Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
2010’daki kongre öncesi Delgado’nun tapusuna karşılık forma reklamını 2013’e kadar uzattı, Fabian Ernst’in 3.5 milyon euroluk ödemesini kongre sonrasına sarkıttı. Yeni yönetimin elini kolunu bağladı.
Htspor'un haberine göre, 2004’te göreve geldiğinden bu yana borçlanmaya devam eden Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören öyle icraatlarda bulundu ki, bir anlamda hem yeni yönetimin hem de kulübün geleceğini ipotek altına aldı. Son yapılan divan kurulu toplantısında konsolide toplam borcun 132 milyon TL olduğu açıklanırken başkanın alacağı ise 56 milyon TL’ye yükseldi.
Transferin son günü yapılan Fabian Ernst transferi ise başka bir gerçeği ortaya çıkardı. Kulüpten borsaya gönderilen yazıda Alman oyuncunun kendisine ve kulübüne verilecek toplam rakam olarak 8.5 milyon euro gözükürken bu rakamın 3.5 milyon eurosu seçim sonrasına sarkıyor.
Bu şekilde Demirören yönetimi, 2010 Ocak ayında yapılacak kongrede değişirse seçilecek yeni yönetimin kucağına 3.5 milyon euroluk bomba bırakılmış olacak. Yıldırım Demirören’in 2010’a bıraktığı ödemeler bununla da sınırlı kalmadı.
REKLAM GELİRİ BUHAR OLDU
Yıldırım Demirören, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurduğu Mattias Delgado’nun bonservis ve imaj haklarının 7 milyon 500 bin dolar karşısında kulübe geçtiğini ve forma sponsorluk haklarının da 2013 yılına kadar uzatıldığını açıkladı. Yani olası gelecek olan yeni yönetim, forma sponsorluğu anlaşması yapamayacak ve kulübe yeni bir gelir sağlanamayacak. Bu anlaşmada ayrıca basketbol takımının da göğüs reklamı 3 yıllığına uzatılmıştı. 2010-2011 sezonlarında yeni yönetime sadece 2 milyon dolar gelir kaldı.
Bonservislerine toplam 9. 2 milyon verilen Sivok ve Zapotocny’nin bonservisinden kalan borçları da yeni yönetimin hanesinde olacak.
NE DEDİLER?
‘Kendi dönemi için yapmalıydı’
Divan Kurulu eski başkanı Şeref Nasır: “Bence sayın başkan yaptığı bu anlaşmaları kendi dönemi içine alsaydı daha iyi olurdu. Yönetimin değişmesi durumunda yeni gelecek yönetim önünü görmeliydi. Çok büyük harcamalar yapıldı.”
‘Kimse gelmesin istiyor’
Beşiktaş eski yöneticisi Süleyman Eren: “Beşiktaş bu başkana ne yaptı ki kulüp bu kadar kötü niyetli yönetiliyor. Zapotoncy ve Sivok’un transferlerinin ödemeleri de aynı şekilde. Gelecek yönetim değil yeni yönetim gelmesin diye yapılıyor.”
Htspor'un haberine göre, 2004’te göreve geldiğinden bu yana borçlanmaya devam eden Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören öyle icraatlarda bulundu ki, bir anlamda hem yeni yönetimin hem de kulübün geleceğini ipotek altına aldı. Son yapılan divan kurulu toplantısında konsolide toplam borcun 132 milyon TL olduğu açıklanırken başkanın alacağı ise 56 milyon TL’ye yükseldi.
Transferin son günü yapılan Fabian Ernst transferi ise başka bir gerçeği ortaya çıkardı. Kulüpten borsaya gönderilen yazıda Alman oyuncunun kendisine ve kulübüne verilecek toplam rakam olarak 8.5 milyon euro gözükürken bu rakamın 3.5 milyon eurosu seçim sonrasına sarkıyor.
Bu şekilde Demirören yönetimi, 2010 Ocak ayında yapılacak kongrede değişirse seçilecek yeni yönetimin kucağına 3.5 milyon euroluk bomba bırakılmış olacak. Yıldırım Demirören’in 2010’a bıraktığı ödemeler bununla da sınırlı kalmadı.
REKLAM GELİRİ BUHAR OLDU
Yıldırım Demirören, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurduğu Mattias Delgado’nun bonservis ve imaj haklarının 7 milyon 500 bin dolar karşısında kulübe geçtiğini ve forma sponsorluk haklarının da 2013 yılına kadar uzatıldığını açıkladı. Yani olası gelecek olan yeni yönetim, forma sponsorluğu anlaşması yapamayacak ve kulübe yeni bir gelir sağlanamayacak. Bu anlaşmada ayrıca basketbol takımının da göğüs reklamı 3 yıllığına uzatılmıştı. 2010-2011 sezonlarında yeni yönetime sadece 2 milyon dolar gelir kaldı.
Bonservislerine toplam 9. 2 milyon verilen Sivok ve Zapotocny’nin bonservisinden kalan borçları da yeni yönetimin hanesinde olacak.
NE DEDİLER?
‘Kendi dönemi için yapmalıydı’
Divan Kurulu eski başkanı Şeref Nasır: “Bence sayın başkan yaptığı bu anlaşmaları kendi dönemi içine alsaydı daha iyi olurdu. Yönetimin değişmesi durumunda yeni gelecek yönetim önünü görmeliydi. Çok büyük harcamalar yapıldı.”
‘Kimse gelmesin istiyor’
Beşiktaş eski yöneticisi Süleyman Eren: “Beşiktaş bu başkana ne yaptı ki kulüp bu kadar kötü niyetli yönetiliyor. Zapotoncy ve Sivok’un transferlerinin ödemeleri de aynı şekilde. Gelecek yönetim değil yeni yönetim gelmesin diye yapılıyor.”
Ve Mesut kararını verdi... Almanya için oynamaktan mutluluk duyarım...
Almanya Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Joachim Löw, Werder Bremen’de oynayan Mesut Özil’i, 11 Şubat’ta Almanya’nın Norveç’e karşı oynayacağı hazırlık karşılaşması için 21 kişilik kadroya aldı.
