Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Haberler

2009-03-27 20:47:44
Yazıcıoğlu'nun Mamak Cezaevi'ndeyken yazdığı ve okuduğu 'Üşüyorum' şiiri

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Muhsin YAZICIOĞLU
2009-03-27 21:48:37
helikopter düştüğünde yaşayanlar ölümünü nasıl beklediler. yazık valla. çok üzülüyorum. köylülerden bazıları helikopter sesini bile duymuş. nasıl bulamazlar aklım almıyor :(
2009-03-28 11:37:31
ÇİÇEK: 4 CESET VAR 2 KİŞİ KAYIP
Düşen BBP helikopteriyle ilgili Cemil Çiçek bir açıklama yaptı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek düşen BBP helikopteri ile ilgili konuştu. Çiçek: "4 cesede ulaşıldı, 2 kişi aranıyor. Bulunanlar arasında Muhsin Yazıcıoğlu yok. Savcılık olay yerinde incelemeyi südürüyor. İlk tespite göre helikopter gövdeden çarptı" dedi.


4 cesede ulaşıldı bulunanlar arasında Muhsin Yazıcıoğlu yok,2 kişi kayıp.

hani hepsi ölmüştü?bunlar bizle dalgamı geçiyor!devlet bakanı çıkıyor diyor 4 üne ulaşıldı 2 si kayıp bulunamıyor Muhsin Yazıcıoğluda bulunamadı!haydaaa!
2009-03-28 12:46:53
Balçiçek Pamir
Muhsin Yazıcıoğlu
28.03.2009 10:49:33

İLK karşılaşmamız biraz gergin geçmişti. Biraz gençlik, biraz önyargı, yetiştiğim "katı sol görüşlü aile", ne derseniz deyin. Muhsin Yazıcıoğlu ile o ilk yemekte hiç anlaşamamıştık. Gecenin sonuna
doğru kalabalık dağılırken, ilginç ve hoşsohbet bir adam olduğunu kendi kendime bile itiraf etmeye çekinmiştim. "Beni anlamaya çalışmıyorsunuz" demişti ayrılırken, "Ben bir kuşağı temsil ediyorum, bir dönemin mağduru, bir dönemin mazlumuyum."
"Ya susturacağız, ya kan kusturacağız". Bu slogan sizin değil miydi peki?
"Hep aynı tavır" diyerek başını salladı. "Türk aydınları nedense bizim geçmişle hesaplaşmamıza, zamanı gelince bundan pişmanım dememize bile izin vermiyorlar. Ama o gün de gelecek."
11 yıl oldu "Merhaba" deyip elini sıkalı. O gün bugündür sıkça görüştüğüm liderler arasında yer aldı. Kötü gün dostuydu. Babamı kaybettim, yanımdaydı, işten atıldım, karşımda yaşadığı nice traji-komik olayları anlatan bir Yazıcıoğlu vardı. İkizlerim oldu, yine telefonun diğer uçundaydı. "Hanım da yanımda, seni kutluyoruz. Şimdi aile oldunuz. Ne güzel." diyordu, "Bak bir de senin ikizler için şiir yazdım." Şaka gibi geliyor değil mi?
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu telefonda bebeklerim için yazdığı şiiri okuyordu ve ben, lohusa Balçiçek , hattın diğer ucunda, ağlıyordum. O şiiri bir türlü alamadım. "Bir ara yazar veririm" dedi, yine olmadı.
Geçirdiği her kazadan sonra aynı cümleyi sarf ediyordu.
"Alın yazısı bu. Bir yazılırsa, ne olursa olsun, engel olamazsın!"
Kendisi için korkmuyordu ama eşinin geçirdiği kaza moralini bozmuştu. Her ne kadar Gülefer Hanım'ı "Kaza bu canım, herkesin başına gelebilir" diye ikna etmeye çalışsa da, 8 gün sonra bu sefer kendisi başka bir kaza geçirince ailesini inandırmakta bu sefer zorlanmıştı. Birkaç kez, "Bildiğiniz bir şey varsa bu olaylar hakkında, açıklayın, haber yapalım" önerimi geri çevirdi. "Kaza bunlar, başka bir şey değil!"
Dün helikopterinin düştüğünü ve hâlâ haber alınamadığını duyunca olduğum yere çöktüm. Hani bazen kelimeler yetersiz kalır ya... Öyle bir üzüntü kaplar içinizi.
Çok değil 10 gün önce bir kahvaltıda beraberdik. Tansu Çiller'in bir gafını kahkahalarla anlatıyordu. Bir gün Çiller Yazıcıoğ-lu'na gelip demiş ki "Muhsin Bey sen hapis yatmışsın, çok ilginç, kimbilir neler yaşa-mışsındır".
Çok değil, üç gün önce ise telefonun diğer uçundaydı. Yerel seçimleri ne kadar önemsediğini, canla başla çalıştığını, mitingleri anlatıyordu, tabii bir de devletin kendilerine destek olmadığını, her şeyi kendi imkanlarıyla yaptığını.
Aslında biliyorum yaşanan zorlukları. Sadece BBP için değil bütün partiler için seçim döneminin nasıl sancılı geçtiğini, koruma teröründen kaynaklanan otomobil kazalarını, otobüsün üzerinde hayatını kaybeden gazetecileri, kötü hava koşullarına rağmen yapılan anlamsız cengaverlikleri biliyorum, yaşadım. Ama anlayamıyorum. Bir parti liderini taşıyan helikopterin enkazına nasıl ulaşılamaz? "Nasıl, nasıl, nasıl?"
Bu yazıyı yazarken, gözüm ekranda. Habertürk'te "Kazanın üzerinden 23 saat geçti kazazedelerden umut kesiliyor" diye altyazı geçiyor.
Bütün yazıda Muhsin Yazıcıoğlu'nu anlatırken di-li geçmiş kullanmama rağmen, bu yazı umut olsun diyorum. Ona ve bera-berindekilere.
Allah ailelerine sabır versin.
İyi düşünmeye çalışıyorum ama yardım çağrısı yapan meslektaşım, İsmail Güneş'in sözleri kulağımdan gitmiyor.
"Burası çok soğuk."

