN YÜZDE 70’İ ERKEK 3O’U KADIN AMA PARASI OLAN FUTBOLLA İLGİLENİYOR
Araştırma; 20-22 Mart 2010 günleri Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde, 42 il ve 165 ilçede bunlara bağlı 201 mahalle ve köyde, 15 yaş ve üstü nüfusu temsil eden 1.829’u kadın, 3.605 denekle hanelerde yüz yüze görüşme metoduyla yapıldı. Bu kişilerin yüzde 56’sı futbolla ilgilenip bir takım tuttuğunu söyledi. Anketi katılan 15 yaş ve üstü denekler Türkiye nüfusundaki yaklaşık 53.560.000 kişiyi temsil ediyor. Bu durumda futbolla ilgilenip takım tutanların da yaklaşık 30 milyon kişiyi temsil ettiği düşünülebilir. Sonuçlara göre futbolla ilgilenenlerin yüzde 70’i erkek, yüzde 30’u kadın. Yaş ilerledikçe taraftarların futbola olan ilgisi azalıyor. Futbola meraklı olanların yüzde 40’ı 15-24 yaş arasındayken, ilgi düzeyi 41 yaş üstünde yüzde 27’ye kadar iniyor. Ama konu eğitim olunca futbolla ilişki doğru orantılı olarak yükseliyor. Yani eğitim arttıkça futbola ve takıma bağlılık artıyor. Örneğin, futbol severlerin yüzde 57.3’ lise ve yüksek okul mezunu. Kazandığımız para da futbola bizleri yakınlaştırıyor. Eline 0-599 lira gelir geçenlerin ilgisi yüzde 46’yken, bu oran 3 bin lira ve üzeri kazananlarda yüzde 73’e kadar çıkıyor.
SPOR DENDİĞİNDE AKLA FUTBOL GELİYOR SPOR HABERLERİ MUTLAKA OKUNUYOR
Futbol severlerin çoğu aynı zamanda iyi bir gazete okuru. Yüzde 81.2’si gazete okuduğunu söylüyor. Bu da Türkiye’de en az 24 milyon gazete okuyucusu olduğunu gösteriyor. Yani bir gazeteyi ortalama sekiz kişi okuyor. En çok okunan gazete yüzde 37 ile Posta. Bunu yüzde 29 ile Hürriyet takip ediyor. Erkekler yüzde 75.5’i spor haberlerini birinci sırada takip ediyor. Aynı şekilde gençlerde spor haberlerine kayıtsız kalamıyor. Spor deyince de erkeklerin yüzde 90’ının aklına futbol geliyor.
İKİNCİ TAKIM OLARAK BEŞİKTAŞ TUTULUYOR FENERLİLER BURSA’YA SEMPATİ DUYUYOR
* Taraftarların yüzde 66’sı ikinci bir takıma sempati duyuyor. İkinci takım olarak en çok tercih edilen Beşiktaş ve ardından Galatasaray.
* Şaşırtıcı olarak bu takımları Fenerbahçe yerine Bursaspor takip ediyor.
* Beşiktaşlılar’ın yüzde 17’si Galatasaray’a, yüzde 7.3’ü Fenerbahçe’ye, Galatasaray’lıların 12.9’u Beşiktaş’a, yüzde 4.8’i Fenerbahçe’ye, Fenerbahçeliler’in yüzde 9.7’si Bursa’ya, yüzde 8.1 Beşiktaş’a yüzde 2.3 Galatasaray’a sempati duyuyor.
FUTBOLLA İLGİLENMESE BİLE FUTBOLCU DAMAT İSTİYOR
“Futbolla hiç işim olmaz” diyenlere de sorular soruldu. Yüzde 18’i futbolu zaman kaybı olarak görüyor. Ankete katılanların yüzde 29’u sinirli olurken, yarıya yakını takımları kaybettiğinde bu sonuçtan etkilenmiyor. Aynı insanların yüzde 44.6’sı kızlarının futbolcuyla evlenmesini istiyor. Gerekçeleriyse yüzde 68.3’ünde para ve yüzde 22.5’inde şöhret. Kızını futbolcuya vermeyenlerse ailesine vakit ayırmaz ve çapkın olur diye korkuyor.