Löw, bu konuda yaptığı açıklamada, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yakın geçmişte Mesut Özil’i Türk Milli Takımı’na almak için yoğun şekilde çaba harcadığını belirterek, "Mesut için zor bir karardı. Bu nedenle biz de Alman Milli Takımı adına oynamaya kesin karar verene kadar beklemek istedik. Kendisiyle Cuma günü yaptığımız bir telefon görüşmesinde kesin olarak Alman Milli Takımı adına sahaya çıkmak istediğini söyledi" dedi.
Bu nedenle kendisini ilk kez Norveç maçı için kadroya almaya karar verdiklerini ifade eden Löw, Mesut ile orta saha için perspektifi büyük olan bir oyuncuyu kazandıklarını kaydetti.
Mesut ile yapılan anlaşmanın ayrıntılarının da Pazartesi günü Frankfurt’taki Alman Futbol Federasyonu’nun merkezinde görüşüldüğü bildirildi. Werder Bremen’in menajeri Klaus Allofs, Mesut’un kararının bir sürpriz olmadığını ifade ederek, "Mesut’un düşüncelerini çok önceden biliyorduk ve Alman Futbol Federasyonu’nda kalacağına emindik. Alman milli takımında yerini bulacağına inanıyorum" diye konuştu.
Werder Bremen Teknik Direktörü Thomas Schaaf da, Mesut’un takımda kendisini çok geliştirdiğini ve geçen aylarda performansıyla adından sıkça söz ettirdiğini ifade ederek, "Kadroya çağrılmayı hak etti. Bu hem kendisi, hem de bizim sevindirici bir sinyal. Werder için harcayacağı çabalarla gelecekte de milli takımda yerini alacağına inanıyorum" dedi.
Özil de bu konuda yaptığı açıklamada, Alman milli takımı kadrosuna çağrılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu takımda fırsatlarını iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışacağını söyledi.
Ailesinin ve çok yakın dostlarının Türk olması nedeniyle bu kararı almakta zorlandığını, ancak bunun doğru karar olduğuna inandığını ifade eden Mesut, "Bu benim Türk kökenime karşı alınmış bir karar değil. Ailem şimdi üçüncü kuşakta Almanya’da yaşıyor, ben burada kendimi her zaman iyi hissettim ve Alman Ümit milli takımı adına da oynadım. Bu nedenle İsveç’te ümit milli takımları arasında düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda da başarılarımı sürdürmeyi ümit ediyorum" dedi.
Almanya Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Joachim Löw, Werder Bremen’de oynayan Mesut Özil’i, 11 Şubat’ta Almanya’nın Norveç’e karşı oynayacağı hazırlık karşılaşması için 21 kişilik kadroya aldı.
Löw, bu konuda yaptığı açıklamada, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yakın geçmişte Mesut Özil’i Türk Milli Takımı’na almak için yoğun şekilde çaba harcadığını belirterek, "Mesut için zor bir karardı. Bu nedenle biz de Alman Milli Takımı adına oynamaya kesin karar verene kadar beklemek istedik. Kendisiyle Cuma günü yaptığımız bir telefon görüşmesinde kesin olarak Alman Milli Takımı adına sahaya çıkmak istediğini söyledi" dedi.
Bu nedenle kendisini ilk kez Norveç maçı için kadroya almaya karar verdiklerini ifade eden Löw, Mesut ile orta saha için perspektifi büyük olan bir oyuncuyu kazandıklarını kaydetti.
Mesut ile yapılan anlaşmanın ayrıntılarının da Pazartesi günü Frankfurt’taki Alman Futbol Federasyonu’nun merkezinde görüşüldüğü bildirildi. Werder Bremen’in menajeri Klaus Allofs, Mesut’un kararının bir sürpriz olmadığını ifade ederek, "Mesut’un düşüncelerini çok önceden biliyorduk ve Alman Futbol Federasyonu’nda kalacağına emindik. Alman milli takımında yerini bulacağına inanıyorum" diye konuştu.
Werder Bremen Teknik Direktörü Thomas Schaaf da, Mesut’un takımda kendisini çok geliştirdiğini ve geçen aylarda performansıyla adından sıkça söz ettirdiğini ifade ederek, "Kadroya çağrılmayı hak etti. Bu hem kendisi, hem de bizim sevindirici bir sinyal. Werder için harcayacağı çabalarla gelecekte de milli takımda yerini alacağına inanıyorum" dedi.
Özil de bu konuda yaptığı açıklamada, Alman milli takımı kadrosuna çağrılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu takımda fırsatlarını iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışacağını söyledi.
Ailesinin ve çok yakın dostlarının Türk olması nedeniyle bu kararı almakta zorlandığını, ancak bunun doğru karar olduğuna inandığını ifade eden Mesut, "Bu benim Türk kökenime karşı alınmış bir karar değil. Ailem şimdi üçüncü kuşakta Almanya’da yaşıyor, ben burada kendimi her zaman iyi hissettim ve Alman Ümit milli takımı adına da oynadım. Bu nedenle İsveç’te ümit milli takımları arasında düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda da başarılarımı sürdürmeyi ümit ediyorum" dedi.
mesut süper topçu ne goller atıyo almanyada:P
(edited)
(edited)
Ewet çok güzel goller atıyor özelliklede uzakdan kanal 24 de her hafta izlerim alman ligini milli takımımız için büyük bir kayıp ama ne yapalım mesut un kendi tercihi almanyayı seçmiş 3 kuşaktır almanyadaymış zaten ne arar onda milli gurur ;)
(edited)
(edited)
Dünyanın en pahalı kadrosuna sahip futbol takımları listesinde zirve, Barcelona'yı kılpayı geçen Chelsea'nin oldu. Peki Türkiye'de durum ne?
05 Şubat 2009 Perşembe 13:26
Bu sezon özellikle Barcelona'nın gösterdiği müthiş performansla 'Dünyanın en iyi takımı hangisi?' tartışmaları tekrar gündeme gelirken, ara transferin sona ermesiyle birlikte 'Dünyanın en pahalı kadroları'nın listesi şekillendi.
Dünyanın en pahalı takımları listenin zirvesinde La Liga ekiplerinden Barcelona'yı kılpayı da olsa geçmeyi başaran Premier Lig ekibi Chelsea yer aldı.
