Subpage under development, new version coming soon!
Topic closed!!!
Subject: Gündem ile ilgili haberler ve yorumlar
Hocam ortada ya senin yanlış bildiğin bir şey var, yada benim :)) yada ben boşa işletme/iktisat okudum :P
ülkemin insanı 40 milyar dolarlık yabancı araç almış,bu zenginleşmenin alameti değildir de nedir.
-ithalat zenginleşmeyi göstermez ! "kesin ve net"
kişisel düşünce olarak ta; ben 2002 yılından beri aynı arabaya biniyorum, bir türlü o 40milyar$ lık havuzdan kendime pay alamadım :)
ama çevremdeki bazı insanlar aldı... değiştiler, ve aldılar... biz 2000 yılında 3 şirket, 4iş yeri, 11araç, 25 personel sahibiydik... şimdi tek şirket, tek iş yeri, tek araç, 2personel kaldı ...
belki biz bir şeyleri yanlış yaptık, mesela değişmedik !
bu kadar korkunç cari açığa rağmen ekonominin ayakta durması da Türkiye'le olan güvenin yansıması değil mi ?
-malesef değil ... Kimsenin ekonomimize güvendiği yok, sadece kesin noktalara veya garanti gelirlere bakılıyor. Yurtdışından gelen yatırımcı Ülkemizi yüksek faizlerden dolayı tercih ediyor. Devlet tahvillerimizi, diğer devlet tahvilleri ile kıyasla istersen :)) beyni olan bir insan böyle bir fırsatı kaçırmaz zaten ...
-Bunun dışında yatırımcı senin 3 kuruşluk malını 1 kurula alıyor zaten ... Bunun en göz önündeki örnekleri özelleştirmelerd, ... Telekom 3 senelik cirosuna karşılık gelen miktara satıldı ... sanırım daha fazlada söze gerek yok :))
Demek ki bu cari açığı karşılayacak kadar sermaye girişi var ki bir şekilde çark dönmeye devam ediyor.
-cari açığımız "benim bildiğim kadarıyla" 1999'dan buyana artıyor :)
bazı kriterler veya rakamlar senin fakirleştiğini veya daha az kazanmaya başladığını göstermez, hatta o rakamlara göre sen zenginleşiyorsundur, fakat seni zenginleştiren ekonomi içten çöküyorsa (Yunanistan örneği burnumuzun dibinde "hernekadar tam olarak benzer durum olmasada") sen aslında fakirleşiyorsundur :))
eve hergün daha fazla damacana getiriyorsun, fakat o damacanaların dolduğu havuz boşalıyor, veya taşıma suyla doluyor :)) bu şekilde anlatabilirim sanırım ...
ülkemin insanı 40 milyar dolarlık yabancı araç almış,bu zenginleşmenin alameti değildir de nedir.
-ithalat zenginleşmeyi göstermez ! "kesin ve net"
kişisel düşünce olarak ta; ben 2002 yılından beri aynı arabaya biniyorum, bir türlü o 40milyar$ lık havuzdan kendime pay alamadım :)
ama çevremdeki bazı insanlar aldı... değiştiler, ve aldılar... biz 2000 yılında 3 şirket, 4iş yeri, 11araç, 25 personel sahibiydik... şimdi tek şirket, tek iş yeri, tek araç, 2personel kaldı ...
belki biz bir şeyleri yanlış yaptık, mesela değişmedik !
bu kadar korkunç cari açığa rağmen ekonominin ayakta durması da Türkiye'le olan güvenin yansıması değil mi ?
-malesef değil ... Kimsenin ekonomimize güvendiği yok, sadece kesin noktalara veya garanti gelirlere bakılıyor. Yurtdışından gelen yatırımcı Ülkemizi yüksek faizlerden dolayı tercih ediyor. Devlet tahvillerimizi, diğer devlet tahvilleri ile kıyasla istersen :)) beyni olan bir insan böyle bir fırsatı kaçırmaz zaten ...
