Subpage under development, new version coming soon!
Topic closed!!!
Subject: Gündem ile ilgili haberler ve yorumlar
Milletvekili sürüsü, milletvekillerini 'döverek' sadece ve sadece çoğunluğa dayanarak taslak geçirebiliyor artık güzelim meclis komisyonunda.
ya arkadas bı ogretmen olarak değişen sistemlerden nedense hiç haberim olmuyor. bu yenı sıstemın nasıl olacagını tam olarak bılen varmı? kabahat bende mı ? onumuzdekı sene 4-4-4 olacak bu 5ıncı sınıf matematıgınede ben gırecegım demek mı?
Yok hocam dövmemiştirler, CHP nin akıncılarına karşı savunma yapmışlardır.Malum geçen de kürsüyü işgal etmişlerdi,yine aynı şey olmasın diye gövdelerini siper etmişlerdir Ak partililer bence :)
Benim dediğim mantıklı değil mi hocam.Yasanın komisyondan geçmesi için Ak partililerin parmak kaldırmaları yeterli değil mi,yani yasanın geçmesi için çoğunluğa sahip değiller mi, ne diye dövsünler durduk yerde,dövünce anayasa olmuyorki yine yasa oluyor :)
dövünce faşizm oluyor, şerefsizlik oluyor, anti-demokrasi oluyor...
parmak kaldırınca demokrasi oluyor, Cumhuriyet oluyor, eşitlik oluyor, saygı oluyor...
benim dediğim mantıklı değil mi ?
parmak kaldırınca demokrasi oluyor, Cumhuriyet oluyor, eşitlik oluyor, saygı oluyor...
benim dediğim mantıklı değil mi ?
Hocam bilsem ki Chp liler kuzu kuzu durdularda Akp liler dövdüler,ben de senin söylediklerinin altına imza atarım.Ama benim bildiğim Chp liler kuzu kuzu durmamıştır...
Kim kimi dövmüş bilmem ama sonuç hiç şık olmamış burda asıl mesele bence frkntrz arkadaşımızın yazdığı bende kendisine aynen katılıyorum bi eğitimci olarak bu değişiklikleri en son biz duyuyoruz oysa olayın başrolündeki kişiler olarak bizim fikirlerimiz alınsa önerilerimiz doğrultusunda değişiklikler olsa.. Eğitim sisteminde ve sınav sisteminde değişikliğin olmadığı yıl yok. Resmen yapboz tahtasına dönmüşüz her yıl müfredat değişikliği arada kaynayan sınıflar ve öğrenciler inanın içler acısı durumdayız...Aslında Bakan bizim meslekten olmadıkta bu işler böyle devam eder..Düşünün Milli eğitim bakanı Avukat oluyor. Maliyeci oluyor, Muhasebeci oluyor ama bir türlü bir öğretmen olmuyor.. asıl üzücü olan bu yoksa meclisimizde bu görüntüleri çok gördük dahada göreceğiz:(((
Hocam kuzu kuzu duramiyorlar demek ki , bazi seyleri yediremiyorlar cinlikler düsünüyorlar :)
Ama bu komisyona falan gerek yok aslinda. Hersey Tayyip Erdoganin iki dudagi ucunda zaten. Bosuna zaman kaydebiyorlar. Komisyondu, genel kuruldu.. Hatta meclise de gidilmesin kimse secilmesin. O yazili versin yasa ciksin. :)
Ama bu komisyona falan gerek yok aslinda. Hersey Tayyip Erdoganin iki dudagi ucunda zaten. Bosuna zaman kaydebiyorlar. Komisyondu, genel kuruldu.. Hatta meclise de gidilmesin kimse secilmesin. O yazili versin yasa ciksin. :)
Sen de bu başlığa yazdığına göre durum vahim demekki hocam :)
