Subpage under development, new version coming soon!
Subject: Haberler
Bence suikast muhabirin konuşmasında çok ilginç bir nokta var tam şurası..
112 görevlisi: Aynı helikopter ile mi havalandınız?
muhabir: Evet. Ayağım çok kötü kırıldı. Ölende var herhalde. Bu arkadaş kim ya ?
Bu arkadaş kim ya dedikden sonra yaklaşık 1 dakka konuşma olmuyor ondan sonra muhabir alo hanfendi diyerek başlıyor konuşmaya...
muhabir: Alo, hanımefendi.
112 görevlisi: Açık kalsın telefon.
muhabir: Şarjım bitmek üzere.
Adamların hala yerlerinin tespit edilememeside ayrı bir olay düşünün ordu bile bulamıyormuş hani bu ordu kuzey ırakda teröristin yerini bırakın hareket etmesinden nefes alışından bile buluyordu ki en zor şartlar kuzey ırakda karda var tipide sıra sıra dağlar felan Türkiye nin göbeğinde bulamıyorlar ama...
112 görevlisi: Aynı helikopter ile mi havalandınız?
muhabir: Evet. Ayağım çok kötü kırıldı. Ölende var herhalde. Bu arkadaş kim ya ?
Bu arkadaş kim ya dedikden sonra yaklaşık 1 dakka konuşma olmuyor ondan sonra muhabir alo hanfendi diyerek başlıyor konuşmaya...
muhabir: Alo, hanımefendi.
112 görevlisi: Açık kalsın telefon.
muhabir: Şarjım bitmek üzere.
Adamların hala yerlerinin tespit edilememeside ayrı bir olay düşünün ordu bile bulamıyormuş hani bu ordu kuzey ırakda teröristin yerini bırakın hareket etmesinden nefes alışından bile buluyordu ki en zor şartlar kuzey ırakda karda var tipide sıra sıra dağlar felan Türkiye nin göbeğinde bulamıyorlar ama...
Enkaza ulaşıldı
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu 5 kişiyi taşıyan helikopterin enkazına ulaşıldı. BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin enkazının bulunduğu yerden bir televizyona telefon bağlantısı yapan korucu Abidin Karataş, "Enkazın içinde 5 cenaze bulundu" dedi.
Enkazı bulan 17 kişilik ekipte yeralan Karataş, 5 kişinin bulunduğu ifade ederek bunların yaşamadığını söyledi. Bu kişilerin kimliklerine ilişkin birşey söyleyemeyen Karataş, "Diğer Yazıcıoğlu'nun aranmasına devam ediliyor. Bu cenazeler içinde Muhsin Yazıcıoğlu yok" diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu 5 kişiyi taşıyan helikopterin enkazına ulaşıldı. BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin enkazının bulunduğu yerden bir televizyona telefon bağlantısı yapan korucu Abidin Karataş, "Enkazın içinde 5 cenaze bulundu" dedi.
Enkazı bulan 17 kişilik ekipte yeralan Karataş, 5 kişinin bulunduğu ifade ederek bunların yaşamadığını söyledi. Bu kişilerin kimliklerine ilişkin birşey söyleyemeyen Karataş, "Diğer Yazıcıoğlu'nun aranmasına devam ediliyor. Bu cenazeler içinde Muhsin Yazıcıoğlu yok" diye konuştu.
ilk önce ölenlerin ailelerine baş sağliği diliyorum.
bazı arkadaşlar muhsin yazıcıoglu icin cok değerli cok onemli bir insan demiş.muhsin yazıcıogluda çok degerli insansa vay ülkemin haline.çoğu insanın ölümünün arkasında olan birine nasıl ülkenin en değerli insanlarından biri deniliyor aklım almıyor.
bazı arkadaşlar muhsin yazıcıoglu icin cok değerli cok onemli bir insan demiş.muhsin yazıcıogluda çok degerli insansa vay ülkemin haline.çoğu insanın ölümünün arkasında olan birine nasıl ülkenin en değerli insanlarından biri deniliyor aklım almıyor.
