Subject: Haberler

Öyle birşey olacağını sanmıyorum çünkü çok büyük bi para ödendi ve yattarada çok büyük bir para aldı daha az bir miktar olsaydı bu iddaa var olabilirdi ama şuan ki konumda bu imkansız ama mehmet aurelio bu ihtimal çok yüksek şimdiden gs nin devre arasında bu oyuncuğu alacağı konuşulmaya başlandı emre belözoğlunun rövanşı diye biilmem ne kadar doğru

Lig şampiyonu direk Devler Ligi'nde!..
Turkcell Süper Lig şampiyonu, Şampiyonlar Ligi'ne direkt olarak katılacak. UEFA Yönetim Kurulu'nun yapmış olduğu son toplantıdan sonra Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) gönderdiği genelgeye göre, 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'i şampiyon olarak bitiren takım, 2009-2010 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'ne eleme turu oynamadan direkt olarak katılacak.
Bunun yanı sıra UEFA kulüpler sıralamasında 11. sırada yer alan Türkiye, bu sayede 2009-2010 sezonunda UEFA Avrupa Ligi adını alacak olan UEFA Kupası'na 3 takım gönderecek. UEFA, bir yenilik yaparak 2010 Şampiyonlar Ligi Finali'nin 22 Mayıs 2010 Cumartesi günü oynanmasını kararlaştırdı

UEFA Kupası'nda yeni dönem
Gelecek sezondan itibaren UEFA Kupası'nın UEFA Avrupa Ligi adı altında oynanacağı açıklandı. Yeni formata göre grup mücadeleleri çift maç üzerinden yapılacak.

NTVSPOR ve Ajanslar
Güncelleme: 15:29 TSİ 26 Eylül 2008 Cuma

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), UEFA Kupası'nın gelecek sezondan itibaren ''UEFA Avrupa Ligi'' adı altında gerçekleştirileceğini açıkladı.

UEFA'nın resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, adının yanı sıra statüsünde ve logosunda da değişiklik yapılan kupada, takımların gelecek sezondan itibaren deplasmanlı lig usulüne göre mücadele edeceği belirtildi. Eski statüye göre grup maçlarında A takımının B takımıyla sadece 1 kez karşılaştığı kupada, bundan böyle her takım kendi sahasında ağırladığı takıma ayrıca konuk olacak.

Öte yandan logosu daha önce mavi, yeşil ve lila renklerinden oluşan kupa olan UEFA Kupası, yeni adıyla birlikte sarı ve kırmızı renklerinin oluşturduğu bir futbol topuyla temsil edilecek.

UEFA Başkanı Michel Platini, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ''Yapılan değişiklikler UEFA ve Avrupa futbolu için son derece büyük önem taşıyan bu turnuvaya daha çok taraftar, daha çok oyuncu ve daha çok kulüp sağlayacak. Beni son derece tatmin eden bu yeni format, UEFA Avrupa Ligi'ne başarılı bir ivme kazandıracaktır'' diye konuştu.

Yayın ve sponsorluk gelirlerinin de artırılması düşünülen yeni sisteme göre, 4'er takımlı 12 grupta ilk iki sırayı alan takımların, Şampiyonlar Ligi'nden gelecek 8 takımla birlikte 3. tura yükselecekleri belirtildi.


Böylece 1. tur 80 takım değil, 48 takım olacak. İyi oldu. Çok fazla takım vardı, gereksiz. Statüyü de beğendim ama doğal olarak daha fazla eleme oynanacak sanırım. Bakalım bizden direkt giden olacak mı?

Galatasaray iyi yolda
Galatasaray hem Sportif AŞ'yi geri almak, hem de mevcut borçlarını ötelemek adına teminatları hazırlanmış orta vadeli bir kredi anlaşması yapmak üzere. Bu anlaşmayı yaparken de kredinin oyuncu transferine değil, kulübün yeninden yapılandırılmasında kullanılacağı açıklanıyor.

