Subpage under development, new version coming soon!
Subject: »Delikanlı Fener'liler derneği-duyuru
DR: Mösyö Platini hoşgeldiniz! Bu ne şeref, buyrun buyrun.
MP: İyi değilim doktor.
DR: Neden efendim, neyiniz var, dinliyorum.
MP: Kabuslar...
DR: Anlatın lütfen.
MP: Terlikler var, kocaman terlikler, peşimden geliyorlar...
DR: Korkutuyorlar mı sizi?
MP: Esasında gülüyor terlikler, gülümseyen sevimli terlikler bunlar.
DR: Sevimli terlikler, hmmm.
MP: Ama beni korkutuyorlar, sürekli peşimdeler.
DR: Bilinçaltının yaramazlıkları, ha ha haaa çözeriz hemen.
MP: Ne gibi?
DR: Çocukken anneniz poponuza terlikle vuruyordu değil mi?
MP: Yooo, asla!
DR: Babanız sizi terlikle dövüyordu o zaman poponuza poponuza, doğru mu?
MP: Babam mı, hayır hiç dövmedi beni.
DR: Bakın Mösyö Platini, peşinizden gelen terlikler diyorsunuz, psikanalitik olarak poponuzla bir ilişkisi olmalı.
MP: Popomla?!
DR: Evet! Gözlerinizi kapatıp kabusunuza odaklanın ne görüyorsunuz?
MP: Sarı terlikler var. Gülüyorlar. Bir sürü terlik. Şey takım elbise var üzerimde.
DR: Kendinizi görmeniz çok güzel, anlatın bana neredesiniz?
MP: Burası şey! Evet evet burayı hatırlıyorum, burası Fenerium!!!!
DR: Fenerium?
MP: Evet Fenerium burası.. Lanet olası Fenerbahçe’nin mağazası.
DR: Anlatın bana, devam edin. Fenerbahçe dediniz oradan devam edin...
MP: Fenerbahçe’liler benden nefret ediyorlar.
DR: Size birşey yapmalarından mı korkuyorsunuz?
MP: Bilmiyorum! Bilmiyorum! Çok terlik var...
DR: Terlikler! Evet! Mösyö Platini lütfen gözlerinizi açın.
MP: Neyim var doktor?
DR: Mösyö, siz derin biçimde Fenerbahçelilerin poponuza birşey yapmasından korkuyorsunuz.
MP: Ne yapmalıyım?
DR: Onlardan uzak durun.
MP: Türkiye’nin milli maçına gitmeyeyim mi?
DR: Hayır! Sakın! Ancak, o zaman zihninizdeki bu terliklerden kurtulabilirsiniz. Popo önemli, ha haa haa..
MP: Teşekkürler doktor, sizi dinleyeceğim.
DR: Bi de ufak bir reçete yazıyorum.
MP: O nedir?
DR: Krem...
MP: Niye?
DR: N’olur n’olmaz. Fransa'da da Fenerbahçeli vardır di mi?
:D:D:D:D
MP: İyi değilim doktor.
DR: Neden efendim, neyiniz var, dinliyorum.
MP: Kabuslar...
DR: Anlatın lütfen.
MP: Terlikler var, kocaman terlikler, peşimden geliyorlar...
DR: Korkutuyorlar mı sizi?
MP: Esasında gülüyor terlikler, gülümseyen sevimli terlikler bunlar.
DR: Sevimli terlikler, hmmm.
MP: Ama beni korkutuyorlar, sürekli peşimdeler.
DR: Bilinçaltının yaramazlıkları, ha ha haaa çözeriz hemen.
MP: Ne gibi?
DR: Çocukken anneniz poponuza terlikle vuruyordu değil mi?
MP: Yooo, asla!
DR: Babanız sizi terlikle dövüyordu o zaman poponuza poponuza, doğru mu?
MP: Babam mı, hayır hiç dövmedi beni.
DR: Bakın Mösyö Platini, peşinizden gelen terlikler diyorsunuz, psikanalitik olarak poponuzla bir ilişkisi olmalı.
MP: Popomla?!
DR: Evet! Gözlerinizi kapatıp kabusunuza odaklanın ne görüyorsunuz?
MP: Sarı terlikler var. Gülüyorlar. Bir sürü terlik. Şey takım elbise var üzerimde.