-Bunun dışında yatırımcı senin 3 kuruşluk malını 1 kurula alıyor zaten ... Bunun en göz önündeki örnekleri özelleştirmelerd, ... Telekom 3 senelik cirosuna karşılık gelen miktara satıldı ... sanırım daha fazlada söze gerek yok :))
Demek ki bu cari açığı karşılayacak kadar sermaye girişi var ki bir şekilde çark dönmeye devam ediyor.
-cari açığımız "benim bildiğim kadarıyla" 1999'dan buyana artıyor :)
bazı kriterler veya rakamlar senin fakirleştiğini veya daha az kazanmaya başladığını göstermez, hatta o rakamlara göre sen zenginleşiyorsundur, fakat seni zenginleştiren ekonomi içten çöküyorsa (Yunanistan örneği burnumuzun dibinde "hernekadar tam olarak benzer durum olmasada") sen aslında fakirleşiyorsundur :))
eve hergün daha fazla damacana getiriyorsun, fakat o damacanaların dolduğu havuz boşalıyor, veya taşıma suyla doluyor :)) bu şekilde anlatabilirim sanırım ...
Birde buna ek olarak;
Seçim meydanlarında veya parti mitinglerinde bağıra bağıra söylenen "cari açığımız azaldı", "enflasyonu düşürdük", "ekonomimiz iyiye gidiyor" gibi sözlere fazla inanma :)) bunu söyleyen kim olursa olsun, muhalefet-hükumet-bakan farketmez, İ-NAN-MAAAA !!!
adamlar enflasyonu hesaplarken senin günlük veya sık kullandığın ihtiyaçlarını hesaba katmıyor, enflasyon yüksek çıkmasın, yani gerçekler görülmesin diye :))
Seçim meydanlarında veya parti mitinglerinde bağıra bağıra söylenen "cari açığımız azaldı", "enflasyonu düşürdük", "ekonomimiz iyiye gidiyor" gibi sözlere fazla inanma :)) bunu söyleyen kim olursa olsun, muhalefet-hükumet-bakan farketmez, İ-NAN-MAAAA !!!
adamlar enflasyonu hesaplarken senin günlük veya sık kullandığın ihtiyaçlarını hesaba katmıyor, enflasyon yüksek çıkmasın, yani gerçekler görülmesin diye :))
-ithalat zenginleşmeyi göstermez ! "kesin ve net"
İthalat yapılarak zenginleşilmez, kabul :) Benim burada kastettiğim alım gücüyle ilgili.Sonuçta insanlar 40 milyar dolarlık yabancı araç almış.Bu kadar para verip de otomobil almış olmamız fakirleştiğimiz anlamına mı gelir.
Cari açık nedir, (ihracat+turizm gelirleri vs.)-ithalat değil mi,sattığından fazlasını almış olman hoş bir şey değil ama ÖTV,vergi şu bu ile ithalatı cazip olmaktan çıkarıp dengeye oturtursun olur biter.
Sanırım anlaşamadığımız nokta şu,
Ben diyorum ki , cari açık kötüdür ama bu fakirleştiğimiz anlamına gelmez, düzeltilmesi,dengeye oturtulması gereken bir konudur.
Siz de cari açık uçmuş fakirleştik diyorsunuz sanırım.
İthalat yapılarak zenginleşilmez, kabul :) Benim burada kastettiğim alım gücüyle ilgili.Sonuçta insanlar 40 milyar dolarlık yabancı araç almış.Bu kadar para verip de otomobil almış olmamız fakirleştiğimiz anlamına mı gelir.
Cari açık nedir, (ihracat+turizm gelirleri vs.)-ithalat değil mi,sattığından fazlasını almış olman hoş bir şey değil ama ÖTV,vergi şu bu ile ithalatı cazip olmaktan çıkarıp dengeye oturtursun olur biter.
Sanırım anlaşamadığımız nokta şu,
Ben diyorum ki , cari açık kötüdür ama bu fakirleştiğimiz anlamına gelmez, düzeltilmesi,dengeye oturtulması gereken bir konudur.
Siz de cari açık uçmuş fakirleştik diyorsunuz sanırım.
