Subject: Haberler

Beşiktaş'tan Ronaldo bombası
Beşiktaş'tan büyük transfer harekatı... Siyah-beyazlılar, Dünya Kupası tarihinin en çok gol atan ismi ünlü Brezilyalı yıldız Ronaldo ile anlaşmak üzere... Son olarak Milan forması giyen 32 yaşındaki golcü, sağlık raporu temiz çıkarsa devre arasında Beşiktaşlı olacak.

Ronaldo'nun âhı gitmiş vâhı kalmış. Bir faydası olmaz, anca göz boyanır.

Daha 2-3 gün önce Galatasaray'a geliyordu =)

:D:D:D

Edirne bir İlköğretim Okulu'nda sınıftaki öğrencisini dövdüğü iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan soruşturmanın ardından öğretmen hakkında 11 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.


şimdi bi öğretmen olarak, öğrenci döven bütün öğretmenleri hapse atarsak facia olacağını bilen biri olarak, öğrencinin dövülmemesi gerektiğini bilen biri olarak, ne diyeceğimi bilemiyorum.

bazen kendi kendime "ne uğraşıyorsun anlat dersini çık git" diyorum. ama sınıfa girince çocuklara bişeyler öğretebilmek için kendimi hırpalıyorum. öğrenciler arasından da seni hiç takmayan, dinlemeyen hatta seninle dalga geçip arkadaşlarına hava atmaya çalışan biri çıkınca deliye dönebiliyorsun. işte o an kendini tutuyor ve tekrarlıyorsun. "o çalışmak istemiyorsa ben neden kendimi yıpratim ya..." . fakat bi sonraki ders yine bişeyler öğretme çabası içinde buluyorsun kendini.

şimdi öğrenciye vuran öğretmene ne suç verilmeli diye düşünüyorumda. öğrenciyi disipline vermeyi istiyorsun bi sürü formalite kimse sana yardımcı olmuyor hatta disipline vermemen yönünde telkin veriyor. sınıfta bırakamıyorsun çünkü kimse yaz okulu bilmem ne uğraşamam geçir gitsin diyor. öğrenci merkezli eğitim tamamda benim olduğum yerde adını yazamayan öğrenciler yedinci sınıfı bitiriyor. ve sen hala uğraş veriyorsun bişeyler öğrensinler diye...

öğretmen vurunca dava açılıyor hapsi isteniyor ama öğrenci öğretmen dövünce hiç bişe olmuyor bu ne yaman çelişki..... :))

benim arkadaş msn ye bu haberi görür görmez yazmış:öğrenciyi dövmek 11 aydan başlar 4 seneye kadar gider ......yiyen gelsin :):):)))gülmekten koptum yaw ama dayak tabiki olmamalı ama bu cezada çok ağır ve saçmalamışlar

Şöyle düşünün bir çocuğunuz var belli bir yaşa kadar getirmişsiniz o yaşa gelene kadar türlü türlü sorunları hataları olmuş ama hepsinde bir insana davranılması gerektiği gibi davranıp ona doğruyu yanlışı karşınıza alıp anlatmışsınız.

Hiçbir zaman bir tokat dahi atmamışsınız sonra çocuğunuza okulda öğretmen bir hatasından dolayı tokat atıyor yada herhangi bir şekilde vuruyor. (Ben kafa atanı, elinin iki parmağının arasına kalem koyup parmaklarını sıkanıda gördüm) Sizin kıyamadığınız çocuğunuza elin adamı yada kadını kıyıyor. Sonuç olarak bu durumu anlamak için yaşamak gerekir.

Benim çocuğum yok ancak yeğenim var onun başına böyle birşey gelmiş olsa ve öğretmen benim tavrımı görse herhalde 5-10 yıl gönüllü hapis yatmak isterdi.

Çocuk saygısızlık,terbiyesizlik yapıyorsa verirsin disiplin kuruluna artık uzaklaştırmamı alır ne tür ceza alır bilmem ama cezasını öğretmen kendi veremez.

