Subpage under development, new version coming soon!
Subject: "GALATASARAY" Derneği
güzel futbolla güzel galibiyet aldık inşallah böyle devam ederler devre arasında da 1-2 takviyeyle çok daha iyi bir takım kurabiliriz
Eboue nin attığı gol önceki hızına dikkat... Arsenal de de böyle aniden hücuma çıkardı...Süper bu adam ya.
ŞİKE yasasını meclisten aynen geçiren Vekillerim. Yazdık bunu bir kenara siz Şikecileri affedin ama biz sizi SANDIKTA affetmeyeceğiz
J0 to
lion1905 [del]
Zincirlere Vursalar Zamanı Durdursalar Toprağa da Koysalar BU SEVDA BİTMEZ ….
Türk Telekom Arena’nın ilk Fenerbahçe maçında koreografimiz böyleydi. Arena’da değişen taraftar profili ve yeni stadımıza bir nebze de olsa duyduğumuz yabancılık bizlerde haliyle tedirginlik yaratmıştı. Sonuç olarak başarılı olmuştuk ve stadın tamamını kapsayan bir koreografinin altından başarıyla kalkmıştık. Biz bu işi en iyi yapan tribündük hemde istisnasız !
Başarılı işler yapmak,beklentileri doğurur. Gene bir Fenerbahçe Maçı daha gelip çatmıştı. Beklenti haliyle çok yüksekti hemde ezeli rakibinin ezelilik ibaresi ortadan kalkacakken … Ana tema çok açık ve netti aslında Fenerbahçe artık uçurumun tam kenarındaydı ve burdan yola çıkacaktık. Hoş,bu adamlar ne yaparsa yapsın alay konusu olmak için varlar ama bu sefer odaklanacağımz şey belliydi. Derlemeler yapmaya başladık,yolunuz açık olsun mesajını kendilerine nasıl iletiriz diye. Fikirsel aşama da ağırlık olarak İstanbul Teknik Üniversitesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi vardı.Mustafa ve Roberto hazır olan fikirleri sunduğunda hepimiz bir heyecan kaplamıştı. Çalışmalara başlamak için programımız dahil herşey hazırdı fakat herhangi bir olumsuzluk olduğunda bu fikirlerin alternatifleri de kafamızda üç aşağı beş yukarı tamamdı. İlk fikrimiz maalesef kabul görmedi, yasal prosedürlere takılması çok bariz unsurlar içeriyordu. Bize göre çok bilindik bir söz ve tema olmasına rağmen böyle olması yüksek ihtimaller arasındaydı. Alternatif fikirler için tekrar bir zihinleri yokladık bu fikirsel çalışma aşamasında tribüne yıllarını vermiş Sayın Volkan Seven abimiz bizlere nelerin yapılıp yapılamayacağı konusunda düşüncelerini büyük bir tecrübe ile aktardı. Yeni oluşturduğumuz fikir bize belki de her işte bir hayır vardır lafını tekrardan hatırlatmıştı. Evet ! Kesinlikle bu olmalıydı ! Küfürsüz,argosuz ve dolaylı olarak ancak bu kadar yerin dibine sokulurdu ezeli rakibin …
Ve gene yasal prosedürler bla bla bla bla …. Sen ne kadar anlatırsan anlat,karşındakiler seni kapasitesi kadar anlıyordu. Yasalara,kurallarsa sonsuz saygı ama mantık çerçevesinde. 3 -4 mükkemel ötesi fikir böylece rafa kalkıyordu. Zaman olağan ritminde devam ediyor ve 7 Aralık yaklaşıyordu. Zaman daralıyordu,maç hafta içiydi ve fikirsel olarak hep kısıtlı şeyler yapabilme imkanı veriliyordu. Rafet Karanfil ve Ömür Aydın ikilisi daha koreografi başlamadan yoğunluğun tam merkezindeydi. Tribün Liderimiz Sayın Sebahattin Şirin ve ultrAslan Genel Koordinatörü Sayın Oğuz Altay ile gerekli görüşmeleri yapmak,icazet almak ve onların uygun gördüğü biçimde hareket etmek bu işin olmazsa olmazıydı. Bu trafik devam ederken,artık en son fikre