Diğer taraftan bu kadar korkunç cari açığa rağmen ekonominin ayakta durması da Türkiye'le olan güvenin yansıması değil mi ?
Ekonominin ayakta durmasının nedeni tüm kamu şirketlerinin satılması olabilir mi sence ?
Ekonominin ayakta durmasının nedeni tüm kamu şirketlerinin satılması olabilir mi sence ?
Yok hocam ben "cari açık uçmuş fakirleştik" demiyorum ...
Türkiye otomotiv sektöründe devamlı bu şekilde büyük rakamlarda ithalat yapıyor zaten... Gelişen teknoloji ve buna bağlı olarak otomobil fiyatlarının artışına bakarsak bu alanda çok çok yüksek artış olduğunu sanmıyorum ... Ki zaten yıllardır ithal ettiğimiz araç sayısı artıyor, trafiğe çıkan araç sayısı her yıl düzenli olarak çoğalıyor ... Burada harcanan paranın miktarına değil, ithal ettiğin araç miktarına ve araç başına verdiğin ortalama bedele bakmak gerekir ... Bunun dışında kur ve vergilendirmede önemli tabi ...
Devlet 2012'den itibaren geçerli olmak üzere, tüm dizel araçların şirket üzerine alınarak vergi indiriminden yararlanma imkanını ortadan kaldırdı ... Artık sadece ticari araçlarda vergi indirimi var ... yani artık 300 milyarlık jipi şirket adına alamayacak vatandaş, bu durumda bu satışları kesinlikle azaltacaktır zaten ... Bu tür dalgalanmalar dönemseldir, ülkemizde de meclistekilerin keyfine veya çıkarlarına bağlıdır ... Bir gecede lüks tüketim vergisini düşürüp, lüks araç ithal edip; ertesi gün her şeyi eski haline getirirler. Kişilerin veya ilişkili oldukları şahısların çıkarlarına bağlıdır bu :))
ÖTV,vergi şu bu ile ithalatı cazip olmaktan çıkarıp dengeye oturtursun olur biter.
seni ekonomi bakanı yapalım :) bu dediklerini yap hocam ... Amerikalardan Maliye Bakanı getirdiler o yapamadı... umarım bir gün dediğin şekilde "basitçe" birileri yapar ...
ama o bahsettiğin vergi artırımları senin 2000TL lik maaşının reelliğini etkileyecek bunu unutma ... zaten sıradan bir vatandaş 10un üzerinde vergi ödüyor, sadece yaşam ihtiyaçlarını karşılarken ... cebine giren paranın %30undan fazlasını seve seve devlete geri veriyorsun ... sanırım sen %50 sini verelim kapatsınlar açığı diyorsun :))
Ben diyorum ki , cari açık kötüdür ama bu fakirleştiğimiz anlamına gelmez, düzeltilmesi,dengeye oturtulması gereken bir konudur.
işte sonuç olarak bende sana diyorum ki ben 6 senelik eğitim hayatımda, ve 12 senelik işletmecilik hayatımda azıcık ufacık minicik bir şeyler öğrendiysem eğer bu iş dengeye oturmaz, düzeltilmez ... O kadar basit değil, gerçekten değil ama :))
Bugün bir şirketin bile 50 nin üzerinde hesap kalemi var, üzerine düşünmesi gereken, hesap yapması gereken ... Sen bunun devlet boyutunu düşün birde ..
Sen veya ben kredi taksiti öderken bir maaşın veya gelirin üzerinden hesaplar kitaplar yapıyoruz, ihtiyaçlarımızdan veya lüks giderlerimizden, boğazımızdan kısıp ödeme yapıyoruz ... Fakat bu devlet o şekilde kısamaz, sıkıysa memura 1 ay maaş verme bakalım :))
umarım ne demek istediğimi anlamışsındır ...