NE ÖĞRENDİM?

Sözün anlatamadığını yaşam anlatır. Hakikati öğrenmek için söze değil yaşamaya ihtiyaç vardır.
http://www.dailymotion.com/video/x8sps1_olumu-boyle-anlatti_news
Bir kaç günceki bir konuşmasından...
Allah rahmet eğlesin. Resmi olarak açıklandı :(
2009-03-28 15:24:12
Allah rahmet eğlesin...
2009-03-28 16:39:29
Adalet Bakanı bile bunu yaparsa...

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, emekli olma şartlarını zorlaştıran yasa yürürlüğe girmeden hemen önce 13 yaşındaki oğlunu ve 15 yaşındaki kızını sigortalı yaptırdığı anlaşıldı. Kayıtlara göre Şahin'in oğlu 15 gün, kızı ise 1 gün sigortalı gösterilerek daha uzun süre prim ödeyip geç emekli olmaktan kurtuldu.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun fiili çalışma olmadan sigorta işlemi yaptırılmasını ‘Yasadışı' ilan etmesine rağmen Adalet Bakanı'nın 13 yaşındaki oğlu ve 15 yaşındaki kızını, yeni Sosyal Güvenlik Yasası'nın ağır şartlarından son anda kurtardığı ortaya çıktı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in oğlu Sosyal Güvenlik Yasası'nın yürürlüğe girdiği 30 Nisan 2008 tarihinden 4 gün önce bir reklam ajansında, kızı da 18 gün önce abisinin, yani Şahin'in büyük oğlunun avukatlık şirketinde “sigorta kayıtları” yaptırılarak çalışıyor gösterildiler. Böylece Şahin'in iki çocuğu, yeni yasanın getirdiği 65 yaşında emeklilik ve daha fazla prim ödeme gibi yüklerden kurtarılmış oldu.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
başlığa aynen katılıyorum...
2009-03-28 19:32:04
kaynak ?
2009-03-28 19:33:12
mynette gördüm buraya koydum hocam yalan haber yapacak değillerdir heralde :)
(edited)
2009-03-28 19:37:29
YapmışTır İnanırım:Ppp...
2009-03-28 19:41:16
onlardan herşey beklenir.... yaparlar.....
2009-03-28 19:44:03
http://tinypic.com/player.php?v=2gw7ryp&s=5

işte kazanın olduğu yer'in google earth görüntüleri.

Not: Enkazın olduğu döngel mevkisine ve enkazın arandığı şahin kayası mevkiine dikkat edin!
(edited)
2009-03-28 20:31:20
allah rahmet eğlesin adam gibi adam. siyaseti doğru işleyen küfürsüz kavga etmekden çekinen doğru bildiğinden şaşmayan hilesiz hurdasız vatan aşkıyla dolu,keşke diğer siyasilerde onun gibi olsa,onun için ne söylense az,sağcısının solcusunun taktirini kazanmış mükemmel bir insan, allah gani gani rahmet eğlesin mekanı cennet olsun büyük adam,büyük başkan
2009-03-28 20:33:44
Kemal kılıçdaroğluda 10 aylık yeğenini 2 gün çalışmış olarak sigortalı göstermişti, bunlardan da herşey bekleniyor demekki :)
2009-03-28 20:37:39
al birini vur ötekine fark yokki
hepsi aynı