Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Galatasaray Derneği--Duyuru

2011-01-15 16:38:56
Şu açılışa 2 bileti nasıl buldun , büyük başarı :)
2011-01-25 12:53:54
Galatasaray'ın Büyüklüğü Sadece Türkiye'demi Sanıyorsunuz ?

FIFA.COM demiş ki ;




Galatasaray

Boğaz’ın Aslanları



Biliyorum ilk bakışta Türk futboluyla ormanlar kralı karşılaştırması biraz tuhaf duruyor ama daha yakından bir bakış ne demek istediğimiz açıklığa kavuşturacaktır. Nasıl ki vahşi yeşilliklerde orduları aslanlar yönetirse, Boğaz’da da, lakabı Aslanlar olan, ülkesinin tarihinde en başarılı takımı olan Galatasaray da öyledir.



Galatasaray Spor Kulübü’nün, daha doğrusu Galatasaray Lisesi’nin tarihi çok eskilere dayanır. Efsaneye göre, 15inci yüzyılda, bir av gezisinde Gül Baba, Sultan II Bayezid’a Sarı-Kırmızı bir gül hediye eder. Sultan’ın da, Gül Baba’ya teşekkür kabilinden Boğaz’ın yakınlarındaki bir araziyi vermesiyle, 1481’de, yukarıda adı geçen, geleceğin devlet adamlarını ve diplomatlarını yetiştirecek bir okul kurulmuş olur



Kulübün doğuşu.

Türkiye’de futbolun başlangıcı 100 yıl öncesine dayanmakla beraber, o tarihlerdeki oluşumları yabancılar başlatmıştı. Fakat sayıları artan Galatasaray Lisesi öğrencileri kendi girişimlerini yapmaya karar verdiler.



"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek." diye ilan etti 1905 yılında Galatasaray’ın ilk başkanı ve kurucularından, Ali Sami Yen.



Uygun bir isim arayışı Galatasaray ismi üzerinde anlaşılmasıyla noktalandı. Galata İstanbul’un Avrupa yakasında bir semt adıdır. İlk maç 26 Kasım 1905‘de bir Fransız okuluna karşı yapılmıştır.



Takımın renk seçimi de hiç de kolay olmamıştır. Kırmızı-Beyaz’dan, Sarı-Siyah’a ve sonunda Sarı-Kırmızı’ya üzerinde karar kılınmıştır. "Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı’daki Şişman Yanko’nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Diye anlatır Ali Sami Yen.



Efsane olmak

Kuruluşundan, Türkiye’nin en başarılı kulübü oluncaya kadar çok yol aldı Galatasaray. 1959’da milli lig kurulduğundan beri Galatasaray hep Boğaz’ın Futbol Sarayı’nın zirvelerinde oldu. 1956/57 sezonunda İlk defa Avrupa Kupalarına katıldı.



Ligin kuruluşunun ilk 10 yılında Aslan hep ilk üçün içinde oldu ve 3 kere (1962, 1963, 1969) Şampiyon oldu.1971-1973 arasında 3 kere şampiyon olararak, 3yıl üst üste şampiyon olan ilk kulüp oldu. Bu başarıya hala sadece 2 kulüp daha erişebilmiştir. Trabzon (1979-1981) ve Beşiktaş (1990-1992). Öte yandan Galatasaray 1997-2000 yılları arasında 4 kez şampiyon olarak 4 yıl üst üste şampiyon olma şerefini tek başına elinde tutmaktadır.



Ayrıca Uluslar arası sahnede de, 1988/89 sezonunda aldığı Avrupa Şampiyon Kulüpler Yarı final oynama başarısıyla, ülkesinde bu onuru da elinde tutan tek Kulüptür.



Yeni-BinYıl Geldiğinde, Galatasaray sadece Arsenal’i (4-1 Penaltılarla) yenerek UEFA kupasını almakla kalmayıp, aynı zamanda Real Madrid’i de 2-1 yenerek Süper Kupayı da alarak Tacını takmıştır. Böylece Türk takımlarının ilk Avrupa kupa başarısını 2 Kupa ile tescil ettirmiştir. Aynı yıl Ülkesindeki kupayı da alarak, başarısını daha da tarihi bir hale getirmiştir.