Türkiye otomotiv sektöründe devamlı bu şekilde büyük rakamlarda ithalat yapıyor zaten... Gelişen teknoloji ve buna bağlı olarak otomobil fiyatlarının artışına bakarsak bu alanda çok çok yüksek artış olduğunu sanmıyorum ... Ki zaten yıllardır ithal ettiğimiz araç sayısı artıyor, trafiğe çıkan araç sayısı her yıl düzenli olarak çoğalıyor ... Burada harcanan paranın miktarına değil, ithal ettiğin araç miktarına ve araç başına verdiğin ortalama bedele bakmak gerekir ... Bunun dışında kur ve vergilendirmede önemli tabi ...
Devlet 2012'den itibaren geçerli olmak üzere, tüm dizel araçların şirket üzerine alınarak vergi indiriminden yararlanma imkanını ortadan kaldırdı ... Artık sadece ticari araçlarda vergi indirimi var ... yani artık 300 milyarlık jipi şirket adına alamayacak vatandaş, bu durumda bu satışları kesinlikle azaltacaktır zaten ... Bu tür dalgalanmalar dönemseldir, ülkemizde de meclistekilerin keyfine veya çıkarlarına bağlıdır ... Bir gecede lüks tüketim vergisini düşürüp, lüks araç ithal edip; ertesi gün her şeyi eski haline getirirler. Kişilerin veya ilişkili oldukları şahısların çıkarlarına bağlıdır bu :))
ÖTV,vergi şu bu ile ithalatı cazip olmaktan çıkarıp dengeye oturtursun olur biter.
seni ekonomi bakanı yapalım :) bu dediklerini yap hocam ... Amerikalardan Maliye Bakanı getirdiler o yapamadı... umarım bir gün dediğin şekilde "basitçe" birileri yapar ...
ama o bahsettiğin vergi artırımları senin 2000TL lik maaşının reelliğini etkileyecek bunu unutma ... zaten sıradan bir vatandaş 10un üzerinde vergi ödüyor, sadece yaşam ihtiyaçlarını karşılarken ... cebine giren paranın %30undan fazlasını seve seve devlete geri veriyorsun ... sanırım sen %50 sini verelim kapatsınlar açığı diyorsun :))
Ben diyorum ki , cari açık kötüdür ama bu fakirleştiğimiz anlamına gelmez, düzeltilmesi,dengeye oturtulması gereken bir konudur.
işte sonuç olarak bende sana diyorum ki ben 6 senelik eğitim hayatımda, ve 12 senelik işletmecilik hayatımda azıcık ufacık minicik bir şeyler öğrendiysem eğer bu iş dengeye oturmaz, düzeltilmez ... O kadar basit değil, gerçekten değil ama :))
Bugün bir şirketin bile 50 nin üzerinde hesap kalemi var, üzerine düşünmesi gereken, hesap yapması gereken ... Sen bunun devlet boyutunu düşün birde ..
Sen veya ben kredi taksiti öderken bir maaşın veya gelirin üzerinden hesaplar kitaplar yapıyoruz, ihtiyaçlarımızdan veya lüks giderlerimizden, boğazımızdan kısıp ödeme yapıyoruz ... Fakat bu devlet o şekilde kısamaz, sıkıysa memura 1 ay maaş verme bakalım :))
umarım ne demek istediğimi anlamışsındır ...
Neyse hocam zaten bu ekonomi denilen şey matematik gibi olmadığından tek bir doğrusu da yok.Birisi derki 10 yıl önceye göre borcumuz arttı, çünkü 10 yıl önce 100 TL borcumuz vardı bugün 200 TL borcumuz var,bakarsın doğru,artmış mı artmış,kim artmamış diyebilir, hiç kimse :)
Bir başkası da derki 10 yıl önceye göre borcumuz azaldı, evet borcumuz 100 iken 200 olmuş ama gelirimiz de 100 TL iken 400 TL olmuş.Bir hesap yaparsın doğru mu vallaha doğru :)
Bir başkası da derki 10 yıl önceye göre borcumuz azaldı, evet borcumuz 100 iken 200 olmuş ama gelirimiz de 100 TL iken 400 TL olmuş.Bir hesap yaparsın doğru mu vallaha doğru :)
Ne çiftçilik kaldı, ne de tarım :)
Hayvanları bile dışarıdan ihraç ediyoruz artık :)
Gelirin artması da kamu mallarının satılmasından kaynaklanıyor.