Enkazı köylüler bulmuş ne devlet ne ordu nede sivil kurtarma ekipleri buda düşünülmesi gereken bir konu.
(edited)
(edited)
Muhsin Yazıcıoğlu hakkında hemen hemen hiçbirşey bilmiyorum ama 'çoğu insanın ölümünün arkasında olan birine nasıl ülkenin en değerli insanlarından biri deniliyor aklım almıyor' demişsin :) Türkiye'desin...Teröristlerin açıkça siyaset yapabildiği ve bir terör önderinin sözde haksızlığa uğratıldığı,olması gereken yerin dibinden göklere çıkartıldığı,yoldaşlarının bir çoğuna karşı insan haklarına saygı gösterilerek adil bir biçimde cezalara mahkum edilmediği,başta uyuşturucu ve insan kaçakçılığı olmak üzere bir çok illegal ve hiçbir insani değere sığmayan suçların sahibi bir topluluğun ve siyasi liderlerinin onurlu bir mücadele yürüttüğü savunulan bir ülkede yaşıyoruz yani bunlar sanırım tabii şeyler :) Ha ayrıca ülke ve millet çıkarları adına gerçekleri ortaya çıkaran dürüst insanların yok edildiği,kendilerini feda etmeleri gerekirken kendileri için yaşayan siyasetçilerin gelip geçtiği ve gelmeye devam ettiği konuları da cabası;ve daha bir sürü şey... Kim kimdirin burada pek önemi kalmıyor...Ne de olsa çırak kendine yontuyor... Bu ulaşılamama hikayesi de gerçekten yılan hikayesine döndü. Gelişmekte olan ülkemde normal karşılıyorum(!)...
12 elyül öncesi gençliğinden olup da iyi kalmış insan mı var.Baronlar verdi gencecik delikanlıların elllerine silahları,sen sağcısın,sen solcusun deyip birbirlerini kırdırdılar.Sabah sağcıyı öldüren silah,akşam solcuyu öldürdü.O dönem herkes bir şekilde ucundan kıyısından bulaştırıldı bu işlere.Bulaştırılanlar katil,bulaştıranlar ise kanunla korunan saygın insanlar oldu.
Arkadaslar burası sıyaset konusulacak yer degıl bız daha futbol muhabbetını bıle tartısamazken sıyasetı hıc yapamayız fakat muhsin yazıcıoğlu hakkında bazı yazılar yazılmıs muhsın yazıcı oglu kımdır sıyaset hayatı nasıl gecmıstır bunu ınternetten cok kolay bulabılırsınız fakat ben yınede buraya yazıyorum artık sız okuyun.
MUHSİN YAZICIOĞLU
Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı.
Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı.
1968'de cemiyet (dernek) çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katildi. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).
1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu. 12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu.
5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ülkücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi.
MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. "O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak" sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.
1992 yılı Temmuz ayında, "içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için" bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay'da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay'da,30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay'ta ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP'nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekiliğine seçilmiştir.
Daha sonra BBP'ye katılarak TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir.19 Ağustos'ta yapılmış olan BBP'nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.
MUHSİN YAZICIOĞLU
Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı.
Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı.
1968'de cemiyet (dernek) çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katildi. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).
1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu. 12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu.
5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ülkücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi.
MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. "O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak" sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.
1992 yılı Temmuz ayında, "içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için" bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay'da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay'da,30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay'ta ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP'nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekiliğine seçilmiştir.
Daha sonra BBP'ye katılarak TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir.19 Ağustos'ta yapılmış olan BBP'nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.
ölenlerin ailelerine baş sağlığı diliyorum.bu enkaza ulaş(amama)ma komedisinede diyecek söz bulamıyorum,yazık!ama şu gazetecininde kazadan sonra son konuşmasını dinledim şimdi fena oldum gerçekten...
Güneşimi kapatmayın, Beton çok soğuk, üşüyorum
Oraya ulaşamayıp İnsanları donarak öldürdükya yok gps yanlış yok sis yok kar 'Gidemediğin yer senin değildir' kardeşim. Bu kadar acizmiyiz.Bu kadar mı ! ?