Galatasaray duruşu

Geçmişte ve günümüzde birçok Alman ve diğer ülkenin futbolcu ve hocaları da Galatasaray’ın çekim gücüne karşı koyamamıştır. Claudio Taffarel’den (Brezilya), Milan Baros’a (Çek Cumhuriyeti), Harry Kewell’dan (Avustralya), Franck Ribery’ye (Fransa), Gheorghe Hagi’den (Romanya) Hakan Şükür ve son Kaptan Arda Turan gibi birçok Türk yıldıza, hepsi Sarı-Kırmızı formayı giymiştir. FIFA.com’a verdiği özel röportajda Arda Turan Galatasaraylılığı “Galatasaray her zaman şampiyonluğu hedefler. Bu takımın bir parçası olmak her zaman baskı altında olmak ve her zaman kazanmayı istemek demektir” diye ifade etmiştir.



Başarıya sıçrayışta, Jupp Derwall, Karl-Heinz Feldkamp ve Michael Skibbe gibi Alman hocaların emeği vardır. Fakat, Kulüp’e en yüksek başarılarını tattıran Fatih Terim’in yanı sıra, Franck Rijkaard da burada öçalışma onurunu yaşamışlardır. Ünlü Hollandalı Galatasaray’da çalışmaya başladıktan sonra hayranlığını “Türkiye’nin en büyük kulübünde çalışmak benim için bir şereftir diyerek ifade etmiştir.





Galatasaray’ın başarısı Türkiye’de rekor düzeyindedir. Şampiyonluk sayısında beraberinde Fenerbahçe ve arkasından gelen Beşiktaş ile bu aynı şehrin 3 kulübü aynı zamanda ezeli rakiplerdir. Müzesinde başarılarına şahitlik eden yüzlerce kupasıyla, 1905’de kurulan Galatasaray, şanlı dünü ve bugünüyle tartışmasız Türk Futbolunun Amiral Gemisidir.





Galatasaray ile Fener arasındaki kıtalararası derbi, geleneksel olarak dünyanın en büyük derbilerinden biridir. Aralarında yapılan 350’den fazla maçta şu anda avantaj Sarı Kanaryalar’dadır. Galatasaray’ın eski Teknik direktörü Eric Gerets “ bu derbilerde ilk anından itibaren insanın tüyleri diken diken oluyor. Bir sporcu tam da bu anlar için yaşar. Birçok takımda oynadım ve hocalık yaptım, ama bu çok farklı” diyerek bu derbi hakkındaki duygularını ifade ediyor.



Stadyum

40 yıldan fazla bir süre, kurucusu Ali Sami Yen’in ismini taşıyan stadyum Aslanlar’a evsahipliği yaptı. 23000 taraftar her hafta Gerçek Bir Cehennem’e çevirdi. Taraftarları sahalarına bunun için Cehennem (The Hell) diyor. 11 Ocak 2011’de Beypazarı Şekerspor’la yapılan 3-1 kazanılan Türkiye Kupası maçıyla Ali Sami Yen’e veda edildi. Eric Gerets diyorki “Galatasaray’ın stadına gitmek Aslan’ın inine girmek gibidir”



Şimdi yeni inşa edilen Türk Telekom Arena büyük coşku yarattı. 53000 seyirci kapasitesiyle eski stadın neredense 2 katı büyüklüğündeki, 230’000’000Euroluk stad artık Galatasaray’ın yeni evi. Açılır tavanı ve sponsor ismiyle de Türkiye de bir ilk Türk Telekom Arena..





--

orjinal yazı :


http://de.fifa.com/classicfootball/clubs/club=31018/index.html



orjinal yazı.

2011-01-25 13:12:04
Boğaz’ın Aslanları


Kulübün doğuşu.


Efsane olmak


Galatasaray duruşu

Stadyum :))))
2011-01-25 13:14:57
hayırdır ?
2011-01-25 13:17:39
Zoruna giden bişi olmuş arkadaşın Maden suyu verelim sana hazmedemediğin birşey varsa. :=)))
2011-01-25 13:36:48
G.saray avrupada daha çok konuşulur. Belli ki Aslantepe stadyumunu beğenmişler :)))
gün gelicek Barcelona, Real Madrid Aslantepeye misafir olacaklar avrupa kupası maçlarında. Açılış maçı davetini reddettiler İntikam acı olacak :))
2011-01-25 13:51:58
Tamam bebeğim.En yakın zamanda hastahane ye gitte içindeki fesatlığı aldır.
2011-01-25 14:01:25
Limitsiz Peşkeşler , Gizlenen Gerçekler !