Türkiye’de son dönem seçim araştırmalarının en başarılı ismi Adil Gür yönetimindeki A&G Araştırma Şirketi’ne oldukça kapsamlı ve ilginç sonuçlar elde edilen bir futbol araştırması yaptırdı. Ortaya en ateşli, en çok taraftara sahip, en çok kızılan, en çok para harcayan, en erkek taraftarı olan takımlar çıktı. İŞTE İLGİNÇ ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI..
Türkiye’de son dönem seçim araştırmalarının en başarılı ismi Adil Gür yönetimindeki A&G Araştırma Şirketi’ne oldukça kapsamlı ve ilginç sonuçlar elde edilen bir futbol araştırması yaptırdı.
Ortaya en ateşli, en çok taraftara sahip, en çok kızılan, en çok para harcayan, en erkek taraftarı olan takımlar çıktı.
Diğer takım taraftarları tarafından en çok kızılan takım Fenerbahçe. Bunu Galatasaray izliyor ama Diyarbakırspor cevabı da oldukça yüksek. Her beş Trabzonlu’dan biri Diyarbakırspor’a gıcık. İstanbul’da ise Diyarbakır’a en tepkili olanlar yüzde 14 ile Beşiktaşlılar.
Futbol severlerin yarısından çoğu maç uğurlarına inanıyor. Çoğunluk dua ediyor. Bunu maçı hep aynı mekanda izlemek, aynı koltukta maça bakmak, aynı kıyafeti giymek takip ediyor.
En çok taraftar yüzde 33.8 ile Galatasaray’ın. Ardından yüzde 26.6 ile Fenerbahçe geliyor. Beşiktaş 18.4 ile üçüncü. Yüzde 10.1 ile dördüncü Trabzonspor’u yüzde 2.9 oranla Bursaspor izliyor. En ateşli taraftar yüzde 44.8 ile Çarşı taraftarı. Bunu Fenerbahçe, Galatasaray ve Bursaspor takip ediyor. Takımına en bağlı taraftar Cimbombom’un. Aynı şekilde en sıkı seyirci ve izleyici kitlesi de sarı-kırmızılı. Futbol için en çok taraftarı bulunan Galatasaraylılar futbola en çok vakti de harcıyor. Ama iş paraya gelince cimriler. En az harcamayı onlar yapıyor. Fenerbahçe taraftarı spora en çok parayı harcıyor.
EN GENÇ TAKIM GALATASARAY
Futbolla en haşır neşir olan Galatasaray taraftarı; yüzde 82.6’sı futbolla ilgileniyor. Bunu yüzde 77.8’le Fenerbahçe taraftarı takip ediyor. Ardında çok küçük bir farkla (yüzde 77.4) Beşiktaş taraftarı var. Ve son olarak yüzde 62.9 ile onları Trabzonsporlular geliyor. En erkek takım Galatasaray, en çok kadın taraftar Trabzonspor’da. Kadın erkek, dengesinin en iyi ayarlandığı takım Beşiktaş. En genç taraftarı olan takım Galatasaray, Beşiktaş ile Trabzon en yaşlı taraftarlara sahip. Eğitim oranı en düşük olan takım Galatasaray ama bunda genç bir taraftar kitlesine sahip olmasının etkisi büyük. Çünkü bu genç taraftarların büyük bir bölümü halen öğrenci. Genç taraftarının azlığı Beşiktaş’ı en eğitimli taraftar profiline çıkarıyor.
EN ROMANTİK TRABZONSPORLULAR
Tarafların yüzde 57’si derbi için arkadaş randevularından vazgeçmeye hazır. Doğumgünleri de vazgeçilebilecek ilk aktivitelerin başında. Sevgilililer Günü ve bir yakının düğünü de gözden çıkarılıyor. En romantik Trabzonsporlular, doğumgününden ve evlilik yıldönümlerinden vazgeçemiyorlar. En maço olanlarıysa Fenerbahçe taraftarı. Onlar evlilik yıldönümü falan dinlemiyor. En zor vazgeçilense, ne kadar fanatik olunursa olunsun iş görüşmeleri ve sınavlar.