Benimki sadece bir ihtimal olarak aklıma gelen bir fikir tabi kesin böyledir hülledir demiyorum.Ama şu varki bugün Trabzon yönetimi bu paraya bile Yattarayı Fb Gs Yada Bjk ye satmış olsaydı rakam ne olursa olsun Ts taraftarı ayaklanıcaktı tepki göstericekti.Yani şimdi bu paranın aziz yıldırımdan yada x klübün başkanından katar klubü vasıtasıyla Ts ye geliyor olma ihtimali var.Seneye Yattara İstanbula geldiğinde Ts yönetimi napalım kardeşim biz adamı katara sattık parayıda gördünüz iyi paraya sattık adam sonra İstanbula gitmiş biz napalım diyebilir ama bugün direk Yattarayı herhengi bir İstanbul takımına satarsa o yönetimin işi bitti demektir.Benimki sadece bir komplo teorisi diyebiliriz ama olur olur...

hocam çok film izliyosun galiba :) olabilir aslında :P

:)Film izlemekten değil ama ben Bjk li olarak Bjk nin başkanı olsam Yataraya formayı giydirmek için böyle bir şeyi denerdim kesin:) Bak teoriye yeni bişey daha ekliyim aklıma geldi:)Hatta Ts yönetiminin bu sinsi plandan haberinin olmadıgınıda düşünebiliriz.Yattara klas futbolcu ben şahsen Türkiyede izlemekten keyif aldığım birkaç futbolcudan birisinin katara gitmesine üzüldüm ama kendisi baya sevinmiştir süper para almış:))Yemeyide biliyor aslında gözlemledğim kadarıyla yakışır:)

hocam olabilir de yattaranın öle bişey yapıcaını zannetmiyorum:) yapsa bile yattarayı istanbul kluplerinden birinin formasıyla bize karşı oynarken hayal bile edemiyorum:) giderken bile normalde zamanında sözleşme yenilemeyip bedavaya gidebilirdi sayesinde 11m euro da kazanmış olduk katara da gitse yarı yolda da bıraksa bizi ben yine de seviyorum yattarayı be:) bakalım napıcak katarda:)

Ne yapsın hocam Beşiktaş'tan kaçan Rico paşayla maç yapacak :) aslında sırf yattaranın maçları Türkiye'de bir tv kanalı verse izleyen çok olur :))

Ne yapacak sorusunun cevabı basit.Her zaman yaptığını yapacak.Show yapacak.Topla dans edicek.Bel fıtıgı omurga bozuklukları gibi hastalıklara yol açacak:) Yattara ortalığı birbirine KATAR:)

Bisiklet için ağacı kesmeye kalktı 27 09 2008 09:41
Adanalı genç ağaca zincirle bağladığı bisikletinin anahtarını kaybedince, aklına gelen ilk çare zinciri kesmek yerine ağacı kesmek oldu...
Adana'da bir kişi ağaca zincirle bağladığı bisikletinin anahtarını kaybedince zinciri kesmek yerine ağacı kesmeye kalkıştı. Vatandaşlar polise haber verince de gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, temizlikçi olarak çalıştığı iş yerine bisikletiyle giden Mehmet A. (34), güvende olması için bisikletini iş yerinin yakınındaki bir narenciye ağacının gövdesine zincirle bağladı. Akşam saat 20.00 sıralarında iş yerinden çıkan Mehmet A., bisikletini bağladığı zincirin anahtarını kaybedince yakınlarda bulduğu bir testereyle zinciri kesmek yerine ağacı kesmeye başladı. Bu sırada, çevredeki esnaf ağacı kesmeye çalışan Mehmet A.'ya tepki gösterdi. Mehmet A., uyarıları dinlemeyince vatandaşlar durumu polise bildirdi. Kısa sürede ağacın kesilmek istendiği yere gelen polis ekipleri, Mehmet A.'yı gözaltına aldı.

Bisikletinin anahtarını kaybettiğini söyleyen Mehmet A., yakınlarda bulduğu bir testereyle önce zinciri kesmek istediğini ancak bunda başarılı olamayınca ağacı kesmeye başladığını anlattı. Mehmet A,'ya ağacı kesmemesi için müdahale eden Mustafa Kılınç (45), "Bisikletin kilidini kaybetmiş. Bisikletini kurtarmak için ağacı kesmeye çalışıyordu. Kendisini uyarmamıza rağmen ağacı kesmeye devam etti. Kısa bir süre sonra polis ekipleri gelerek kendisini gözaltına aldı" diye konuştu.

