Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
Türkiye'de hemen herkes, Türk topraklarını çeşitli ülkelerin toprakları gibi gösteren haritalara alıştı. Kimi zaman Doğu Anadolu'yu Ermenistan gibi gösteren, kimi zaman Güneydoğu'yu "Kürdistan" olarak nitelendiren haritalarla karşılaştık. Suriye'yle en büyük sorunumuz yıllarca, Hatay'ın Suriye topraklarında gösterildiği haritalar oldu. Ama bu, şimdiye kadar hiç olmamıştı.
12 ada Türkiye toprakları içinde
Hürriyet'ten Zaynep Gürcanlı'nın haberine göre Lozan'la Yunanistan'a devrettiğimiz 12 Ada, ilk kez bir haritada Türkiye toprakları içinde gösterildi. İşin daha da ilginci, bu harita, bizzat Avrupa Birliği tarafından hazırlandı.
İşte, AB içinde büyük krize neden olan 'harita olayı'nın' ayrıntıları:
Ankara diplomatik kulislerinde adeta efsaneye dönüşen 'harita krizi', Ankara'da görev yapan Avrupa Birliği ülkeleri Büyükelçilerinin olağan toplantısında yaşandı.
Ankara'daki AB ülkeleri büyükelçileri, Türkiye'de yaşananları değerlendirmek, yorumlamak ve ortak tutum alabilmek için, hemen hemen her hafta toplanıyorlar.
Geçen ay sonunda yapılan toplantı da, son derece "sıkıcı" başladı.
Büyükelçiler, yerel seçimlerden, yılan hikayesine dönen IMF anlaşmasından, insan haklarından bahsettiler.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki Temsilcisi Büyükelçi Marc Pierini de, toplantıda meslektaşlarına, AB komisyonu'nun yaptığı çalışmalara ilişkin bir brifing vermek istedi.
AB'nin Türkiye'deki projelerini anlatan bir dosyayı, toplantıda hazır bulunan Avrupalı Büyükelçilere dağıttı. Dosyayı alan Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Fotis Ksidas, bir yandan Pierini'nin sunumunu dinlerken, diğer yandan da dosya içeriğini incelemeye başladı.
Yunan elçisi 'bir dakika' dedi
Dosyaya ekli bir haritayı gören Yunan Büyükelçisi'nin neredeyse, gözleri yuvalarından fırlayacaktı.
Çünkü, AB Komisyonu'nun Türkiye'de yaptığı projeleri anlatmak için hazırlanan Türkiye haritasında, 12 Yunan Adası, Türkiye sınırları içinde gösteriliyordu.
Pierini sunumunu sürdürürken, "bir dakika" diyen Yunan Büyükelçisi araya girdi.
"Dosyaya ekli bir harita verdiniz bize. Ve bakın, haritada Ege'deki tüm adalar Türkiye ile aynı renkte gösteriliyor" diyen Ksidas, haritayı kaldırdı, parmağıyla Midilli Adası'nı gösterdi ve ekledi;
"Ben Türkiye topraklarında gösterdiğiniz bu adada doğdum. Ama Türk vatandaşı olduğumu hiç sanmıyorum..."
Yunan Büyükelçisi'nin bu tavrı üzerine AB temsilcisi Pierini hemen meslektaşlarından dosyaları geri istedi. Özür diledi. Haritayı, dosyadan çıkararak, AB Büyükelçileri'ne dosyayı geri verdi.
Ancak Yunan Büyükelçisi kendisine verilen haritalı dosyayı Pierini'nin tüm ısrarlarına rağmen geri vermekten kaçındı. "Belki bir gün lazım olur" dedi ve haritayı kendi çantasının içine koyuverdi.
Şimdilerde AB Büyükelçileri arasındaki en büyük sohbet konusu, Yunan Büyükelçisi'nin alıkoyduğu haritayı ne yapacağı üzerine gerçekleşiyor.
Önümüzdeki günlerde Brüksel'de bu konuda Yunanistan ile AB Komisyonu arasında "protesto fırtınası" görürseniz, hiç şaşırmayın...
