Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
Türk askerine korkunç işkence
Osmanlı'nın son dönemlerinde Arabistan cephesinde İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Mısır'da kurulan esir kamplarında, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.
Tarihçi Cezmi Yurtsever, "Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabını hazırlarken, Adana'nın Karaisalı ilçesinin tarihini araştırdığı esnada 1917 yılında Osmanlı ordusunda teğmen olarak görev yapan Hasan isimli teğmenin "Kara Bomba" müfrezesini kurarak Toros geçitlerinde düşman güçleri ile ölümüne mücadele ettiğini öğrendiğini ifade ederek, "Teğmen Hasan, savaş ortamında, Arabistan çöllerinde ve Filistin cephesinde iken giydiği başörtüsünü hiç çıkarmamıştı. Ve de omzunda kurşun yarası vardı. Arkadaşlarının da hemen hepsinin vücutları kurşun ve bomba izleri ile delik deşikti. Hasan ve arkadaşlarının Filistin'den Çukurova'ya, Karaisalı dağlarına uzanan kahramanlık destanlarını konu edinen 'Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabı gözyaşları dökerek yazdım" dedi
Türk askerine korkunç işkence
Teğmen Hasan'ın yaşadıklarının izini sürdüğünde korkunç gerçeklerle karşılaştığını belirten Yurtsever, şöyle devam etti:
"1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi Savaşı'nda savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13 bin Türk askeri hayatını kaybetti. 12 bin civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150 bin asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır'da esir kampları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum. Edirne mebusları Faik ve Şeref beylerin Atatürk'e sundukları 'görüşme konusu' (takrir) belgesinde, (Mısır'da sonuçlandırılan İngilizlerin 'fenni temizlik' bahanesiyle miktarından fazla 'cerasol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları bu cinayetin mutemet failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz" sözleri yazılıydı. İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay, 15 bin Türk askerinin 'cerasol' katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati fonksiyonlarını kaybetmeleri 'savaş suçu' olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamaydı. Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul'unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu'nun her yerinde de yaşanıyordu."
"VAHŞET ERMENİ DOKTORLARA AİT"
Yurtsever, olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de araştırdığını ifade ederek, "Arşivde, 'JO1208' kod numaralı Türk askerlerinin Mısır'da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde 'cerasol' karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere arşivlerinde bulunan Mısır'daki esir Türk askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı. Sidi Beşir kampından sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler, dünya tarihinde eşi görülmemiş 'cerasol' katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak, kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor.
Bir şekilde Mondros Anlaşması'na göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu'daki Milli Mücadele'de dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi" ifadelerini kullandı.
Türk askerine korkunç işkence
Bağımsız tarihçilerin yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır'daki esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya'nın özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Yurtsever, TBMM'nin, bu konuyu dünya gündemine getirmesi gerektiğini kaydetti.
İHA
25.09.2008 12:07
Osmanlı'nın son dönemlerinde Arabistan cephesinde İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Mısır'da kurulan esir kamplarında, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.
Tarihçi Cezmi Yurtsever, "Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabını hazırlarken, Adana'nın Karaisalı ilçesinin tarihini araştırdığı esnada 1917 yılında Osmanlı ordusunda teğmen olarak görev yapan Hasan isimli teğmenin "Kara Bomba" müfrezesini kurarak Toros geçitlerinde düşman güçleri ile ölümüne mücadele ettiğini öğrendiğini ifade ederek, "Teğmen Hasan, savaş ortamında, Arabistan çöllerinde ve Filistin cephesinde iken giydiği başörtüsünü hiç çıkarmamıştı. Ve de omzunda kurşun yarası vardı. Arkadaşlarının da hemen hepsinin vücutları kurşun ve bomba izleri ile delik deşikti. Hasan ve arkadaşlarının Filistin'den Çukurova'ya, Karaisalı dağlarına uzanan kahramanlık destanlarını konu edinen 'Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabı gözyaşları dökerek yazdım" dedi
Türk askerine korkunç işkence
Teğmen Hasan'ın yaşadıklarının izini sürdüğünde korkunç gerçeklerle karşılaştığını belirten Yurtsever, şöyle devam etti:
"1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi Savaşı'nda savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13 bin Türk askeri hayatını kaybetti. 12 bin civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150 bin asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır'da esir kampları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum. Edirne mebusları Faik ve Şeref beylerin Atatürk'e sundukları 'görüşme konusu' (takrir) belgesinde, (Mısır'da sonuçlandırılan İngilizlerin 'fenni temizlik' bahanesiyle miktarından fazla 'cerasol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları bu cinayetin mutemet failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz" sözleri yazılıydı. İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay, 15 bin Türk askerinin 'cerasol' katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati fonksiyonlarını kaybetmeleri 'savaş suçu' olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamaydı. Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul'unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu'nun her yerinde de yaşanıyordu."