Daha sonra polis ekipleri şahsın kullandığı testereyle zinciri kesti ve bisikleti kendisiyle birlikte karakola götürdü. Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'ne bağlı ekipler de gövdesi yarıya kadar kesilen ağacı inceleyerek tutanak hazırladı.


komedi gibi, ama bu bir ağaca verilen değer ve tepki keşke yanan kül olan ormanlarımıza da verilse..

Sülalesini SSK'dan ihya etmiş! 27 09 2008 08:42
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde 70 akrabasını kuruma yerleştirdiği gibi ihaleleri eşe dosta dağıttığı ortaya çıktı.
Lütfi kaplan'ın haberi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile canlı yayında girdiği tartışma ile gündeme damgasını vuran CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde 70 akrabasını işe yerleştirdiği belirlendi. 1966 yılında Karabulut olan soyadını değiştiren Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü’ne atandığı 1992 yılından 1998’e kadar eski soyadını taşıyan akrabalarını işe aldı. Kılıçdaroğlu bu dönemde Karabulut soyadlı 31 yakınını işe başlattı.

EN SEVİLEN AKRABA

KILIÇDAROĞLU’NUN annesinin kızlık soyadı olan Gündüz soyadlı 26 yakınını da işe alırken eşinin hısım ve akrabalarını da ihmal etmedi. Kızlık soyadı Düzgün olan eşinin 13 yakını da Kılıçdaroğlu döneminde işe başladı. Kılıçdaroğlu döneminde işe alınan Karabulut, Gündüz ve Düzgün soyadlı 70 civarında personelin hala kurumda çalıştıkları öğrenildi.

LİBYA PRİMİ SKANDALI

KILIÇDAROĞLU Libya’da işçi çalıştıran müteahhitlere Yargıtay kararlarında aksi belirtilmesine rağmen Libya’daki prim oranını uygulayarak kurumu o dönem 4.5 trilyon TL zarara uğratmakla suçlandı.

İhaleleri yakınlarına dağıtmış

Kılıçdaroğlu’nun icraatları yakınlarını işe almakla da sınırlı kalmadı. Anılan dönemlerde Kılıçdaroğlu’nun SSK ihalelerini yakınlarına ve CHP’lilere verdiği de konuşuldu. Bu ihalelerden bazıları şöyle:

SSK İstanbul Kartal Hastanesi Onarım İnşaatı: 1992 yılı birim fiyatlarıyla ilk keşif bedeli 12.7 milyar TL. 1998 birim fiyatıyla 1.9 trilyon lira ödendi. İhaleyi Kılıçdaroğlu’nun yakını olduğu ifade edilen Şahin Güven aldı.

SSK Göztepe Hastanesi Genel Onarımı: 1992 birim fiyatıyla ilk keşif bedeli 24 milyar TL. 1998 birim fiyatlarıyla 3 trilyon TL ödendi. İhale Ali Özcan adlı CHP İl Başkanı’na verildi.

Tunceli Sağlık Meslek Lisesi İnşaatı: 1993 fiyatıyla keşif bedeli 28.5 milyar TL. 1998 fiyatlarıyla müteahhide 1 trilyon 100 milyar TL ödendi. İhale Ali Rıza Olcay adlı Kılıçdaroğlu’nun yakınına verildi.

Artık dürüst siyasetçi bulmak zor, kötünün de iyisini bulmakta zorlanacak halk..

Çürük evini ver yeni evine kurul 27 09 2008 08:58
Başbakan Erdoğan, deprem sorununa çözüm istedi ve çözüm için harekete geçti: TOKİ Istanbul’da çürük evi alıp sağlamıyla değiştirecek
TOKİ, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla İstanbul’daki, depremde hasar gören binaları sağlamıyla değiştirmek için kolları sıvadı. Projeye göre TOKİ, binayı piyasa değerinden alıp, yenisini verecek. Fiyat farkı olursa da 13 yıl vadeyle ödenecek

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, olası deprem riskine karşı İstanbullu’yu garanti altına alan tarihi projeye start verdi. Başbakan Erdoğan, İstanbul’un bir yandan köprüleri, okulları ve hastaneleri depreme karşı güçlendirilirken, diğer yandan da çürük evlerin sağlamıyla değiştirilmesi için Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) talimat verdi. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar da harekete geçerek, çalışmaları başlattı. Buna göre TOKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla yürütülecek olan Deprem Odaklı Dönüşüm ve Transfer Projesi kapsamında hasarlı konutlar vatandaştan gerçek bedeli üzerinden satın alınacak.

