Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
UyanArtık [del] to
All
Arkadaşlar buraya Türkiye ve dünyadan güncel haberleri yazalım.
En büyük bomba son anda önlendi
11 Eylül’ün yıldönümünde, özel eğitimli bomba arama köpeği Rocky ve polisin dikkati sayesinde Ankara’da büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Ankara’da büyük bir eylem bekleyen polis, Sıhhiye’deki otoparkta yarım ton amonyum nitrat ve TNT’den oluşan bomba düzenekli bir minibüsü etkisiz hale getirdi.
En büyük bomba son anda önlendi
11 Eylül’ün yıldönümünde, özel eğitimli bomba arama köpeği Rocky ve polisin dikkati sayesinde Ankara’da büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Ankara’da büyük bir eylem bekleyen polis, Sıhhiye’deki otoparkta yarım ton amonyum nitrat ve TNT’den oluşan bomba düzenekli bir minibüsü etkisiz hale getirdi.
PAPADOPULOS: TEK DÜŞMANIMIZ TSK
Rum televizyonlarından ortak yayınlanan bir basın toplantısı düzenleyen Papadopulos, uluslararası anlaşmalar uyarınca Kıbrıs’ta bulunan Türk Barış Kuvvetleri’ni düşman olarak niteledi.
Rum halkını Türk ordusuna karşı birlik olmaya çağıran Papadopulos, “Tek düşmanımız Türk işgal ordusudur” ifadesini kullandı.
Papadopluos’un Türk ordusunu ilk kez açıkça ve doğrudan ‘düşman’ olarak niteleyen bu açıklaması, Rum kamuoyunda bile şaşkınlık yarattı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la 5 Eylül’de yaptığı görüşmenin başarısızlığa uğramasından da Türk tarafını sorumlu tutan Papadopulos, “Talat’tan olumlu bir yaklaşım görmedim, zira Türk tarafında, 8 Temmuz anlaşmasının hayata geçirilmesi için, siyasi istek yok” dedi.
Rum televizyonlarından ortak yayınlanan bir basın toplantısı düzenleyen Papadopulos, uluslararası anlaşmalar uyarınca Kıbrıs’ta bulunan Türk Barış Kuvvetleri’ni düşman olarak niteledi.
Rum halkını Türk ordusuna karşı birlik olmaya çağıran Papadopulos, “Tek düşmanımız Türk işgal ordusudur” ifadesini kullandı.
Papadopluos’un Türk ordusunu ilk kez açıkça ve doğrudan ‘düşman’ olarak niteleyen bu açıklaması, Rum kamuoyunda bile şaşkınlık yarattı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la 5 Eylül’de yaptığı görüşmenin başarısızlığa uğramasından da Türk tarafını sorumlu tutan Papadopulos, “Talat’tan olumlu bir yaklaşım görmedim, zira Türk tarafında, 8 Temmuz anlaşmasının hayata geçirilmesi için, siyasi istek yok” dedi.
7.9'lık Deprem Tsunami Alarmı Verdirdi
Zya'da 7.9 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi. Tsunami Alarmı Verildi.
Endonezya'nın batısındaki Bengkulu kentinde Richter ölçeğine göre 7,9 şiddetindeki bir deprem meydana gelmesi üzerine Hindistan da tsunami alamı verdi.
Hindistan Yerbilimler Bakanlığı'nın Yeni Delhi TV'ye yaptığı açıklamaya göre, Endonezya'da gerçekleşen şiddetli deprem nedeniyle Indian Andaman ve Nicobar adalarında da tsunami alarmı verildi
Zya'da 7.9 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi. Tsunami Alarmı Verildi.
Endonezya'nın batısındaki Bengkulu kentinde Richter ölçeğine göre 7,9 şiddetindeki bir deprem meydana gelmesi üzerine Hindistan da tsunami alamı verdi.
Hindistan Yerbilimler Bakanlığı'nın Yeni Delhi TV'ye yaptığı açıklamaya göre, Endonezya'da gerçekleşen şiddetli deprem nedeniyle Indian Andaman ve Nicobar adalarında da tsunami alarmı verildi
bi kaç saat önce 6.1 ile tekrar sallandı endonezya...