Ne o zorunuza mı gitti :) Kininizi tatmin etmek adına desteklediğiniz 'özgür terör savaşçıları'nın çizdikleri orta dünya haritalarına pek bir sıcak bakıyordunuz :)
12 ada Türkiye toprakları içinde
Hürriyet'ten Zaynep Gürcanlı'nın haberine göre Lozan'la Yunanistan'a devrettiğimiz 12 Ada, ilk kez bir haritada Türkiye toprakları içinde gösterildi. İşin daha da ilginci, bu harita, bizzat Avrupa Birliği tarafından hazırlandı.
İşte, AB içinde büyük krize neden olan 'harita olayı'nın' ayrıntıları:
Ankara diplomatik kulislerinde adeta efsaneye dönüşen 'harita krizi', Ankara'da görev yapan Avrupa Birliği ülkeleri Büyükelçilerinin olağan toplantısında yaşandı.
Ankara'daki AB ülkeleri büyükelçileri, Türkiye'de yaşananları değerlendirmek, yorumlamak ve ortak tutum alabilmek için, hemen hemen her hafta toplanıyorlar.
Geçen ay sonunda yapılan toplantı da, son derece "sıkıcı" başladı.
Büyükelçiler, yerel seçimlerden, yılan hikayesine dönen IMF anlaşmasından, insan haklarından bahsettiler.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki Temsilcisi Büyükelçi Marc Pierini de, toplantıda meslektaşlarına, AB komisyonu'nun yaptığı çalışmalara ilişkin bir brifing vermek istedi.
AB'nin Türkiye'deki projelerini anlatan bir dosyayı, toplantıda hazır bulunan Avrupalı Büyükelçilere dağıttı. Dosyayı alan Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Fotis Ksidas, bir yandan Pierini'nin sunumunu dinlerken, diğer yandan da dosya içeriğini incelemeye başladı.
Yunan elçisi 'bir dakika' dedi
Dosyaya ekli bir haritayı gören Yunan Büyükelçisi'nin neredeyse, gözleri yuvalarından fırlayacaktı.
Çünkü, AB Komisyonu'nun Türkiye'de yaptığı projeleri anlatmak için hazırlanan Türkiye haritasında, 12 Yunan Adası, Türkiye sınırları içinde gösteriliyordu.
Pierini sunumunu sürdürürken, "bir dakika" diyen Yunan Büyükelçisi araya girdi.
"Dosyaya ekli bir harita verdiniz bize. Ve bakın, haritada Ege'deki tüm adalar Türkiye ile aynı renkte gösteriliyor" diyen Ksidas, haritayı kaldırdı, parmağıyla Midilli Adası'nı gösterdi ve ekledi;
"Ben Türkiye topraklarında gösterdiğiniz bu adada doğdum. Ama Türk vatandaşı olduğumu hiç sanmıyorum..."
Yunan Büyükelçisi'nin bu tavrı üzerine AB temsilcisi Pierini hemen meslektaşlarından dosyaları geri istedi. Özür diledi. Haritayı, dosyadan çıkararak, AB Büyükelçileri'ne dosyayı geri verdi.
Ancak Yunan Büyükelçisi kendisine verilen haritalı dosyayı Pierini'nin tüm ısrarlarına rağmen geri vermekten kaçındı. "Belki bir gün lazım olur" dedi ve haritayı kendi çantasının içine koyuverdi.
Şimdilerde AB Büyükelçileri arasındaki en büyük sohbet konusu, Yunan Büyükelçisi'nin alıkoyduğu haritayı ne yapacağı üzerine gerçekleşiyor.
Önümüzdeki günlerde Brüksel'de bu konuda Yunanistan ile AB Komisyonu arasında "protesto fırtınası" görürseniz, hiç şaşırmayın...
Ne o zorunuza mı gitti :) Kininizi tatmin etmek adına desteklediğiniz 'özgür terör savaşçıları'nın çizdikleri orta dünya haritalarına pek bir sıcak bakıyordunuz :)
Mehmet Tezkan / Vatan
Küçük anekdot Başbakan’ın kendini nasıl gördüğünün, demokrasiyi nasıl algıladığının deşifresiydi..