"VAHŞET ERMENİ DOKTORLARA AİT"
Yurtsever, olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de araştırdığını ifade ederek, "Arşivde, 'JO1208' kod numaralı Türk askerlerinin Mısır'da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde 'cerasol' karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere arşivlerinde bulunan Mısır'daki esir Türk askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı. Sidi Beşir kampından sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler, dünya tarihinde eşi görülmemiş 'cerasol' katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak, kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor.
Bir şekilde Mondros Anlaşması'na göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu'daki Milli Mücadele'de dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi" ifadelerini kullandı.
Türk askerine korkunç işkence
Bağımsız tarihçilerin yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır'daki esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya'nın özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Yurtsever, TBMM'nin, bu konuyu dünya gündemine getirmesi gerektiğini kaydetti.
İHA
25.09.2008 12:07
UEFA Kupası 1. tur rövanş maçında önümüzdeki hafta Paris Saint-Germain ile deplasmanda karşılaşacak olan Kayserispor’da vize krizi yaşanıyor. Fanatik gazetesinin haberine göre 2-1’lik maçın rövanşını 2 Ekim’de Paris’te oynayacak olan Sarı-Kırmızılılar’da menacer Süleyman Hurma, 15 gündür tüm çabalara rağmen vize alamadıklarını söyleyerek, “Fransa’dan gelen talep doğrultusunda bugün ‘tam kadro’ olarak saat 09.00’da Ankara’daki Konsolosluk’ta olmamız istendi. Tüm takımın parmak izini alacaklarmış” dedi.
'VİZE ALMAYA GİTMEYECEĞİZ'
Türkiye Kupası maçı nedeniyle takımla birlikte İskenderun’da bulunan Hurma sözlerine şöyle devam etti: “Bize yarın (bugün) sabah 09.00’da randevu verilmiş. Ankara’ya gitmemiz imkansız. Maçtan 18.00’de çıkıp 01.00’de Kayseri’de olacağız. Kayseri-Ankara 6 saat. Dönüşle birlikte 12. Ne o, UEFA’da Paris’e rövanşa gideceğiz! Paris’i biz seçmedik. Kurada çıktı. O vizeyi belirledikleri koşullarda almaya gitmeyeceğiz. Gerekirse maçı da yapmayacağız. Kendi ülkemizde böyle bir muameleyi kesinlikle kabul etmiyoruz”
TERÖRİST MUAMELESİ
Hafta sonunda Eskişehir ile oynayacaklarını da belirten Hurma, “Dinlenemeyeceğiz, antrenman yapamayacağız, ekstra yorulacağız. Onlara Türkiye’ye gelmeleri için, ‘Gidin Monaco’dan Türk Büyükelçiliği’nden vize alın, parmak izi verin’ desek dünya ayağa kalkar. Biz turist değiliz. Terörist hiç değiliz. Biz sporcuyuz. Valilikten gri pasaport alıp, görevli olarak gidersek vize yok diye biliyorduk, Fransa Konsolosluğu, “Bakanın oğlu bile geldi, parmak izi verdi” demiş. Bu şartlarda gitmeyeceğiz” diye konuştu.
FRANSA KOŞULLARI YUMUŞATMIYOR
Fransız Konsolosluğu, Türkiye Futbol Federasyonu’nun da devreye girmesi üzerine Kayserisporlu futbolcuların Ankara’ya gelmesine gerek olmadığını ancak başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, menacer Süleyman Hurma’nın ve teknik direktör Tolunay Kafkas ile diğer teknik ekibin Ankara’ya gelmesini şart koştu. Ancak Kayserispor’un geri adım atmayacağı öğrenildi.