DR: Kendinizi görmeniz çok güzel, anlatın bana neredesiniz?
MP: Burası şey! Evet evet burayı hatırlıyorum, burası Fenerium!!!!
DR: Fenerium?
MP: Evet Fenerium burası.. Lanet olası Fenerbahçe’nin mağazası.
DR: Anlatın bana, devam edin. Fenerbahçe dediniz oradan devam edin...
MP: Fenerbahçe’liler benden nefret ediyorlar.
DR: Size birşey yapmalarından mı korkuyorsunuz?
MP: Bilmiyorum! Bilmiyorum! Çok terlik var...
DR: Terlikler! Evet! Mösyö Platini lütfen gözlerinizi açın.
MP: Neyim var doktor?
DR: Mösyö, siz derin biçimde Fenerbahçelilerin poponuza birşey yapmasından korkuyorsunuz.
MP: Ne yapmalıyım?
DR: Onlardan uzak durun.
MP: Türkiye’nin milli maçına gitmeyeyim mi?
DR: Hayır! Sakın! Ancak, o zaman zihninizdeki bu terliklerden kurtulabilirsiniz. Popo önemli, ha haa haa..
MP: Teşekkürler doktor, sizi dinleyeceğim.
DR: Bi de ufak bir reçete yazıyorum.
MP: O nedir?
DR: Krem...
MP: Niye?
DR: N’olur n’olmaz. Fransa'da da Fenerbahçeli vardır di mi?
:D:D:D:D
EVET BİZ
evet biz...
biz...
evet biz...
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz; hiç bu kadar canımız yanmamıştı...
biz
evet biz
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz, hayat bize hiç bu kadar zor olmamıştı...
evet o günden sonra...
3 temmuz pazar, sabah dokuz...
biz haydarhanla deryanın doğacak çocuğuna bebek arabası götürürken...
karım özge kızım ela ve ben...
kimbilir ne derdimiz vardı o gün, kimbilir neler geçiyordu aklımızdan...
sonrası malum... deprem... aklımızdan girip yüreğimizden çıkan fay hattı..
evet biz fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz...
çok zorlandık... her gün... her saat... düğüm düğüm...
iş yerimizde, kahvede, trende, vapurda, lokantada...
çubuklu üstümüzde, dimdik durduk...
işte o yüzden, siz görmediniz...
bilemediniz...
ama şimdi itiraf ediyoruz işte...
çok canımız yandı.. ama çok...
siz görmediniz...
feneriumun önünde 3 küçük velettik biz...
harçlıklarımızı denkleştirip forma parası kotarmaya çalışan,
babalarımızdan duymuştuk çünkü,
para lazımmış takıma...
çıkışmadı paramız, bir abi geldi bize forma aldı sonra, tek tek, her birimize...
yanımızdan ayrılırken eli sanki gözüne gitti, bir şeyler sildi yanağından...
arkası dönüktü, biz göremedik, siz görmediniz...
siz görmediniz evet...
üç çocuk babası bir avukattık biz...
eve gittik, ortanca oğlan sordu:
baba fenerbahçe şikeci mi diye...
senin baban ahlaksızlık yapar mı oğlum diye baktık gözünün içine...
yapmaz dedi gözleri dolarak...
deden yapar mıydı diye ısrar ettik...
yapmaz dedi iki damlayla.. belli ki okulda üstüne gitmişler...
o zaman onların fenerbahçesi de yapmaz oğlum diyebildik.. sarıldık, ağladık...
siz görmediniz...
asgari ücretli işçiydik biz...
1 milyon kampanyası tam da maaşın bittiği günlere rastlamıştı...
yine de gittik stadın altına...
yok yok, bir şey almadık...
ama olsun, gittik işte... alanlara bakıp sevindik...
siz görmediniz...
kızıltopraklı zuhal ablaydık biz...
falan filan kuruluşunun ehemmiyetli bir yöneticisiydik...
para üstü vermeyer dolmuçuya bile çıkmazken sesimiz...
köprüye nasıl koştuk bilemedik topuklu ayakkabıyla...
siz görmediniz...
futbodan hiiiç anlamayan hatice teyzeydik biz...
oğluna çubuklu kazaklar ören...
gelinin yanına düştük de papazın çayırına koşarak gittik...
zaman direnme zamanı dedi çünkü bizim oğlan...
siz görmediniz...
toplanıp toplanıp içtik biz todori'de...
bir kez olsun küme düşmeyelim demedik onca rakıya rağmen...
bir kez olsun, şimdi biz ne yaparız diye hayıflanmadık...
siz görmediniz...