Tek bir sektör söyler misin gelişme gösteren ?
Ayrıca ekonomi matematik gibidir. Tek bir doğrusu vardır. Senin dediğin farklı şeylerin cevabı oluyor :)
Şu sorduğum 7-8 soruyu da cevaplayan çıkmadı daha :)
Hayvanları bile dışarıdan ihraç ediyoruz artık :)
Gelirin artması da kamu mallarının satılmasından kaynaklanıyor.
Tek bir sektör söyler misin gelişme gösteren ?
Ayrıca ekonomi matematik gibidir. Tek bir doğrusu vardır. Senin dediğin farklı şeylerin cevabı oluyor :)
Şu sorduğum 7-8 soruyu da cevaplayan çıkmadı daha :)
Bugün hangi Camii "cuma namazında" veya "bayram namazlarında" boş kalıyor ?
Namaz kılınmıyor mu ? Oruç tutulmuyor mu ? ... ki "dindar" bir nesil yetiştirmekten bahsediliyor ?
hocam bence burda yanlış düşünüyorsun.cuma namazları veya bayram namazlarının boş kalmamasıyla dindarlık ölçülemez.beş vakit namaz kılınıyor mu? buna bakıcaksın önce.sen beş vakiti kılma istediğin kadar cuma namazına git bayram namazına git.böyle bişi olamaz.sadece cuma ve bayram namazlarına gidilmesiyle dindar nesil yetiştirilmesine karşı çıkman yanlış.
Diğer ekomoniyle ilgili yazdığınız herşeye katılıyorum.dediğiniz gibi ekonomi gelişti ama hep kamu kuruluşlarıının özelleştirilmesiyle oldu bu ekonominin gelişmesi.yakında ortada gelişme falan kalmaz satılıcak kamu kuruluşu kalmadı çünkü :)
Namaz kılınmıyor mu ? Oruç tutulmuyor mu ? ... ki "dindar" bir nesil yetiştirmekten bahsediliyor ?
hocam bence burda yanlış düşünüyorsun.cuma namazları veya bayram namazlarının boş kalmamasıyla dindarlık ölçülemez.beş vakit namaz kılınıyor mu? buna bakıcaksın önce.sen beş vakiti kılma istediğin kadar cuma namazına git bayram namazına git.böyle bişi olamaz.sadece cuma ve bayram namazlarına gidilmesiyle dindar nesil yetiştirilmesine karşı çıkman yanlış.
Diğer ekomoniyle ilgili yazdığınız herşeye katılıyorum.dediğiniz gibi ekonomi gelişti ama hep kamu kuruluşlarıının özelleştirilmesiyle oldu bu ekonominin gelişmesi.yakında ortada gelişme falan kalmaz satılıcak kamu kuruluşu kalmadı çünkü :)
Kişisel düşüncelerine ve yorumlarına sonsuz saygı duyuyorum ...
fakat şu da bir geçek ki; ekonomi çok boyutlu matematiktir :) eğer rakamlar senin verdiğin gibi ise borcumuz azalmıştır.
bazı şeyler hakkında tartışmak (aslında biz tartışmıyoruz :)) gerçekten boş ... ben burada ekonomi kötü diyerek, ekonomi hakkında "olumlu" düşünceye sahip birinin düşüncelerine etkileyemem ... sonuçta herkes içinde bulunduğu koşullara bakarak, yeri geldiğinde verilen veya söylenen rakamlardan bağımsız olarak durumu yorumluyor ... Gazetelerin ekonomi sayfalarında yazan şeylere bakarak, veya hesaplar yaparak bir sonuca varmak ta boş iş :)
ne diyelim, umarım sonumuz İran'a (sosyolojik açıdan) veya Yunanistan'a (ekonomik açıdan) benzemez ...
fakat şu da bir geçek ki; ekonomi çok boyutlu matematiktir :) eğer rakamlar senin verdiğin gibi ise borcumuz azalmıştır.
