Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
:D çok haklısın hocam :) ders alalım derken almayanlara dedim zaten :P :)
Atatürkten ögrendiklerimizi unutmasak o bile yeter bize ama balık bellegine çare yok:D
Kazım Kanat vefat etti
Spor yazarı Kazım Kanat, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti...
Geçtiğimiz günlerde Zatürre tanısıyla Vehbi Koç Vakfı Hastanesi'ne kaldırılan Kazım Kanat solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Allah Rahmet Eylesin.
Spor yazarı Kazım Kanat, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti...
Geçtiğimiz günlerde Zatürre tanısıyla Vehbi Koç Vakfı Hastanesi'ne kaldırılan Kazım Kanat solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Allah Rahmet Eylesin.
YATTARA GİTTİ GİDİYOR.. YÖNETİMİN AÇIKLAMA YAPMASI BEKLENİYOR
Trabzonspor'un Gineli futbolcusu İbrahima Yattara'nın bonservis bedeli için bordo mavili kulübe dün akşam 15 milyon Euro'luk bir teklif yapan Katar kulübü Al Saad, teklifini bugün de yineledi. Katar'dan gelen astronomik transfer teklifi karşısında gitmek istediğini belirten Yattara'nın "Kapıyı üzerime kilitlediler" sözleri başkan Sadri Şener'i küplere bindirdi.. ŞENER BOMBA GİBİ AÇIKLAMALAR YAPARAK, YATTARA'YI SATACAKLARI MESAJINI VERDİ.. YATTARA'NIN DA YÖNETİMİNDE BUGÜN BASIN TOPLANTISI YAPMASI BEKLENİYOR...
Trabzonspor'un Gineli futbolcusu İbrahima Yattara'nın bonservis bedeli için bordo mavili kulübe dün akşam 15 milyon Euro'luk bir teklif yapan Katar kulübü Al Saad, teklifini bugün de yineledi. Katar'dan gelen astronomik transfer teklifi karşısında gitmek istediğini belirten Yattara'nın "Kapıyı üzerime kilitlediler" sözleri başkan Sadri Şener'i küplere bindirdi.. ŞENER BOMBA GİBİ AÇIKLAMALAR YAPARAK, YATTARA'YI SATACAKLARI MESAJINI VERDİ.. YATTARA'NIN DA YÖNETİMİNDE BUGÜN BASIN TOPLANTISI YAPMASI BEKLENİYOR...
Zico Taşkent'te
Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Zico, prensipte anlaştığı Bunyodkor Kulübü yöneticileriyle görüşmez üzere Taşkent'e geldi.
Brezilyalı teknik adamı Taşkent havalimanında Bunyodkor kulübü yöneticileri ve taraftarlar çiçeklerle karşıladı.
Basının yoğun ilgisi üzerine Taşkent havalimanında kısa bir açıklama yapan Zico, buraya gelmekteki esas amacının Özbekistan futboluna katkı sağlamak olduğunu ifade etti.
Özbek futbolundan haberdar olup olmadığıyla ilgili soru üzerine konuşan Zico, edindiği bilgiye göre, eski Sovyetler Birliği döneminde Özbek futbolunun güçlü bir altyapıya sahip olduğunu ifade ederken, günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Özbekistan'da da futbolun giderek geliştiğini, amacının Özbek futbolunun gelişmesine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.
Zico, Özbekistan'a gelmeden önce Brezilyalı oyuncu Rivaldo ile telefonla konuştuğunu ve ondan Özbek futbolu ile ilgili olumlu bilgiler edindiğini kaydederek, Özbekistan'a gelmesinde Rivaldo'nun etkili olduğunu, bu çerçevede buraya gelmeye karar verdiğini belirtti.
Zico, Japonya'da ve Türkiye'de Fenerbahçe dahil dünyanın bir çok ülkesinde çalıştığını, bu ülkelerdeki çalışmalarının boşuna gitmediğini kaydederek, Özbekistan'da bu deneyimlerini paylaşarak, kulübün daha üst düzeye çıkmasına yardımcı olacağını belirtti.
Gazetecilerin Aragones'ın Fenerbahçe'de başarılı olup olmayacağıyla ilgili sorusu üzerine konuşan Zico, İspanya Milli Takımı'nı Avrupa şampiyonu yapan Aragones'in iyi bir teknik adam olduğunu ifade ederken, Fenerbahçe'ye bir gün dönüp dönmeyeceğiyle ilgili soru üzerinde de "Hayır, ben şu anda burada çalışmak istiyorum" diye konuştu.
Zico, bugün kulüp yöneticileri ile görüşecek, ardından da Bunyodkor takımının deplasmanda 2-2 berabere kaldığı İran'ın Seipa takımı ile Taşkent'te yapacağı Asya Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçını izleyecek.
Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Zico, prensipte anlaştığı Bunyodkor Kulübü yöneticileriyle görüşmez üzere Taşkent'e geldi.
Brezilyalı teknik adamı Taşkent havalimanında Bunyodkor kulübü yöneticileri ve taraftarlar çiçeklerle karşıladı.
Basının yoğun ilgisi üzerine Taşkent havalimanında kısa bir açıklama yapan Zico, buraya gelmekteki esas amacının Özbekistan futboluna katkı sağlamak olduğunu ifade etti.
Özbek futbolundan haberdar olup olmadığıyla ilgili soru üzerine konuşan Zico, edindiği bilgiye göre, eski Sovyetler Birliği döneminde Özbek futbolunun güçlü bir altyapıya sahip olduğunu ifade ederken, günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Özbekistan'da da futbolun giderek geliştiğini, amacının Özbek futbolunun gelişmesine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.
Zico, Özbekistan'a gelmeden önce Brezilyalı oyuncu Rivaldo ile telefonla konuştuğunu ve ondan Özbek futbolu ile ilgili olumlu bilgiler edindiğini kaydederek, Özbekistan'a gelmesinde Rivaldo'nun etkili olduğunu, bu çerçevede buraya gelmeye karar verdiğini belirtti.
Zico, Japonya'da ve Türkiye'de Fenerbahçe dahil dünyanın bir çok ülkesinde çalıştığını, bu ülkelerdeki çalışmalarının boşuna gitmediğini kaydederek, Özbekistan'da bu deneyimlerini paylaşarak, kulübün daha üst düzeye çıkmasına yardımcı olacağını belirtti.
Gazetecilerin Aragones'ın Fenerbahçe'de başarılı olup olmayacağıyla ilgili sorusu üzerine konuşan Zico, İspanya Milli Takımı'nı Avrupa şampiyonu yapan Aragones'in iyi bir teknik adam olduğunu ifade ederken, Fenerbahçe'ye bir gün dönüp dönmeyeceğiyle ilgili soru üzerinde de "Hayır, ben şu anda burada çalışmak istiyorum" diye konuştu.
Zico, bugün kulüp yöneticileri ile görüşecek, ardından da Bunyodkor takımının deplasmanda 2-2 berabere kaldığı İran'ın Seipa takımı ile Taşkent'te yapacağı Asya Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçını izleyecek.
Giray Bulak Konyaspor'da!..
Konyaspor'un yeni teknik direktörü Giray Bulak oldu. Raşit Çetiner'den boşalan göreve gelen tecrübeli teknik adam Giray Bulak saat 11:00’de Tatlıcak Tevfik Lav Tesisleri’nde resmi sözleşme imzalayacak.
İmza törenine Başkan Mehmet Ali Kuntoğlu ve yöneticiler de katılacak.
HocasızLıktan iyidir, bu komedyen başkanLa ne kadar birLikte kaLır biLemem ama :)
Konyaspor'un yeni teknik direktörü Giray Bulak oldu. Raşit Çetiner'den boşalan göreve gelen tecrübeli teknik adam Giray Bulak saat 11:00’de Tatlıcak Tevfik Lav Tesisleri’nde resmi sözleşme imzalayacak.
İmza törenine Başkan Mehmet Ali Kuntoğlu ve yöneticiler de katılacak.
HocasızLıktan iyidir, bu komedyen başkanLa ne kadar birLikte kaLır biLemem ama :)
Çok sevdiğim bir spor yazarı ve beşiktaşlı abimizdi allah rahmet eylesin.
(edited)
(edited)
Türk askerine korkunç işkence
Osmanlı'nın son dönemlerinde Arabistan cephesinde İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Mısır'da kurulan esir kamplarında, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.