Kadrosunda Didier Drogba, Frank Lampard, John Terry, Michael Ballack gibi yıldızları bulunduran Chelsea'nin kadro değeri 410.25 milyon euro olarak açıklandı.
Lionel Messi, Xavi Hernandez, Thierry Henry ve Samuel Eto'o gibi yıldızlara sahip olan ve kadro değeri 408.5 milyon euro olarak açıklanan Barcelona ise listenin ikinci sırasına oturdu.
Listenin üçüncü sırasında ise La Liga'nın bir diğer dünyaca ünlü kulübü Real Madrid yer alıyor. Kadrosunda Arjen Robben, Sergio Ramos, Iker Casillas ve Rud van Nistelrooy gibi yıldızları barındıran Real Madrid'in toplam değeri 398.5 milyon euro.
G.SARAY 28, F.BAHÇE 37. SIRADA
'Dünyanın en pahalı kadrolarına sahip takımları' listesinde ilk 50 sıraya sadece 2 Türk takımı girebildi.
Turkcell Süper Lig'in en pahalı kadrosuna sahip olan ve toplam değeri 116.7 milyon euro olan Galatasaray ise Avrupa genelinde 28. sırada bulunuyor...
Cassio Lincoln, Arda Turan, Harry Kewell, Milan Baros gibi yıldızlara sahip olan Galatasaray, kadro değeri bakımında İngiltere'den 10, İspanya'dan 6, İtalya'dan 5, Almanya'dan 3, Fransa'dan 3 takımın yanı sıra, milli futbolcu Fatih Tekke'nin formasını giydiği Rusya'dan Zenit Saint Petersburg takımının gerisinde yer alıyor.
Süper Lig'in en pahalı ikinci kadrosuna sahip takımı durumundaki Fenerbahçe ise 106.25 milyon euroluk toplam değeriyle Avrupa'nın en pahalı kadrosuna sahip 37. takımı oldu.
Dünyanın en pahalı kadrosuna sahip ilk 5 takım şöyle:
1- Chelsea (İngiltere): 410.25 milyon euro
2- Barcelona (İspanya): 408.5 milyon euro
3- Real Madrid (İspanya): 398.5 milyon euro
4- Manchester United (İngiltere): 383.2 milyon euro
5- AC Milan (İtalya): 330.5 milyon euro
05 Şubat 2009 Perşembe 13:26
Bu sezon özellikle Barcelona'nın gösterdiği müthiş performansla 'Dünyanın en iyi takımı hangisi?' tartışmaları tekrar gündeme gelirken, ara transferin sona ermesiyle birlikte 'Dünyanın en pahalı kadroları'nın listesi şekillendi.
Dünyanın en pahalı takımları listenin zirvesinde La Liga ekiplerinden Barcelona'yı kılpayı da olsa geçmeyi başaran Premier Lig ekibi Chelsea yer aldı.
Kadrosunda Didier Drogba, Frank Lampard, John Terry, Michael Ballack gibi yıldızları bulunduran Chelsea'nin kadro değeri 410.25 milyon euro olarak açıklandı.
Lionel Messi, Xavi Hernandez, Thierry Henry ve Samuel Eto'o gibi yıldızlara sahip olan ve kadro değeri 408.5 milyon euro olarak açıklanan Barcelona ise listenin ikinci sırasına oturdu.
Listenin üçüncü sırasında ise La Liga'nın bir diğer dünyaca ünlü kulübü Real Madrid yer alıyor. Kadrosunda Arjen Robben, Sergio Ramos, Iker Casillas ve Rud van Nistelrooy gibi yıldızları barındıran Real Madrid'in toplam değeri 398.5 milyon euro.
G.SARAY 28, F.BAHÇE 37. SIRADA
'Dünyanın en pahalı kadrolarına sahip takımları' listesinde ilk 50 sıraya sadece 2 Türk takımı girebildi.
Turkcell Süper Lig'in en pahalı kadrosuna sahip olan ve toplam değeri 116.7 milyon euro olan Galatasaray ise Avrupa genelinde 28. sırada bulunuyor...
Cassio Lincoln, Arda Turan, Harry Kewell, Milan Baros gibi yıldızlara sahip olan Galatasaray, kadro değeri bakımında İngiltere'den 10, İspanya'dan 6, İtalya'dan 5, Almanya'dan 3, Fransa'dan 3 takımın yanı sıra, milli futbolcu Fatih Tekke'nin formasını giydiği Rusya'dan Zenit Saint Petersburg takımının gerisinde yer alıyor.
Süper Lig'in en pahalı ikinci kadrosuna sahip takımı durumundaki Fenerbahçe ise 106.25 milyon euroluk toplam değeriyle Avrupa'nın en pahalı kadrosuna sahip 37. takımı oldu.
Dünyanın en pahalı kadrosuna sahip ilk 5 takım şöyle:
1- Chelsea (İngiltere): 410.25 milyon euro
2- Barcelona (İspanya): 408.5 milyon euro
3- Real Madrid (İspanya): 398.5 milyon euro
4- Manchester United (İngiltere): 383.2 milyon euro
5- AC Milan (İtalya): 330.5 milyon euro
Bana kalırsa doğru olanı yapmış...3 kuşaktır oranın ekmeğini yiyorsa oranın çocuğudur ama alman milli takımında yer bulacağından emin değilim bulsa bıle kalıcı olmayacaktır düşüncesindeyim..ve bu arada emindik bizi seciceğinden diyorlar ama almanların bi tarafları tutuşuyordu neredeyse ya turkıyeyı secer dıye:Ppp
(edited)
(edited)
Fenerbahçe'nin İspanyol golcüsü Daniel Guiza, kendi taraftarlarının yaptığı protesto karşısında kendisini kötü hissettiğini belirterek, "Gol attığım için mutluyum. Bundan sonra hem takım hem de taraftarlar bana destek çıkacaktır. Kendi taraftarları protesto edince insan kendini kötü hissediyor. Ben de biraz kötü duygular içine girmiştim. Tabii goller geldikten sonra bunların hepsi geçecek.'' dedi.
İşte Fildişi Sahilleri maçı kadromuz!