bazı şeyler hakkında tartışmak (aslında biz tartışmıyoruz :)) gerçekten boş ... ben burada ekonomi kötü diyerek, ekonomi hakkında "olumlu" düşünceye sahip birinin düşüncelerine etkileyemem ... sonuçta herkes içinde bulunduğu koşullara bakarak, yeri geldiğinde verilen veya söylenen rakamlardan bağımsız olarak durumu yorumluyor ... Gazetelerin ekonomi sayfalarında yazan şeylere bakarak, veya hesaplar yaparak bir sonuca varmak ta boş iş :)
ne diyelim, umarım sonumuz İran'a (sosyolojik açıdan) veya Yunanistan'a (ekonomik açıdan) benzemez ...
sadece 5 vakit namaz kılmaklada dindarlık olmaz..
mesela görev yaptığım köyde 5 vakit namaz kılmayan çocukları dövüyorlar namaz kılsınlar diye ama asker şehit olunca onlar bizim ülkemizi işgal edenler gebersin diyorlar mesela... hani ölen askerin müslüman olmasının bi önemi yok gibi... kaldı ki dindarlık çokta ölçülebilir mi acaba??? mesela herkes 5 vakit namaz kılınca mı dindarız diyeceğiz kendimize.. mesela o zaman kadınlarımızın daha çok örtünmesi gerekir dememiz gerekecek.
mesela görev yaptığım köyde 5 vakit namaz kılmayan çocukları dövüyorlar namaz kılsınlar diye ama asker şehit olunca onlar bizim ülkemizi işgal edenler gebersin diyorlar mesela... hani ölen askerin müslüman olmasının bi önemi yok gibi... kaldı ki dindarlık çokta ölçülebilir mi acaba??? mesela herkes 5 vakit namaz kılınca mı dindarız diyeceğiz kendimize.. mesela o zaman kadınlarımızın daha çok örtünmesi gerekir dememiz gerekecek.
hocam bence burda yanlış düşünüyorsun.cuma namazları veya bayram namazlarının boş kalmamasıyla dindarlık ölçülemez.beş vakit namaz kılınıyor mu? buna bakıcaksın önce.sen beş vakiti kılma istediğin kadar cuma namazına git bayram namazına git.böyle bişi olamaz.sadece cuma ve bayram namazlarına gidilmesiyle dindar nesil yetiştirilmesine karşı çıkman yanlış.
Hocam bu adam peygamber mi ? Ne dediğinizi farkında değilsiniz bence siz :)
İnsanların kendi iradeleri olur. Dini korumak tabiki görevimiz ama, yaymak başbakanın görevi değil.
En azından bu şekilde yaymak hiç değil.
Hocam bu adam peygamber mi ? Ne dediğinizi farkında değilsiniz bence siz :)
İnsanların kendi iradeleri olur. Dini korumak tabiki görevimiz ama, yaymak başbakanın görevi değil.
En azından bu şekilde yaymak hiç değil.
sanki genç nesilimizi dindar olarak değilde vicdan sahibi paylaşmayı bilen yardımsever olarak yetiştirip inançları istedikleri gibi yaşabilecekleri bi ortam sağlasak daha büyük bir iş yapmış oluruz.
Davos'ta Babacan'a teklif: Bize ders verin
İsviçre'nin Davos kasabasında devam eden Dünya Ekonomik Forumu'nda Türkiye ekonomideki başarısı ile gıpta ettiriyor.
Toplantının “Küresel Ekonomiye Bakış” oturumunda krizi ensesinde hissetmeyen tek konuşmacı olarak öne çıkan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, moderatör Martin Wolf’un da dikkatini çekti. Financal Times’ın baş ekonomik yorumcusu Wolf, Babacan’a söz verirken, “Burada imtiyazlı konumda tek sizsiniz, bize ders verin” dedi. Başbakan Yardımcısı Babacan, oturumdaki konuşmasında Euro Bölgesi’ni krizi doğru yönetememekle eleştirdi. Babacan, “Yunanistan’ın iflası mutlaka engellenmelidir. İflas iflastır, bunun düzenlisi düzensizi, geçicisi kalıcısı, gönüllüsü gönülsüzü olmaz. İflas kapısı bir kere açılırsa ardından herkes gider. Herkes bunun bedelini öder” dedi.