çıktı bizden bir abla,
baktı kongre üyelerine,,,
aman haaa dedi biz affedilmenin değil aklanmanın derdindeyiz...
siz bilmediniz...
dedik ki biz....
en dipteki lig ne ise oradan başlayalım, kulübün kapısına kilit vuralım da,
mazimize inancımıza, duruşuma zincir vurdurmayalım...
siz görmediniz...
yaylalara çıktık, caddelere aktık,
samandıraya gittik biz...
tellerin arasından baktık bizim çocuklara...
bir tebessümlerine bin damla indirdik gözümüzden...
siz görmediniz,,,
ameliyathanenin kapısında acı haber almış gibi yıkıldık uefa kararında...
3 tane maç izleyemeyeceğiz diye değil,,,
bizim çocukların emeğine kara çalındı diye...
sonra gördünüz işte...
sular seller gibi aktı kadınlarımız kondulardan yollardan ara sokaklardan...
sığmadı koca koca caddelere...
kapılarını kırdı da girdi saraçoğlunun...
sonra gördünüz işte...
kaldırımları tribün yaptık,
bir gram destek gün ışığı gibi sızsın stadın içine diye...
şimdi siz de görün, dünya da görsün...
aşığın maşuğa kavuşma günüdür...
forma parası biriktiren çocukların,
oğluna kazak ören anaların,
kaldırımda destan yazanların,
dünyaya şapka çıkarttıran kadınların,
kahramanlarla buluşma günüdür...
en zor günde dimdik duran kocaman bir adamla,
mangal yürekli evlatlarına teşekkür etme günüdür...
evet biz...
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz...
çok üzüldük çok ağladık çok özledik...
şimdi hasretle eskittiğimiz prangaları kırma günüdür...
öyle bir umut ki kara deryalardaki fenerimiz,
öylüözgürüz ki sevdamızda...
dünya mahkum etse gam yemeyiz artık...
evet biz fenerbahçeliler,,,
itiraf ediyoruz...
biz artık fenerbahçeli değiliz
bugün kelimenin tam anlamıyla
FENERBAHÇEYİZ...
evet biz...
biz...
evet biz...
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz; hiç bu kadar canımız yanmamıştı...
biz
evet biz
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz, hayat bize hiç bu kadar zor olmamıştı...
evet o günden sonra...
3 temmuz pazar, sabah dokuz...
biz haydarhanla deryanın doğacak çocuğuna bebek arabası götürürken...
karım özge kızım ela ve ben...
kimbilir ne derdimiz vardı o gün, kimbilir neler geçiyordu aklımızdan...
sonrası malum... deprem... aklımızdan girip yüreğimizden çıkan fay hattı..
evet biz fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz...
çok zorlandık... her gün... her saat... düğüm düğüm...
iş yerimizde, kahvede, trende, vapurda, lokantada...
çubuklu üstümüzde, dimdik durduk...
işte o yüzden, siz görmediniz...
bilemediniz...
ama şimdi itiraf ediyoruz işte...
çok canımız yandı.. ama çok...
siz görmediniz...
feneriumun önünde 3 küçük velettik biz...
harçlıklarımızı denkleştirip forma parası kotarmaya çalışan,
babalarımızdan duymuştuk çünkü,
para lazımmış takıma...
çıkışmadı paramız, bir abi geldi bize forma aldı sonra, tek tek, her birimize...
yanımızdan ayrılırken eli sanki gözüne gitti, bir şeyler sildi yanağından...
arkası dönüktü, biz göremedik, siz görmediniz...
siz görmediniz evet...
üç çocuk babası bir avukattık biz...
eve gittik, ortanca oğlan sordu:
baba fenerbahçe şikeci mi diye...
senin baban ahlaksızlık yapar mı oğlum diye baktık gözünün içine...
yapmaz dedi gözleri dolarak...
deden yapar mıydı diye ısrar ettik...
yapmaz dedi iki damlayla.. belli ki okulda üstüne gitmişler...
o zaman onların fenerbahçesi de yapmaz oğlum diyebildik.. sarıldık, ağladık...
siz görmediniz...
asgari ücretli işçiydik biz...