+1

Çok az öğretmen tanıdım 12 senelik okul hayatım boyunca;öğretmenlik mesleğinin kutsal vasıflarını üzerinde taşıyabilen.6-7 yaşlarında bir çocuk seneler sürecek bir eğitim-öğretim sürecine emanet ediliyor.Ama ne yazık ki aldıkları eğitimler doğrultusunda da aktif tutmaları gereken 'eğitimcilik' özelliğine birçok öğretmen sahip değil ve ben bunun bilinçsizlik ve umursamazlıktan kaynaklandığını düşünüyorum.Eğitim bir ülkede çok önemlidir;bu rolü 'gönüllü' olarak üstlenen insanlar da neticede bu mesleğin zorlukları ve şartlarını bilerek,görerek ona sahip oluyorlar.Tabi birey yetiştirme de eğitim-öğretim kurum ve kuruluşlarında bütün yükü de öğretmenlerin üzerine bırakmamak gerek.Disiplin olmayan yerde herkes neticede birer insanoğlu olduğu için bir raddeden sonra doğal tepkiler de gösterebiliyor.Eğitim-öğretim kapsamında rol alan bütün kişi ve kuruluşlar üzerlerine düşen görevi asgari olarak bilinçli ve hakkını vererek,azami olarak da erdemlilikle görevlerini icra etmeliler.Bugün toplum ve ülkemize baktığımızda birçok sorundan dolayı ağlıyoruz.Çatacak biryer,bizden ötede bir günah keçisi arıyoruz.Büyük güç ne ordu ile ne de toprakla olunmaz.İşte bu sistemi hatasız,afsız,istikrarlı,bilinçli ve bilinçlendirici bir şekilde toparlamaya çalışmalı.Bu ülke nasıl mı bu hale geldi? Bence öğretmenin öğrencilerini sıra dayağına çekmesiyle,okul idarelerinin çoklu standart uygulamasıyla,iktidarların bu sistemdeki adaletsizlik,disiplinsizlik ve çatlakları sallamasıyla vs vs vs...

Ha şu da var öğretmen olanlar için:) Herkesin bir sabrı sınırı var vs hassas konular,haklar vesaire.Ama bilmem kaç yıl önce baştan savılan,odur budur şudur diye savılan,dövülen,birey oldukları bilinci kazandırılmayan sonra her türlü öğretmen eziyeti(kafaya takmalar,haksız not kırmalar,öğrenci kayırmalar,konumunu kullanarak aşağılamalar vs) görmüş kişiler bu toplumda sırf yüzden azami yada asgari eksik yahut da zararlı hale geliyorlar:) Abartı geliyorsa herkes bir mantık kursun...
(edited)

ŞOK ŞOK ŞOK YANDIK!:S

Polat daha İskender'i yakalamadı. Muro'nun akıbeti belli olmadı. Memati, Abdulhey hesaplaşmadı. Vadi hayranları şokta Show TV aldığı ani bir kararla diziyi yayınına ara verdi... Peki şimdi ne olacak? Show Tv'nin içinde bulunduğu ekonomik sebeplerden ötürü Pana Film'in yapımcılıklarını yaptığı Kurtlar Vadisi ve Eşref Saati dizileri yayını askıya alındı... Ocak ayında Pana Film ile Show Tv tekrar masaya oturacak...

Dizilerin kaldırılmasının ekonomik nedenlerden olduğu söylenirken, Show TV'nin Pana filme uzun zamandır ödeme yapmadığı da ortaya çıktı. Taraflar konu ile ilgili net bir açıklama yapmaktan kaçınırken, kararın alınmasında Pana Film'in geciken ödemelerinin yattığı gelen bilgiler arasında. Benzer olaylar ekonomik krizin yeni başladığı dönemde de yaşanmış, Show TV bölüm başına 750 bin YTL'yi bulan ödemeden indirim yapılmasını istemişti

bi filmim vardı oda ekonomik kriz için gümbürtüye gidiyor olacak iş değil show tv ver şunnların parasını!!!!!:((((

muro filmi olduğu için kalktı bence anlaşamadılar işi her zamanki gibi yalan

senin gibi söyleyenleri bi ay boyunca bi okulda öğretmen olarak görevlendirebilsek keşke... sana hak veriyorum ama işin realitesi çok fark ediyor. neyse haber başlığında sohbet etmeyelim.

eğitim hayatım boyunca bana kimse el kaldırmadı. ve ben liseye kadar problemli öğrencilerden birisiydim. ailem her hafta okula çağırılacak kadar yaramazmışım demek. Ama ne disiplin cezası aldım, ne de dayak yedim. öüğrencileri okutan öğretmenlerin öncelikle eğitmen olması gerekiyor, öğrencileri kaybetmek kolay, ama kazanmak zordur.

teknik lise mezunuyum, bizim hocalardan dayak yiyenler de vardı...
şiddet uygulayan öğretmenlere mezun olduktan sonra şiddet ile karşılık verenleri de gördüm...
öğretmenin rapor aldığını da gördüm... kırık kol, mor göz, vs.vs.

ne ekersen onu biçersin. toplumda şiddet neden bu kadar yüksek seviyelerde diye kendimize soracak olursak cevaplarını fazla uzakta aramamak gerekiyor. her şey ailede ve okulda başlar.

