Subject: Haberler

bunun karsılıgıda hapse gırmek olmalı dıyorsan bısede dıyemıyorum hocam. benım bıldıgım uyarı kınama maas kesıntısı ceza sırası vardı ogrencı dovmenın ama arkadasa 4 yıla kadar hapıs cezası ıstenıyor. eger boyle bı ceza gelırse emın ol hıcbır ogretmen artık hıcbıseye karısmaz.

hatta memurlar netten bı alıntı..



bugün dersine girdiğim 10. sınıftan bir kız öğrenciyi okulun dışında 20 mt. ötede sevgilisiyle ağız ağıza gördüm..beni gördü gözgöze geldik tık yok ben kafayı çevirdim sonrasını oradan geçen adamın biri yuh diye onlara bağırınca tahmin ettim,geçen bir kızı dışarda sigara içerken gördüm ne iş deddim annnem babam biliyor dedi,,bir 9. sınıf öğrencisi teneffüste sınıfa işedi, bir öğrenci bayan bir öğretmeni tehdit edip okul çıkışında bekledi,, ders dinlememek sıfır almak hikaye...şimdi bir öğretmen olarak ne yapayım..pedagoji falan hikaye..bi tane çarpınca hepsi senden değerli..öğrenci hakları öğretmeninkinden fazla..şimdi birileri ayrıl o zaman diyecek düz mantıkla,beni deli edecek inşallah demez..



bu ve benzerı durumlarda "banane benım basım neden belaya girsin" diyip ogrencıler derste sevısse bıle hıcbırımız karısmayız sanırım. sonucta olaylar donup senı hapse gonderebılır.

arkadaşlar benim okuduğum dönemde sınıflar 100 kişilik değildi. ben öğretmen de değilim. şu an öğretmenlerin çok yeterli olduğunu da sölemek imkansız. ama bütün bunların sebebi ne öğretmenler ne de öğrenciler. bu sistemle ne öğrenciler eğitilir ne öğretim yapılır. boşuna öğretmenleri suçlamanın da alemi yok. burda bi öğretmen öğrenci dövüyosa benim eleştireceğim tek makam eğitimi bu hale getirenler olur. formasyon olmadan milli eğitime bağlı vekil öğretmenlik yapılabiliyo bu memlekette ama formasyonu olmayan aynı kişi kadrolu olarak göreve alınamıyo. bi kere zaten vekil öğretmenlik hangi sosyal devlet ilkesine sığıyo bana onu anlatsınlar.

Boşversene hocam, çocuğunu şımartıp, ben kıyamayıp bir tokat bile vurmadım deyip, terbiyeli yetişmesine, çocuğun değer temellerini oluşturmasına yardımcı olmadan her şeyi okuldan bekleyip, sonra da piyasada vıdı vıdı yapacaklara dava açsak kaç yıldan başlamalı ondan haber var mı? (:

hocam, bu öğrenciler sadece öğretmenlere emanet edilmiyor, onların aileleri de var. ailelerinin adresleri ve telefonları da mevcut. ailenin karışmadığı bir öğrenciye öğretmenin karışması hiçbir şekilde açıklanamaz zaten. sınıf öğretmeni bu durmu müdüre raporlar ve aileyi bilgilendirir. öğretmen yeterince pedagojik formasyona sahipse öğrenci ile ya kendisi, ya da müdürün yanında öğrenci ile görüşür. nelere izin verildiği nerelere izin verilmediğini anlatır. gerisi yukarıda da dediğim gibi, sonuçta öğrencinin ailesine kalmış oluyor olay.

dayak konusuyla ilgili en başarılı ülke sanırım Kore :)disiplinsiz ve başarısız öğrencileri yaz tatili boyunca komando eğitiminden geçiriyorlar :)

benim gorev yaptıgım okulda hıcbır velı okula ugramıyor hatta cocugunu okula gonderdıgı ıcın devletten para alıyor para almazsa bıcogu cocugunu okulada gondermeyecek veliler. bu bana ogrencıyı dovme hakkı verırmı?

sonucta olay bır aılenın velısıne kalmaz cunkı sınıfta sadece o ogrencı yok. ve dısıplın kurulu denen kurulu işletirsek bi cok cocugun gelecegı kalmaz.