Hocam aslinda futbol bir siyaset iki burda pek tartismak istemiyorum. Dipsiz kuyu gibi ama dayanamadim yazdim :) Hele gecen Basbakanimiz MIT ciler icin izin isteyen savciligi hatirlatan gazetecilere dalga gecer gibi gülerek 10 gün önce cikan kisiye özel yasayi hatirlatip "yasada hersey acik" demesininbende dogurdugu duygulari burda yazamam:)
Hocam aslinda futbol bir siyaset iki burda pek tartismak istemiyorum. Dipsiz kuyu gibi
Kesinlikle haklısın hocam,karşı tribünden bakınca kesin faul gibi görünüyor,bu tribünden bakınca kendini atmış gibi görünüyor,iki taraf da maçı seyrediyor olsa da bir türlü aynı şeyi göremiyorlar,aslında en iyisi izlememek sanırım :)
Kesinlikle haklısın hocam,karşı tribünden bakınca kesin faul gibi görünüyor,bu tribünden bakınca kendini atmış gibi görünüyor,iki taraf da maçı seyrediyor olsa da bir türlü aynı şeyi göremiyorlar,aslında en iyisi izlememek sanırım :)
4. sınıfa giden bir çocuktan nasıl mesleğe yönelik seçim yapmasını beklerler akıl almıyor.10 yaşındaki bir çocuk süperman olmak ister.mühendis ekonomist olmak henüz düşünceği şeyler değil.yani anlaşılan anne baba neyi seçerse çocukta onu okuyacak.Daha özgür bir ülke haline geleceğimize,birey olarak daha itaatkar,daha irticai bir toplum haline getiriliyoruz.
Eğitim sistemi şimdi sanki çok mu iyi kötü olmasa millet bu durumda olmazdı kurcalasınlar bakalım daha kötü nasıl olacaksa... her şekilde kötü bu konuda iyimser değilim en azından bizlere az da olsa olumlu yansıyabilecek bir şey. örneğin geçen yıl 51 bin alım oldu 15 bini sınıf idi bu yıl 27 bin alım oldu 8500-9000 sınıf en azından sınıf azalır bir sınıf azaldığı için oradan bize düşer 3-5. :p
Yılmaz bir gecede döndü
CHP'nin kaldırılmaması için var gücüyle çalıştığı kesintisiz eğitim sisteminin, 28 Şubat cuntasının projesi olduğu iyice gün yüzüne çıkıyor. Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda terör estirip kürsüyü işgal eden CHP'li vekiller, “Yürürlükteki eğitim sistemi çocuklarımızın yararına olan bir sistem. Halk da böyle düşünüyor” savunması yapıyor. Ancak söz konusu sistemin halkın iradesini hiçe sayanların dayatması olduğu ortaya çıktı.
ANAP'lı eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, 8 yıllık kesintisiz eğitimin perde arkasını Akit'e anlattı. Mesut Yılmaz'a 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasasını Meclis'ten çıkarması ve uygulaması karşılığında hükümeti kurma görevinin verildiğini ve ANAP grubunda “Ancak bu şartla bize hükümeti veriyorlar” denildiğini belirten Pakdemirli, “8 yıllık kesintisiz eğitim, askerler tarafından Mesut Yılmaz'a dayatıldı. ‘Hükümeti bu şartla alırsan al' denildi. O zaman Mesut Bey'e ‘Almayın, mecbur muyuz hükümet kurmaya? Bırakın tarihle yüzleşsinler' dedim. O ise ‘Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak lazım. Türkiye yol kavşağında. Darbe olsa daha mı iyi?' diye kendisini savundu. Ancak zaten darbe yapılmıştı. Sen bir şey diyorsun, Genelkurmay hemen bir bildiri yayınlayarak ‘Bu bizim görevimiz' diyor. Sen de geri adım atıyorsun. Bu darbe değil de nedir? Başbakan mısın, ordunun taşeronu musun?” dedi.