Oraya ulaşamayıp İnsanları donarak öldürdükya yok gps yanlış yok sis yok kar 'Gidemediğin yer senin değildir' kardeşim. Bu kadar acizmiyiz.Bu kadar mı ! ?
Türk Milletinin Basi Sagolsun...
ölenlere Allahtan Rahmet Diliyorum...Mekanlari Cennet Olsun...
kim ne derse desin olayin ilk anindan su ana kadar yasananlar Türkiye adina bir Skandal´dir benim icin... Ben hayatımda böyle kurtarma rezilliği görmedim 2gün boyunca kaza yanlış istikamette
nasıl aranır 48 saat boyunca nasıl ulasılamaz aklım almıyor.
(edited)
ölenlere Allahtan Rahmet Diliyorum...Mekanlari Cennet Olsun...
kim ne derse desin olayin ilk anindan su ana kadar yasananlar Türkiye adina bir Skandal´dir benim icin... Ben hayatımda böyle kurtarma rezilliği görmedim 2gün boyunca kaza yanlış istikamette
nasıl aranır 48 saat boyunca nasıl ulasılamaz aklım almıyor.
(edited)
ölümlerine zaten sebep olanlar bu kurtarma rezaletini yapanlar hocam!2 günde o enkaza nasıl ulaşamazsın sen aklım almıyor!
Allah rahmet eylesin bu büyük vatan evladına.Hiç yeri olmadığını bildiğim halde şunları söyleyeceğim.Ölmüş bir dava insanının arkasından konuşulmasına tepkisiz kalmak haysiyetsizliktir.
Bu büyük dava adamının ölümünün hemen arkasından senin söylediklerini söylemek de haddini bilmemek olsa gerek en hafif söyleyişle.En azından saygısızlık olur sevenlerine diye düşünmek gerekir.Tabi önyargılardan ve öğretilenlerden sıyırılıp beyniyle düşünenler için geçerli bu sözlerim.Ağzında Moskova türküleri ve ellerinde beş bin vatan evladının kanı olanların,polise askere kurşun sıkanların bastırdığı gazeteleri şimdi sokaklarda özgürlük palavralarıyla böğürerek dağıtanlar için söz konusu bile olamaz.
Bunlar da beni nacizane "özgür" düşüncelerim.Ölenlerin mekanı cennet, ruhları şad olsun.
(edited)
Bu büyük dava adamının ölümünün hemen arkasından senin söylediklerini söylemek de haddini bilmemek olsa gerek en hafif söyleyişle.En azından saygısızlık olur sevenlerine diye düşünmek gerekir.Tabi önyargılardan ve öğretilenlerden sıyırılıp beyniyle düşünenler için geçerli bu sözlerim.Ağzında Moskova türküleri ve ellerinde beş bin vatan evladının kanı olanların,polise askere kurşun sıkanların bastırdığı gazeteleri şimdi sokaklarda özgürlük palavralarıyla böğürerek dağıtanlar için söz konusu bile olamaz.
Bunlar da beni nacizane "özgür" düşüncelerim.Ölenlerin mekanı cennet, ruhları şad olsun.
(edited)
Sevmezdim kendisini. Ama acı bi ölüm gerçekten. Suikast olma ihtimali olabilir ama olsa bile kim neden yapar bunu? Orası enteresan.
Bu arada temen hocam,kimin beyniyle düşünüp kimin düşünmediini biz çok iyi biliyoruz.;) Üstüne alınabilirsin istersen:)
Bu arada temen hocam,kimin beyniyle düşünüp kimin düşünmediini biz çok iyi biliyoruz.;) Üstüne alınabilirsin istersen:)
Evet siz.Ben de o "siz"i çok iyi bilirim hocam merak etmeyin :)
Yazıcıoğlu'nun Mamak Cezaevi'ndeyken yazdığı ve okuduğu 'Üşüyorum' şiiri
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..
Muhsin YAZICIOĞLU
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..
Muhsin YAZICIOĞLU