Endonezya'daki Depremin Ardından
Endonezya'da meydana gelen 8.4 büyüklüğündeki depremde ölü sayısı 6'ya yükseldi. Yetkililer, sayının ilerleyen saatlerde daha da artmasından endişelenirken, artçı sarsıntıların sürdüğü bildirildi.
Endonezya'da meydana gelen 8.4 büyüklüğündeki deprem, ülkedeki iletişim ağının kopmasına yol açtı. Bu nedenle deprem sonrası mevcut durum hakkında sağlıklı bilgi sağlanamazken, bölgeden gelen son verilere göre ölü sayısı 6'ya yükseldi. Artçı sarsıntıların devam ettiği bölgede son olarak 7.7 ve 5.8 büyüklüğünde 2 ayrı sarsıntı daha yaşandı. Her iki sarsıntının da yeryüzeyine yakın bir bölgede meydana gelmesi, yaşanan paniği daha da artırırken, emniyet güçleri vatandaşları paniğe kapılmamaları konusunda uyardı.
Bu arada kriz bölgesindeki Sağlık Bakanı Rustam Pakaya, "Bengkulu'da 5, Padang'ta 1 ölü var" şeklinde açıklamada bulundu. Pakaya, yaşanan sarsıntıların sonrasında 38 kişinin yaralandığını ve bölgedeki hastanelerde tedavi altına alındıklarını dile getirdi.
Öte yandan Sumatra Adası'nda etkili olan ilk depremin ardından 1.5 metre boyundaki dalgalar Sikakap Plajı'na kadar ulaştı, ancak olumsuz bir durum yaşanmadı.
Endonezya'da meydana gelen 8.4 büyüklüğündeki depremde ölü sayısı 6'ya yükseldi. Yetkililer, sayının ilerleyen saatlerde daha da artmasından endişelenirken, artçı sarsıntıların sürdüğü bildirildi.
Endonezya'da meydana gelen 8.4 büyüklüğündeki deprem, ülkedeki iletişim ağının kopmasına yol açtı. Bu nedenle deprem sonrası mevcut durum hakkında sağlıklı bilgi sağlanamazken, bölgeden gelen son verilere göre ölü sayısı 6'ya yükseldi. Artçı sarsıntıların devam ettiği bölgede son olarak 7.7 ve 5.8 büyüklüğünde 2 ayrı sarsıntı daha yaşandı. Her iki sarsıntının da yeryüzeyine yakın bir bölgede meydana gelmesi, yaşanan paniği daha da artırırken, emniyet güçleri vatandaşları paniğe kapılmamaları konusunda uyardı.
Bu arada kriz bölgesindeki Sağlık Bakanı Rustam Pakaya, "Bengkulu'da 5, Padang'ta 1 ölü var" şeklinde açıklamada bulundu. Pakaya, yaşanan sarsıntıların sonrasında 38 kişinin yaralandığını ve bölgedeki hastanelerde tedavi altına alındıklarını dile getirdi.
Öte yandan Sumatra Adası'nda etkili olan ilk depremin ardından 1.5 metre boyundaki dalgalar Sikakap Plajı'na kadar ulaştı, ancak olumsuz bir durum yaşanmadı.
Türkiye-Macaristan Maçının Ardından
A Milli Futbol Takımı, 2008 Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri'nde, C Grubu'ndaki 8. maçında, Macaristan'ı 3-0 yenerek, 17 puanla 3. sırada yer aldı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Malta ile deplasmanda berabere kalarak çok önemli 2 puan kaybeden Ay-yıldızlı ekip, 665 gün sonra seyircisinin karşısında oynadığı ilk maçta Macaristan engelini 3-0'lık skorla geçti. Malta beraberliğinin ardından morallerin bozulduğu Ay-yıldızlı takım, Macaristan karşısında alınan galibiyetle çok önemli 3 puanın yanı sıra büyük moral de kazandı.
Bu arada karşılaşmanın ikinci yarısında Nihat'ın yerine girerek kaptanlık pazubandını takan Emre Belözoğlu'nun, atılan goller sonrasında yaptığı hareketler dikkat çekti. Yıldız futbolcunun özellikle
Gökhan Ünal'ın attığı golün ardından basın tribününe doğru hareket yapması dikkatleri çekti.
