Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Türkçemiz ''Turkcheleşiyor''
Hocam dil bilginize saygı duyarım ancak Türkçe öğrenilmesi zor bir dildir demek yanlış.Bu bize yıllardır yutturulmuş bir yalandır.Gaspıralı İsmail bey 40 günde herhangi bir insana Türkçe'yi öğretebileceğini iddia ediyor ve bunu da Kırım'da açtığı okullarda başarıyla uyguluyor.
Ayrıca İngilizce öğrenilmesi zor bir dildir Türk insanı için.Çünkü dilin mantığı tamamen farklıdır.İngilizce çekimli-bükümlü bir dildir Türkçe ise sondan eklemelidir.Yani bu iki dilin kökenleri en baştan ayrılır.Bu yüzden çoğumuzun İngilizce dersleri kötü.Ben İngilizce'yi de üst düzeyde kullanabiliyorum ama bu benim için gerçekten zor oldu.
Dünyada dilini en iyi koruyan ülke Fransa'nın kanunlarına baktığımızda bu ülkede marka olmayan (nike-adidas vb.) diğer ürünler asla Fransızca dışında bir isimle ticaret yapamaz.Bu konuda ülkemizde hiç bir kanun bilmiyorum.
Ayrıca hocam bir yanlışınız daha var.Türkçe dünya üzerinde en kolay kelime türetilebilen dillerin başında gelir.Çünkü ek sayısı en fazla olan dillerden biridir.Ayrıca yeni kelimeler türetmek için kelimenin kökünde değiştirmeye gitme ihtiyacı da duymazsınız.
Hocam bahsettiğim konuların hepsinde size ve isteyen herkese kanıt sunabilirim.
Burda "Türkçe zor öğrenilir kelime türetmek zordur" gibi yanlış bilgilerin verilmesi bir Türkçe öğretmen adayı olarak beni üzdü..:(
Ayrıca İngilizce öğrenilmesi zor bir dildir Türk insanı için.Çünkü dilin mantığı tamamen farklıdır.İngilizce çekimli-bükümlü bir dildir Türkçe ise sondan eklemelidir.Yani bu iki dilin kökenleri en baştan ayrılır.Bu yüzden çoğumuzun İngilizce dersleri kötü.Ben İngilizce'yi de üst düzeyde kullanabiliyorum ama bu benim için gerçekten zor oldu.
Dünyada dilini en iyi koruyan ülke Fransa'nın kanunlarına baktığımızda bu ülkede marka olmayan (nike-adidas vb.) diğer ürünler asla Fransızca dışında bir isimle ticaret yapamaz.Bu konuda ülkemizde hiç bir kanun bilmiyorum.
Ayrıca hocam bir yanlışınız daha var.Türkçe dünya üzerinde en kolay kelime türetilebilen dillerin başında gelir.Çünkü ek sayısı en fazla olan dillerden biridir.Ayrıca yeni kelimeler türetmek için kelimenin kökünde değiştirmeye gitme ihtiyacı da duymazsınız.
Hocam bahsettiğim konuların hepsinde size ve isteyen herkese kanıt sunabilirim.
Burda "Türkçe zor öğrenilir kelime türetmek zordur" gibi yanlış bilgilerin verilmesi bir Türkçe öğretmen adayı olarak beni üzdü..:(
Bence de dünyadaki en güzel dillerden birini konuşuyoruz.ve gerçekten ingilizceden çok farklı bir dilimiz var.
durmadanda bir yerlerde hata yapıyoruz insanımız yabancı kelimeler ile konuşmayı statü göstergesi olarak görüyor.Çokta büyük hata yapıyor.hatta öyleki artık firma isimleri bile Türçe seçilmiyor.ve yeni dilleri kabullenmeyi sevmek yeni değil.Atalarımız Orta Asyadayken İslamı kabul ettiklerinde de Arapça ünlendi.
Tabi her zaman böyle olmadı; yine Orta Asyada yaşayan atalarımız (öellikle 1,ve 2, göktürk zamanında) türkçe konuşmuşlar.Hla orta asyada yaşayan Türklerin konuştuğu Türkçe bizim asıl dilimizdir.