A Milli Takım'ın Fildişi Sahili ile 11 Şubat tarihinde İzmir Atatürk Stadyumu'nda yapacağı özel maçın kadrosu ve programı belli oldu. A Milli Takım kadrosu, 8 Şubat Pazar günü saat 17.00'den itibaren İzmir Swissotel'de toplanmaya başlayacak. A Milli Takım, İzmir'deki ilk antrenmanını 9 Şubat'ta saat 19.00'da Alsancak Stadı'nda basına kapalı olarak yapacak.
Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, 10 Şubat Salı günü saat 18.30'da Atatürk Stadyumu'nda bir basın toplantısı düzenleyecek. Milli Takım, son antrenmanını aynı gün ilk 15 dakikası basına açık olmak üzere saat 19.00'da yapacak.
Fildişi Sahili Milli Takımı ise 9 Şubat'ta saat 18.30'da İzmir'de olacak. Crown Plaza Hotel'de kamp yapacak olan Fildişi Sahili, aynı gün Bucaspor Kaynaklar Tesisleri'nde, 10 Şubat'ta ise Atatürk Stadyumu'nda saat 20.30'da birer antrenman yapacak. Teknik Direktör Vahid Halilhodzic'in basın toplantısının saati ise daha sonra belli olacak.
Atatürk Stadyumu'nda 11 Şubat 2009 Çarşamba günü oynanacak ve 20.30'da başlayacak karşılaşmayı Romanya Futbol Federasyonu'ndan Sorin Corpodean yönetecek. Corpodean'ın yardımcılıklarını Miclos Nagy ve Octavian Sovre yaparken, maçın dördüncü hakemi ise Yunus Yıldırım olacak.
A Milli Takım kadrosunda şu futbolcular bulunuyor:
KALECİLER
1- UFUK CEYLAN MANİSASPOR
2- VOLKAN DEMİREL FENERBAHÇE
SAVUNMA OYUNCULARI
3- GÖKHAN GÖNÜL FENERBAHÇE
4- SABRİ SARIOĞLU GALATASARAY A.Ş.
5- SERVET ÇETİN GALATASARAY A.Ş.
6- İBRAHİM KAŞ GETAFE CF
7- EREN GÜNGÖR KAYSERİSPOR
8- GÖKHAN ZAN BEŞİKTAŞ A.Ş.
9- HAKAN KADİR BALTA GALATASARAY A.Ş.
10- CANER ERKİN CSKA MOSCOW
ORTA SAHA OYUNCULARI
11- HAMİT ALTINTOP BAYERN MÜNİCHEN
12- KAZIM KAZIM FENERBAHÇE
13- AYHAN AKMAN GALATASARAY A.Ş.
14- MEHMET AURELIO REAL BETIS BALOMPIE
15- EMRE BELÖZOĞLU FENERBAHÇE
16- NURİ ŞAHİN BORUSSIA DORTMUND
17- MEHMET TOPAL GALATASARAY A.Ş.
18- TUNCAY ŞANLI MIDDLESBROUGH FC
19- ARDA TURAN GALATASARAY A.Ş.
HÜCUM OYUNCULARI
20- HALİL ALTINTOP FC SCHALKE 04
21- MEVLUT ERDİNÇ FC SOCHAUX
22- BATUHAN KARADENİZ ESKİŞEHİRSPOR
23- SEMİH ŞENTÜRK FENERBAHÇE
24- GÖKHAN ÜNAL TRABZONSPOR A.Ş.
25- MEHMET YILDIZ SİVASSPOR
A Milli Takım'ın Fildişi Sahili ile 11 Şubat tarihinde İzmir Atatürk Stadyumu'nda yapacağı özel maçın kadrosu ve programı belli oldu. A Milli Takım kadrosu, 8 Şubat Pazar günü saat 17.00'den itibaren İzmir Swissotel'de toplanmaya başlayacak. A Milli Takım, İzmir'deki ilk antrenmanını 9 Şubat'ta saat 19.00'da Alsancak Stadı'nda basına kapalı olarak yapacak.
Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, 10 Şubat Salı günü saat 18.30'da Atatürk Stadyumu'nda bir basın toplantısı düzenleyecek. Milli Takım, son antrenmanını aynı gün ilk 15 dakikası basına açık olmak üzere saat 19.00'da yapacak.
Fildişi Sahili Milli Takımı ise 9 Şubat'ta saat 18.30'da İzmir'de olacak. Crown Plaza Hotel'de kamp yapacak olan Fildişi Sahili, aynı gün Bucaspor Kaynaklar Tesisleri'nde, 10 Şubat'ta ise Atatürk Stadyumu'nda saat 20.30'da birer antrenman yapacak. Teknik Direktör Vahid Halilhodzic'in basın toplantısının saati ise daha sonra belli olacak.
Atatürk Stadyumu'nda 11 Şubat 2009 Çarşamba günü oynanacak ve 20.30'da başlayacak karşılaşmayı Romanya Futbol Federasyonu'ndan Sorin Corpodean yönetecek. Corpodean'ın yardımcılıklarını Miclos Nagy ve Octavian Sovre yaparken, maçın dördüncü hakemi ise Yunus Yıldırım olacak.
A Milli Takım kadrosunda şu futbolcular bulunuyor:
KALECİLER
1- UFUK CEYLAN MANİSASPOR
2- VOLKAN DEMİREL FENERBAHÇE
SAVUNMA OYUNCULARI
3- GÖKHAN GÖNÜL FENERBAHÇE
4- SABRİ SARIOĞLU GALATASARAY A.Ş.
5- SERVET ÇETİN GALATASARAY A.Ş.
6- İBRAHİM KAŞ GETAFE CF
7- EREN GÜNGÖR KAYSERİSPOR
8- GÖKHAN ZAN BEŞİKTAŞ A.Ş.
9- HAKAN KADİR BALTA GALATASARAY A.Ş.
10- CANER ERKİN CSKA MOSCOW
ORTA SAHA OYUNCULARI
11- HAMİT ALTINTOP BAYERN MÜNİCHEN
12- KAZIM KAZIM FENERBAHÇE
13- AYHAN AKMAN GALATASARAY A.Ş.
14- MEHMET AURELIO REAL BETIS BALOMPIE
15- EMRE BELÖZOĞLU FENERBAHÇE
16- NURİ ŞAHİN BORUSSIA DORTMUND
17- MEHMET TOPAL GALATASARAY A.Ş.