gelinmişti. Buna da hayır denilirse yasaların bize karşı art niyeti bariz olacaktı. ! Biz gerekli çalışmalara başlamak zorundaydık zaman artık gittikçe daralıyordu. ! İstanbul Aydın Üniversitesi – Mustafa Dilaver bu aşama da devreye giriyordu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Baran Şen kardeşimiz gerekli tasarımları yaparken ,bizler organize bir şekilde her topa basmaya çalışıyorduk … Karton koreografisi,itina isteyen bir işti bu işin de üstesinden kalkacaktık ! 2 gün boyunca bütün çizimin planlamalarını,artılarını eksilerini,gereken malzemeleri,set pankartının özetle bütün detaylarını çalışmak için tek bir yere kapandık. ! Neresi olduğunu deşifre etmemek gerek Bu kadar işin en orta noktasında her zaman ki gibi Uğur İnan vardı ! herşeyi kontrol ederek durumu gözden geçiren bir isim … Roberto ve Mustafa da durmadan organize bir şekilde çalışıyordu … Artık işin en ince detaylarını belirliyorduk, Haliç Üniversitesi ve Gökhan Koç grubumuzun en genç üyesi o da uzmanlığını konusturuyordu … Lojistik destek denilince Fatih Üniversitesi – Metin Atay Şimşek ve Cem Şadoğlu geliyordu. Ve artık herşey bizdeydi. Türk Telekom Arena’da geçecek saatler başlıyordu. Koreografi çalışmasının dışında diğer yapılacak bütün işler için tam 100 kişilik bir çalışma ekibi hazırdı ! Öyle ki Dumlupınar Üniversitesi – Mete Tekin ve arkadaşları günler önceden çalışmalara katılmak için gelmişti. Galatasaray’lı olmak gerçekten de hayatı herkesten farklı yaşamak demekti. Statta yoğun bir çalışma başlamıştı. 55.000 el bildirisi koltuklara dağıtılıyordu ve ayrıca doğu tribünün tamamını kaplayan bayrak provası yapılıyordu. Bunlardan sonra set pankartına geçilecekti …. Stat içi koordinasyonun seri sağlanması için mevcut bulunan telsizler işlevini tam olarak yerine getirirken, makaralara da konu olmuyor değildi. ultrAslan’ın her işine gece gündüz demeden koşturan çok sevdiğimiz Muro Hasan Abimiz telsiz denemeleriyle kahkahalara sebep oluyordu …
Ufak bir mola zamanıydı,yemeklerimizi yerken Bilgi Üniversitesi – Alkım Karaca her zaman ki gibi fenomenliğine devam ediyordu. Alley alley ooooooo sarıyla kırmızıylaaaaaaa ölürüz senin uğrunaaaaaaaa heyyyyy – Mutluluktan uçalımmmm bizzzzzz bestelerinde çoşup gitmiştik. Gece çalışmaları devam ederken bir grup ertesi gün gelmek üzere ayrılmıştı.
Maça bir gün kalmıştı ve çalışmalar yoğun tempoda devam ediyordu. Bu çalışmalar esnasında baştan Tribün Liderimiz Sayın Sebahattin Şirin ve ultrAslan Genel Koordinatörü Sayın Oğuz Altay abimiz başta olmak üzere tribüne yıllarını vermiş abilerimizin tamamı bizleri ziyaret ederek desteklerini bizden esirgemiyordu. Onların varlığını her zaman hissettiğimiz gibi bu organizasyonda da hissediyorduk. Sağolsunlar abi kardeş olabilmenin gururunu bizlere yaşattıkları için. Gecenin ilerleyen saatleri bizleri,yoğunluğun tam ortasına bırakmıştı. Maça saatler vardı ve karton koreografisine odaklanmıştık,bunun dışında Anadolu’nun bir çok yerinden gelen kardeşlerimizle ve İstanbul içerisinde toplanma yeri belirleyip stada gelecek olanlarla yapılan telefon trafiği işin ayrı bir kısmını oluşturuyordu. Yük gerçekten omuzlardaydı ama herşey Galatasaray içindi ...