Rahmetli Özhan Canaydın başkanın uzun yıllar uğraşıları (Fenerbahçe spor kulübünün, fenerbahçeli siyasilerin, fenerbahçeli basının , fenerbahçeli bürokratların engellemelerine rağmen) sonucu başlattığı Seyrantepe stad projesi bitmek üzere.Galatasaray futbol takımı ligin ikinci yarınından itibaren bu statta maçlarını oynayacak .Gelir açısından da önemli bir kaynak oluşturmuş olacak.

Fenerbahçelilerin sürekli olarak neden bu stadı engellediği ortada .Maddi açıdan güçlü bir Galatasaray istemiyorlar karşılarında .Bunun için de stad inşaatının her aşamasında gerek basın yolu ile, gerek bürokratik yollarla engeller çıkardılar, el altından mimarlar odasına dava açtırdılar, gazetelerde stad inşaatı ile ilgili olumsuz haberler yazdırdılar , kısacası stad inşaatının durması için ellerinden geleni ardına koymadılar.Bazı konularda da başarılı oldular.Örneğin stadyum alanı içinde yer alan gelir getirici konut, ticari vb üniteleri iptal ettirdiler.Sadece stad yapılsın ,biz stad yapılmasına karşı değiliz ,konuta ticarete karşıyız dediler.Ticaret ve konut ünitelerini iptal ettirmeyi başardıktan sonra da bu kez sürekli TOKİ ye Devletin imkanları ile Galatasaraya stad yapıyorsunuz baskısı yaptılar.

Tüm bunları yapan ve yaptıran Fenerbahçe kulübünün sürekli olarak Seyrantepeyi gündeme getirerek devletin çeşitli kurumlarından neler talep edip neler elde etiğini ve bunların da olumsuz haber olarak basında yer almamasının, bürokratik engellere takılmamasının,mimarlar odasınca dava açılmamasının ne kadar şaşırtıcı ve tesadüf eseri olduğunu aşağıda tek tek madde halinde görelim.

1-Öncelikle mülkiyeti hazineye ait olan Saraçoğlu satdı yanındaki 25 bin m2 lik hazineye ait arazi hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü ile anlaşma yapmış ve planlarda okul alanında bulunan bu arazinin ticaret alanı olarak planının değiştirilmesini gerçekleştirmiş( Bu plan değişikliği imar yasasına aykırıdır.Mimarlar odası bu plana dava açmamıştır.) bu bölgenin çok ama çok uzağında 3 adet okul inşaatı yapma sözü vermiştir ve yapılacak ticaret alanının yıllık gelirinden cüzi bir pay Milli Eğitime verilmesi anlaşması yapılmıştır.Oysa bu bölgedeki 25 bin m2 lik bir arazinin değeri değil 3 okul 15 okul yaptırılsa dahi bu arazinin maddi değerine ulaşamaz.Burada önce uzun yıllar kirala sonra ihale ile yok pahasına tapusunu al mantığı ile yola çıkıldığı aşikardır.Devlet aleni şekilde zarara uğratılmıştır.Ancak konuyu ne basın yazmış, ne de müfettişler araştırmıştır.Mimarlar odası da şehrin göbeğindeki bu peşkeşe ses çıkarmamıştır.Spor kulübü olan Fenerbahçe devlet malı üzerinden holdingleşme yolunda ilk faaliyetini başarı ile gerçekleştirmiştir.