'VİZE ALMAYA GİTMEYECEĞİZ'
Türkiye Kupası maçı nedeniyle takımla birlikte İskenderun’da bulunan Hurma sözlerine şöyle devam etti: “Bize yarın (bugün) sabah 09.00’da randevu verilmiş. Ankara’ya gitmemiz imkansız. Maçtan 18.00’de çıkıp 01.00’de Kayseri’de olacağız. Kayseri-Ankara 6 saat. Dönüşle birlikte 12. Ne o, UEFA’da Paris’e rövanşa gideceğiz! Paris’i biz seçmedik. Kurada çıktı. O vizeyi belirledikleri koşullarda almaya gitmeyeceğiz. Gerekirse maçı da yapmayacağız. Kendi ülkemizde böyle bir muameleyi kesinlikle kabul etmiyoruz”
TERÖRİST MUAMELESİ
Hafta sonunda Eskişehir ile oynayacaklarını da belirten Hurma, “Dinlenemeyeceğiz, antrenman yapamayacağız, ekstra yorulacağız. Onlara Türkiye’ye gelmeleri için, ‘Gidin Monaco’dan Türk Büyükelçiliği’nden vize alın, parmak izi verin’ desek dünya ayağa kalkar. Biz turist değiliz. Terörist hiç değiliz. Biz sporcuyuz. Valilikten gri pasaport alıp, görevli olarak gidersek vize yok diye biliyorduk, Fransa Konsolosluğu, “Bakanın oğlu bile geldi, parmak izi verdi” demiş. Bu şartlarda gitmeyeceğiz” diye konuştu.
FRANSA KOŞULLARI YUMUŞATMIYOR
Fransız Konsolosluğu, Türkiye Futbol Federasyonu’nun da devreye girmesi üzerine Kayserisporlu futbolcuların Ankara’ya gelmesine gerek olmadığını ancak başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, menacer Süleyman Hurma’nın ve teknik direktör Tolunay Kafkas ile diğer teknik ekibin Ankara’ya gelmesini şart koştu. Ancak Kayserispor’un geri adım atmayacağı öğrenildi.
HAGİ Mİ STOICKHOV MU?..
Türkiye'de Galatasaray ile büyük başarılara imza atan Gheorghe Hagi mi büyük yoksa Fenerbahçe'nin kaptanı Alex mi tartışması alevlendirilmeye çalıştırılırken, FIFA bakın hangi soruyu sordu ; HAGI Mİ DAHA BÜYÜK YOKSA STOICKHOV MU?..
FIFA, resmi internet sitesinde bir tartışma başlattı: "Hagi mi büyük, Stoichkov mu?" Dünyanın dört bir yanından gelen mesajlar çok çarpıcı.
Futbolun patronu FIFA, resmi internet sitesinde ilginç bir tartışma başlattı: “Rumen Hagi mi daha büyük futbolcuydu, Bulgar Stoichkov mu? Kararı siz verin!” Dünyanın dört bir yanından siteye giren futbolseverler, konuyla ilgili görüşlerini bildirdiler. Yapılan yorumlarda, Hagi’nin ezici bir üstünlüğü ortaya çıktı. FIFA’nın, her iki oyuncuyu da kısaca anımsattığı bilgilerin ardından futbolseverlerden 500'ü aşkın yorum geldi.
Böyle 10 numara yok’
“Stoichkov iyi bir golcüydü evet, Hagi ise bir sanatçıydı!” (Nijerya), “Stoichkov gibi golcülerden her yılda bir doğar, ama Hagi gibi sanatçılar 100 yılda bir dünyaya gelir” (İspanya), “Hagi Romanya’nın, Stoichkov Bulgaristan’ın efsanesi. Ama Hagi tek başına takımdı” (Almanya), “Önce ikisinin de sanatçı olduğunu düşündüm. Ama sonra Hagi’nin niye daha büyük olduğunu anladım. Stoichkov gibi golcü çok, ancak Hagi gibi 10 numara dünyada yok” (ABD).
Ne oyuncuydu bea :)
http://www.fifa.com/worldfootball/news/newsid=887583.html#hagi+stoichkov+you+decide
Türkiye'de Galatasaray ile büyük başarılara imza atan Gheorghe Hagi mi büyük yoksa Fenerbahçe'nin kaptanı Alex mi tartışması alevlendirilmeye çalıştırılırken, FIFA bakın hangi soruyu sordu ; HAGI Mİ DAHA BÜYÜK YOKSA STOICKHOV MU?..
FIFA, resmi internet sitesinde bir tartışma başlattı: "Hagi mi büyük, Stoichkov mu?" Dünyanın dört bir yanından gelen mesajlar çok çarpıcı.