7 Aralığın ilk saatlerinde insanlar yarın maça gidicem diye planlar yaparken biz Arena’da yardırmaya devam ediyorduk. İnsan üstü bir çalışmanın getirdiği yorgunluk devam ediyordu … Herşey Allah’ın izni ile planlanmış şekilde gidiyordu. Rafet Başkan zaman zaman gerilmiyor değildi Bunlar çok normaldi. Ömür Aydın çalışmaların hızlanması için gerekli motivasyonu şıp diye sağlıyordu … Galibiyetten o kadar emindik ki … Oluşturacağımız bu görsel şovun güzel olması için yorgunluk bastırdıkça biz büyük bir hırsla çalışıyorduk … Olacak di mi ? Olacak olacak,güzel olacak … Allah yanımızdadır,emeklerimiz boşa çıkmaz !
Saat artık 05:00’i gösteriyordu yarına yapılacak çok iş vardı devam etmek biraz da yarını riske etmek demekti en azından 3 4 saat bi dinlenme payı bizi kendine getirirdi. 3-4 saat için eve gitmeyecek isimler vardı, Kültür Üniversitesi – Caner Çam, Uğur Yavuz koreografi emekçileri statta dinleniyordu … Sabah 9’da tekrar bulusup Arena’ya geçecektik. Kısacası yardırmaya ara vermek yoktu !
Sabah daha kalabalık bir kadroyla Arena’daydık. 1-2 saat dinlenmek yetmişti bizlere,çalışmalar tam gaz devam ediyordu. Ömer Haliloğlu abimiz de çalışmaların başında maestro şefi gibi yönlendiriyordu herkesi … Heyecan başlamıştı. Statta hummalı bir çalışma devam ederken,stat dışında da organize olmak gerekiyordu. En az bu iş kadar yorucuydu o da … Akdeniz Üniversitesi – Nuri Taştekin ve Abdülsamed Sayar – Kültür Üniversitesi – Oğuz Emre Kütükoğlu gerekeni fazlasıyla ve layıkıyla yapıyordu …
Artık maç saati yaklaşıyordu,çalışmaların son haline geçmiştik ve son provalar yapılıyordu. Herkes elinden gelenin daha fazlasını yapmak için yoğun bir mesai harcıyordu. Bugün burdan çıkamayacaklardı. Bu çok açık ve netti ! Herşey hazır maç saatini beklemeye koyulmuştuk. Kartonlar yerli yerindeydi,bayraklar hazırdı,bildiriler dağıtılmıştı,atkılar dağıtılmıştı … Biz hazırdık şimdi gerisini onlar düşünecekti !
Takım sahaya çıktığında,inceden hafif yağan yağmur bize ” şimdi sıra geldi şampiyonluğa ” mısralarını hatırlatıyordu … Takımımızı bağrımıza bastık. Sebahattin Reisimizin o mükemmel 3’lüsü, Oğuz Abimizin Emre Çolak’ı kolundan tutup tribüne getirmesi … O havayı burda satırlara dökerken,aslında doğru kelimeleri seçmek o kadar zor ki … Yönetim – Futbolcu – Taraftar ! Sarı ve Kırmızı ! bu kadar güzel bir kenetlenme insanın tüylerini diken diken ediyordu. Bu konuyu güzel bir alıntıyla açıklasak daha iyi olacak. ultrAslan UNI forumda Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Seyfettin Berk Ayalp kardeşimiz
Stada adımımı attığım anda galibiyeti iliklerime kadar hissettim.
Diyerek belkide özetini geçiyordu o muhteşem atmosferin … Herşey hazırdı,artık son dakikalara giriyordu … Takım seremoniye çıkarken, kalp atışlarımız tavan yapmıştı. Adrenalin maksimum seviyede idi ve edilen duaların kabul olması için artık içten içe bir yakarış alıp başını gidiyordu … İnceden yağan yağmur,birazdan bizlerin sevinç gözyaşına eşlik edecekti !