A Milli Futbol Takımı, 2008 Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri'nde, C Grubu'ndaki 8. maçında, Macaristan'ı 3-0 yenerek, 17 puanla 3. sırada yer aldı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Malta ile deplasmanda berabere kalarak çok önemli 2 puan kaybeden Ay-yıldızlı ekip, 665 gün sonra seyircisinin karşısında oynadığı ilk maçta Macaristan engelini 3-0'lık skorla geçti. Malta beraberliğinin ardından morallerin bozulduğu Ay-yıldızlı takım, Macaristan karşısında alınan galibiyetle çok önemli 3 puanın yanı sıra büyük moral de kazandı.
Bu arada karşılaşmanın ikinci yarısında Nihat'ın yerine girerek kaptanlık pazubandını takan Emre Belözoğlu'nun, atılan goller sonrasında yaptığı hareketler dikkat çekti. Yıldız futbolcunun özellikle
Gökhan Ünal'ın attığı golün ardından basın tribününe doğru hareket yapması dikkatleri çekti.
Siirt'te 4 PKK'lı Öldürüldü
Siirt'in Kırsal Kesiminde Güvenlik Güçleriyle Çatışmaya Giren PKK'lı 4 Terörist Öldürüldü. Siirt'in Pervari İlçesi Dağlık Arazi Kesiminde de Güvenlik Güçleri Yaptıkları Arazi Arama Taramasında Teröristlere Ait Bir Sığınak Buldu. Sığınakta Yapılan Aramada 12 Kalaşnikof Tüfek, Bu Tüfeklere Ait 450 Fişek, 12 Kasatura ile 1 Mavzer Tüfek Ele Geçirildi.
Siirt'in Kırsal Kesiminde Güvenlik Güçleriyle Çatışmaya Giren PKK'lı 4 Terörist Öldürüldü. Siirt'in Pervari İlçesi Dağlık Arazi Kesiminde de Güvenlik Güçleri Yaptıkları Arazi Arama Taramasında Teröristlere Ait Bir Sığınak Buldu. Sığınakta Yapılan Aramada 12 Kalaşnikof Tüfek, Bu Tüfeklere Ait 450 Fişek, 12 Kasatura ile 1 Mavzer Tüfek Ele Geçirildi.
Fatih Terim: "Krizi İyi Yönettik ve Kazandık"
EURO 2008 Elemeleri C Grubu'nda Macaristan'ı 3 - 0 yenen Türkiye'de büyük sevinç yaşanırken Teknik Direktör Fatih Terim, düzenlediği basın toplantısında haklı bir galibiyet aldıklarını söyledi.
Macaristan maçı sonrasında statta düzenlediği basın toplantısında maçın analizini yapan ve basın mensuplarının sorularına konuşma yasağı var, diye cevap vermeyen Fatih Terim, Malta maçından sonra yapılan eleştirilere de tepki gösterdi. Macaristan maçından sonra Avrupa Şampiyonası'na gitme yolunda inancını taşıdığını söyleyen Terim, "Hazırlık maçından sonra yine 2-0 yenmiştik. Şimdi de 3-0 yendik. Çok önemli bir galibiyet. Krizi atlatmak için 3 puan önemliydi. Çocuklarımın yüzünün gülmesine çok sevindim. Ben yendikten sonra değil maçtan önce konuşurum. Maçtan önce yeneceğimizi söylemiştim.'' dedi
EURO 2008 Elemeleri C Grubu'nda Macaristan'ı 3 - 0 yenen Türkiye'de büyük sevinç yaşanırken Teknik Direktör Fatih Terim, düzenlediği basın toplantısında haklı bir galibiyet aldıklarını söyledi.
Macaristan maçı sonrasında statta düzenlediği basın toplantısında maçın analizini yapan ve basın mensuplarının sorularına konuşma yasağı var, diye cevap vermeyen Fatih Terim, Malta maçından sonra yapılan eleştirilere de tepki gösterdi. Macaristan maçından sonra Avrupa Şampiyonası'na gitme yolunda inancını taşıdığını söyleyen Terim, "Hazırlık maçından sonra yine 2-0 yenmiştik. Şimdi de 3-0 yendik. Çok önemli bir galibiyet. Krizi atlatmak için 3 puan önemliydi. Çocuklarımın yüzünün gülmesine çok sevindim. Ben yendikten sonra değil maçtan önce konuşurum. Maçtan önce yeneceğimizi söylemiştim.'' dedi
Hızlı tren deneme sürüşlerine başladı.