Futbolun patronu FIFA, resmi internet sitesinde ilginç bir tartışma başlattı: “Rumen Hagi mi daha büyük futbolcuydu, Bulgar Stoichkov mu? Kararı siz verin!” Dünyanın dört bir yanından siteye giren futbolseverler, konuyla ilgili görüşlerini bildirdiler. Yapılan yorumlarda, Hagi’nin ezici bir üstünlüğü ortaya çıktı. FIFA’nın, her iki oyuncuyu da kısaca anımsattığı bilgilerin ardından futbolseverlerden 500'ü aşkın yorum geldi.
Böyle 10 numara yok’
“Stoichkov iyi bir golcüydü evet, Hagi ise bir sanatçıydı!” (Nijerya), “Stoichkov gibi golcülerden her yılda bir doğar, ama Hagi gibi sanatçılar 100 yılda bir dünyaya gelir” (İspanya), “Hagi Romanya’nın, Stoichkov Bulgaristan’ın efsanesi. Ama Hagi tek başına takımdı” (Almanya), “Önce ikisinin de sanatçı olduğunu düşündüm. Ama sonra Hagi’nin niye daha büyük olduğunu anladım. Stoichkov gibi golcü çok, ancak Hagi gibi 10 numara dünyada yok” (ABD).
Ne oyuncuydu bea :)
http://www.fifa.com/worldfootball/news/newsid=887583.html#hagi+stoichkov+you+decide
evet hagiyi kıyaslayanlara en güzel cevap bu olsa gerek :D
Volkan Demirel'in cezası kaldırıldı
Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, PFDK tarafından Fenerbahçeli kaleci Volkan Demirel'e verilen 1 maçlık cezayı kaldırdı.
Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun 13 Eylül'deki Hacettepe maçında hakeme yönelik sportmenliğe aykırı eylemi nedeniyle Volkan'a verdiği 1 maç cezayı, yapılan itiraz üzerine görüştü. Kurul bu cezayı oy çokluğuyla kaldırdı.
Hacettepe maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle Gençlerbirliği karşılaşmasında forma giyemeyen Volkan, alının bu kararla cezasını tamamlamış oldu.
ama ne yazıkki volkan sivasa götürülmediği için kaleyi yine volkan babacan koruyacak...
Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, PFDK tarafından Fenerbahçeli kaleci Volkan Demirel'e verilen 1 maçlık cezayı kaldırdı.
Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun 13 Eylül'deki Hacettepe maçında hakeme yönelik sportmenliğe aykırı eylemi nedeniyle Volkan'a verdiği 1 maç cezayı, yapılan itiraz üzerine görüştü. Kurul bu cezayı oy çokluğuyla kaldırdı.
Hacettepe maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle Gençlerbirliği karşılaşmasında forma giyemeyen Volkan, alının bu kararla cezasını tamamlamış oldu.
ama ne yazıkki volkan sivasa götürülmediği için kaleyi yine volkan babacan koruyacak...
(bu ne perhiz bu na lahana turşusu)sözü bunun için sölenmiş galiba...
:)) götürülmedii için oynayamıcakmı :) atlasın bi uçaa gitsin sivasa :P
Ve Yattara gitti
Trabzonspor'da Yattara'nın Katar'ın All Saad takımına transferi gerçekleşti. İki kulüp anlaşmaya varırken, resmi imzalar bayramdan sonra atılacak.
Trabzonspor, Gineli yıldızı İbrahima Yattara'nın Katar Kulübü All Saad'a transferine onay verdi.
İki kulüp arasında 2 süren görüşmeler sonunda kesin olarak anlaşmaya varılırken, resmi imzaların bayramdan sonra atılmasına karar verildi.
Bilindiği gibi Katar ekibi Gineli futbolcu için Trabzonspor'a 10.8 milyon Euro Yattara'ya 4 yıllık 8 Milyon Euro teklif etmişti.
Bu arada Katar emirlikle yönetildiği için futbol federasyonun sezon ortasında bile kulüplere özel izinle transfer izni verdiği belirtildi.
Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Katar kulübü Al Sadd ile üç gündür yoğun bir temas halinde olduklarını belirterek, "Karşılıklı blöfler yapıldı ancak sonunda anlaşma sağlandı. Onlar Yattara'yı, Yattara'da oraya gitmeyi çok istedi. Bizde bu aşamadan sonra Yattara'nın takımda kalmasının bize bir katkısının olacağını düşünmediğimiz için bu tranfsere izin verdik" dedi.