“YILMAZ TAŞERON OLMAYI KABUL ETTİ”
Parti olarak 5+3 kesintili sistemde karar kılmalarına rağmen, Yılmaz'ın aniden fikir değiştirdiğine dikkat çeken Pakdemirli, “28 Şubat sürecine kadar hep kesintili 5+3 sistemini savunuyorduk. Grupta o kadar konuşuldu. Kitap bile bastık. Kütüphanelerde var, ANAP yayınları olarak. Ancak Sayın Mesut Yılmaz bir gecede fikir değiştirdi. Aldığı talimatla ‘Kesintisiz olacak' dedi. Bunun üzerine büyük tartışmalar yaşandı. 8 yıllık kesintisiz eğitim fevkalade yanlıştı. Yılmaz taşeron olmayı kabul etmişti. Bu taşeronluk karşılığında başbakanlık yaptı ama tarihe iyi bir anı bırakmadı” diye konuştu.
“CHP 28 ŞUBAT'I MEŞRU GÖRDÜĞÜ İÇİN SAHİP ÇIKIYOR”
Kesintisiz eğitimin faydadan çok zarar getirdiğini ifade eden Ekrem Pakdemirli, “Bir eğitimci olarak söyleyebilirim ki; dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde kesintisiz eğitim yok. Her çocuğu belli yaşlarda mesleğe yönlendiriyorlar. Ama maalesef CHP devlet partisi olduğu için ve o darbeleri meşru saydığı için onun ürünlerine evet diyebiliyor. Benim onlara tavsiyem önyargılı olmasınlar, ciddi eğitimcilere sorsunlar. Gelişmiş ülkelere bakıp ona göre karar versinler” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP'NİN ASIL DERDİ İHL'LER AMA BUNU SÖYLEMİYOR”
4+4+4 kesintili eğitim yasa tasarısına karşı çıkan CHP'nin asıl derdinin İmam Hatip okulları olduğunu kaydeden Pakdemirli, “Mertçe çıkıp ‘Biz İmam Hatip okullarını istemiyoruz' desinler. Ancak bunu söylemiyorlar, halktan tepki gelir diye. ‘İmam Hatiplere karşıyız' demek yerine işte ‘Bu sistem çocuklarımıza zarar verir' diyorlar” ifadelerini kullandı.
“İMAM HATİPLER KAMUOYUNA YANLIŞ ANLATILDI”
İmam Hatiplerle ilgili kamuoyunda yanlış bir algının oluşturulduğunun altını çizen eski bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: “İmam Hatipler bugüne kadar fevkalade yanlış anlatıldı ya da anlamak istemiyorlar. İmam Hatip okulu değiniz şey normal lise müfredatı üzerine bir miktar dini dersler konulmuştur. İşte Arapçadır, Kur'an'dır, fıkıhtır... Normal lise derslerinin hepsini alıyorlar. Ama buna rağmen ‘Sen ikinci sınıfsın, ötekisin' deniliyor. Halbuki sınavla yaptığınız bir eğitim sisteminde herkese açık olur bu sınav. ‘Sen bu sınava giremezsin' denmez. ‘Bu sınavın gereklerini yerine getirebiliyorsan buyur sen de gel' denilir.”
TÜRKİYE'YE HAS TEZATLIK!
Din düşmanlığına soyunan müesses nizam bekçilerinin trajikomik tavrına da dikkat Pakdemirli, “28 Şubat'ta İmam Hatiplerin önünü kesmeye çalıştılar ama Allah'ın takdirine bak ki Başbakan da İmam Hatipli. Sen onlara ‘Polis olamazsın, subay olamazsın, doktor olamazsın ama başbakan olursun' diyorsun. Bir ülkede bu kadar tezatlık olabilir mi? İmam Hatipli başbakan olabiliyor ama polis olamıyor. Bu denli tezat sadece bizde var. Zaten siz yasak koymazsanız, İmam Hatiplere o kadar giden de olmaz. Ama sen engellersen insanlar da reaksiyon gösterir” şeklinde konuştu.