ANKARA - Ankara-Eskişehir hızlı tren hattında, 23 Nisan 2007’de başlayan test sürüşlerine, İtalya’dan kiralanan 3 vagon ve 2 makineden oluşan setle devam
ediliyor. Başlangıçta 70-80 kilometre hızla başlanılan test sürüşlerinde, saatte 275 kilometre test hızına ulaşılması hedefleniyordu.
TCDD yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Eskişehir sınırları içinde Beylikova-Yunusemre arasında bugün yapılan test sürüşlerinde, saatte 275 kilometre
olarak belirlenen test hızı aşıldı ve kısa bir süre için saatte 282 kilometre hıza ulaşıldı.
Yetkililer hızlı trenin yaklaşık 20 kilometre boyunca saatte ortalama 275 kilometre hızla gittiğini ifade ettiler.
İstanbul’la Ankara’yı birbirine bağlayan hızlı tren 22 Temmuz 2004 tarihinde raydan çıkmış, 38 kişi ölmüş, 80 kişi yaralanmıştı. Trenin 110 kilometre hızla
gittiği açıklanmış, seferler durdurulmuştu.
(Ntvmsnbc)
(edited)
ANKARA - Ankara-Eskişehir hızlı tren hattında, 23 Nisan 2007’de başlayan test sürüşlerine, İtalya’dan kiralanan 3 vagon ve 2 makineden oluşan setle devam
ediliyor. Başlangıçta 70-80 kilometre hızla başlanılan test sürüşlerinde, saatte 275 kilometre test hızına ulaşılması hedefleniyordu.
TCDD yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Eskişehir sınırları içinde Beylikova-Yunusemre arasında bugün yapılan test sürüşlerinde, saatte 275 kilometre
olarak belirlenen test hızı aşıldı ve kısa bir süre için saatte 282 kilometre hıza ulaşıldı.
Yetkililer hızlı trenin yaklaşık 20 kilometre boyunca saatte ortalama 275 kilometre hızla gittiğini ifade ettiler.
İstanbul’la Ankara’yı birbirine bağlayan hızlı tren 22 Temmuz 2004 tarihinde raydan çıkmış, 38 kişi ölmüş, 80 kişi yaralanmıştı. Trenin 110 kilometre hızla
gittiği açıklanmış, seferler durdurulmuştu.
(Ntvmsnbc)
(edited)
AB'nin başkentinde İslam'a karşı gösteri
Brüksel'de aşırı sağcı Flaman partisi VB 'Avrupa'nın İslamlaşmasını durdurun' gösterisi düzenledi. Parti liderleri dahil 50 kişi gözaltına alındı.
BRÜKSEL - 11 Eylül'ün altıncı yıldönümü vesilesiyle tüm dünyada yaşanan gelişmelerden AB'nin merkezi olan Belçika'nın başkenti Brüksel de nasibini
aldı. 'Avrupa'nın İslamlaşmasını Durdurun' adlı grup, belediyenin 'kamu düzenini bozacağı' gerekçesiyle yasaklama kararı almasına aldırmadan dün Avrupa
Parlamentosu önünde bir gösteri düzenledi. Flaman bölgesinde hayli popüler olan aşırı sağcı Vlaams Belang'ın (VB) destek verdiği gösteride, eylemcilerle
çatışan polis 50 kişiyi gözaltına aldı. Polisin yerlerde sürükleyerek yaka paça gözaltına aldığı eylemciler arasında VB'nin eşbaşkanları Frank Vanhecke
ve Filip Dewinter ile vekil Pieter Huybrechts de vardı. Hollanda'daki 'Şeriata Hayır' ile Almanya'daki 'Pax Europa' gruplarının da katıldığı eylemin organizatörlerinden
Anders Gravers, "Şoke oldum. Demokratik bir ülkede yaşadığımızı sanıyordum" tepkisi gösterdi. Gösteride eylemciler, üzerlerine çarpı atılmış cami resimleri
bulunan tişörtler giyip başörtüleri takarken, Avrupa Komisyonu'nun adalet ve güvenlikten sorumlu üyesi Franco Frattini ise bu tip gösterilere 'ifade özgürlüğü'
adına izin verilmesi gerektiğini savundu.