PARAYI NAKİT ALACAK
Bu arada Trabzonspor'un Katar kulübünden Yattara için 10 Milyon 700 bin Euro bonservis bedeli alacağı belirtildi. Katar kulübünün bu miktarı bayramdan sonra Trabzonspor'un hesabına nakit olarak yatırması bekleniyor. Bu arada Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın, sezon başı kulüpten aldığı 700 bin Euro'nun 400 bin Euro'sununda geri ödemesinin belirlenen bonservis bedeli içerisinde yapılacağı kaydedildi.
Trabzonspor'a 2003-2004 sezonunda transfer olan ve 5. 5 yılda 168 kez giydiği bordo-mavili forma ile 32 gol atan Yattara'nın, takım arkadaşları ve teknik heyetle vedalaştıktan sonra bir kaç gün içerisinde Trabzon'dan ayrılması bekleniyor.
10.7 milyon € süper para, hele de Yattara için! Hayırlı olsun, inşaallah bu parayı en iyi şekilde değerlendirirler.
Trabzonspor'da Yattara'nın Katar'ın All Saad takımına transferi gerçekleşti. İki kulüp anlaşmaya varırken, resmi imzalar bayramdan sonra atılacak.
Trabzonspor, Gineli yıldızı İbrahima Yattara'nın Katar Kulübü All Saad'a transferine onay verdi.
İki kulüp arasında 2 süren görüşmeler sonunda kesin olarak anlaşmaya varılırken, resmi imzaların bayramdan sonra atılmasına karar verildi.
Bilindiği gibi Katar ekibi Gineli futbolcu için Trabzonspor'a 10.8 milyon Euro Yattara'ya 4 yıllık 8 Milyon Euro teklif etmişti.
Bu arada Katar emirlikle yönetildiği için futbol federasyonun sezon ortasında bile kulüplere özel izinle transfer izni verdiği belirtildi.
Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Katar kulübü Al Sadd ile üç gündür yoğun bir temas halinde olduklarını belirterek, "Karşılıklı blöfler yapıldı ancak sonunda anlaşma sağlandı. Onlar Yattara'yı, Yattara'da oraya gitmeyi çok istedi. Bizde bu aşamadan sonra Yattara'nın takımda kalmasının bize bir katkısının olacağını düşünmediğimiz için bu tranfsere izin verdik" dedi.
PARAYI NAKİT ALACAK
Bu arada Trabzonspor'un Katar kulübünden Yattara için 10 Milyon 700 bin Euro bonservis bedeli alacağı belirtildi. Katar kulübünün bu miktarı bayramdan sonra Trabzonspor'un hesabına nakit olarak yatırması bekleniyor. Bu arada Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın, sezon başı kulüpten aldığı 700 bin Euro'nun 400 bin Euro'sununda geri ödemesinin belirlenen bonservis bedeli içerisinde yapılacağı kaydedildi.
Trabzonspor'a 2003-2004 sezonunda transfer olan ve 5. 5 yılda 168 kez giydiği bordo-mavili forma ile 32 gol atan Yattara'nın, takım arkadaşları ve teknik heyetle vedalaştıktan sonra bir kaç gün içerisinde Trabzon'dan ayrılması bekleniyor.
10.7 milyon € süper para, hele de Yattara için! Hayırlı olsun, inşaallah bu parayı en iyi şekilde değerlendirirler.
hele de yattara için mi :) bence de güzel para ama yattara için normal :) başkan yattara gider yeni yattaralar gelir dedi bakalım şimdiden heycanlandım:)
Bence Yattara için normal değil. Normal olsaydı Katar yerine Avrupa'ya giderdi.
(edited)
(edited)
avrupadan da 8m euro civarı teklifler vardı zaten en yüksei buydu o yüzden oraya gitti:)
Avrupa'dan teklif olduğunu hiç duymadım ama neyse. Bu sezon Türkiye'den dışarıya satılan tek oyuncumuz Yattara oldu böylece.
psg yattara için 8m euro önermişti roma da bi dönem 8-9 civarlarında teklif yapmıştı
yattara devamlılığı olmayan bir oyuncuydu izlediğim kadarı ile söyleyebilirim tabiki ama diğer futbolculara göre daha az ücretle trabzonspor da oynadığını geçenlerde NTV Spor da duymuştum sonuçta ekmek parası kendini düşünmek zorunda kulübünede çok iyi para kazandırmış katardan başka kimse vermezdi o parayı trabzonspor'a hayırlı olsun bence youla gibi geri gelecektir Türkiye ye ...