Ülsever, Başbakan Erdoğan’ın oğlu ile
yemek yemiş..
Oğul Erdoğan sormuş..
“Niye babamı bu kadar ağır eleştiriyorsun.”
Ülsever’den cevap:
“Baban da beni vatan haini ilan etti.”
Oğul Erdoğan’ın söylediğine dikkat..
“O, Başbakan ama..”
Anahtar sözcük bu..
O Başbakan..
*
Yani Başbakan herkese kızabilir, ağzına geleni söyleyebilir, ülkeyi yönetiyorsa buna hakkı vardır..
Ama..
Kimse onu eleştiremez, karşı çıkamaz, protesto edemez, söz söyleyemez..
Niye?
O Başbakan!..
Başbakan’ın sinirli hali, öfkeli üslubunun altında bu yatıyor.. Sevmediği en küçük bir söz, hele medyadan gelmişse çıldırıyor..
Ben koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım, adam küçücük bir köşe tutmuş ha babam yükleniyor diye düşünüyor..
Kabul edemiyor..
Meydanlarda da sık sık söylüyor..
Diyelim ki muhalefet lideri ağır sözler söyledi.. Muhalefet bu söyler.. Erdoğan aynen şöyle diyor; “Bu millete saygısızlık.”
Niye ki..
Biri Başbakan’a çıkıp anlatmalı..
Demokrasi nedir, muhalefet nedir,
medya nedir..
Hatta eski İngiltere Başbakanı Blair’in yaşadıkları önüne konmalı.. İngiltere’yi zenginliğe boğan, üst üste üç seçimi kazanan Blair’in koltuğunu neden erken terk ettiği izah edilmeli...
Irak işgali nedeniyle medyanın hayatı nasıl zehir ettiği gazete kupürleriyle gösterilmeli..
Bunun doğal karşılandığı da..
Gerçek demokrasinin bu olduğu da..
Bunun üzerine söylemek istediğim şey sadece şu:teröre/teröriste bile kucak açan hayat kadını halini almış sözde demokrasimiz bu kadar hızlı genleşebilirken tutucu ülkemde,öyleyse kimi anlayışlarda en basit demokratik yaklaşımlar hani nerede? Bunu sorabilmek için yanlı yahut da karşıt da olmama gerek yok diye düşünüyorum :) Sadece fazla mantıksızlık,işgüzarlık,bencillik,iki boyutluluk,boşluk,çarpıklık vs. gözüme batıyor...Hmm bunun için de gözlerim oyulabilir belki :)
Küçük anekdot Başbakan’ın kendini nasıl gördüğünün, demokrasiyi nasıl algıladığının deşifresiydi..
Ülsever, Başbakan Erdoğan’ın oğlu ile
yemek yemiş..
Oğul Erdoğan sormuş..
“Niye babamı bu kadar ağır eleştiriyorsun.”
Ülsever’den cevap:
“Baban da beni vatan haini ilan etti.”
Oğul Erdoğan’ın söylediğine dikkat..
“O, Başbakan ama..”
Anahtar sözcük bu..
O Başbakan..
*
Yani Başbakan herkese kızabilir, ağzına geleni söyleyebilir, ülkeyi yönetiyorsa buna hakkı vardır..
Ama..
Kimse onu eleştiremez, karşı çıkamaz, protesto edemez, söz söyleyemez..
Niye?
O Başbakan!..
Başbakan’ın sinirli hali, öfkeli üslubunun altında bu yatıyor.. Sevmediği en küçük bir söz, hele medyadan gelmişse çıldırıyor..
Ben koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım, adam küçücük bir köşe tutmuş ha babam yükleniyor diye düşünüyor..
Kabul edemiyor..
Meydanlarda da sık sık söylüyor..
Diyelim ki muhalefet lideri ağır sözler söyledi.. Muhalefet bu söyler.. Erdoğan aynen şöyle diyor; “Bu millete saygısızlık.”
Niye ki..