(Radikal)
Brüksel'de aşırı sağcı Flaman partisi VB 'Avrupa'nın İslamlaşmasını durdurun' gösterisi düzenledi. Parti liderleri dahil 50 kişi gözaltına alındı.
BRÜKSEL - 11 Eylül'ün altıncı yıldönümü vesilesiyle tüm dünyada yaşanan gelişmelerden AB'nin merkezi olan Belçika'nın başkenti Brüksel de nasibini
aldı. 'Avrupa'nın İslamlaşmasını Durdurun' adlı grup, belediyenin 'kamu düzenini bozacağı' gerekçesiyle yasaklama kararı almasına aldırmadan dün Avrupa
Parlamentosu önünde bir gösteri düzenledi. Flaman bölgesinde hayli popüler olan aşırı sağcı Vlaams Belang'ın (VB) destek verdiği gösteride, eylemcilerle
çatışan polis 50 kişiyi gözaltına aldı. Polisin yerlerde sürükleyerek yaka paça gözaltına aldığı eylemciler arasında VB'nin eşbaşkanları Frank Vanhecke
ve Filip Dewinter ile vekil Pieter Huybrechts de vardı. Hollanda'daki 'Şeriata Hayır' ile Almanya'daki 'Pax Europa' gruplarının da katıldığı eylemin organizatörlerinden
Anders Gravers, "Şoke oldum. Demokratik bir ülkede yaşadığımızı sanıyordum" tepkisi gösterdi. Gösteride eylemciler, üzerlerine çarpı atılmış cami resimleri
bulunan tişörtler giyip başörtüleri takarken, Avrupa Komisyonu'nun adalet ve güvenlikten sorumlu üyesi Franco Frattini ise bu tip gösterilere 'ifade özgürlüğü'
adına izin verilmesi gerektiğini savundu.
(Radikal)
Savunmanın devleri, artık silah almak için Türkiye'ye geliyor
Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar, tasarımı ve hakları kendilerine ait olup Silahlı Kuvvetler'in envanterine girmiş olan bütün ürünleri dışarıda sattıklarını
belirtti.
Türkiye, savunmada yerli payını her geçen gün artırıyor. Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacını yerli imkânlarla karşılama oranı yüzde 37'ye çıktı. Hedef bu rakamı
yüzde 50'ye çıkarmak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, 2011'e kadar savunma sanayii ihracatını yıllık 1 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.
Soğuk Savaş döneminde askerî teçhizatın büyük kısmını dışarıdan karşılayan Türkiye, savunma sanayiine yaptığı yatırımlarla yerli silah üretimini her geçen
gün artırıyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, dışa bağımlılığı daha da azaltmak için yeni projeler hazırlığında. Türkiye'nin sektörde önemli başarılara
imza attığını ifade eden Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar, bunu şu ilginç örnekle dile getiriyor: "Ankara'da düzenlenen IDEF Uluslararası Savunma
Sanayii Fuarı'nı, önceleri yabancı şirketler Türkiye'ye silah satmak için fırsat görürlerdi. Bugün ise yerli Türk savunma ürünlerinin dışarıya pazarlandığı
bir fuar haline geldi."
Türkiye, savunma sanayiinde söz sahibi olabilmek için yerli ürün yelpazesini genişletiyor. Zaman'a konuyla ilgili bilgi veren müsteşar Bayar, iki üç yıl
öncesine kadar Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacının ancak yüzde 25'ine cevap veren yerli üretimin bugün ihtiyacın yüzde 37'sini karşıladığına dikkat çekiyor.
Bayar, yerli ürünlerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılmasının kendileri için çok önemli bir referans kaynağı olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin
tank haricinde üretemediği kara aracı bulunmuyor. Milli tank için başlatılan proje ise devam ediyor. Yerli imkanlarla gemi tedariki için yürütülen MİLGEM
projesi devam ediyor. Zayıf kalınan havacılık alanında ise Hürkuş projesi ile eğitim amaçlı da olsa ilk yerli uçak semaya çıktı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı,
2011'e kadar savunma sanayii ihracatını yıllık 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Buradaki temel faktör ürün portföyünün oluşturulması. Murat Bayar,
bunun için TSK'nın bu ürünlerin kullanılıyor olması gerektiği görüşünde: "Bugün gelinen noktada Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacını yerli imkanlarla karşılama
oranını yüzde 25'ten yüzde 37'ye çıkarmış durumdayız. Hedefimiz yüzde 50. Çünkü ürün olacak ve referansı olacak. Dünya standartlarında ürünler yaptığımız
zaman dışarıya açılabiliyoruz. Tasarımı ve hakları bize ait olup Silahlı Kuvvetler'in envanterine girmiş olan satamadığımız hiçbir ürün yok. Yani ne yaptıysak
sattık. Aselsan'ın telsizi TSK'dan sonra küresel pazarda kendine alıcı buldu."
Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar'a göre sağlanan bütün müspet gelişmeler AB'ye tam üye olmuş bir Türkiye'yi 10-15 yıl içinde Avrupa'nın savunma devi haline
getirir. Çünkü AB ülkelerinin asker sayısı her geçen gün azalıyor. Asker sayısı 20-30 binlere düşen Almanya'da bu büyüklükteki bir ordu için savunma sanayiinin
ayakta kalması mümkün değil. Bayar, bu yüzden Avrupa'da şirket birleşmeleri olduğunu vurguluyor. AB'de savunma alanı serbest pazarın dışında tutuluyor.
Birlik mevzuatında savunma sanayii ile ilgili istisna maddeler söz konusu. Örneğin bir savunma projesinde ülkeler kendi yerli şirketlerini tercih edebiliyor.
İstedikleri ülkelerden silah alabiliyor. Müsteşar Bayar, bu uygulamanın değişeceğini, AB'nin bir örgütü olan Avrupa Savunma Ajansı'nın (European Defence
Agency-EDA) bu yönde adımlar attığını kaydediyor.
Fuarı İstanbul'a taşıyabiliriz
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, IDEF-2007 8. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın mekân meselesini çözmek için arayışlarını sürdürüyor. Müsteşar Murat Bayar,
problemi çözmek için İstanbul'a taşınma dahil birçok alternatif üzerinde durduklarını belirtiyor. Ankara Eryaman'daki 75. Yıl Ankara Hipodromu'nda gerçekleştirilen
fuarda savunma sanayii sektöründe lider, yerli ve yabancı firmalar ürünlerini sergiliyor. Fuar, Milli Savunma Bakanlığı'nın himaye ve desteğinde, Türk
Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın yönetim ve sorumluluğunda, TÜYAP Tüm Fuarcılık tarafından düzenleniyor.
(Erkan Acar/Zaman)
Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar, tasarımı ve hakları kendilerine ait olup Silahlı Kuvvetler'in envanterine girmiş olan bütün ürünleri dışarıda sattıklarını
belirtti.
Türkiye, savunmada yerli payını her geçen gün artırıyor. Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacını yerli imkânlarla karşılama oranı yüzde 37'ye çıktı. Hedef bu rakamı
yüzde 50'ye çıkarmak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, 2011'e kadar savunma sanayii ihracatını yıllık 1 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.
Soğuk Savaş döneminde askerî teçhizatın büyük kısmını dışarıdan karşılayan Türkiye, savunma sanayiine yaptığı yatırımlarla yerli silah üretimini her geçen
gün artırıyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, dışa bağımlılığı daha da azaltmak için yeni projeler hazırlığında. Türkiye'nin sektörde önemli başarılara
imza attığını ifade eden Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar, bunu şu ilginç örnekle dile getiriyor: "Ankara'da düzenlenen IDEF Uluslararası Savunma
Sanayii Fuarı'nı, önceleri yabancı şirketler Türkiye'ye silah satmak için fırsat görürlerdi. Bugün ise yerli Türk savunma ürünlerinin dışarıya pazarlandığı
bir fuar haline geldi."
Türkiye, savunma sanayiinde söz sahibi olabilmek için yerli ürün yelpazesini genişletiyor. Zaman'a konuyla ilgili bilgi veren müsteşar Bayar, iki üç yıl
öncesine kadar Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacının ancak yüzde 25'ine cevap veren yerli üretimin bugün ihtiyacın yüzde 37'sini karşıladığına dikkat çekiyor.
