Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Haberler

2009-04-24 23:33:05
Obama soykırım demedi

Beklendiği gibi, ABD Başkanı Barack Obama, 24 Nisan dolayısıyla yayınladığı geleneksel başkanlık açıklamasında, “soykırım” sözcüğünü kullanmadı.

Obama bunun yerine, “büyük felaket” ifadesini tercih etti. Obama, yayınladığı açıklamada, ''94 yıl önce, 20. yüzyılın en büyük katliamlarından biri başladı.Her yıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni'nin katledilmesi veya ölüme yürümesini anıyoruz'' dedi.Ermeni diasporasından gelen tüm baskı ve çağrılara karşın, Obama'nın “soykırım” dememesinde Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi için bir “yol haritası” üzerinde mutabakat sağlandığına ilişkin açıklamasının, ”belirleyici” faktör olduğu kaydediliyor.
-------------------------------------------------------------------------------

''94 yıl önce, 20. yüzyılın en büyük katliamlarından biri başladı.Her yıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni'nin katledilmesi veya ölüme yürümesini anıyoruz'' dedi

vaaay soykırım dememiş alkışş(!) :)
2009-04-24 23:35:28
Bak hediyemizi de vermiş...Soykırım dememiş sınırları açacağız diye.Hadi yine iyiyiz.Bir de deseydi ne olurdu acaba?Valla işte o zaman ben de inanırdım vahşi olduğumuza.Ne kadar papua yeni gineli varsa hepsini kyıverirdim.Nasılsa içimizde var bir kere kıymak :)
2009-04-24 23:40:57
Kendileri Irak'da Kaç milyon yürütmüş ??
Taa ebesinden gelip Justice Getirmeye geldiler ya . Adalete özgürlüğe doymuş cesetler bırakıp petrole konmaktan başka ..
Tarihçilere Bırakmaya yanaşmıyolar adice oyunu sürdürüyorlar .. Bunlar Irak Filistin oldumu alkışlar Ermeni oldumu Duyarlı olur ..
2009-04-24 23:51:27
Olur mu hocam biz daha kendi yaptığımız vahşeti bilmiyoruz...Dünyanın her yerinde vahşet yaptık ve yapıyoruz biz.Irak'ta, Filistin'de, Cezayir'de, Afganistan'da, Hocalı'da, Türkistan'da, Balkanlar'da, Kırım'da, Kıbrıs'ta....DÜnyayanın gördüğü en büyük vahşet bizleriz.Çünkü Türk'üz, çünkü İslam'ız...Bakın bilmeden konuşuyoruz işte.Önce bilmek lazım.Adamlar önce güzellikle istemişler yurumuzu vermemişiz.Sonra da onlar zorla almaya kalkınca soykıyıvermişiz işte.Belgelendirildi bu forumda da.Halbuki vatan yahu ne olacak adamlar kibarca istemiş.Sen al bunları o soğukta karda kışta göçürme ayağına katlet.Bari adamlara fırsat verseydin yaza kadar.İki elin kanda mıydı sanki?Yedi düvel mi geliyordu üstüne de acele ettin.Bak hem vahşisin hem kaba...Ne güzel demiş diyen barbar diye sana.Senin tüm sıfatların vahşet be adam!Tanrı'nın bile kırbacı olmuşsun zamanında.Zalime Yavuz olmuşsun.Yıldırım olmuşsun, kasırga olmuşsun.

Neyse Allah'tan sorgulayabilen insanların var içinde de utanıyor bütün bunlardan insanlık adına.Hem terbiyecilerin de var artık.Hiç merak etme iyileşeceksin.Hasta adam, vahşi adam iyileşeceksin...
2009-04-25 00:01:18
Aynen öyle.
2009-04-25 01:02:52
konudışı olduğu için değinmedim diğer söylenen konulara. değineyim.

ermeni çetecilerin yaptıklarını tasvip etmek imkanı zaten yoktur. milliyetçilik akımından etkilenmiş gözü dönmüş yüzlerce ve hatta bazı kaynaklara göre 7.000 silahlı ermeni, köy basıyordu. yaklaşık 3-4 aylık bir süre içerisinde türk köylüler de silahlandı. 1 000 kadar köyün gençleri ermeni çetecilere karşı bir çatışmaya girdiler. bu sırada osmanlının yapacağı en basit çözüm, osmanlı'nın kendi içinde bulunan kolluk kuvvetlerini doğuya kaydırmasıydı.