Ülkemizde bunun içinde pek çok gürüşümler oldu buna TRT TDK örnekolabilir.ama bazen onlarda çok kötü çeviriler yapabiliyor.
Sonuçta biz Orta Asyada yaşayan atalarımızdan çok farklı konuşuyoruz.Eski asıl öz ve güzel türkçemize dönemiyoruz.Hemen hepimizin buna el koymalıyız.Bunun içinde hep NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyor ve TÜRKÇEMİZİ KORUYORUZ...
durmadanda bir yerlerde hata yapıyoruz insanımız yabancı kelimeler ile konuşmayı statü göstergesi olarak görüyor.Çokta büyük hata yapıyor.hatta öyleki artık firma isimleri bile Türçe seçilmiyor.ve yeni dilleri kabullenmeyi sevmek yeni değil.Atalarımız Orta Asyadayken İslamı kabul ettiklerinde de Arapça ünlendi.
Tabi her zaman böyle olmadı; yine Orta Asyada yaşayan atalarımız (öellikle 1,ve 2, göktürk zamanında) türkçe konuşmuşlar.Hla orta asyada yaşayan Türklerin konuştuğu Türkçe bizim asıl dilimizdir.
Ülkemizde bunun içinde pek çok gürüşümler oldu buna TRT TDK örnekolabilir.ama bazen onlarda çok kötü çeviriler yapabiliyor.
Sonuçta biz Orta Asyada yaşayan atalarımızdan çok farklı konuşuyoruz.Eski asıl öz ve güzel türkçemize dönemiyoruz.Hemen hepimizin buna el koymalıyız.Bunun içinde hep NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyor ve TÜRKÇEMİZİ KORUYORUZ...
türk gibi bakarsan ve bu konuda bile faşizan yaklaşırsak olacağı budur. türkçe kadar istisnası olan bir dil görmedim.
drifter hocam bu konuyu daha iyi anlatacaktır ama dünyadaki insanların yüzde yetmişi-sekseni çekimli-bükümlü dil konuşuyorsa burada sondan eklemeli dilleri öğrenmek çok kolay demek abes kaçar. bizim için, finliler için sondan eklemeli dil öğrenmek kolaydır; fakat cidden türkçe çok fazla istisnası olan bir dil.
kelime türetme konusuna ise katılıyorum.
drifter hocam bu konuyu daha iyi anlatacaktır ama dünyadaki insanların yüzde yetmişi-sekseni çekimli-bükümlü dil konuşuyorsa burada sondan eklemeli dilleri öğrenmek çok kolay demek abes kaçar. bizim için, finliler için sondan eklemeli dil öğrenmek kolaydır; fakat cidden türkçe çok fazla istisnası olan bir dil.
kelime türetme konusuna ise katılıyorum.
Walt'ın dediklerine sonuna kadar kaılıyorum. Avrupada türk dili yapısına uygun sadece 2 dil var. Fince ve Macarca. Bunların kökleri ortak olduğundan benzerlik gösteriyorlar.
Biz çocukluğumuzdan başlayarak dinlediğimizden ve bu dille büyüdüğümüzden bize kolay geliyor :).
dil öğrenmenin yetenekle de alakası var. Her insan öğrenir diye birşey yok. Merak ve çalışma isteği varsa öğrenebilir. Fakat türkçeyi yanabcı birisi öğrenirken hangi eki nereye koyacağını bulmak bulmaca çözmek gibidir. üstelik hiçbirşey bilmeyen birisinin bulmaca çözmesine benziyor :).
almanyada döğan türkler bile türkçeyi düzgün konuşmakta zorlanıyorlar... bundan ötesinin sonucunu siz kendiniz çıkarın.