2-Ataşehirde mülkiyeti Kadıköy belediyesine ait olan 60 bin m2 lik arazi.Toki tarafından kamuya ayrılması için Kadıköy belediyesine bedelsiz hibe edilen bu arazi Kadıköy belediyesi tarafından kimsenin ruhu duymayacak (sadece f.bahçe kulübü haberdar olacak şekilde) şekilde Bursadaki yerel bir gazeteye ilan verilerek (maddi açıdan kötü durumdayım diyen Kadıköy belediye başkanı Selami öztürk İstanbulun göbeğindeki 60 bin m2 lik bir araziyi bursadaki yerel bir gazeteye ilan veriyor.)sadece Fenerbahçe kulübünün ihaleye girmesi sağlanıyor ve
Fenerbahçe spor kulübü bu araziyi (imarı spor alanı iken) yıllık 30 yıllığına ,çok cüzi bir miktara kiralanıyor.Daha sonra Fenerbahçe spor kulübü buranın imarını artırarak ve otel ,ticaret ,alışveriş merkezi olacak şekilde plan değişikliği yapılmasını sağlıyor.Burada inşaata başlıyor.İhaleden 2 yıl sonra da arsanın satışı için ihaleye çıkılıyor.Tabi Selami Öztürkün belediyesinin paraya ihtiyacı var ya!30 yıl üst kullanım hakkı başkasında olan arazinin ihalesine kim girer sizce.tabi ki sadece üst kullanım hakkı elinde bulunan fb kulübü.ihaleyi metrekaresi 1000 liradan alır.halbuki hemen yanındaki arazi metrekaresi 4000 liradan satılmıştır toki tarafından.Devletin ne kadar zarara uğratıldığının açık bir belgesidir bu olay.Mimarlar odasından,bürokratlardan ve siyasilerden yine ses yoktur bu olaylar karşısında.Ülker burada şu anda inşaatı yapıyor ve bitirmek üzere.Spor kulübü olan fenerbahçe ise holdingleşme yolunda devletin bir imkanını daha kullanarak çok önemliadım atmıştır.

3-Yine Ataşehirde bulunan hazineye ait başka bir 50 bin metrekarelik arazi.Fenerbahçe kulübünün kiraladığı bu arazi tamamen yeşil alan.Kulüp yeşil alanın özel üniversite alanına alınması için belediyeye imar değişikliği talebinde bulunur.Önce mahalle muhtarı hayır burayı imara açamazsınız diyerek karşı gelir.Ancak aradan geçen süreç içinde nedense muhtar efendinin fikri değişir.Bizarcık bir alan yeşil verirseniz sıkıntı yok der.ve plan değişikliği gerçekleşir.Burada özel üniversite yapılacak ve bir öğrenci yıllık en az 15.000 tl vererek Fenerbahçe holding AŞye maddi katkıda bulunacak.

4-Düzce topuk yaylasında ormanın içinde tahsis edilen 150 dönümlük arazi,

5-Ankara İncek Gölbaşında tahsis edilen 32 dönümlük arazi.

Say say bitmiyor.


Tüm bunlar gerçekleşirken kimsenin ruhu duymuyor.Ama seyrantepe de hiçbir zaman gündemden düşmüyor.Sözde spor kulübü olan Fenerbahçe de holdingleşme yolunda hızla devam ediyor, hem de Limitsiz Peşkeşler , Gizlenen Gerçeklerle.

Allah Gözünüzü doyursun !

(edited)
2011-08-24 19:58:42
Profesyonel Futbolcu Lukas Podolski ve Kulübü FC Köln ile resmi görüşmelere başlanmış olup gelişmelerden kamuoyu haberdar edilecektir.

Spor Haberleri kapanmış yine bir kişi yüzünden bare buradan yazalım. :/
2011-08-24 22:05:26
Tekrar mı baslandı ? Alsınlar sunu artık yaws
2011-08-24 23:52:43
köln geçen gün vermiyoruz diyordu..tekrar görüşmeler başladıysa güzel haber
2011-08-25 15:32:57
İnşallah alırlar , çok yararlı bir futbolcu olur.
2011-09-06 14:31:17
Birbirlerine girdiler!

Hıncal Uluç ve Ahmet Çakar'dan karşılıklı salvolar

Spor basının iki önemli kalemi Hıncal Uluç ve Ahmet Çakar birbirlerine girdi.