biraz araştırmayla bulabileceğiniz üzere, savaşa uzak eyaletlerdeki kolluk kuvveti sayısında pek bir değişme olmamıştır.

ayrıca temen'in dediği hocalı'ya gelirsek, şu an linkini bulamıyorum fakat hocalı'dan kurtulup türkiye'ye yerleşmiş 200 kişiyle görüşüp hazırladığım 70 sayfalık bir konuşma metni vardır. en yakın zamanda linki bulup paylaşacağım. benim için bir katliamı yaratan türk olsun, ermeni olsun isterse japon olsun. haklıyı, ezilmişi her zaman, her şekilde savunmak benim isteğimdir.

dünyada 1915 yılının olaylarına da bakmak lazım. osmanlı bu zorunlu göçü wilson prensiplerinden korktuğu için mi yaptırmıştır? belki de. çeşitli kaynaklarda ABDli generalin raporlarını bulabilirsiniz. Kayseri'den başlayıp şimdi gürcistan sınırları içinde olan batum'a kadar doğu anadolu saymış ve türklerin daha fazla olduğunu yazan bir rapor yazmış.

fakat işin aslı öyle değildir.
- farkedildiği gibi Kayseri'den itibaren doğu'da kalan bölgeyi doğu anadolu saymak coğrafya bilimine hakarettir.

- o sayımda güneydoğu anadolu'da yaşayan kürt halkı türk olarak sayılmıştır.

biz kendi bağımsızlığımıza saygı duyulmasını isteriz ama bir millet imparatorluktan ayrılıp kendi bağımsızlığını yani kendi kararlarını kendileri verebilme hürriyetini isteyince vatan haini olurlar. bakalım bir 10-15 sene içerisinde iran sınırları içerisindeki güney azerbaycan bağımsızlık ilan ettiğinde yine böyle mi davranacağız? yoksa ikiyüzlülükte sınır tanımayıp, güney azerbaycan'ın kuruluşunu burada kutlayacak mıyız?

ben her milletin kendi kararını kendi verebilmesinden yanayım. sağlıklı düşünmeniz dileğiyle...
2009-04-25 01:04:45
ermenilerin istekleri soykırımla bitmiyorki kars anlaşmasını tanımadıkları için bizden toprak istekleri de var karabağ işgalinin temeli kars anlaşmasını tanımamaları zaten bu başımızdaki nası bi hükümet yaw resmen ve açıkca satıyolar vatanı bizde davar gibi trene bakıp otluyoruz dedelerimiz boşuna mı öldü gemicikler alsınlar diyemi yuh.
2009-04-25 09:36:38
Hocam eyvallah ezilenerin yanında olduğunu söylüyorsun.Benimsediğin düşünce displinine sahip bütün insanlar bunu söylüyorlar.Ancak gözardı ettiğiniz bir şey varsa o da evrensel olayım derken Türk'ü görmezden gelmek.Bilmiyorum şu anda "dinlerarası diyalog" hakkında ne düşünüyorsun ama onların ve sizin yaptığınızın arasında bir fark göremiyorum.Onlar Hilal'i haçın seviyesine indiriyorlar diyalog için siz yıldızımızı kızıllaştırıyorsunuz eşitlik dediğinizi sağlamak için.İşte "sağlıksız" düşünme varsa budur benim gözümde.Yani genelin içinden ayrıntıyı görmeyip genel uğruna ayrıntıları feda etmek.

Bu konuda kaçırdığınız en büyük ayrıntı Türk'ün hiçbir zaman ezenler tarafında olmadığıdır.Buraa şunu da eklemek isterim hiçbirimiz tarihi yüzde yüz bilemeyiz okuduğumuz hiç bir kitap veya yapılan hiçbir araştırma da yüzde yüz doğruyu gösteremez.Bu yüzden burada küçük istisnaları genellemeye katmak zorundayız.Dünya üzerinde belki de hayal ettiğiniz insanlığın barışı olayı sadece Hazar Devleti'nin egemen güç olduğu dönemde gerçekleşmiştir.200 yıl boyunca dünya üzerinde hiçbir savaş yaşanmamıştır.