Hakem takım aleyhine karar verirse taraftarların her dördünden biri küfür ediyor. Bunu alkışla protesto, yuhalama, ıslık ve elindekini fırlatma takip ediyor. Tabii küfür erkekler arasında daha yaygın. “Elimde bir şey varsa fırlatırım” diyenlerin oranı ise kadınlarda yüksek.
SOYADI GİBİ TAKIM TUTULUYOR
Taraftarladan yüzde 89’u doğuştan kendi takımlarını tutuyor. Ama çevre baskısına maruz kalanlar yok değil. Takım değiştirenlerin çoğunluğunda eş ve nişanlı etkisi en fazla. Erkek arkadaşın etkisiyle takım değiştiren kadınlar var. Bu takımlar arasında en fazla bırakılanı yüzde 3.3 ile Galatasaray ardından yüzde 2.7 ile Fenerbahçe ve Beşiktaş geliyor.
Ankete katılanların çoğu, “babam, ben ve çocuğum aynı takımı tutuyoruz” cevabını veriyor. İkinci yoğun cevap “Babam ve ben”. Üç nesil aynı takımı tutanlar en çok Trabzonsporlular. Beşiktaş’ta bu gelenek zayıf. Taraftarların yüzde 80’i takımına bağlı, asla bırakmayacağını söylüyor. Ama istisnalar var. Örneğin takımı maçı satarsa, 10 yıl şampiyon olamazsa veya küme düşerse takımımızdan vazgeçebiriz diyorlar.
HEPSİNİN GÖNLÜNDE ARDA YATIYOR
Futbol severlerin yüzde 25’i takımlarında Arda’yı görmek istiyor. Bunu yüzde 12 ile Alex ve Sercan izliyor. Peki futbolcular kazandıkları parayı hak ediyor mu? Taraftarların yarısından çoğu yerli futbolcuların kazandıkları parayı hak ettiği görüşünde. Ama yabancı futbolcularda durum değişiyor. Yabancıların aldıkları parayı hak etmediklerini düşünüyorlar. Futbolculara aldıkları parayı en çok helal eden Galatasaray taraftarı. Tam tersiyse Trabzonspor taraftarı. Teknik direktörlerde de aynı durum geçerli: Yerli hocaların paralarını hak ettiği düşünülürken, yabancı direktörlerin hak etmediği kanısı hakim.
EN ÇOK BARCELONA TARAFTARI VAR
Her 100 erkekten 65’i bir de yabancı takımı tutuyor. Bu orana daha çok gençler dahil. Barcelona yüzde 20.8’le birinci sırada ve Türkiye’de Beşiktaş kadar taraftara sahip. Hemen ardından Real Madrid ve M. United ile Milan geliyor.
TARAFTARIN YÜZDE 70’İ ERKEK 3O’U KADIN AMA PARASI OLAN FUTBOLLA İLGİLENİYOR
Araştırma; 20-22 Mart 2010 günleri Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde, 42 il ve 165 ilçede bunlara bağlı 201 mahalle ve köyde, 15 yaş ve üstü nüfusu temsil eden 1.829’u kadın, 3.605 denekle hanelerde yüz yüze görüşme metoduyla yapıldı. Bu kişilerin yüzde 56’sı futbolla ilgilenip bir takım tuttuğunu söyledi. Anketi katılan 15 yaş ve üstü denekler Türkiye nüfusundaki yaklaşık 53.560.000 kişiyi temsil ediyor. Bu durumda futbolla ilgilenip takım tutanların da yaklaşık 30 milyon kişiyi temsil ettiği düşünülebilir. Sonuçlara göre futbolla ilgilenenlerin yüzde 70’i erkek, yüzde 30’u kadın. Yaş ilerledikçe taraftarların futbola olan ilgisi azalıyor. Futbola meraklı olanların yüzde 40’ı 15-24 yaş arasındayken, ilgi düzeyi 41 yaş üstünde yüzde 27’ye kadar iniyor. Ama konu eğitim olunca futbolla ilişki doğru orantılı olarak yükseliyor. Yani eğitim arttıkça futbola ve takıma bağlılık artıyor. Örneğin, futbol severlerin yüzde 57.3’ lise ve yüksek okul mezunu. Kazandığımız para da futbola bizleri yakınlaştırıyor. Eline 0-599 lira gelir geçenlerin ilgisi yüzde 46’yken, bu oran 3 bin lira ve üzeri kazananlarda yüzde 73’e kadar çıkıyor.