Bayar, yerli ürünlerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılmasının kendileri için çok önemli bir referans kaynağı olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin
tank haricinde üretemediği kara aracı bulunmuyor. Milli tank için başlatılan proje ise devam ediyor. Yerli imkanlarla gemi tedariki için yürütülen MİLGEM
projesi devam ediyor. Zayıf kalınan havacılık alanında ise Hürkuş projesi ile eğitim amaçlı da olsa ilk yerli uçak semaya çıktı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı,
2011'e kadar savunma sanayii ihracatını yıllık 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Buradaki temel faktör ürün portföyünün oluşturulması. Murat Bayar,
bunun için TSK'nın bu ürünlerin kullanılıyor olması gerektiği görüşünde: "Bugün gelinen noktada Silahlı Kuvvetler'in ihtiyacını yerli imkanlarla karşılama
oranını yüzde 25'ten yüzde 37'ye çıkarmış durumdayız. Hedefimiz yüzde 50. Çünkü ürün olacak ve referansı olacak. Dünya standartlarında ürünler yaptığımız
zaman dışarıya açılabiliyoruz. Tasarımı ve hakları bize ait olup Silahlı Kuvvetler'in envanterine girmiş olan satamadığımız hiçbir ürün yok. Yani ne yaptıysak
sattık. Aselsan'ın telsizi TSK'dan sonra küresel pazarda kendine alıcı buldu."
Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar'a göre sağlanan bütün müspet gelişmeler AB'ye tam üye olmuş bir Türkiye'yi 10-15 yıl içinde Avrupa'nın savunma devi haline
getirir. Çünkü AB ülkelerinin asker sayısı her geçen gün azalıyor. Asker sayısı 20-30 binlere düşen Almanya'da bu büyüklükteki bir ordu için savunma sanayiinin
ayakta kalması mümkün değil. Bayar, bu yüzden Avrupa'da şirket birleşmeleri olduğunu vurguluyor. AB'de savunma alanı serbest pazarın dışında tutuluyor.
Birlik mevzuatında savunma sanayii ile ilgili istisna maddeler söz konusu. Örneğin bir savunma projesinde ülkeler kendi yerli şirketlerini tercih edebiliyor.
İstedikleri ülkelerden silah alabiliyor. Müsteşar Bayar, bu uygulamanın değişeceğini, AB'nin bir örgütü olan Avrupa Savunma Ajansı'nın (European Defence
Agency-EDA) bu yönde adımlar attığını kaydediyor.
Fuarı İstanbul'a taşıyabiliriz
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, IDEF-2007 8. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın mekân meselesini çözmek için arayışlarını sürdürüyor. Müsteşar Murat Bayar,
problemi çözmek için İstanbul'a taşınma dahil birçok alternatif üzerinde durduklarını belirtiyor. Ankara Eryaman'daki 75. Yıl Ankara Hipodromu'nda gerçekleştirilen
fuarda savunma sanayii sektöründe lider, yerli ve yabancı firmalar ürünlerini sergiliyor. Fuar, Milli Savunma Bakanlığı'nın himaye ve desteğinde, Türk
Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın yönetim ve sorumluluğunda, TÜYAP Tüm Fuarcılık tarafından düzenleniyor.
(Erkan Acar/Zaman)
Nanoteknolojiyi kullanıp susuz hijyen elde ettiler
Prof. Dr. Nesrin Hasırcı'nın yönetimindeki ekip, dünyada ilk kez kullanılan bir yöntemle, antibakteriyel kozmopit elde ederek mikropların yok edilmesinde
yeni bir yol buldu.
ODTÜ'lü ekibin nanoteknoloji çalışmaları sonuç verdi: Mikrop öldürücü olarak bilinen gümüş kullanılarak, mikrop tutmayan yüzeylerin ucuza elde edilmesinin yolu açıldı
(Radikal)
Prof. Dr. Nesrin Hasırcı'nın yönetimindeki ekip, dünyada ilk kez kullanılan bir yöntemle, antibakteriyel kozmopit elde ederek mikropların yok edilmesinde
yeni bir yol buldu.
ODTÜ'lü ekibin nanoteknoloji çalışmaları sonuç verdi: Mikrop öldürücü olarak bilinen gümüş kullanılarak, mikrop tutmayan yüzeylerin ucuza elde edilmesinin yolu açıldı
(Radikal)
Güneş enerjisiyle çalışan uçaktan 54 saatlik rekor
Zephyr isimli pilotsuz uçak, güneş enerjisini depoluyor, pilleri sayesinde gece de uçabiliyor.