Biri Başbakan’a çıkıp anlatmalı..
Demokrasi nedir, muhalefet nedir,
medya nedir..
Hatta eski İngiltere Başbakanı Blair’in yaşadıkları önüne konmalı.. İngiltere’yi zenginliğe boğan, üst üste üç seçimi kazanan Blair’in koltuğunu neden erken terk ettiği izah edilmeli...
Irak işgali nedeniyle medyanın hayatı nasıl zehir ettiği gazete kupürleriyle gösterilmeli..
Bunun doğal karşılandığı da..
Gerçek demokrasinin bu olduğu da..
Bunun üzerine söylemek istediğim şey sadece şu:teröre/teröriste bile kucak açan hayat kadını halini almış sözde demokrasimiz bu kadar hızlı genleşebilirken tutucu ülkemde,öyleyse kimi anlayışlarda en basit demokratik yaklaşımlar hani nerede? Bunu sorabilmek için yanlı yahut da karşıt da olmama gerek yok diye düşünüyorum :) Sadece fazla mantıksızlık,işgüzarlık,bencillik,iki boyutluluk,boşluk,çarpıklık vs. gözüme batıyor...Hmm bunun için de gözlerim oyulabilir belki :)
Aslantepe'de yine kriz!
Yapımına yaklaşık 1,5 sene önce başlanan Aslantepe Türk Telekom Arena Stadyumu çalışanları paralarını alamadıkları gerekçesiyle 4. kez iş bıraktı.
3 aydır maaş alamadıklarını öne süren yaklaşık 500 işçi iş bırakma eylemi başlattı. İşçiler taşeron şirket ve üstlenici firma Eren Talu-Alke yetkililerinden en kısa sürede paralarının ödenmesini istedi.
İşçiler paralarını alamadıklarından yiyecek bir ekmek bile bulamadıklarını söyledi.
İşçilerden Ayhan Akça, "Paramızı vereceklerini söylediler ama hala bir kuruş alabilmiş değiliz. 2 aydır evime para gönderemiyorum " dedi. Mustafa Akkuş ise "Ödeyeceğiz diyerek bizi kandırıyorlar paralarımızı alamıyoruz, Bir sigara için arkadaşımın elini öpücek duruma geldik" diye konuştu.
Yapımına yaklaşık 1,5 sene önce başlanan Aslantepe Türk Telekom Arena Stadyumu çalışanları paralarını alamadıkları gerekçesiyle 4. kez iş bıraktı.
3 aydır maaş alamadıklarını öne süren yaklaşık 500 işçi iş bırakma eylemi başlattı. İşçiler taşeron şirket ve üstlenici firma Eren Talu-Alke yetkililerinden en kısa sürede paralarının ödenmesini istedi.
İşçiler paralarını alamadıklarından yiyecek bir ekmek bile bulamadıklarını söyledi.
İşçilerden Ayhan Akça, "Paramızı vereceklerini söylediler ama hala bir kuruş alabilmiş değiliz. 2 aydır evime para gönderemiyorum " dedi. Mustafa Akkuş ise "Ödeyeceğiz diyerek bizi kandırıyorlar paralarımızı alamıyoruz, Bir sigara için arkadaşımın elini öpücek duruma geldik" diye konuştu.
Flaş Flaş Flaş :)
Ve Meira Zenit'te !
Galatasaray, tecrübeli savunmascısı Fernando Meira'yı Zenit'e sattı.
Sarı kırmızılı yönetim Portekizli oyunucunun transferi için uzun süredir devrede olan Rus kulübüyle bugün yapılan son pazarlıkların ardından el sıkıştı. Meira transferi ile G.Saray kasasına girecek olan para da belli oldu..
Futbol hayatını artık Rusya'da sürdürecek olan Meira bu transferle G.Saray kasasına ise 6 milyon euro bonservis bedeli kazandırmış olacak. Bu paranın Rus ekibi tarafından nasıl ödeneceği de belli oldu. G.Saray paranın 3 milyon euroluk kısmını peşin alacak. Kalan kısmın ise 2 taksitle tahsil edileceği ifade ediliyor. Meria sezon başında Sttutgart'tan 4,5 milyon euro'ya alınmıştı.