Ahmet Çakar'ın, Galatasaray'ın 1993 yılında Manchester United'ı eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne kalmasında Adnan Polat'ın maçın hakemine verdiği rüşvetin etkili olduğunu iddiasına Hıncal Uluç'dan başka bir iddiaayla cevap geldi. Uluç, "Ahmet Çakar'ın ne paralar aldığını biliyorum" dedi. Uluç'un bu iddiasına karşılık olarak da Ahmet Çakar, twitter hesabı üzerinden Hıncal Uluç'a çok sert eleştiriler yöneltti.

Önce Ahmet Çakar twitter'dan Galatasaray'ın 3 Kasım 1993'te Manchester United'la 3-3'ün rövanşında 0-0 berabere kalarak Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazandığı maçta Adnan Polat'ın hakem Kurt Röthlisberger'e rüşvet verdiğini iddia etti.

Daha sonra Hıncal Uluç'tan aynı sertlikte Ahmet Çakar'a cevap geldi. Uluç, Çakar'ın ne maçlarda para aldığını bildiğini, Çakar'ın Galatasaray hakkındaki iddiasını kanıtlaması halinde kendi iddiasını kanıtlayacağını söyledi. Uluç'un iddiası şu şekilde:

"Ahmet Çakar bunu yeni mi öğrenmiş? Niye susmuş bugüne kadar?

Batıdaki evlenme törenlerinde evlenmeyi ilan edecek adam der ki "Bu evliliğe itirazı olan varsa şimdi konuşsun. Yoksa ebediyen sussun." Bir şeye itirazın varsa zamanında yapacaksın, maçan sıkıyorsa! Bir elinde kanıt varsa... Aradan 18 sene geçtikten sonra...

Ben de Ahmet Çakar'ın ne maçlarda, ne paralar aldığını biliyorum.

Ahmet Çakar, Kurt Röthlisberger'le ilgili iddiasını ispatladığı gün ben de Ahmet Çakar'ı ispatlayacağım."



"HINCAL SPOR VE MAGAZİN BASININDAKİ EN BÜYÜK GLADİODUR"
Hıncal Uluç'un iddiaları sonrasında Ahmet Çakar, twitter hesabı üzerinden Uluç'a çok sert eleştiriler yöneltirken kendisini "Türk basınındaki gladio olmakla" suçladı. Çakar ayrıca Uluç'u televizyonda canlı yayına çıkmaya çağırdı.

İşte Ahmet çakar'ın o twitleri:

"hıncal uluc hem terbiyesizlik yapmış hem de gs camiasında bircok kişinin bildiği acı gerçeği gizlemek ve şövence gs ı korumak uğruna

bana sallamış.merak etme hıncal bey boğazımdan birkuruş haram gecmedi.umarım senin de gecmemiştir.beni hicbir rest. ya da misafir edip lehlerine yazı yazdırmadılar.hicbir yapımcı ya da müzikçi bana nufus edip onları öven yazı yazdırmadı

hıncal uluc un yapacağı cok basit bir sey var.sami colgeceni arayacak gercegi ögrenecek

hıncal spor ve magazin basın içinde ki en büyük gladio dur. O ve entelektuel mafyanın. istemediği hiç bir sanatçı yıldız olamaz.

ona göre tüm fb li baskan ve yöneticiler hakemleri etkileyen,devlet den ihale alan insanlardır.hic utanmadan bildigi gercegi saklamıs

utanmadan ölmüs zavallı kızımız defne joy u ahlaksızlıkla sucladı elinde belge mi var dı SU TESTİSİ SU YOLUNDA KIRILIR DEDİ

AMA ibrahim tatlıses vurulduğunda bir sey yazmaya yüreği yetmedi

ey hıncal uluc hangi kanalda istersen canlı yayında karşıma cık gözlerime bakarak yazdıklarını söyle ama çıkamazsın acı gerc.sende bılıyrsn

hıncal cok basarılı bir televizyondur.umarım canlı yayında karşıma cıkar da söyler

hıncal uluc dinle sami colgecen beni mahkemeye versin bak o zaman ispatlıyor muyum ıspatlamıyor muyum"

habertürk
2011-09-06 14:33:27
Message deleted

2011-09-06 14:35:54
Hıncal oltayı atmış , sazan Ahmette takılmış =)) Hıncal o meşhur gülüşüyle gülüyordur şimdi =))
2011-09-06 17:10:57
Edit...
(edited)