SPOR DENDİĞİNDE AKLA FUTBOL GELİYOR SPOR HABERLERİ MUTLAKA OKUNUYOR
Futbol severlerin çoğu aynı zamanda iyi bir gazete okuru. Yüzde 81.2’si gazete okuduğunu söylüyor. Bu da Türkiye’de en az 24 milyon gazete okuyucusu olduğunu gösteriyor. Yani bir gazeteyi ortalama sekiz kişi okuyor. En çok okunan gazete yüzde 37 ile Posta. Bunu yüzde 29 ile Hürriyet takip ediyor. Erkekler yüzde 75.5’i spor haberlerini birinci sırada takip ediyor. Aynı şekilde gençlerde spor haberlerine kayıtsız kalamıyor. Spor deyince de erkeklerin yüzde 90’ının aklına futbol geliyor.
İKİNCİ TAKIM OLARAK BEŞİKTAŞ TUTULUYOR FENERLİLER BURSA’YA SEMPATİ DUYUYOR
* Taraftarların yüzde 66’sı ikinci bir takıma sempati duyuyor. İkinci takım olarak en çok tercih edilen Beşiktaş ve ardından Galatasaray.
* Şaşırtıcı olarak bu takımları Fenerbahçe yerine Bursaspor takip ediyor.
* Beşiktaşlılar’ın yüzde 17’si Galatasaray’a, yüzde 7.3’ü Fenerbahçe’ye, Galatasaray’lıların 12.9’u Beşiktaş’a, yüzde 4.8’i Fenerbahçe’ye, Fenerbahçeliler’in yüzde 9.7’si Bursa’ya, yüzde 8.1 Beşiktaş’a yüzde 2.3 Galatasaray’a sempati duyuyor.
FUTBOLLA İLGİLENMESE BİLE FUTBOLCU DAMAT İSTİYOR
“Futbolla hiç işim olmaz” diyenlere de sorular soruldu. Yüzde 18’i futbolu zaman kaybı olarak görüyor. Ankete katılanların yüzde 29’u sinirli olurken, yarıya yakını takımları kaybettiğinde bu sonuçtan etkilenmiyor. Aynı insanların yüzde 44.6’sı kızlarının futbolcuyla evlenmesini istiyor. Gerekçeleriyse yüzde 68.3’ünde para ve yüzde 22.5’inde şöhret. Kızını futbolcuya vermeyenlerse ailesine vakit ayırmaz ve çapkın olur diye korkuyor.
Futbolla en haşır neşir olan Galatasaray taraftarı; yüzde 82.6’sı futbolla ilgileniyor. Bunu yüzde 77.8’le Fenerbahçe taraftarı takip ediyor. Ardında çok küçük bir farkla (yüzde 77.4) Beşiktaş taraftarı var. Ve son olarak yüzde 62.9 ile onları Trabzonsporlular geliyor
saçmalık
En romantik Trabzonsporlular, doğumgününden ve evlilik yıldönümlerinden vazgeçemiyorlar
saçmalıktanda öte:DD
saçmalık
En romantik Trabzonsporlular, doğumgününden ve evlilik yıldönümlerinden vazgeçemiyorlar
saçmalıktanda öte:DD
Nasıl yapmışlar ki değerlendirmeyi? Önce hangi takımlısın diye sorup ardından da futbolla haşır neşir misin demişler?
Bana göre hepsi saçma.
Bana göre hepsi saçma.
Bu tür araştırmaları hep kendimize göre değerlendiriyoruz , bence bu yanlış sonuçta herkez bizim karakterimizde olamaz , değişik karakterlerde insanlar var , bunların bir çoğuna sorup hepsinin ortalamasını çıkarıyorlar , benimde itiraz edeceğim çok şey var bu araştırmada ama sonuçta herkez benim gibide düşünmüyor , çoğunluğun ortaya çıkardığı istatistikler bunlar :))