18- TUNCAY ŞANLI MIDDLESBROUGH FC
19- ARDA TURAN GALATASARAY A.Ş.
HÜCUM OYUNCULARI
20- HALİL ALTINTOP FC SCHALKE 04
21- MEVLUT ERDİNÇ FC SOCHAUX
22- BATUHAN KARADENİZ ESKİŞEHİRSPOR
23- SEMİH ŞENTÜRK FENERBAHÇE
24- GÖKHAN ÜNAL TRABZONSPOR A.Ş.
25- MEHMET YILDIZ SİVASSPOR
Kaçan balık büyük oldu!
06.02.2009 15:12 - Spor haberleri bugün 448.496 kişi tarafından okundu
16 yaşındayken yolu Türkiye'ye de düşer bu çocuğun. Beşiktaş'a gelir ama o zamanın teknik direktörü Daum "işime yaramaz" der ve yollar gerisin geri. Aynı çocuk, 271 milyon euro toplam değeri olan ünlü bir Avrupa kulübünün 23 milyon Euro değer biçtiği bir isim olur şimdi... Ulaş Gürpınar'ın haberi...
26 Şubat 1984'ün Afrika'sında, adını pek az duyduğumuz Togo adlı bir ülkede, bir çocuk gelir dünyaya. İlk bakışta, Afrika koşullarına göre bir çocuk ne kadar sağlıklıysa, o da o kadar sağlıklıdır. Ne eksik ne fazla... Bir süre geçer ve ailesi bu çocuğun yürümediğini fark eder. Sonrasında doktor doktor gezmeler başlar ama kimse derman olamaz ufaklığa. Ailesi son çare olarak kilisenin yolunu tutar. Kilisede, yedi gün boyunca dua etmesi söylenir ailesine. Aile her gün kiliseye gider o günden sonra. Bir, iki, üç gün derken yedinci gün gelir.
Annesi dua okurken bir gürültü kopar kilisede. Dışarıda futbol oynayan çocukların topu kilisenin içine kaçmıştır. O an ne olursa olur ve o yürüyemeyen çocuk bir anda kalkıp topa doğru hamle yapar. Yaşamında attığı ilk adımdır bu. Bu olayın üzerinden geçen 21 yıl sonra "Biliyorum inanılmaz gibi geliyor ama doğru. Futbol benim kaderimmiş" der aynı çocuk. 2000 yılında, 16 yaşındayken yolu Türkiye'ye de düşer bu çocuğun. Beşiktaş'a gelir ama o zamanın teknik direktörü Daum "işime yaramaz" der ve yollar gerisin geri. Aynı çocuk, 271 milyon euro toplam değeri olan ünlü bir Avrupa kulübünün 23 milyon euro değer biçtiği bir isim olur şimdi. İster "kaçan balık büyük olur" deyin, ister olayın ruhani boyutu olup olmadığını düşünün. O çocuk şimdi Arsenalin ünlü futbolcusu... O çocuğun adı Emanuelle Adebayor!
Öylesine koydum çok saçma bir haber bütün ünlü topçular Türkiyeye geliyor beğenilmiyor gidiyor :) bana gerçekçi gelmiyor her topçuya dediler nerdeyse :) ama doğru olanlarıda vardır.
06.02.2009 15:12 - Spor haberleri bugün 448.496 kişi tarafından okundu
16 yaşındayken yolu Türkiye'ye de düşer bu çocuğun. Beşiktaş'a gelir ama o zamanın teknik direktörü Daum "işime yaramaz" der ve yollar gerisin geri. Aynı çocuk, 271 milyon euro toplam değeri olan ünlü bir Avrupa kulübünün 23 milyon Euro değer biçtiği bir isim olur şimdi... Ulaş Gürpınar'ın haberi...
26 Şubat 1984'ün Afrika'sında, adını pek az duyduğumuz Togo adlı bir ülkede, bir çocuk gelir dünyaya. İlk bakışta, Afrika koşullarına göre bir çocuk ne kadar sağlıklıysa, o da o kadar sağlıklıdır. Ne eksik ne fazla... Bir süre geçer ve ailesi bu çocuğun yürümediğini fark eder. Sonrasında doktor doktor gezmeler başlar ama kimse derman olamaz ufaklığa. Ailesi son çare olarak kilisenin yolunu tutar. Kilisede, yedi gün boyunca dua etmesi söylenir ailesine. Aile her gün kiliseye gider o günden sonra. Bir, iki, üç gün derken yedinci gün gelir.
Annesi dua okurken bir gürültü kopar kilisede. Dışarıda futbol oynayan çocukların topu kilisenin içine kaçmıştır. O an ne olursa olur ve o yürüyemeyen çocuk bir anda kalkıp topa doğru hamle yapar. Yaşamında attığı ilk adımdır bu. Bu olayın üzerinden geçen 21 yıl sonra "Biliyorum inanılmaz gibi geliyor ama doğru. Futbol benim kaderimmiş" der aynı çocuk. 2000 yılında, 16 yaşındayken yolu Türkiye'ye de düşer bu çocuğun. Beşiktaş'a gelir ama o zamanın teknik direktörü Daum "işime yaramaz" der ve yollar gerisin geri. Aynı çocuk, 271 milyon euro toplam değeri olan ünlü bir Avrupa kulübünün 23 milyon euro değer biçtiği bir isim olur şimdi. İster "kaçan balık büyük olur" deyin, ister olayın ruhani boyutu olup olmadığını düşünün. O çocuk şimdi Arsenalin ünlü futbolcusu... O çocuğun adı Emanuelle Adebayor!
Öylesine koydum çok saçma bir haber bütün ünlü topçular Türkiyeye geliyor beğenilmiyor gidiyor :) bana gerçekçi gelmiyor her topçuya dediler nerdeyse :) ama doğru olanlarıda vardır.
Ona bakarsan şuda var hocam zamanında appiah ve samuel eto Galatasaray alt yapısına alınıyorlar ve işe yaramaz diye yollanıyorlar ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama çok okudum bu haberi çeşitli gazete ve dergilerde ...
Diğer örnekler ......