öğretmenin siniri dayanmıyorsa istifa etsin. öğretmenlik yapmasın, gitsin çiftçilik yapsın, hiç bir öğrenci sinirini bozmaz böyle bir durumda. herkes yaptığı mesleğin hakkını vermeli. sokaklarda yüzlerce işsiz öğretmen varken şiddet uygulayan bir öğretmenin görevde olmasını ben kabul edemem. ailelerin tarzına göre davranır öğretmenler. aile çocuğunu koruyorsa öğretmenin şiddet uygulamaya cesareti olmaz. bir de devlet gerekli olan işlemleri başka kimseye gerek kalmadan yaparsa, o zaman herkes pamuk gibi olur.

doğru söylüyorsun arkadasım..

4 yıllık unv. bitireceksin memur olacaksın lise mezunu hemşireler bile senden fazla maaş alacak sonda bakanın çıkacak öğretmenler çok maaş alıyor ve çalışmıyor (2 aylık yaz tatiline istinaden) diyecek sonrada millet senin yaptığın iş kutsal diye seni pohpohlayacak. sende o gazla çocuklara illede bişey öğretecem diye uğraş vereceksin, sonra sinirlenmeye hakkın olmayacak. (bu arada şiddet ayrı bişey benim bahsettiğim ayrı. benim şiddetten kastım bi çocugu evırıp cevırıp dovmek değildir)

aslında söyleyecek çok şeyim varda derslere sadece öğrenci olarak girmiş olanlara anlatmam zorlaşıyor.

"benim ders işleme şeklim çok farklıdır. derste gürültüyü ben yaparım fıkrayı ben anlatırım espirilere ilk ben gülerim ama herkes bunu yapmak zorunda değil"

son söz olarak hiçkimse öğrenci dövemez. derse girer anlatır gider kimsenin ruhu duymaz. benim düşüncem bir öğretmen bir öğrenciyi zevk için dövmez. (şiddet ayrı bişey). hiçbir öğretmenin psikopat olduğunu düşünmüyorum. eğer öğrencileri disipline göndermeye kalkarsak bizim için çok iyi olur. sadece çalışkan çocuklar kalır okullarda. bencede böyle olmalı ama böyle olsaydı sen orta okulu bıtıremezdin. şimdide buralarda olmazdın. hanii demişsin ya liseye kadar en problemli öğrenci bendim diye. işte bizim yaptıgımız yada yapmadıgımız bu. cocukların gelecegı ıle oynamamak. okuldan uzaklastırılan cocukta gordum. benı bı daha tatıle yollayın hocam dıye yalvaarıyordu ogretmenıne.

tekrar solimde. şiddet yanlısı biri asla değilim. 1.5 yıldır öğretmenim daha öğrenciye tokat atmıslıgımda yok. sadece meslegımın zorlugundan bahsedıyorum. bide zorlanan ogretmen ıstıfa edıp cıftcı olmaz. sınıftakı gurultuyu umursamaz. bi zaman sonra cocukların ne ogrendıgınıde umursamaz. sonra zaten siniri bozulmaz. boylece gorevını layıkıyla yapan ve sinirlenmeyen öğretmenler olurlar.

ve haberın goruntulerını ızledınızmı bılmıyorum. ogretmen cocuga "sana kac kere yapma dedım halen neden yapıyorsun" dıyor. sımdı ben bu duyguyu bılıyorum. bu duygu her ne kadar şiddete yonelmesını gerektırmese de o anlık bı durumla sınırıne sahıp cıkamayabılıyor ınsan. ve eger bu arkadas ceza alır hapse gırerse, derse gırıp sadece ders anlatan bır ogretmenden daha fazlasını yapmaya calısan bır ogretmen olmaktan cıkarım sanrım.

Ne demiş Ziya Paşa..

Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir xD (:

Arkadaşlar fen-edebiyattan bilmem ama Eğitim Fakültesi mezunları sınıf yönetimi diye bir ders alır, hangi durumlarda neler yapabileceğini öğrenir. Özel durumlar da öğretmenin kişisel sorumluluğundadır. Şimdi disipline verip geçmek çok basitce ve sıradan bir durumdur çok da fazla tercih edilmeyen ve edilmemesi gereken bir durumdur. O yüzden fizikçi fiziğiyle dişçi dişiyle öğretmen öğretmenliğiyle uğraşır.. Her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de basit kişilikli, pasif, dengesiz, veya aşırı otoriter vs. vs.. tarzda kişiler var, öğrencilik hayatınızda tabii karşılaşmışsınızdır, nitelikli öğretmen yetiştirmekte üniversiteye çok iş düşüyor ancak üniversite ortamı da doğrudan pek bir şey vermeyip, adayın kendini yetiştirmesini zorunlu kılıyor. Ayrıca atama da zaten sorun yaşayan sadece eğitim fakültelerinin mezunlarını bile karşılayamayan atamalara fen-edebiyatlarda dahil olunca iş kpss'den en yüksek alan atansın mantığına dönüyor. Bir çok meslekte olduğu gibi.. Kaliteli öğretmen için geleceğe aydınlık bakabilen atanamama derdinden çok kendini yetiştirebilme imkanı sağlayan bir ortam gerekli.. Her neyse konu dağılmasın bunların hiçbiri şiddet için neden değil ama ne ekersen onu biçersin mantığı da boş.. herkesin örneği var iyi niyeti suistimal edilen hocalar, sert ve otoriter, dayakcı hocaların sözünün dinlenmesi.. istisnalar olabilir, ama kim ne derse desin.. herkes işini bildiği gibi yapıyor, vicdan meselesi.. kel mahmut gibi xD :)

Ailemde oldukça fazla öğretmen olduğundan, öğretmenlerin problemlerini iyi biliyorum. Sorunlar çok fazla, kışın buz gibi sınıfta kalmaları da sözkonusu oluyor, aileler tarafından tehdit edilenler de oluyor, vs.vs. diye zayıp gider liste. Benim şiddet uygulayarak bir çözüm yaratabileceklerini düşünen zihniyet sahipleri ile problemim var...

Öğretmenlerin aldığı maaş hiç de çok değil. 2 ay tatili de çok görmüyorum. Zor bir görev, yıpratıcı bir görev. Her mesleğin iyi ve kötü yanları var. Her birimiz kendi mesleği ile ilgili kötü tarafları anlatabilir. Birisinin sorumluluğu fazladır, birimizi gece uykusunda uyandırırlar, başkası birini hayatının sorumluluğunu alır vs.vs.

Çocuklara gelince, bir çocuğa, bu kendi çocuğumuz, kardeşimizin, kuzenimizin çocuğu olsun, dur evladım yapma dediğimizde kaç kez bir daha o hareketi tekrarlamamıştır. Çocuk olduğu sürece hoşumuza gitmeyen hareketleri olacaktır. Döverek önüne geçemeyiz, sadece işler daha kötü gider. Yetişkin birisi gibi karşımıza aldığımızda, konuştuğumuzda çok daha iyi iletişim kurabiliriyoruz ve zamanla sonuç almamız daha kolay oluyor.

Tabi öğretmenlerin özel durumu da sözkonusu, bir sınıfta 80 öğrenci olan okullar da vardı geçen seneye kadar. hala aşırı kalabalık, öğretmenin kendi sesini duymadığı sınıfların var olduğuna da inanıyorum. Bir öğretmenin 30 öğrenciden fazlasıyla ilgilenmesini beklemek de hayalperestlik olur. Ama bu hiçbir şekilde öğretmenin şiddet kullanmasına hak vermez. Bir sürü ceza yöntemi vardır, bunlar şiddet olmak zorunda değildir.

bunun karsılıgıda hapse gırmek olmalı dıyorsan bısede dıyemıyorum hocam. benım bıldıgım uyarı kınama maas kesıntısı ceza sırası vardı ogrencı dovmenın ama arkadasa 4 yıla kadar hapıs cezası ıstenıyor. eger boyle bı ceza gelırse emın ol hıcbır ogretmen artık hıcbıseye karısmaz.

hatta memurlar netten bı alıntı..



bugün dersine girdiğim 10. sınıftan bir kız öğrenciyi okulun dışında 20 mt. ötede sevgilisiyle ağız ağıza gördüm..beni gördü gözgöze geldik tık yok ben kafayı çevirdim sonrasını oradan geçen adamın biri yuh diye onlara bağırınca tahmin ettim,geçen bir kızı dışarda sigara içerken gördüm ne iş deddim annnem babam biliyor dedi,,bir 9. sınıf öğrencisi teneffüste sınıfa işedi, bir öğrenci bayan bir öğretmeni tehdit edip okul çıkışında bekledi,, ders dinlememek sıfır almak hikaye...şimdi bir öğretmen olarak ne yapayım..pedagoji falan hikaye..bi tane çarpınca hepsi senden değerli..öğrenci hakları öğretmeninkinden fazla..şimdi birileri ayrıl o zaman diyecek düz mantıkla,beni deli edecek inşallah demez..



bu ve benzerı durumlarda "banane benım basım neden belaya girsin" diyip ogrencıler derste sevısse bıle hıcbırımız karısmayız sanırım. sonucta olaylar donup senı hapse gonderebılır.