Küresel ekonomik krizden çıkışta anahtar kelimenin “güven” olduğunu vurgulayan Babacan, “Mali sistemin temeli güvendir. Güven yoksa tüketiciler neden harcasın? Şirketler neden yatırım yapsın? Bankalar neden kredi versin?” diye sordu.
Krizden kamu harcamalarını artırarak çıkma girişimleri gündeme geldiğinde bunun işe yaramayacağı uyarısında bulunduklarını ve bugün haklı çıktıklarını belirten Babacan, “Euro Bölgesi zamanında bunu yaptı, ama ters tepti. Zor olsa da mali politikalarını sıkılaştırmalıydılar” şeklinde konuştu.
Avrupa kriz yönetimini bilmiyor
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Babacan, dün bir televizyon programında da soruları yanıtladı. Babacan, Avrupa ülkelerinde ekonomi politikaları konusunda ciddi bir tecrübe sıkıntısı gördüğünü söyledi. Babacan, “Avrupa’da kriz kavramı 2. Dünya Savaşından beri unutulan bir kavram. Kriz yönetimi nedir bilmiyorlar. Uzun süre (Biz Avrupa ülkesiyiz, bizim için borç nedir ki, nasıl olsa öderiz) gibi umursamaz bir tavır oldu” dedi. Davos’ta çok sayıda yatırımcıyla görüşme imkanı bulduğunu ve yuvarlak masa etrafından dünyanın büyük şirketlerinin CEO’larıyla sohbet ettiğini anlatan Ali Babacan, CEO’ların özellikle İstanbul finans merkezi çalışmaları hakkında bilgi aldığını söyledi. Babacan, “Yanıma Güneydoğu Asya’nın yatırım fonlarından bir tanesinin sahibi geldi (zaten planlıyorduk ama, biz bölge ofisimizi İstanbul’da açıyoruz) dedi. İstanbul finans merkeziyle ilgili ortaya attığımız projeler insanları ikna ediyor, bu maya tutuyor” dedi. {AA}
Büyümede % 4’te rahatım
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye’nin 2012 yılı ekonomik büyüme tahminleriyle ilgili, “Ben Davos’u gördükten sonra yüzde 4 konusunda çok rahatım” dedi. Başçı, Dünya Ekonomik Forumu toplantıları için bulunduğu Davos’ta katıldığı bir televizyon programında IMF’nin Türkiye’ye ilişkin 2012 yılı büyüme tahmini ile Merkez Bankası’nın büyüme tahmini karşılaştırdı. IMF’nin Türkiye ile Avrupa arasındaki yakınlık ve ticari ilişkilerden dolayı böyle bir kötümser beklenti içerisinde bulunduğunu tahmin ettiğini kaydeden Başçı, “Biz de niye yüzde 4 çıkıyor? Biz, Orta Vadeli Programı (OVP) yaparken bunu enine boyuna düşündük. Merkez Bankası OVP çalışmaları sırasında en yüksek tahmini veren kurumlardan biriydi” dedi.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1077094&CategoryID=80
İsviçre'nin Davos kasabasında devam eden Dünya Ekonomik Forumu'nda Türkiye ekonomideki başarısı ile gıpta ettiriyor.
Toplantının “Küresel Ekonomiye Bakış” oturumunda krizi ensesinde hissetmeyen tek konuşmacı olarak öne çıkan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, moderatör Martin Wolf’un da dikkatini çekti. Financal Times’ın baş ekonomik yorumcusu Wolf, Babacan’a söz verirken, “Burada imtiyazlı konumda tek sizsiniz, bize ders verin” dedi. Başbakan Yardımcısı Babacan, oturumdaki konuşmasında Euro Bölgesi’ni krizi doğru yönetememekle eleştirdi. Babacan, “Yunanistan’ın iflası mutlaka engellenmelidir. İflas iflastır, bunun düzenlisi düzensizi, geçicisi kalıcısı, gönüllüsü gönülsüzü olmaz. İflas kapısı bir kere açılırsa ardından herkes gider. Herkes bunun bedelini öder” dedi.