JIMMY FLOYD HASSELBAINK
1994 yılında Samsunspor'a geldi, bir haftalık deneme sonunda dönemin teknik direktörü Multescu tarafından beğenilmedi. Karadeniz ekibinin beğenmediği Hasselbaink, Chelsea forması altında gol kralı oldu. Hollandalı yıldız şu anda Premier Lig ekibi Cardiff City'de oynuyor.
SAMI HYYPIA
Samsunspor, 1995-1996 sezonu öncesi denenmek üzere Türkiye'ye getirdi. Gerede kampında antremanlara bile çıkan Hyypia, beğenilmeyerek gönderildi. İstikrar abidesi Finlandiyalı futbolcu, yıllardır Liverpool'un kaptanlığını yapıyor.
ANDRY SHEVCHENKO
1997-1998 sezonunda Dinamo Kiev'de oynadığı dönemde Trabzonspor'a tavsiye ediLdi. Dönemin yönetimi 'ÜnLü değil. ismi duyulmamış' diyerek UkraynaLı golcüyü istemedi. Milan'da zirveye çıkan yıldız, Premier Lig'in ünlü kulübü Chelsea'ye transfer oldu.
GEORGIOU KINKLADZE
1999'da menajeri Hamlet ile Erzurum'a gelen Kinkladze, Erzurumspor Genel Menajeri Süleyman Hurma ile masaya oturdu. Hurma, Gürcü futbolcu ile anlaşma sağladıklarını belirterek, mukavele imzalayacaklarını bildirdi, ancak transfer gerçekleşmedi. Manchester City, Ajax ve Boca Juniors gibi devlerde forma giyen Gürcü yıldız, Trabzonspor'da denenmek için idmanlara bile çıktı, 2003'te Beşiktaş'ın transfer listesinde yer aldı.
MILAN BAROS
2000'de Baros'u çok genç olduğu için oynatmak istemeyen Liverpool'dan, siyah-beyazlı kulübe 'alın' diye teklif geldi. Scala, 17 yaşında olması nedeniyle Çek futbolcunun transferine onay vermedi. Sezon başında Lyon Kulübü, 6 milyon euro karşılığında Baros'un Beşiktaş'a transferini kabul etti. Maliyeti nedeniyle transferden vazgeçildi. Baros, 2005 yılında 6.4 milyon sterline Liverpool'dan Aston Villa'ya transfer oldu.
DIEGO RIBAS da CUNHA
2002'de F.Bahçe adına futbolcu bakmak adına Brezilya'ya giden Özcan Kızıltan ve Ömer Kaner'in dikkatini en çok çeken oyunculardan biri Santos'un forveti Diego'ydu. Yönetim, 1985 doğumlu oyuncuyu tecrübesizliği nedeniyle tercih etmedi. Porto'da yıldızı parlayan golcü, Werder'de zirveye çıktı ve Brezilya Milli Takımı'nın vazgeçilmezi oldu.
ROBINHO
Dönemin Fenerbahçe yönetimi, Diego'nun da yer aldığı transfer raporunun diğer genç ismi Robinho'ya henüz 18 yaşında olması nedeniyle sıcak bakmadı. Müthiş tekniği ve hızı ünlenen Brezilyalı futbolcu, 2005'te Real Madrid ile sözleşme imzaladı.
KAKA LEITE
2003'te menajerler aracılığıyla yabancı futbolcu arayan Gaziantepspor'a önerildi. Nurullah Sağlam'ın genç takımda keşfettiği Sambası için Kulüp Başkanı Celal Doğan ikna edilemedi. Hal böyle olunca yönetim, bu kadar genç bir oyuncuya para ödenmemesi kararını aldı. Aynı yıl 8.5 milyon euro karşılığında Milan'a transfer olan kaka, şu anda Milan'da top koşturuyor.
PAVEL NEDVED
Henüz yıldızı parlamadığı yıllarda Galatasaray'a önerildiği, ancak genç yaşı nedeniyle veto yediği iddia ediliyor. Juventus'a 2001 yılında 41.2 milyon euro karşılığında transfer olan Nedved, 2003 yılında 'Avrupa'da Yılın Futbolcusu' seçildi. Futbol hayatını Juventus'ta sürdürüyor.
RONALDINHO
Dünyanın gözünü çevirdiği futbolcu olmadığı yıllarda Diyarbakır'a önerildi, ancak yönetimden onay çıkmadı. Gremio forması giyerken Galatasaray'ın da gündemine geldi, ama 3 milyon dolarlık bonservisi transfere engel oldu. Bir yıl sonra PSG 18 milyon dolar, iki yıl sonra ise Barcelona 35 milyon dolara Brezilyalı yıldızı kadrosuna kattı.
ZLATAN İBRAHIMOVİÇ
Euro 2004'te yıldızı parlayan Zlatan İbrahimoviç, 2000 yılında Beşiktaş’ın kapısından döndü. Beşiktaş’ın eski yöneticisi İbrahim Altınsay, Boşnak asıllı golcünün dönemin teknik direktörü Scala yüzünden alınmadığını söyledi. Juventus küme düşünce Inter'e transfer oldu.
FERNANDO GAGO
Galatasaray Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, Real Madrid’in 20.5 milyon Euro’ya Boca Juniors'tan transfer ettiği 1986 doğumlu Gago’yu ellerinden kaçırdıklarını itiraf etti. Sezgin, bonservisi 10 milyon dolara düşürdüklerini fakat kaynak sağlanamadığından transferin gerçekleşmediğini söyledi. Maradona, "1 sezon daha bekleseniz Gago’yu 50 milyon Euro’ya satardınız" şeklinde açıklama yapmıştı.
FRANCK RIBERY
2005 yılında F.Bahçe'nin yaptığı Anelka transferine misilleme olarak apar topar imza attırılan Ribery'nin, şimdi Avrupa devlerini peşinden koşturacağını kim bilebilirdi ki? G.Saray'ın 'nasıl oldu da' dedirterek sessiz-sedasız bulduğu bu yeteneği, sadece 6 ay elinde tutabilmesi akla hemen şu sözü getiriyor: "Kaçan balık büyük olur!"