Biz çocukluğumuzdan başlayarak dinlediğimizden ve bu dille büyüdüğümüzden bize kolay geliyor :).
dil öğrenmenin yetenekle de alakası var. Her insan öğrenir diye birşey yok. Merak ve çalışma isteği varsa öğrenebilir. Fakat türkçeyi yanabcı birisi öğrenirken hangi eki nereye koyacağını bulmak bulmaca çözmek gibidir. üstelik hiçbirşey bilmeyen birisinin bulmaca çözmesine benziyor :).
almanyada döğan türkler bile türkçeyi düzgün konuşmakta zorlanıyorlar... bundan ötesinin sonucunu siz kendiniz çıkarın.
Hocam kusura bakma ama önce faşizmin anlamını öğrenmeni öneririm.Ayrıca ne mutlu bana ki bu olaya Türk gibi bakıyorum.Tabi ki seni suçlayamam bu yüzden ama kullanıcı adınıza baktığım zaman sizin bu konuya ne açıdan baktığınızı merak ediyorum?!?
Doğru.Dil öğrenimi kişiye göre değişir ve söylediğiniz milletler Türkçe'yi daha kolay öğrenebilir.
Johan Vandewalle kimdir?
Belçikalı dilbilimcidir. Şu an 34 dil ve
lehçe bilmektedir. Dünyanın
en iyi dil bilimcisi olarak gösterilmektedir.
İşte bu adamın fikri:
Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü,
konuşma anında ise bu kısa cümleleri çeşitli
yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar kurduğugörüşündeyim. Bu "cümle bağlama eğilimi"adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir.Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar,
insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde
yansıtıyor.
Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde
şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçe'deki karmaşık cümle
yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı
söyleyebilirim.
Biraz duygusal olmama izin verirseniz,
bazen kendime "keşke Chomsky de gençliğinde
Türkçe öğrenmiş olsaydı... ", diyorum.
Eminim o zaman çağdaş dilbilim İngilizce'ye göre değil, Türkçe'ye göre şekillenmiş olurdu..."
Tarihçi Jean-Paul Roux, ”Türklerin Tarihi” adlı yapıtında ”Türklerle ilgili olarak kabul edilebilecek biricik tanım dilbilgisel olandır. … Türklerin dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok insan topluluğu tarafından benimsenmiştir.” diyor.
Max Müller, Türkçe hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: ”Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olanlar için bir zevktir.Türlü dilbilgisi kurallarının belirlenmesindeki ustalık, eylem çekimlerindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık, kolayca anlaşılabilme niteliği, insan zekasının dil aracılığı ile beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır…. Türk dilinde her şey saydamdır, apaçıktır.
Jean Deny, ”Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor. Fakat böyle bir kurul, Türkistan bozkırında kendi başına kalmış olarak ve kendi yasaları ya da kendi içgüdüleri itişiyle, insan beyninin yarattığı bu sonucu sağlayamazdı !” demektedir.
Gerçi bu onlarca diğer örnekteki bilim adamları da bu konuya "faşizan(!)" yaklaşmış olabilirler..
Son olarak Atatürk'ün sözünden önce söylemek isterim ki dilimizde istisna olarak nitelendirdiklerimiz tamamen sağlam ve şaşmaz kurallardır.İstisna kelimesinin anlamı "genelden ayrı, kural dışı olma" anlamlarına gelir oysa Türkçe'de kural dışı olan çok çok az durum vardır...
"Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını
bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin
boyunduruğundan kurtarmalıdır."
M. K. Atatürk
Doğru.Dil öğrenimi kişiye göre değişir ve söylediğiniz milletler Türkçe'yi daha kolay öğrenebilir.
Johan Vandewalle kimdir?
Belçikalı dilbilimcidir. Şu an 34 dil ve
lehçe bilmektedir. Dünyanın
en iyi dil bilimcisi olarak gösterilmektedir.
İşte bu adamın fikri:
Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü,
konuşma anında ise bu kısa cümleleri çeşitli
yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar kurduğugörüşündeyim. Bu "cümle bağlama eğilimi"adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir.Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar,
insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde
yansıtıyor.
Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde
şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçe'deki karmaşık cümle
yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı
söyleyebilirim.