40 kısılık bır sınıfta 5 kısının velısı cocuguyla ılgılenmıyorsa ne olacak. bu 5 ogrencıyı dısıplın kurulunamı verıcez. yada velıler ılgılenmıyorsa ogretmenlere ne dıyıp onları bosmu verıcez. bu 5 ogrencının oldugu sınıfta dıger ogrencıler etkılenmıyecekmı v.s. v.s.

hiçbir şey öğrenciyi dövme hakkını vermez. bu tür öğrencilere uygun okullar var. 40 öğrenciyi harcamaktransa 5 öğrenciyi harcamak daha faydalı olur. tabi tüm bunların belli yerler için geçerli olduğunu da gözardı etmemek gerek.
her yerde durum aynı ise, o zaman yapacak fazla birşey de kalmamış demek. sil baştan yeni sistem ve yapılandırmaya gerek var bu durumda.

madem senin için 5 öğrenci 40 öğrencinin yanında bir anlam ifade etmiyor.. ki O 5 yaramaz belki kaç 40'a bedel olacak.. Artık harcanacak yaa harcayacağına en son uygulama olarak çekersin uygun bir ortamda hafiften okşarsın, kimi de o dilden anlıyor.. belki sana hikaye gibi gelir hiç de bilimsel olmayabilir ama ben çok duydum, gördüm iyi ki böyle yapmış hocam diyeni..

Yeni nesil öğretmen aday ve öğretmenlerine şunu sormak istiyorum;öğretmenliği seçtiklerinde nelerle karşılaşacakları hakkında fikir sahibi oluyorlar mı?Yoksa maddi-manevi zorluklarından bihaber olarak mı bu yola girip senelerce okulunu okuyorlar?Öğretmenlik onlar için bir gelecek,iş-güç müdür yoksa özü olduğu üzere gönüllülük müdür?İçlerinde gerçekten bireyleri yetiştirme,olmazsa bir daha arzu ve hevesi azıcık da olsa var mı?

Hayatta insanların ağız kokusuna ve çocuk-genç yaştan insanların ailelerine ait sorumsuzluklarının yansımasına katlanıp her seferinde olan biten için kendini eleştirip,olgunlaştırıp da onlara biraz artı kazandırmak için illaki öğretmen olmak gerekmiyor:)

Öğretmenler insan neticede hoş:) Kimse ' sen konuşamazsın,sus! allah belanı verir' diyemez :P Ama bu iş insani gereklilik olan içini boşaltmak yerine acısını çıkartmaya ve tahammülsüzlüğe dönüşüyorsa o zaman yapılmayacak o iş,girilmeyecek o yola:)

Sözüm 'öğretmen'lere değil...

babam istanbul anadolu yakasında bir okulda okul müdürü bazen buna benzer şeyler her okulda olduğu gibi babamın çalışığı okulda da oluyor her zaman şunu söyler o yaşlardaki çocuklar özellikle orta okul ve lise talebeleri bir kişilik bulma amacında dır ve hata yapmaya çok müsaittir kalkıp hataya hata yaparak karşılık verirse öğrencinin kaybedilceğini savunur şiddetti o öğrencilere aşılamış olurum derdi kendisi sorunlu öğrencilere herzaman görev verir çünkü o tarz çocuklar başarısızlık vb sebeblerden dolayı kendini bağlı olduğu toplumda kanıtlamak içindedir der sorumluluk vererek bişeyleri başarmasını sağlayarak öne çıkmasını savunurdu çoğu zaman işe yaradığınıda söylerdi

şiddet uygulama hakkı hiçbir meslekte yoktur ne şekil ve ne tarz olursa olsun sadece zahmetli bir meslektir öğretmenlik ama zamanla üstesinden gelinmesi gerekmektedir oda tecrübe ile olması gereken bişey bence ...

Okuduğum ilkokulda bir matematik öğretmeni var. Abim (benden 4 yaş büyük) de ben de, sırasıyla o öğretmene denk geldik, ortaokula geçince. Abimin anlattığı kadarıyla her ders illa ki birine vururmuş, yapmadığı şey yokmuş falan filan. Sonra bir gün jandarmalar bunu hırpalamış, ondan sonra muma dönmüştü öğretmen. Benim zamanımda hiç birşey yapmadı. Yalnız, yine ceza vermek istediğinden midir, bilinmez; her yazılıda bazı soruların cevaplarını kendisi tahtaya yazıyordu. Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin. Belki öğretmenlere psikolojik testler de uygulanmalı.