GÖKHAN İNLER
Türk asıllı İsviçreli oyuncuyu 4 yıl önce Fenerbahçe ve Beşiktaş denemiş, ancak beğenmemişti. İtalyan medyası, Udinese forması giyen Gökhan hakkında övgü golu sözler sarfederken, genç oyuncuyu değerlendiren UEFA'nın resmi internet sitesi, "Oyun karakterini biraz daha geliştirirse, büyük bir yıldız olur" yorumunda bulundu.
JIMMY FLOYD HASSELBAINK
1994 yılında Samsunspor'a geldi, bir haftalık deneme sonunda dönemin teknik direktörü Multescu tarafından beğenilmedi. Karadeniz ekibinin beğenmediği Hasselbaink, Chelsea forması altında gol kralı oldu. Hollandalı yıldız şu anda Premier Lig ekibi Cardiff City'de oynuyor.
SAMI HYYPIA
Samsunspor, 1995-1996 sezonu öncesi denenmek üzere Türkiye'ye getirdi. Gerede kampında antremanlara bile çıkan Hyypia, beğenilmeyerek gönderildi. İstikrar abidesi Finlandiyalı futbolcu, yıllardır Liverpool'un kaptanlığını yapıyor.
ANDRY SHEVCHENKO
1997-1998 sezonunda Dinamo Kiev'de oynadığı dönemde Trabzonspor'a tavsiye ediLdi. Dönemin yönetimi 'ÜnLü değil. ismi duyulmamış' diyerek UkraynaLı golcüyü istemedi. Milan'da zirveye çıkan yıldız, Premier Lig'in ünlü kulübü Chelsea'ye transfer oldu.
GEORGIOU KINKLADZE
1999'da menajeri Hamlet ile Erzurum'a gelen Kinkladze, Erzurumspor Genel Menajeri Süleyman Hurma ile masaya oturdu. Hurma, Gürcü futbolcu ile anlaşma sağladıklarını belirterek, mukavele imzalayacaklarını bildirdi, ancak transfer gerçekleşmedi. Manchester City, Ajax ve Boca Juniors gibi devlerde forma giyen Gürcü yıldız, Trabzonspor'da denenmek için idmanlara bile çıktı, 2003'te Beşiktaş'ın transfer listesinde yer aldı.
MILAN BAROS
2000'de Baros'u çok genç olduğu için oynatmak istemeyen Liverpool'dan, siyah-beyazlı kulübe 'alın' diye teklif geldi. Scala, 17 yaşında olması nedeniyle Çek futbolcunun transferine onay vermedi. Sezon başında Lyon Kulübü, 6 milyon euro karşılığında Baros'un Beşiktaş'a transferini kabul etti. Maliyeti nedeniyle transferden vazgeçildi. Baros, 2005 yılında 6.4 milyon sterline Liverpool'dan Aston Villa'ya transfer oldu.
DIEGO RIBAS da CUNHA
2002'de F.Bahçe adına futbolcu bakmak adına Brezilya'ya giden Özcan Kızıltan ve Ömer Kaner'in dikkatini en çok çeken oyunculardan biri Santos'un forveti Diego'ydu. Yönetim, 1985 doğumlu oyuncuyu tecrübesizliği nedeniyle tercih etmedi. Porto'da yıldızı parlayan golcü, Werder'de zirveye çıktı ve Brezilya Milli Takımı'nın vazgeçilmezi oldu.
ROBINHO
Dönemin Fenerbahçe yönetimi, Diego'nun da yer aldığı transfer raporunun diğer genç ismi Robinho'ya henüz 18 yaşında olması nedeniyle sıcak bakmadı. Müthiş tekniği ve hızı ünlenen Brezilyalı futbolcu, 2005'te Real Madrid ile sözleşme imzaladı.
KAKA LEITE
2003'te menajerler aracılığıyla yabancı futbolcu arayan Gaziantepspor'a önerildi. Nurullah Sağlam'ın genç takımda keşfettiği Sambası için Kulüp Başkanı Celal Doğan ikna edilemedi. Hal böyle olunca yönetim, bu kadar genç bir oyuncuya para ödenmemesi kararını aldı. Aynı yıl 8.5 milyon euro karşılığında Milan'a transfer olan kaka, şu anda Milan'da top koşturuyor.
PAVEL NEDVED
Henüz yıldızı parlamadığı yıllarda Galatasaray'a önerildiği, ancak genç yaşı nedeniyle veto yediği iddia ediliyor. Juventus'a 2001 yılında 41.2 milyon euro karşılığında transfer olan Nedved, 2003 yılında 'Avrupa'da Yılın Futbolcusu' seçildi. Futbol hayatını Juventus'ta sürdürüyor.
RONALDINHO
Dünyanın gözünü çevirdiği futbolcu olmadığı yıllarda Diyarbakır'a önerildi, ancak yönetimden onay çıkmadı. Gremio forması giyerken Galatasaray'ın da gündemine geldi, ama 3 milyon dolarlık bonservisi transfere engel oldu. Bir yıl sonra PSG 18 milyon dolar, iki yıl sonra ise Barcelona 35 milyon dolara Brezilyalı yıldızı kadrosuna kattı.
ZLATAN İBRAHIMOVİÇ
Euro 2004'te yıldızı parlayan Zlatan İbrahimoviç, 2000 yılında Beşiktaş’ın kapısından döndü. Beşiktaş’ın eski yöneticisi İbrahim Altınsay, Boşnak asıllı golcünün dönemin teknik direktörü Scala yüzünden alınmadığını söyledi. Juventus küme düşünce Inter'e transfer oldu.
FERNANDO GAGO
Galatasaray Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, Real Madrid’in 20.5 milyon Euro’ya Boca Juniors'tan transfer ettiği 1986 doğumlu Gago’yu ellerinden kaçırdıklarını itiraf etti. Sezgin, bonservisi 10 milyon dolara düşürdüklerini fakat kaynak sağlanamadığından transferin gerçekleşmediğini söyledi. Maradona, "1 sezon daha bekleseniz Gago’yu 50 milyon Euro’ya satardınız" şeklinde açıklama yapmıştı.
FRANCK RIBERY
2005 yılında F.Bahçe'nin yaptığı Anelka transferine misilleme olarak apar topar imza attırılan Ribery'nin, şimdi Avrupa devlerini peşinden koşturacağını kim bilebilirdi ki? G.Saray'ın 'nasıl oldu da' dedirterek sessiz-sedasız bulduğu bu yeteneği, sadece 6 ay elinde tutabilmesi akla hemen şu sözü getiriyor: "Kaçan balık büyük olur!"