DEPREME DAYANIKLI

HASARLI konutların yerine Kayabaşı’nda depreme dayanıklı ve çağdaş konutlar inşa edecek. Hak sahipleri oluşabilecek fiyat farkını 13 yıl vadeyle devlete ödeyecek. Evi TOKİ’nin vereceği konuttan daha değerli olana ise üste para ödenecek. İstanbul’da hasarlı ve riskli evlerin depreme dayanıklı evlerle takas projesi 5 yılda tamamlanacak. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın hasarlı evlerinin değeri, Sermaye Piyasası Kurulu’nca yetkilendirilmiş uzmanlarca hesaplanacak. Değer hesabının ortaya çıkarılmasının ardından bu bedel, TOKİ’nin vereceği konutun değerinden düşülecek. Kalan tutar, 13 yıl vadeli taksitle ödenecek. Taksit ödemeleri, konut tesliminden sonra başlayacak. Borç faizi ise memur maaş zammına endekslenerek 6 ayda bir belirlenecek.

ÜSTE PARA ALINABİLECEK

EĞER vatandaşın hasarlı evinin değeri TOKİ konutundan daha fazlaysa, fiyat farkı vatandaşa 5 yılda ödenecek. Vatandaşa ödenecek fiyat farkı taksitlerine de memur maaş zammı oranınca faiz uygulanacak. Eğer taşınmaz, Bakanlar Kurulu’nca Afete Maruz Bölge ilan edilen alanda veya heyelan bölgesindeyse, değerlemeye konu bağımsız bölüme bağlı arsa payı ve yapı bedeli değerleme dışı bırakılacak. Bu durumda hasarlı konut sahibi, talep edeceği konut bedelinin tamamına borçlandırılacak.

Proje, tamamen Başbakan’ın fikri

PROJENİN tamamen Başbakan Erdoğan’ın talimatı ve düşüncesi olduğunu anlatan TOKİ Başkanı Bayraktar ‘Sayın Başbakan, ‘İstanbul’da deprem riski altında olan vatandaşlara bir şey yapmıyorsunuz. Bir an evvel bir şeyler yapın’ diye talimat verdi’ dedi. Proje kapsamında bayramdan sonra 15 gün ilana çıkacaklarını anlatan Bayraktar ‘Eğer talep çok olursa kura çekeceğiz ve öncelikle birinci derece deprem bölgelerindeki hasarlı evleri boşaltacağız. İstanbul’da çok büyük ve ciddi bir deprem atağı başlatmış oluyoruz’ diye konuştu.

KAYABAŞI İLE SINIRLI DEĞİL

BAYRAKTAR konutunu veren vatandaşa TOKİ’nin yaptığı 40 bin konuttan ev vereceklerini belirtti. Uygulamanın İstanbul’daki diğer TOKİ projelerine de yaygınlaştırılacağını vurgulayan Bayraktar, vatandaşa evini en geç 24 ayda teslim edeceklerini söyledi.

Bu da iyi bir haber :))

İnternet 3 ay sonra ucuzluyor 26 09 2008 02:07

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, 2009’da hem mobil hem de sabit internet üzerindeki Özel İletişim Vergisi’ni indireceklerini açıkladı.
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle iftarda bir araya gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, internet üzerinde uygulanan verginin yüzde 5’ten fazla olmayacağını söyledi. Yıldırım, “2009’da hem mobil hem de sabit internet üzerindeki Özel İletişim Vergisi’ni indireceğiz ki internet kullanımı yaygınlaşsın” diye konuştu.