Küresel ekonomik krizden çıkışta anahtar kelimenin “güven” olduğunu vurgulayan Babacan, “Mali sistemin temeli güvendir. Güven yoksa tüketiciler neden harcasın? Şirketler neden yatırım yapsın? Bankalar neden kredi versin?” diye sordu.
Krizden kamu harcamalarını artırarak çıkma girişimleri gündeme geldiğinde bunun işe yaramayacağı uyarısında bulunduklarını ve bugün haklı çıktıklarını belirten Babacan, “Euro Bölgesi zamanında bunu yaptı, ama ters tepti. Zor olsa da mali politikalarını sıkılaştırmalıydılar” şeklinde konuştu.
Avrupa kriz yönetimini bilmiyor
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Babacan, dün bir televizyon programında da soruları yanıtladı. Babacan, Avrupa ülkelerinde ekonomi politikaları konusunda ciddi bir tecrübe sıkıntısı gördüğünü söyledi. Babacan, “Avrupa’da kriz kavramı 2. Dünya Savaşından beri unutulan bir kavram. Kriz yönetimi nedir bilmiyorlar. Uzun süre (Biz Avrupa ülkesiyiz, bizim için borç nedir ki, nasıl olsa öderiz) gibi umursamaz bir tavır oldu” dedi. Davos’ta çok sayıda yatırımcıyla görüşme imkanı bulduğunu ve yuvarlak masa etrafından dünyanın büyük şirketlerinin CEO’larıyla sohbet ettiğini anlatan Ali Babacan, CEO’ların özellikle İstanbul finans merkezi çalışmaları hakkında bilgi aldığını söyledi. Babacan, “Yanıma Güneydoğu Asya’nın yatırım fonlarından bir tanesinin sahibi geldi (zaten planlıyorduk ama, biz bölge ofisimizi İstanbul’da açıyoruz) dedi. İstanbul finans merkeziyle ilgili ortaya attığımız projeler insanları ikna ediyor, bu maya tutuyor” dedi. {AA}
Büyümede % 4’te rahatım
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye’nin 2012 yılı ekonomik büyüme tahminleriyle ilgili, “Ben Davos’u gördükten sonra yüzde 4 konusunda çok rahatım” dedi. Başçı, Dünya Ekonomik Forumu toplantıları için bulunduğu Davos’ta katıldığı bir televizyon programında IMF’nin Türkiye’ye ilişkin 2012 yılı büyüme tahmini ile Merkez Bankası’nın büyüme tahmini karşılaştırdı. IMF’nin Türkiye ile Avrupa arasındaki yakınlık ve ticari ilişkilerden dolayı böyle bir kötümser beklenti içerisinde bulunduğunu tahmin ettiğini kaydeden Başçı, “Biz de niye yüzde 4 çıkıyor? Biz, Orta Vadeli Programı (OVP) yaparken bunu enine boyuna düşündük. Merkez Bankası OVP çalışmaları sırasında en yüksek tahmini veren kurumlardan biriydi” dedi.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1077094&CategoryID=80
İyi bare Yunanistan'da özelleştirmeye gidecek şimdi :p
tabiki sadece 5 vakit namazla da dindarlık olmaz daha birsürü hususlar var. ben sadece ergun hocanın sözlerine hitaben yazdım.
@rex Ben zaten başbakanın bu sözlerini savunmuyorum.yani dindar bir nesil yetiştirilsin çok istediğimden yazmadım. ergun hocanın o yazdığı ölçütler için yazdım.
@rex Ben zaten başbakanın bu sözlerini savunmuyorum.yani dindar bir nesil yetiştirilsin çok istediğimden yazmadım. ergun hocanın o yazdığı ölçütler için yazdım.