GÖKHAN İNLER
Türk asıllı İsviçreli oyuncuyu 4 yıl önce Fenerbahçe ve Beşiktaş denemiş, ancak beğenmemişti. İtalyan medyası, Udinese forması giyen Gökhan hakkında övgü golu sözler sarfederken, genç oyuncuyu değerlendiren UEFA'nın resmi internet sitesi, "Oyun karakterini biraz daha geliştirirse, büyük bir yıldız olur" yorumunda bulundu.
önümüzde 2 ispanya maçı var,herşey toz pembe gözüküyor ama bu 2 ispanya maçı sonrası puan tablosuna baktığımızda 2010 için şansımızın kalmayacağını düşünmekteyim umarım yanılırım ama şu takımın ispanyayı devirebilcek güçte olmadığını düşünüyorum gerçi nihat iyileşir belki sakatlarımız iyileşir döner ama dediğim gibi eğer 2010 a gitmek istiyorsak artık puan kaybı lüksümüz kalmadı ya ispanyayı devircez yada ispanyayı devircez bilmem anlatabildimmi! :))
Euro 2008 den sonra böyle birşey söyleyemem ben :)
İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mazlum-Der tarafından yapılan suç duyurusunu işleme koyarak bir ilke imza attı ve Gazze katlimandan sorumlu tutulan İsrail yöneticileri hakkında, "resmen" soruşturma başlattı
Habertürk'ün haberine göre, Mazlum-Der tarafından yapılan suç duyurusunda, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılarda ölen 18 yaşındna küçük 134 kişinin isimleri sıralanmış ve bunların ölümünden sorumlu olduğu iddiasıyla İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Başbakan Ehut Olmert ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, savunma Bakanı Ehud Barak ve İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Ashkenazi’nin de aralarında bulunduğu 18 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. “Soykırım suçu ve insanlığa karşı suç” işledikleri gerekçesiyle yargılanması istenen bu kişilerin Türkiye sınırları içine girmesi halinde tutuklanmaları da savcılığa yapılan başvuruda talep edilmişti.
OLAY SORUŞTURMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mazlum-Der’in bu başvurusunu işleme koyarak söz konusu başvuruya soruşturma başlattı. Habertürk’ün savcılık yetkililerinden aldığı bilgiye göre, hazırlık numarası verilerek işleme kondu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta Gazze panelinde İsrail Cumhurbaşkanı Perez’e “Siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” diyerek paneli terketmesiyle yaşanan tartışmalar henüz küllenmemişken, bu kez de savcılığın suç duyurusunu işleme koyarak soruşturma başlatması, gerginleşen ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğe benziyor.
Cumhuriyet Savcısı Vahit Civelek, soruşturmayı Ceza Kanunu'nun 13. Maddesine dayandırdı. TCK 13. Madde soykırım suçunun yurtdışında da işlenmesi halinde zanlıların TCK’ya göre yargılanmaları hususunu düzenliyor.
Savcı Civelek, suçun içeriği gereği soruşturma dosyası hakkında 'görevsizlik' vererek Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.Öte yandan Türkiye'de ' soykırım' suçuna ilişkin ilk kez görülen bu yönde bir soruşturmayı değerlendiren hukukçular, dilekçede yargılanmaları istenen İsrail'li yöneticilerin ifadesinin alınamayacağını , bu nedenle bu soruşturma dosyası hakkında muhtemel bir ' takipsizlik' verilebileceğini ileri sürerken, bazı hukukçular ise Türkiye'nin ' yetkisizlik' kararı vererek dava dosyasını Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi'nin yer aldığı Avrupa'ya taşıyabileceğini belirttiler.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mazlum-Der tarafından yapılan suç duyurusunu işleme koyarak bir ilke imza attı ve Gazze katlimandan sorumlu tutulan İsrail yöneticileri hakkında, "resmen" soruşturma başlattı
Habertürk'ün haberine göre, Mazlum-Der tarafından yapılan suç duyurusunda, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılarda ölen 18 yaşındna küçük 134 kişinin isimleri sıralanmış ve bunların ölümünden sorumlu olduğu iddiasıyla İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Başbakan Ehut Olmert ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, savunma Bakanı Ehud Barak ve İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Ashkenazi’nin de aralarında bulunduğu 18 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. “Soykırım suçu ve insanlığa karşı suç” işledikleri gerekçesiyle yargılanması istenen bu kişilerin Türkiye sınırları içine girmesi halinde tutuklanmaları da savcılığa yapılan başvuruda talep edilmişti.
OLAY SORUŞTURMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mazlum-Der’in bu başvurusunu işleme koyarak söz konusu başvuruya soruşturma başlattı. Habertürk’ün savcılık yetkililerinden aldığı bilgiye göre, hazırlık numarası verilerek işleme kondu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta Gazze panelinde İsrail Cumhurbaşkanı Perez’e “Siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” diyerek paneli terketmesiyle yaşanan tartışmalar henüz küllenmemişken, bu kez de savcılığın suç duyurusunu işleme koyarak soruşturma başlatması, gerginleşen ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğe benziyor.
Cumhuriyet Savcısı Vahit Civelek, soruşturmayı Ceza Kanunu'nun 13. Maddesine dayandırdı. TCK 13. Madde soykırım suçunun yurtdışında da işlenmesi halinde zanlıların TCK’ya göre yargılanmaları hususunu düzenliyor.
Savcı Civelek, suçun içeriği gereği soruşturma dosyası hakkında 'görevsizlik' vererek Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.Öte yandan Türkiye'de ' soykırım' suçuna ilişkin ilk kez görülen bu yönde bir soruşturmayı değerlendiren hukukçular, dilekçede yargılanmaları istenen İsrail'li yöneticilerin ifadesinin alınamayacağını , bu nedenle bu soruşturma dosyası hakkında muhtemel bir ' takipsizlik' verilebileceğini ileri sürerken, bazı hukukçular ise Türkiye'nin ' yetkisizlik' kararı vererek dava dosyasını Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi'nin yer aldığı Avrupa'ya taşıyabileceğini belirttiler.