Bakan Yıldırım, internet üzerindeki vergilerin indirilmesi konusunda Maliye Bakanlığı ile birlikte çalıştıklarını, yasal düzenleme ya da Bakanlar Kurulu Kararı’ndan hangisi gerekiyorsa bunun yapılacağını anlattı. Yıldırım, mobil iletişimde yüzde 25, sabit hatlar üzerinden iletişimde ise yüzde 15 olarak uygulanan Özel İletişim Vergisi’nin yüzde 5’ten fazla olmamasını planladıklarını belirtti.

Ulaştırma Bakanı, “Yüksek vergiler sektördeki ciro artışını engelliyor. Faturalardaki vergi yüzde 50’ye yaklaştı. İndirmemek vergi kazancına değil, vergi kaybına neden olur hale geldi. Vatandaş konuşmaya çekiniyor. Biz istiyoruz ki vatandaşlarımız doya doya konuşsun” dedi.

Zaten ülkede pahalı şeyler yok onu pahalılaştıran vergiler.. Sanırım %15'den %5 azalıtılacak bu iletişim vergisi emin değilim ama 4 gb 29 lira olan bir abonelik 24 - 25 ytl arası bir şey olsa gerek..

deniz fenerini örtebilmek için bunun gibi daha çok iddialarla karşılaşacağız hiç kuşkunuz olmasın.. ama deniz feneri vurgununda kişiler Alman yargısınca belirlenmesine rağmen bir adım bile atılmadı henüz.. hemen üstüne ergenekon örtüsü örtülmeye çalışıldı ama o da tam örtemedi.. şimdi başka şeyler aranacak haklı ya da haksız.. tek amaç deniz fenerini unutturmak.. bizim milletimiz de ne yazık ki çabuk unutmaya eğilimlidir..=)

"İktidara gelirsek idam gelecek"
Osman Pamukoğlu, dokunulmazlıkları kaldıracağını söyledi.

27.09.2008 01:29
Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, partisinin iktidara gelmesi durumunda yoksulluk ve cehalete karşı seferberlik ilan edeceğini, dokunulmazlıkları kaldıracağını söyledi.

Osman Pamukoğlu, partisinin İzmir il başkanlığının açılışını yaptı. Türkiye'deki ilk il örgütünü İzmir'de kurduklarını belirten Pamukoğlu, Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Burdur, Bursa, Denizli, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli, Manisa, Sivas, Yalova ve Zonguldak il başkanlarının da yetki belgelerini aldığını, buralarda da il örgütlerini oluşturmaya başladığını ifade etti.

Henüz 3 haftalık bir parti olduklarını, ancak genel merkezi 32 bin kişinin arayarak partiden hizmet almak istediğini söylediklerini belirten Pamukoğlu, şunları kaydetti:

''İlk il örgütünü İzmir'de kurma nedenimiz, Batı'nın pinokyosunun İzmir sahillerine çıkıp Ankara'nın önlerine gelmesi ve yine İzmir sahillerinde tahta parçalarına ayrılarak denize dökülmesidir. Türkiye'deki siyasi partiler denenerek yıprandı. Bu nedenle ülke sorunlarını hızla çözebilecek yeni bir parti ve kadro gerekli.''

Pamukoğlu, meselelere kesin çözümün, Atatürk'ün milliyetçi, devrimci, etkin güce sahip gençleri ile idealist yurttaşlar sayesinde sağlanacağına işaret ederek, şöyle devam etti:

''Bugün yoktan var edilen bir ülke vardan yok ediliyor. Bu da halkı huzursuzluğa sevk ederek öz güven kaybına neden oluyor. Dağlarında eşkıyanın, şehirlerinde çetelerin hüküm sürdüğü, güvenliği kalmamış bir memlekette yaşamak, halkımızın layık olduğu bir durum olamaz. Partimiz iktidar olduğunda ilk iş olarak yoksulluk ve cehalete karşı seferberlik ilan edecek, bütün dokunulmazlıkları, hırsızlık ve yolsuzluklarda zaman aşımını kaldıracaktır. İdamı geri getirecektir.''

Osman Pamukoğlu, konuşmasının ardından İzmir İl Başkanı Süleyman Aşkın'a parti rozeti taktı.


Osman Paşa'yı tanımayan çok fazla kişi var ki, işi çok zor.. populerlerlik de çok önemli oldu bu işlere..