1 milyon kampanyası tam da maaşın bittiği günlere rastlamıştı...
yine de gittik stadın altına...
yok yok, bir şey almadık...
ama olsun, gittik işte... alanlara bakıp sevindik...
siz görmediniz...
kızıltopraklı zuhal ablaydık biz...
falan filan kuruluşunun ehemmiyetli bir yöneticisiydik...
para üstü vermeyer dolmuçuya bile çıkmazken sesimiz...
köprüye nasıl koştuk bilemedik topuklu ayakkabıyla...
siz görmediniz...
futbodan hiiiç anlamayan hatice teyzeydik biz...
oğluna çubuklu kazaklar ören...
gelinin yanına düştük de papazın çayırına koşarak gittik...
zaman direnme zamanı dedi çünkü bizim oğlan...
siz görmediniz...
toplanıp toplanıp içtik biz todori'de...
bir kez olsun küme düşmeyelim demedik onca rakıya rağmen...
bir kez olsun, şimdi biz ne yaparız diye hayıflanmadık...
siz görmediniz...
çıktı bizden bir abla,
baktı kongre üyelerine,,,
aman haaa dedi biz affedilmenin değil aklanmanın derdindeyiz...
siz bilmediniz...
dedik ki biz....
en dipteki lig ne ise oradan başlayalım, kulübün kapısına kilit vuralım da,
mazimize inancımıza, duruşuma zincir vurdurmayalım...
siz görmediniz...
yaylalara çıktık, caddelere aktık,
samandıraya gittik biz...
tellerin arasından baktık bizim çocuklara...
bir tebessümlerine bin damla indirdik gözümüzden...
siz görmediniz,,,
ameliyathanenin kapısında acı haber almış gibi yıkıldık uefa kararında...
3 tane maç izleyemeyeceğiz diye değil,,,
bizim çocukların emeğine kara çalındı diye...
sonra gördünüz işte...
sular seller gibi aktı kadınlarımız kondulardan yollardan ara sokaklardan...
sığmadı koca koca caddelere...
kapılarını kırdı da girdi saraçoğlunun...
sonra gördünüz işte...
kaldırımları tribün yaptık,
bir gram destek gün ışığı gibi sızsın stadın içine diye...
şimdi siz de görün, dünya da görsün...
aşığın maşuğa kavuşma günüdür...
forma parası biriktiren çocukların,
oğluna kazak ören anaların,
kaldırımda destan yazanların,
dünyaya şapka çıkarttıran kadınların,
kahramanlarla buluşma günüdür...
en zor günde dimdik duran kocaman bir adamla,
mangal yürekli evlatlarına teşekkür etme günüdür...
evet biz...
fenerbahçeliler...
itiraf ediyoruz...
çok üzüldük çok ağladık çok özledik...
şimdi hasretle eskittiğimiz prangaları kırma günüdür...
öyle bir umut ki kara deryalardaki fenerimiz,
öylüözgürüz ki sevdamızda...
dünya mahkum etse gam yemeyiz artık...
evet biz fenerbahçeliler,,,
itiraf ediyoruz...
biz artık fenerbahçeli değiliz
bugün kelimenin tam anlamıyla
FENERBAHÇEYİZ...
Şampiyon Koltuğa Oturdu.. Fenerbahçe 4-2 İ.B.B Maç Sonucu.....
Gollerımız stock..alex...gokhan ve crıstıan
Ibb ıse webo
(edited)
Gollerımız stock..alex...gokhan ve crıstıan
Ibb ıse webo
(edited)
Emre ile 'KOCAMAN' anlaşma
Jübile sonrası da sarı lacivertlilere hizmet etmeyi sürdürecek.Emre Belözoğlu, sportif direktörlük görevine getirilecek. Daha ileriki yıllarda belki de hocası Aykut Kocaman gibi teknik direktör olarak boy gösterecek.
Fenerbahçe ve milli takımın yıldızı Emre Belözoğlu, hocası Aykut Kocaman'ın yolunda ilerliyor... Sakatlığı nedeniyle bir süredir formasından uzak kalan ve sezon sonunda sarı lacivertlilerle sözleşmesi sona erecek olan tecrübeli oyuncu, önümüzdeki yıllarda da F.Bahçe'ye hem saha içinde hem de farklı alanlarda hizmet etmeyi sürdürecek.