Biraz duygusal olmama izin verirseniz,
bazen kendime "keşke Chomsky de gençliğinde
Türkçe öğrenmiş olsaydı... ", diyorum.
Eminim o zaman çağdaş dilbilim İngilizce'ye göre değil, Türkçe'ye göre şekillenmiş olurdu..."
Tarihçi Jean-Paul Roux, ”Türklerin Tarihi” adlı yapıtında ”Türklerle ilgili olarak kabul edilebilecek biricik tanım dilbilgisel olandır. … Türklerin dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok insan topluluğu tarafından benimsenmiştir.” diyor.
Max Müller, Türkçe hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: ”Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olanlar için bir zevktir.Türlü dilbilgisi kurallarının belirlenmesindeki ustalık, eylem çekimlerindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık, kolayca anlaşılabilme niteliği, insan zekasının dil aracılığı ile beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır…. Türk dilinde her şey saydamdır, apaçıktır.
Jean Deny, ”Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor. Fakat böyle bir kurul, Türkistan bozkırında kendi başına kalmış olarak ve kendi yasaları ya da kendi içgüdüleri itişiyle, insan beyninin yarattığı bu sonucu sağlayamazdı !” demektedir.
Gerçi bu onlarca diğer örnekteki bilim adamları da bu konuya "faşizan(!)" yaklaşmış olabilirler..
Son olarak Atatürk'ün sözünden önce söylemek isterim ki dilimizde istisna olarak nitelendirdiklerimiz tamamen sağlam ve şaşmaz kurallardır.İstisna kelimesinin anlamı "genelden ayrı, kural dışı olma" anlamlarına gelir oysa Türkçe'de kural dışı olan çok çok az durum vardır...
"Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını
bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin
boyunduruğundan kurtarmalıdır."
M. K. Atatürk
Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar, insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde yansıtıyor. Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçe'deki karmaşık cümle yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı söyleyebilirim.
Belçikalı dilbilimcinin ifadesindeki vurguladığım kısım dilimizin zorluğunu bence yeterince açıklıyor. İnanın bu ülkenin %80'i (bence daha büyük bir oran ama mümkün olduğunca düşük tutmak istedim) eğer Türkçe'nin konuşulduğu bir ülkede doğmamış olsalardı bu dili konuşamazlardı. Bu bizim insanımız ile ilgili bir durum değil, tüm dünya ülkelerinin insanları için de aynı şey geçerli. Yabancı diller ile haşır neşir olan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirimki bizim dilimiz bir taneciktir. İnsanın zihninden geçenleri, vurgu kullanmadan tam olarak ifade edebilecek aynı zamanda bu kadar düzenli dilbilgisi kurallarına sahip olabilecek başka bir dil daha olduğunu sanmıyorum.
Dilgilgisi kurallarımızın bu denli düzenli olmasına karşın Türkçe'nin öğrenilebilmesi çok zordur. Bunun başlıca nedenlerinden biri sondan eklemeli dil yapısıdır. Diğer bir neden ise bana göre konuşma dilinde kullanılan vurgudur. İki kişi Türkçe konuşurken bunu dinleyen yabancı biri;
- Eğer bir kaç kelime Türkçe biliyorsa, "Birbirlerine tekerlemeler söylüyorlar" ,
- Eğer bir iki yıldır Türkçe öğreniyorsa, "Ben bu dili ne zaman bu insanlar gibi konuşabileceğim" diye düşünecektir..