BBC - LONDRA - Güneş enerjisiyle çalışan İngiliz uçağı 'Zephyr', 18 kilometre yüksekliğe çıkarak, en uzun süreli pilotsuz uçuş rekorunu kırdı. İngiliz savunma
şirketi Qinetiq tarafından imal edilen pilotsuz araç, deneme uçuşu sırasında 54 saat havada kaldı.
Araştırmacılar, güneş enerjisini kullanan bir aracın ilk kez başka enerji kaynaklarına başvurmadan üst üste iki gece uçtuğunu söylüyor. Ancak Zephyr'in
kırdığı 54 saat rekoru kayıtlara resmen geçemeyecek, çünkü çok gizli gerçekleşen deneme uçuşuna dünya hava sporları federasyonu FAI'nin temsilcileri katılmadı.
Bundan önce pilotsuz en uzun süre havada kalma rekoru 2001 yılında jet motoruyla çalışan Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ait Global Hawk isimli keşif uçağının
30 saat süren yolculuğuydu.
Zephyr'i imal eden ekipten Chris Kelleher, "Bizim uçağımız çok daha yükseğe tırmanıyor ve uzun süre uçabiliyor'' diye konuştu. Qinetiq şirketi, uçağın
askeri amaçlarla kullanılabileceği gibi yeryüzünün fotoğraflanması ve iletişim alanlarında ticari uçuşlara da hizmet edebileceğini açıkladı. Gün boyunca
güneş enerjisini depolayan ve uzaktan kumandayla yönetilen Zephyr'in pilleri uçağın gece de yol almasını sağlıyor.
(Radikal)
Zephyr isimli pilotsuz uçak, güneş enerjisini depoluyor, pilleri sayesinde gece de uçabiliyor.
BBC - LONDRA - Güneş enerjisiyle çalışan İngiliz uçağı 'Zephyr', 18 kilometre yüksekliğe çıkarak, en uzun süreli pilotsuz uçuş rekorunu kırdı. İngiliz savunma
şirketi Qinetiq tarafından imal edilen pilotsuz araç, deneme uçuşu sırasında 54 saat havada kaldı.
Araştırmacılar, güneş enerjisini kullanan bir aracın ilk kez başka enerji kaynaklarına başvurmadan üst üste iki gece uçtuğunu söylüyor. Ancak Zephyr'in
kırdığı 54 saat rekoru kayıtlara resmen geçemeyecek, çünkü çok gizli gerçekleşen deneme uçuşuna dünya hava sporları federasyonu FAI'nin temsilcileri katılmadı.
Bundan önce pilotsuz en uzun süre havada kalma rekoru 2001 yılında jet motoruyla çalışan Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ait Global Hawk isimli keşif uçağının
30 saat süren yolculuğuydu.
Zephyr'i imal eden ekipten Chris Kelleher, "Bizim uçağımız çok daha yükseğe tırmanıyor ve uzun süre uçabiliyor'' diye konuştu. Qinetiq şirketi, uçağın
askeri amaçlarla kullanılabileceği gibi yeryüzünün fotoğraflanması ve iletişim alanlarında ticari uçuşlara da hizmet edebileceğini açıkladı. Gün boyunca
güneş enerjisini depolayan ve uzaktan kumandayla yönetilen Zephyr'in pilleri uçağın gece de yol almasını sağlıyor.
(Radikal)
Adamın teki 55 yaşında tüfeğiyle macaristan macını kutlıym derken kendini vurmurş.Trajikomik bir olay.
Google'dan 20 Milyon Dolarlık Vaad
İnternet Üzerinden Dünyayı Dolaşmanın Keyfini Kullanıcılarına Sunan Google, En Az 500 Metre Mesafe Kat Edecek ve Dünya'ya Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler Gönderebilecek Bir Elektronik Aracı, Ay'a İlk Gönderene 20 Milyon Dolar Ödül Vereceğini Duyurdu.
İnternet Üzerinden Dünyayı Dolaşmanın Keyfini Kullanıcılarına Sunan Google, En Az 500 Metre Mesafe Kat Edecek ve Dünya'ya Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler Gönderebilecek Bir Elektronik Aracı, Ay'a İlk Gönderene 20 Milyon Dolar Ödül Vereceğini Duyurdu.