Şike soruşturması nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe yönetimi sezon bitmeden milli yıldızla ilgili problemi ortadan kaldırdı. Yönetimle, Emre Belözoğlu arasında yapılan görüşmede karşılıklı anlaşmaya varıldı ve iş bitti. Sarı lacivertli yöneticiler, "Senden çok memnunuz ve seninle yola devam etmek istiyoruz” dedikleri Emre Belözoğlu'ndan "Ben hiç bir zaman ayrılmayı düşünmedim. Fenerbahçe'de kalmak istiyorum” yanıtını aldı.
Ücretinde fedakarlık yaptı
İki taraf da fikir birliğine varıp, el sıkışıldı ve Emre Belözoğlu'nun 4 yıllık sözleşmeye imza atacağı öğrenildi. Fenerbahçe'den yıllık 3.5 milyon Euro alan Emre Belözoğlu, ücretinde de fedakarlık yaptı. 4 yıllık sözleşme karşılığı ilk yıl için 2 milyon 750 bin, ikinci yıl için 2 milyon 500, ücüncü yıl için 2 milyon 250 ve son sezonu için de 2 milyon Euro'luk teklifi kabul eden Emre Belözoğlu, 4. yılının sonunda jübile yapacak.
İmza devre arasında
Milli yıldız yeşil sahalara veda ettikten sonra da Fenerbahçe'ye hizmet etmeyi sürdürecek. Emre Belözoğlu da jübilesinin ardından farklı bir misyon üstlenecek ve Fenerbahçe'de Sportif Direktörlük görevine getirilecek. Daha ileriki yıllarda belki de hocası Aykut Kocaman gibi teknik direktörlük yapacak. Yönetimin, "Takımın havasını bozulmasın” düşüncesi nedeniyle Emre Belözoğlu ile ligin devre arasında sözleşme yenilenecek.
Jübile sonrası da sarı lacivertlilere hizmet etmeyi sürdürecek.Emre Belözoğlu, sportif direktörlük görevine getirilecek. Daha ileriki yıllarda belki de hocası Aykut Kocaman gibi teknik direktör olarak boy gösterecek.
Fenerbahçe ve milli takımın yıldızı Emre Belözoğlu, hocası Aykut Kocaman'ın yolunda ilerliyor... Sakatlığı nedeniyle bir süredir formasından uzak kalan ve sezon sonunda sarı lacivertlilerle sözleşmesi sona erecek olan tecrübeli oyuncu, önümüzdeki yıllarda da F.Bahçe'ye hem saha içinde hem de farklı alanlarda hizmet etmeyi sürdürecek.
Şike soruşturması nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe yönetimi sezon bitmeden milli yıldızla ilgili problemi ortadan kaldırdı. Yönetimle, Emre Belözoğlu arasında yapılan görüşmede karşılıklı anlaşmaya varıldı ve iş bitti. Sarı lacivertli yöneticiler, "Senden çok memnunuz ve seninle yola devam etmek istiyoruz” dedikleri Emre Belözoğlu'ndan "Ben hiç bir zaman ayrılmayı düşünmedim. Fenerbahçe'de kalmak istiyorum” yanıtını aldı.
Ücretinde fedakarlık yaptı
İki taraf da fikir birliğine varıp, el sıkışıldı ve Emre Belözoğlu'nun 4 yıllık sözleşmeye imza atacağı öğrenildi. Fenerbahçe'den yıllık 3.5 milyon Euro alan Emre Belözoğlu, ücretinde de fedakarlık yaptı. 4 yıllık sözleşme karşılığı ilk yıl için 2 milyon 750 bin, ikinci yıl için 2 milyon 500, ücüncü yıl için 2 milyon 250 ve son sezonu için de 2 milyon Euro'luk teklifi kabul eden Emre Belözoğlu, 4. yılının sonunda jübile yapacak.
İmza devre arasında
Milli yıldız yeşil sahalara veda ettikten sonra da Fenerbahçe'ye hizmet etmeyi sürdürecek. Emre Belözoğlu da jübilesinin ardından farklı bir misyon üstlenecek ve Fenerbahçe'de Sportif Direktörlük görevine getirilecek. Daha ileriki yıllarda belki de hocası Aykut Kocaman gibi teknik direktörlük yapacak. Yönetimin, "Takımın havasını bozulmasın” düşüncesi nedeniyle Emre Belözoğlu ile ligin devre arasında sözleşme yenilenecek.