Öte yandan Meira'nın, UEFA Kupası'nda 12 Mart Perşembe günü Hamburg'la oynanacak maçın kadrosunda yer almaması bekleniyor
elveda diyin gs liler portekizliye :)
Ve Meira Zenit'te !
Galatasaray, tecrübeli savunmascısı Fernando Meira'yı Zenit'e sattı.
Sarı kırmızılı yönetim Portekizli oyunucunun transferi için uzun süredir devrede olan Rus kulübüyle bugün yapılan son pazarlıkların ardından el sıkıştı. Meira transferi ile G.Saray kasasına girecek olan para da belli oldu..
Futbol hayatını artık Rusya'da sürdürecek olan Meira bu transferle G.Saray kasasına ise 6 milyon euro bonservis bedeli kazandırmış olacak. Bu paranın Rus ekibi tarafından nasıl ödeneceği de belli oldu. G.Saray paranın 3 milyon euroluk kısmını peşin alacak. Kalan kısmın ise 2 taksitle tahsil edileceği ifade ediliyor. Meria sezon başında Sttutgart'tan 4,5 milyon euro'ya alınmıştı.
Öte yandan Meira'nın, UEFA Kupası'nda 12 Mart Perşembe günü Hamburg'la oynanacak maçın kadrosunda yer almaması bekleniyor
elveda diyin gs liler portekizliye :)
Resmi olarak henüz açıklanmadı ama gitmesi bence kalmasından hayırlı.. Kalitesini yansıtamadı, çok hatalar yaptı son zamanlardaki hayati hataları da aklının başka yerlerde olduğunun habercisi gibiydi kendini veremiyordu bir Emre Aşık ya da M.Topal kadar. gerçi yabancı oyuncularda bu sorun daha fazla oluyor ama bii Baroş'un çabası yoktu Meira'da. Her neyse giderse güle güle olurda yine son anda haberler değişirse kendine çeki düzen vermeli.!!
Antrenmana da katılmaması durumu ortaya koyuyor... Neyse hayırlı olsun :) Zamanlaması çok yanlış ama ruhsuzca duracağına yerinde herhangi birisi olsun aynı şey :p
Güle Güle Meira
Galatasaray Futbol AŞ ile Fernando Jose da Silva Freitas Meira arasındaki sözleşme, tarafların mutabakatı sonucunda karşılıklı olarak feshedilerek, oyuncunun bonservisi Zenit Petersburg kulübüne verilmiştir.
Kendisi ailesiyle birlikte İstanbul’da yaşamaktan çok mutlu olmasına karşın, oyuncu profesyonel hayatta reddedemeyeceği cazip bir teklifle karşılaştığını ve ayrılmak istediğini belirterek tercihini bu yönde kullanmıştır.
Meira menajeriyle birlikte yarın İtalya’ya giderek sağlık kontrolünden geçecek ve işlemlerinin tamamlanmasından sonra Zenit Petersburg kampına dahil olacaktır.
Fernando Meira’ya Galatasaray’a hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, bundan sonraki yaşantısında ve yeni takımında başarılar dileriz.
Galatasaray Futbol AŞ
Galatasaray Futbol AŞ ile Fernando Jose da Silva Freitas Meira arasındaki sözleşme, tarafların mutabakatı sonucunda karşılıklı olarak feshedilerek, oyuncunun bonservisi Zenit Petersburg kulübüne verilmiştir.
Kendisi ailesiyle birlikte İstanbul’da yaşamaktan çok mutlu olmasına karşın, oyuncu profesyonel hayatta reddedemeyeceği cazip bir teklifle karşılaştığını ve ayrılmak istediğini belirterek tercihini bu yönde kullanmıştır.
Meira menajeriyle birlikte yarın İtalya’ya giderek sağlık kontrolünden geçecek ve işlemlerinin tamamlanmasından sonra Zenit Petersburg kampına dahil olacaktır.