Düzeneleme: Öğretmen, cevapları söylediği için, doğal olarak çoğu öğrenci sınava çalışmazdı. Bundan dolayı ceza dedim. Nitekim aynı kişilerle lisede de karşılaştım ve gerçekten o öğretmenin matematik derslerine girmelerini şanssızlık olarak karşılıyorlar.
(edited)

Öğretmenlik profesyonel bir iştir.Kaldıramayacak olanlar kendi öğrencilik yıllarını,günü,ve gidişatı gözden geçirip öyle karar versinler.Öğretmenliğin diğer adı 'İnsan Mühendisliği' dir.Bütün hayatı yetişip gelen nesillerledir.Bir öğretmen olabilmeyi çok isterdim özellikle ilkokul öğretmeni.Bu potansiyeli,sabrı ve profesyonel bakışı kendimde görebildiğim için.Ama bunlara sahip öğretmenler ve öğretmen adayları da tanıdığım ya da tanımadığım mevcut.Özellikle lise 1 deki matematik öğretmenim gibiler.Kendini adadığı ve bu 'gönüllülüğe' cuk oturduğu her halinden belliydi.Seneleri devirmiş ve niceleriyle uğraşmış olmasına rağmen...Bence öğretmenler kişilik mülakatlarına tabi tutulmalı ama nüfus kalabalık.Yetiştirme derdinden dolayı hiçkimsenin böyle birşeyi umursayabileceğini yada umursadığını düşünmüyorum:)
(edited)

Öğretmenlik kadar yatay bir meslek görmedim.Lisedekiler full yattı.
Ünide umudum vardı biraz.Onlarda full yatıyor.Öğretmenlik güzel meslek.
Hiç resmi tatile gerek yok onlara zaten hep tatil =)

Lafım size değil.Benim öğretmenlerime.

İşte zaten bu ayrımı yapmak lazım.Öğretmen diye bütün öğretmenleri aynı kefeye koyan bir öğretmen,kendisini de yaş olarak tutuşturuyor demektir.'Öğretmenlik' vardır ve bunu icra edebilen öğretmenler.Gerisi aynı diplomaya sahip işçilerden ibaret...

Beşiktaş`tan Zigic Atağı

İstanbul-

Beşiktaş'ın, İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) takımlarından Valencia'da forma giyen golcü futbolcu Nikola Zigic'i renklerine bağlamak için girişimlere başladığı iddia ediliyor.

Valencia'nın gözden çıkardığı Sırp golcü Nikola Zigic için Beşiktaş da devreye girdi. Zigic için eski takımı Racing Santander'in de Valencia'yla pazarlık masasında olduğu ifade ediliyor. Tribalfootball.com adlı İnternet haber sitesine göre Beşiktaş Zigic için Valencia Kulübü'yle temasa geçti.

Bu arada sitenin haberinde, Beşiktaş'ın eski Real Madrid'li Brezilyalı yıldız Ronaldo'yu sezonun ikinci yarısında oynatabilmek için görüşmelerini sürdürdüğünü ve bu transfere alternatif olarak Zigic için İspanyol ekibiyle temas kurduğu belirtildi.

Kaynak: www.sahadan.com

UEFA Katsayısı Hesaplama (Türkiye)

ELEMELER (G: 1 / B: 0,5)
30.07 / Fenerbahçe 2-0 MTK
06.08 / MTK 0-5 Fenerbahçe
13.08 / Galatasaray 2-2 Steaua Bükreş
13.08 / Partizan 2-2 Fenerbahçe
14.08 / Siroki Brijeg 1-2 Beşiktaş
27.08 / Steaua Bükreş 1-0 Galatasaray
27.08 / Fenerbahçe 2-1 Partizan
28.08 / Beşiktaş 4-0 Siroki Brijeg

O: 8 / G: 5 / B: 2 / M: 1 / A: 19 / Y: 7

SONRAKİ TURLAR (G: 2 / B: 1)
17.09 / Porto 3-1 Fenerbahçe
18.09 / Beşiktaş 1-0 Metalist Kharkiv
18.09 / Bellinzona 3-4 Galatasaray
18.09 / Kayseri 1-2 PSG
30.09 / Fenerbahçe 0-0 Dinamo Kiev
02.10 / Metalist Kharkiv 4-1 Beşiktaş
02.10 / Galatasaray 2-1 Bellinzona
02.10 / PSG 0-0 Kayseri
21.10 / Fenerbahçe 2-5 Arsenal
23.10 / Galatasaray 1-0 Olympiakos
05.11 / Arsenal 0-0 Fenerbahçe
06.11 / Benfica 0-2 Galatasaray
25.11 / Fenerbahçe 1-2 Porto
27.11 / Galatasaray 0-1 Metalist Kharkiv
03.12 / Hertha Berlin 0-1 Galatasaray
10.12 / Dinamo Kiev - Fenerbahçe

O: 15 / G: 6 / B: 3 / M: 6 / A: 17 / Y: 21

Bonuslar: 3 puan (Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne katılım).

PUANLAR
Elemeler: 6/4 = 1,5
Sonraki turlar: 15/4 = 3,75
Bonuslar: 3/4 = 0,75

Toplam: 24/4 = 6,000