Fenerbahçe'de maçtan sonra kaptan Alex ile Stoch gerginliği yaşandı.
Alex elini bile sıkmadı
Oyuna ikinci yarıda giren Stoch, Alex'ten 2 yüzde yüzlük gol pası aldı.
Önce 90'da topla buluştu. Ama çalım atma sevdası yüzünden topa istediği gibi vuramayınca kaptırdı. Alex, Stoch'a 93'te 'Al da at' pası verdi. Ama Slovak futbolcu bu pozisyonda da topu boş kale yerine kaleciye nişanladı.
İşte bu iki pozisyon Alex'i çileden çıkardı. Alex, "Ne yapıyorsun? Şu gollerin birini alıp bitirsene şu maçı" diye bağırdı. Stoch ise çok sinirlenen Brezilyalı yıldızın gönlünü almak istedi. Ancak Alex, Stoch'u kendisine uzattığı elini iterek tersledi.
adam gıbı forvet yok kı atsın gollerı o pasları bana atsın ben bıle atarım ama bızım forvetlerde iş yok
Alex elini bile sıkmadı
Oyuna ikinci yarıda giren Stoch, Alex'ten 2 yüzde yüzlük gol pası aldı.
Önce 90'da topla buluştu. Ama çalım atma sevdası yüzünden topa istediği gibi vuramayınca kaptırdı. Alex, Stoch'a 93'te 'Al da at' pası verdi. Ama Slovak futbolcu bu pozisyonda da topu boş kale yerine kaleciye nişanladı.
İşte bu iki pozisyon Alex'i çileden çıkardı. Alex, "Ne yapıyorsun? Şu gollerin birini alıp bitirsene şu maçı" diye bağırdı. Stoch ise çok sinirlenen Brezilyalı yıldızın gönlünü almak istedi. Ancak Alex, Stoch'u kendisine uzattığı elini iterek tersledi.
adam gıbı forvet yok kı atsın gollerı o pasları bana atsın ben bıle atarım ama bızım forvetlerde iş yok
Volkan yetişmedi Mert sınıfı geçti
Volkan’ın yokluğunda kaleyi koruyan Mert Günok ise performansıyla kendisine güvenenleri haklı çıkardı. Mert’in yedeği ise A 2 takımının kalesini koruyan 17 yaşındaki Erten Ersu oldu. Bu arada sakatlığı geçtiği ileri sürülen ve takımla birlikte çalışmalara katılan Gökhan Gönül’ün son dakikada kadrodan çıkarılması da kafalarda soru işaretleri uyandırdı.
Volkan’ın yokluğunda kaleyi koruyan Mert Günok ise performansıyla kendisine güvenenleri haklı çıkardı. Mert’in yedeği ise A 2 takımının kalesini koruyan 17 yaşındaki Erten Ersu oldu. Bu arada sakatlığı geçtiği ileri sürülen ve takımla birlikte çalışmalara katılan Gökhan Gönül’ün son dakikada kadrodan çıkarılması da kafalarda soru işaretleri uyandırdı.
aynen hocam bu bienvenu de kötü çıktı semihte hiç yok bu sene her maç orta sahaya bakıcaz artık
@Alex10combrAlex10.com.br
Bugun Hakkari'de sehit dusen Turk evlatlarinin mekani cennet olsun,Turk milleti'nin basi sagolsun.
ALEXin twitter hesabındakı profıl resmı ve mesajı ıste alex bıle bu sekılde destek olurken cogu ınsan bu topraklarda yasadıgı halde ekmegını yedıgı halde hala eglence pesınde tek satır yazı bıle yazmaz ...
(edited)
Getafe 2 - 2 Osasuna
guıza 2 gol atmıs :-)))) arar olduk Guızayıı vallaa kırk dudunsem aklıma gelmezsı semıh bıenvenü bı halt oynamıyolar
(edited)
guıza 2 gol atmıs :-)))) arar olduk Guızayıı vallaa kırk dudunsem aklıma gelmezsı semıh bıenvenü bı halt oynamıyolar
(edited)
yok hocam yok zaten 2 .guıza sızın bu edu bizimkılerde nerden bulur boyle adamları yıne sız ucuza aldınız ya bız