gidiyorum
gideceğim
giderim
gittim
gitmişim
gitmiştim
gidebilirim
gitsem
gidiyordum
gidecektim
gitseydim
gideyazdım
gitmeliyim
giderdim
gidermişim
gidiyormuşum
gidecekmişim
gitmeliydim
gitmeliymişim
gideyim
gittiğim
gittiğimi
gideceğimi
gitmektense
gidiyorsam (x tüm zamanlar)
gidişim
(daha da uzar gider)
yukarıdaki kelimeleri gene birer kelime ile karşılayan bir dil olduğunu sanmıyorum. Türkçe öğrenmek isteyen birine yukarıdaki kelimeleri gösterip, bu kelimelerin kendi dillerinde bir kaç kelime ile (çoğu zaman cümle ile) ifade edildiğini söylediğinizde ve hatta bu anlamlarının her bir şahıs için (ben-sen-o-biz-siz-onlar) söylendiğinde Türkçe' de gene birer kelime ile ifade edildiğini söylediğinizde ve hatta bu anlamların olumsuzunun - olumlu sorusunun - olumsuz sorusunun (soru kipinin ayrı yazıldığının farkındayım) Türkçe'de gene birer kelime ile ifade edildiğini söylediğinizde sizce tepkisi ne olur? :)
Dilimiz yeryüzünün en güzel dili ancak küreselleşmenin karşısında durabileceğini sanmıyorum. Sadece Türkçe değil, tüm dillerin (ingilizce bile) sürekli gelişen iletişim olanakları ile birbirlerine benzeşmelerinin önüne geçilemez. Bana kalırsa, bu yüzyıllar bile alsa dünya tek dile doğru gidiyor.
Belçikalı dilbilimcinin ifadesindeki vurguladığım kısım dilimizin zorluğunu bence yeterince açıklıyor. İnanın bu ülkenin %80'i (bence daha büyük bir oran ama mümkün olduğunca düşük tutmak istedim) eğer Türkçe'nin konuşulduğu bir ülkede doğmamış olsalardı bu dili konuşamazlardı. Bu bizim insanımız ile ilgili bir durum değil, tüm dünya ülkelerinin insanları için de aynı şey geçerli. Yabancı diller ile haşır neşir olan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirimki bizim dilimiz bir taneciktir. İnsanın zihninden geçenleri, vurgu kullanmadan tam olarak ifade edebilecek aynı zamanda bu kadar düzenli dilbilgisi kurallarına sahip olabilecek başka bir dil daha olduğunu sanmıyorum.
Dilgilgisi kurallarımızın bu denli düzenli olmasına karşın Türkçe'nin öğrenilebilmesi çok zordur. Bunun başlıca nedenlerinden biri sondan eklemeli dil yapısıdır. Diğer bir neden ise bana göre konuşma dilinde kullanılan vurgudur. İki kişi Türkçe konuşurken bunu dinleyen yabancı biri;
- Eğer bir kaç kelime Türkçe biliyorsa, "Birbirlerine tekerlemeler söylüyorlar" ,
- Eğer bir iki yıldır Türkçe öğreniyorsa, "Ben bu dili ne zaman bu insanlar gibi konuşabileceğim" diye düşünecektir..
gidiyorum
gideceğim
giderim
gittim
gitmişim
gitmiştim
gidebilirim
gitsem
gidiyordum
gidecektim
gitseydim
gideyazdım
gitmeliyim
giderdim
gidermişim
gidiyormuşum
gidecekmişim
gitmeliydim
gitmeliymişim
gideyim
gittiğim
gittiğimi
gideceğimi
gitmektense
gidiyorsam (x tüm zamanlar)
gidişim
(daha da uzar gider)
yukarıdaki kelimeleri gene birer kelime ile karşılayan bir dil olduğunu sanmıyorum. Türkçe öğrenmek isteyen birine yukarıdaki kelimeleri gösterip, bu kelimelerin kendi dillerinde bir kaç kelime ile (çoğu zaman cümle ile) ifade edildiğini söylediğinizde ve hatta bu anlamlarının her bir şahıs için (ben-sen-o-biz-siz-onlar) söylendiğinde Türkçe' de gene birer kelime ile ifade edildiğini söylediğinizde ve hatta bu anlamların olumsuzunun - olumlu sorusunun - olumsuz sorusunun (soru kipinin ayrı yazıldığının farkındayım) Türkçe'de gene birer kelime ile ifade edildiğini söylediğinizde sizce tepkisi ne olur? :)
Dilimiz yeryüzünün en güzel dili ancak küreselleşmenin karşısında durabileceğini sanmıyorum. Sadece Türkçe değil, tüm dillerin (ingilizce bile) sürekli gelişen iletişim olanakları ile birbirlerine benzeşmelerinin önüne geçilemez. Bana kalırsa, bu yüzyıllar bile alsa dünya tek dile doğru gidiyor.