Ve herşey yavaş yavaş açılıyordu,kartonlar havaya kalkıyor,devasa bir bayrak doğu tribünden aşağı iniyordu … Olmuştu ! olmuştu ! Emeklerimiz Rabbimizin izniyle yerini bulmuştu ! O ince ince yağmur,bir çocuk sevincinin peşi sıra gelen sevinç gözyaşlarına karışmıştı.
Şükürler olsun ki gene Galatasaray Tribünleri bir koreografi dersi daha vermişti ! Bu anın bir tarifi yoktu. Hani mutluluğun resmini yapabilirler mi ? Bilemeyiz ama mutluluğun koreografisini yapmıştık … ultrAslan UNI olarak bunun haklı gururunu yaşıyorduk. Bu durumu özetleyen en güzel alıntı ultrAslan UNI Koordinatörü Rafet Karanfil‘indi ..
Yorgunluk,Gurur,Birlik Beraberlik, Sabahlama, Uykusuzluk, Stres, Panik, Sevinç Gözyaşı.
Galatasaray tribünleri her zaman ki gibi mükemmel bir işe daha imzasını attı. İçinde bulunduğumuz ultrAslan oluşumunun bir alt grubu olan bizler bu güzel koreografide elimizden gelenin çok fazlasını yaptığımıza canı gönülden inanıyoruz. Ve şunu vurgulayarak söylüyoruz. Bizlere sonsuz destek veren tribün büyüklerimiz,bu iş için bizlerle sabahlayan abilerimiz bize çok büyük destekler verdiler. Bizlerde bu desteği arkamızda hissederek güzel bir iş ortaya çıkardık. Takımımızın sahada eze eze aldığı galibiyeti de yanına koyduğumuzda … Keyfimize değmeyin gitsin. Hep söylediğimiz bir şey var, Galatasaray Türkiye’nin En Büyük Spor Kulübüdür. Dünya’nın en köklü spor kulüpleri arasındadır. Türkiye’nin Avrupa’da ki ” TEK ” gurur kaynağıdır. Sadece Galatasaray Galibiyetleri ile farklılık yaratmaya çalışanlar bu övünç kaynaklarını da maalesef kaybettiler.
Bu mükemmel çalışma boyunca bir teşekkür listesi hazırlasak belki de isim okumaktan yorulurdunuz … Bu koreografi de ve çalışmalarda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. ultrAslan olarak söz veriyoruz,eğer ligden düşmezseniz bundan daha güzel koreografileri sizlere izlettiricez ama yok düşerseniz şimdilik en iyisi bu …
BY BY BIRDIE IT’S TIME TO GO !
Aldığımız oyuncuları da sağlam alıyoruz 4+1 Burak 5 sezon Amrabat.
Melo için açıklama!
'Anlaşma sağlandı. Tek eksik...'
Galatasaray'da forma giyen Melo'nun bağlı olduğu menajerlik şirketi Promoesport Bcn, oyuncunun durumuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Brezilyalı futbolcu ile Galatasaray arasında tam anlaşma vardır. Tek eksik kulüplerin anlaşmaya varmasıdır" denildi.
az kalmış yakında juve ıkna olur
'Anlaşma sağlandı. Tek eksik...'
Galatasaray'da forma giyen Melo'nun bağlı olduğu menajerlik şirketi Promoesport Bcn, oyuncunun durumuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Brezilyalı futbolcu ile Galatasaray arasında tam anlaşma vardır. Tek eksik kulüplerin anlaşmaya varmasıdır" denildi.
az kalmış yakında juve ıkna olur
O da gelirse baya iyi olacak takım ama gelmese de olur bence :D
Galatasaray ve Fenerbahçe çok süper kadro kurdu.
Diğer takımlar daha transfer bile yapmadı.
Galatasaray ve Fenerbahçe çok süper kadro kurdu.
Diğer takımlar daha transfer bile yapmadı.
Melo bitmek üzere.Bu sene şampiyonlar liginde en az çeyrek final yapmalıyız