“MESUT ONBAŞI”NIN İLK İCRAATI BU OLMUŞTU-
28 Şubat sürecinde başbakanlığı merhum Necmettin Erbakan'dan devralan Mesut Yılmaz'ın ilk icraatı, 8 yıllık kesintisiz eğitimi yasalaştırmak olmuştu. Partisinden ve kamuoyundan gelen itirazlara aldırış etmeyen Yılmaz, “Siyasi hayatıma mal olsa bile bu kanunu çıkaracağım” demişti. Tartışmalar sırasında İmam Hatip okulları için “Yarasa” ifadesini kullanmaktan çekinmeyen Yılmaz, askerin kendisine dikte ettiği düzenlemeleri bir bir hayata geçirmişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da internete düşen ses kaydında, 8 yıllık kesintisiz eğitimin yasalaştırılmasını Mesut Yılmaz'dan kendisinin istediğini itiraf etmişti. Karadayı, ses kaydında “Mesut Bey, size altın tepside iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin, dedim. Sekiz yıllık eğitim, milletvekili dokunulmazlığı, 7 tane şey saydım. Hepsini sırıtarak dinledi” diyordu.
Yeni Akit
CHP'nin kaldırılmaması için var gücüyle çalıştığı kesintisiz eğitim sisteminin, 28 Şubat cuntasının projesi olduğu iyice gün yüzüne çıkıyor. Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda terör estirip kürsüyü işgal eden CHP'li vekiller, “Yürürlükteki eğitim sistemi çocuklarımızın yararına olan bir sistem. Halk da böyle düşünüyor” savunması yapıyor. Ancak söz konusu sistemin halkın iradesini hiçe sayanların dayatması olduğu ortaya çıktı.
ANAP'lı eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, 8 yıllık kesintisiz eğitimin perde arkasını Akit'e anlattı. Mesut Yılmaz'a 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasasını Meclis'ten çıkarması ve uygulaması karşılığında hükümeti kurma görevinin verildiğini ve ANAP grubunda “Ancak bu şartla bize hükümeti veriyorlar” denildiğini belirten Pakdemirli, “8 yıllık kesintisiz eğitim, askerler tarafından Mesut Yılmaz'a dayatıldı. ‘Hükümeti bu şartla alırsan al' denildi. O zaman Mesut Bey'e ‘Almayın, mecbur muyuz hükümet kurmaya? Bırakın tarihle yüzleşsinler' dedim. O ise ‘Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak lazım. Türkiye yol kavşağında. Darbe olsa daha mı iyi?' diye kendisini savundu. Ancak zaten darbe yapılmıştı. Sen bir şey diyorsun, Genelkurmay hemen bir bildiri yayınlayarak ‘Bu bizim görevimiz' diyor. Sen de geri adım atıyorsun. Bu darbe değil de nedir? Başbakan mısın, ordunun taşeronu musun?” dedi.
“YILMAZ TAŞERON OLMAYI KABUL ETTİ”
Parti olarak 5+3 kesintili sistemde karar kılmalarına rağmen, Yılmaz'ın aniden fikir değiştirdiğine dikkat çeken Pakdemirli, “28 Şubat sürecine kadar hep kesintili 5+3 sistemini savunuyorduk. Grupta o kadar konuşuldu. Kitap bile bastık. Kütüphanelerde var, ANAP yayınları olarak. Ancak Sayın Mesut Yılmaz bir gecede fikir değiştirdi. Aldığı talimatla ‘Kesintisiz olacak' dedi. Bunun üzerine büyük tartışmalar yaşandı. 8 yıllık kesintisiz eğitim fevkalade yanlıştı. Yılmaz taşeron olmayı kabul etmişti. Bu taşeronluk karşılığında başbakanlık yaptı ama tarihe iyi bir anı bırakmadı” diye konuştu.