Hocam kesinlikle katılıyorum. Zaman değişdikçe dil de değişir ve yeni ihtiyaçları ortaya çıkar. Bu ihtiyaçlarını başka dillerden sözcük alarak değil de kendi yapısında varolan sözcüklere yeni ekler getirerek veya birleştirme yoluna başvurarak yeni sözcükler üretmek gerekir. Bulunabilecek sözcükleri dışarıdan ithal etmek nereye kadar olacak. Bu da mutlaka bir sorun olacaktır gelecekte. Doğuşumuzdan bu güne kadar içinde olduğumuz dilimizin içine giree giren sözcüklerle büyüdük ve eğitimini almadan malesef doğru kullanamıyoruz. Bunda Türk insanının hatası azımsannmayacak kadar fazla:
- Türkiye'de kurulan kuruluşların isimleri yabancı: Show T.V., coca Cola... V..S. (Kimi kuruluşlar da var ki Türkiye pazarına başka ülkelerdenn çalıştıktan sonra giriyorlar. Bunlara Türkçe isimler kullanma zorunluğu getirilmeli.)
- Son zamanlarda MSN dili diye bir şey doğdu ve bu dili aramızda bir çoğumuz konuşuyoruz; ne kadar eleştirsek de: OK, tmm, slm, kib, :d, :(... V.S.
- Günlük hayatımızda kullandığımız bir çok araç ve gereçe Türkçe isim bulamıyoruz: diskman, mp3 player, puro... V.S.
- Maddeler halinde yazdığımız bir çok parçada İngilizce'de varolan "X, W," gibi harfleri kullanıyoruz; ayrıca Roma rakamlarını da kullanıyoruz. Roma rakamlarını kullanacaksak neden Latin harflerini benimsedik?
Bu sıralamalara daha bir çok seçenek ekleyebiliriz. Koskoca bir soru işaretiyle kendimizde de eksiklikleri sorgulayabiliriz.
- Türkiye'de kurulan kuruluşların isimleri yabancı: Show T.V., coca Cola... V..S. (Kimi kuruluşlar da var ki Türkiye pazarına başka ülkelerdenn çalıştıktan sonra giriyorlar. Bunlara Türkçe isimler kullanma zorunluğu getirilmeli.)
- Son zamanlarda MSN dili diye bir şey doğdu ve bu dili aramızda bir çoğumuz konuşuyoruz; ne kadar eleştirsek de: OK, tmm, slm, kib, :d, :(... V.S.
- Günlük hayatımızda kullandığımız bir çok araç ve gereçe Türkçe isim bulamıyoruz: diskman, mp3 player, puro... V.S.
- Maddeler halinde yazdığımız bir çok parçada İngilizce'de varolan "X, W," gibi harfleri kullanıyoruz; ayrıca Roma rakamlarını da kullanıyoruz. Roma rakamlarını kullanacaksak neden Latin harflerini benimsedik?
Bu sıralamalara daha bir çok seçenek ekleyebiliriz. Koskoca bir soru işaretiyle kendimizde de eksiklikleri sorgulayabiliriz.
Hocam ilginiz ve vermiş olduğunuz güzel örnek için teşekkürler..
drifter hocam sanırım sitenin yetkililerindensiniz.Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yapılamaz mı böyle bir uygulama sizce.Yapılsa bir şey kaybedilir mi?Mesela sitenin üye sayısı gibi...
Yapılamaz mı böyle bir uygulama sizce.Yapılsa bir şey kaybedilir mi?Mesela sitenin üye sayısı gibi...
Görebildiğim kadarıyla forumlarda kurallara aykırı bir şey olduğunda gözden kaçmıyor.Yani nasıl olsa forumlar kontrol edilmiyor mu?