Tarihçi Cezmi Yurtsever, "Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabını hazırlarken, Adana'nın Karaisalı ilçesinin tarihini araştırdığı esnada 1917 yılında Osmanlı ordusunda teğmen olarak görev yapan Hasan isimli teğmenin "Kara Bomba" müfrezesini kurarak Toros geçitlerinde düşman güçleri ile ölümüne mücadele ettiğini öğrendiğini ifade ederek, "Teğmen Hasan, savaş ortamında, Arabistan çöllerinde ve Filistin cephesinde iken giydiği başörtüsünü hiç çıkarmamıştı. Ve de omzunda kurşun yarası vardı. Arkadaşlarının da hemen hepsinin vücutları kurşun ve bomba izleri ile delik deşikti. Hasan ve arkadaşlarının Filistin'den Çukurova'ya, Karaisalı dağlarına uzanan kahramanlık destanlarını konu edinen 'Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabı gözyaşları dökerek yazdım" dedi
Türk askerine korkunç işkence
Teğmen Hasan'ın yaşadıklarının izini sürdüğünde korkunç gerçeklerle karşılaştığını belirten Yurtsever, şöyle devam etti:
"1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi Savaşı'nda savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13 bin Türk askeri hayatını kaybetti. 12 bin civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150 bin asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır'da esir kampları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum. Edirne mebusları Faik ve Şeref beylerin Atatürk'e sundukları 'görüşme konusu' (takrir) belgesinde, (Mısır'da sonuçlandırılan İngilizlerin 'fenni temizlik' bahanesiyle miktarından fazla 'cerasol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları bu cinayetin mutemet failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz" sözleri yazılıydı. İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay, 15 bin Türk askerinin 'cerasol' katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati fonksiyonlarını kaybetmeleri 'savaş suçu' olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamaydı. Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul'unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu'nun her yerinde de yaşanıyordu."
"VAHŞET ERMENİ DOKTORLARA AİT"
Yurtsever, olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de araştırdığını ifade ederek, "Arşivde, 'JO1208' kod numaralı Türk askerlerinin Mısır'da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde 'cerasol' karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere arşivlerinde bulunan Mısır'daki esir Türk askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı. Sidi Beşir kampından sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler, dünya tarihinde eşi görülmemiş 'cerasol' katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak, kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor.
Bir şekilde Mondros Anlaşması'na göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu'daki Milli Mücadele'de dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi" ifadelerini kullandı.
Türk askerine korkunç işkence
Bağımsız tarihçilerin yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır'daki esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya'nın özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Yurtsever, TBMM'nin, bu konuyu dünya gündemine getirmesi gerektiğini kaydetti.
İHA
25.09.2008 12:07
Osmanlı'nın son dönemlerinde Arabistan cephesinde İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Mısır'da kurulan esir kamplarında, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.
Tarihçi Cezmi Yurtsever, "Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabını hazırlarken, Adana'nın Karaisalı ilçesinin tarihini araştırdığı esnada 1917 yılında Osmanlı ordusunda teğmen olarak görev yapan Hasan isimli teğmenin "Kara Bomba" müfrezesini kurarak Toros geçitlerinde düşman güçleri ile ölümüne mücadele ettiğini öğrendiğini ifade ederek, "Teğmen Hasan, savaş ortamında, Arabistan çöllerinde ve Filistin cephesinde iken giydiği başörtüsünü hiç çıkarmamıştı. Ve de omzunda kurşun yarası vardı. Arkadaşlarının da hemen hepsinin vücutları kurşun ve bomba izleri ile delik deşikti. Hasan ve arkadaşlarının Filistin'den Çukurova'ya, Karaisalı dağlarına uzanan kahramanlık destanlarını konu edinen 'Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabı gözyaşları dökerek yazdım" dedi
Türk askerine korkunç işkence
Teğmen Hasan'ın yaşadıklarının izini sürdüğünde korkunç gerçeklerle karşılaştığını belirten Yurtsever, şöyle devam etti:
"1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi Savaşı'nda savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13 bin Türk askeri hayatını kaybetti. 12 bin civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150 bin asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır'da esir kampları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum. Edirne mebusları Faik ve Şeref beylerin Atatürk'e sundukları 'görüşme konusu' (takrir) belgesinde, (Mısır'da sonuçlandırılan İngilizlerin 'fenni temizlik' bahanesiyle miktarından fazla 'cerasol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları bu cinayetin mutemet failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz" sözleri yazılıydı. İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay, 15 bin Türk askerinin 'cerasol' katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati fonksiyonlarını kaybetmeleri 'savaş suçu' olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamaydı. Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul'unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu'nun her yerinde de yaşanıyordu."
"VAHŞET ERMENİ DOKTORLARA AİT"
Yurtsever, olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de araştırdığını ifade ederek, "Arşivde, 'JO1208' kod numaralı Türk askerlerinin Mısır'da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde 'cerasol' karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere arşivlerinde bulunan Mısır'daki esir Türk askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı. Sidi Beşir kampından sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler, dünya tarihinde eşi görülmemiş 'cerasol' katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak, kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor.
Bir şekilde Mondros Anlaşması'na göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu'daki Milli Mücadele'de dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi" ifadelerini kullandı.
Türk askerine korkunç işkence
Bağımsız tarihçilerin yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır'daki esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya'nın özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Yurtsever, TBMM'nin, bu konuyu dünya gündemine getirmesi gerektiğini kaydetti.
İHA
25.09.2008 12:07