“CHP 28 ŞUBAT'I MEŞRU GÖRDÜĞÜ İÇİN SAHİP ÇIKIYOR”
Kesintisiz eğitimin faydadan çok zarar getirdiğini ifade eden Ekrem Pakdemirli, “Bir eğitimci olarak söyleyebilirim ki; dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde kesintisiz eğitim yok. Her çocuğu belli yaşlarda mesleğe yönlendiriyorlar. Ama maalesef CHP devlet partisi olduğu için ve o darbeleri meşru saydığı için onun ürünlerine evet diyebiliyor. Benim onlara tavsiyem önyargılı olmasınlar, ciddi eğitimcilere sorsunlar. Gelişmiş ülkelere bakıp ona göre karar versinler” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP'NİN ASIL DERDİ İHL'LER AMA BUNU SÖYLEMİYOR”
4+4+4 kesintili eğitim yasa tasarısına karşı çıkan CHP'nin asıl derdinin İmam Hatip okulları olduğunu kaydeden Pakdemirli, “Mertçe çıkıp ‘Biz İmam Hatip okullarını istemiyoruz' desinler. Ancak bunu söylemiyorlar, halktan tepki gelir diye. ‘İmam Hatiplere karşıyız' demek yerine işte ‘Bu sistem çocuklarımıza zarar verir' diyorlar” ifadelerini kullandı.
“İMAM HATİPLER KAMUOYUNA YANLIŞ ANLATILDI”
İmam Hatiplerle ilgili kamuoyunda yanlış bir algının oluşturulduğunun altını çizen eski bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: “İmam Hatipler bugüne kadar fevkalade yanlış anlatıldı ya da anlamak istemiyorlar. İmam Hatip okulu değiniz şey normal lise müfredatı üzerine bir miktar dini dersler konulmuştur. İşte Arapçadır, Kur'an'dır, fıkıhtır... Normal lise derslerinin hepsini alıyorlar. Ama buna rağmen ‘Sen ikinci sınıfsın, ötekisin' deniliyor. Halbuki sınavla yaptığınız bir eğitim sisteminde herkese açık olur bu sınav. ‘Sen bu sınava giremezsin' denmez. ‘Bu sınavın gereklerini yerine getirebiliyorsan buyur sen de gel' denilir.”
TÜRKİYE'YE HAS TEZATLIK!
Din düşmanlığına soyunan müesses nizam bekçilerinin trajikomik tavrına da dikkat Pakdemirli, “28 Şubat'ta İmam Hatiplerin önünü kesmeye çalıştılar ama Allah'ın takdirine bak ki Başbakan da İmam Hatipli. Sen onlara ‘Polis olamazsın, subay olamazsın, doktor olamazsın ama başbakan olursun' diyorsun. Bir ülkede bu kadar tezatlık olabilir mi? İmam Hatipli başbakan olabiliyor ama polis olamıyor. Bu denli tezat sadece bizde var. Zaten siz yasak koymazsanız, İmam Hatiplere o kadar giden de olmaz. Ama sen engellersen insanlar da reaksiyon gösterir” şeklinde konuştu.
“MESUT ONBAŞI”NIN İLK İCRAATI BU OLMUŞTU-
28 Şubat sürecinde başbakanlığı merhum Necmettin Erbakan'dan devralan Mesut Yılmaz'ın ilk icraatı, 8 yıllık kesintisiz eğitimi yasalaştırmak olmuştu. Partisinden ve kamuoyundan gelen itirazlara aldırış etmeyen Yılmaz, “Siyasi hayatıma mal olsa bile bu kanunu çıkaracağım” demişti. Tartışmalar sırasında İmam Hatip okulları için “Yarasa” ifadesini kullanmaktan çekinmeyen Yılmaz, askerin kendisine dikte ettiği düzenlemeleri bir bir hayata geçirmişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da internete düşen ses kaydında, 8 yıllık kesintisiz eğitimin yasalaştırılmasını Mesut Yılmaz'dan kendisinin istediğini itiraf etmişti. Karadayı, ses kaydında “Mesut Bey, size altın tepside iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin, dedim. Sekiz yıllık eğitim, milletvekili dokunulmazlığı, 7 tane şey saydım. Hepsini sırıtarak dinledi” diyordu.
Yeni Akit