Fernando Meira’ya Galatasaray’a hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, bundan sonraki yaşantısında ve yeni takımında başarılar dileriz.
Galatasaray Futbol AŞ
Eeee hamburg maçında kim oynayacak peki o bölgede ? servet,emre güngör sakat meira da gitti. Sadece emre aşık var o da pimi çekilmiş bomba bülent çıksın oynasın olmazsa. 5 yer geliriz bu maç.
M.topal olsa Almanya maçında olduğu gibi uyduruk stoper olur diyecektim ama yaa zamanında Bülent'e yapıldığı gibi o da yaa Semih'e ya da Murat'a şans verecek ya da Hakan Kadir stoper olacak solda Volkan falan oynayacak başka çözümü, çaresi yok bu işin :))
(edited)
(edited)
Büyük ihtimalle semih oynar gibi geliyor banada ama Uğur uçarda iyileşti diyolardı belki süpriz olur onu stoper oynatabilir ;))
(edited)
(edited)
GÜLE GÜLE MEİRA
Galatasaray'dan Zenit Klübüne Transfer Olan Başarılı Stoper Meira'yı Sağlık Kontrolünden Geçmesi İçin İtalya'ya Uğurlayan Şahsın Kimliği Araştırılıyor:)
Galatasaray'dan Zenit Klübüne Transfer Olan Başarılı Stoper Meira'yı Sağlık Kontrolünden Geçmesi İçin İtalya'ya Uğurlayan Şahsın Kimliği Araştırılıyor:)
:)) nerdende yakaladın adamı dicem ama ciddi giderken çekilmiş bi resimmi yoksa arada denkmi gelmiştin :)
Edit : bu adam harbi meira mı :p
Edit : evet oymuş :)
(edited)
Edit : bu adam harbi meira mı :p
Edit : evet oymuş :)
(edited)
İşçilerden tehdit: Fener bayrağı asarız!
Seyrantepe'de yapılan yeni stadın inşaatında çalışan işçiler, paralarının ödenmemesi durumunda stada Fenerbahçe bayrağı asacaklarını söylediler.
İşçiler Galatasaray bayrağını indirdi
Seyrantepe'de yapımını devam eden Galatasaray'ın yeni stadının inşaatında çalışan işçiler, paralarını alamadıkları gerekçesiyle yaptıkları eylemelere bir yenisini eklediler.
Önceki gün inşaatta asılı olan Galatasaray bayrağını indiren işçiler, bugün de inşaatta kullanılan bazı malzemeleri ateşe verdiler.
Stat önündeki yalıtım malzemelerini, kalasları ve çizmelerini yakan işçiler, 3 aydır maaşlarının ödenmediğini ve sorun çzöülmezse stada Fenerbahçe bayrağı asacaklarını söylediler
Bende az önce stadın önünden geçtim ve trafik kapalıydı bir baktım işçiler toplanmış bir şeyler yakıyorlar bu gidişle bu stad zor bitecek gibi görünüyor ama hayırlısı bakalım:))
Seyrantepe'de yapılan yeni stadın inşaatında çalışan işçiler, paralarının ödenmemesi durumunda stada Fenerbahçe bayrağı asacaklarını söylediler.
İşçiler Galatasaray bayrağını indirdi
Seyrantepe'de yapımını devam eden Galatasaray'ın yeni stadının inşaatında çalışan işçiler, paralarını alamadıkları gerekçesiyle yaptıkları eylemelere bir yenisini eklediler.
Önceki gün inşaatta asılı olan Galatasaray bayrağını indiren işçiler, bugün de inşaatta kullanılan bazı malzemeleri ateşe verdiler.
Stat önündeki yalıtım malzemelerini, kalasları ve çizmelerini yakan işçiler, 3 aydır maaşlarının ödenmediğini ve sorun çzöülmezse stada Fenerbahçe bayrağı asacaklarını söylediler
Bende az önce stadın önünden geçtim ve trafik kapalıydı bir baktım işçiler toplanmış bir şeyler yakıyorlar bu gidişle bu stad zor bitecek gibi görünüyor ama hayırlısı bakalım:))