Bahsettiğim ayrıntı yani Türk'e göre düşünme ayrıntısı benim için bir eksiklik değil aksine bir onur kaynağıdır.Elbette Güney Azerbaycan özgür olursa deliler gibi sevinirim ben ve bunu da ikiyüzlülük olarak görmem.Çünkü ben Türk için ve Türk'e göre düşünmeyi benimsemiş biriyimdir.Yani çoğu kişi de böyle düşünecektir.Bu insanın yaratılışında olan bir şeydir.Bir su içinde bulunduğu kalıptan başka bir şekle girer mi?

Kabul etmeniz gereken bir diğer gerçek de şudur ki burada sözlerindeki ezilenlerin daima yanında olduğunuzu söylemenizin ve Hocalı hakkında araştırma yapmış olmanızın genelleştirilememesidir.Yani düşünce sisteminizin içinden gelen Türkiye'deki diğer insanlar bu durumu oluşturamamıştır yıllardır.Benden daha iyi bileceğin dünyadaki soydaşlarımıza yapılan katliam işkence sürgün sömürü ve kabul etmediğiniz daha ne varsa...Kaç kişi farkında bunların.Vietnam'a ağıt yaktığımız kadar Türkistan'a yaktık mı?Filistin'e ağladığımız kadar Balkanlar'a ağladık mı?Senin yoldaşların bunları ne kadar gündeme getirdiler?

İnsanlık eşitlik gibi büyük laflar edilip de bu kadar birleştiricilikten yana olup da Kürt ile Türk'ü ayıran kişinin samimiyetine nasıl inanabilirim?Yoksa bu ayrıştırma vakt-i zamanında komunist Rusya'nın Türk'ü Kazak-Özbek-Kırgız diyerek bölmesi ile aynı mı?Dillerini bozmayla aynı mı?"Emperyalizmle savaşmak" için kaynaklarını temin etmek için ihtiyacı olacağı toprakların yönetimini kolaylaştırmak için mi yaptı yoksa bu ayrımı?İstikrarsızlaştırmak için mi?
2009-04-25 09:50:47
ben her milletin kendi kararını kendi verebilmesinden yanayım.

Ama bu mantık çook basite kaçar... Basit açıdan bakalım peki ;)
Biz hep böyle adaletli düşünmeye çalıştıkca boynumuz kolay kolay düzelmez. Menfaat dünyasında çıkarlarını da düşüneceksin.
Neyse
Olaya 2 açıdan bakınca biz zamanında Anadoluya geldiğimizde rumlar ve ermeniler vardı bunlar kendi kararlarını kendileri versin diye önce kendi içlerinde özerkleştirip sonra da hakkı değil mi deyip tamamen özgürleştirip istetikleri yerleri vatanı deyip onlara bırakınca biz de orta asyaya dönelim bu mu? :) o zaman daha geriye gidip ilk çağa kadar dönüverelim :p

2. olarak yok o değil şu an hangi toprakta hangi millet yaşıyorsa azınlık, çoğunluk farketmez kendi kararını vermesi için iyi bizim Almanyadaki 3 milyon Türk de kendi kararlarıyla oraya bii küçük Türkiye kuruversin bu amaçla istediğimiz yerlere 3er 5er milyon dağılalım kendi kararımızı vererek Türkiyecikleri kuralım.

İran'daki Azerilerin örneğine benzemiyor mu yoksa ben mi saçmalayarak benzettim :p

Son olarak Çin esaretinde yaşayan 70 milyon Türkün kendi kararını yıllardır veremediği bir dünyada yaşıyoruz, durun da ilk kendi kararını verme şansı tavizini de ilk biz vermeyelim artık... =)

Doğu Türkistanda 70 milyon Türk Çin esaretinde yaşıyor bunu kimse dile getirmiyor.
(edited)
2009-04-25 13:32:09
biz kendi bağımsızlığımıza saygı duyulmasını isteriz ama bir millet imparatorluktan ayrılıp kendi bağımsızlığını yani kendi kararlarını kendileri verebilme hürriyetini isteyince vatan haini olurlar.

Çok toz pembe ve tutarsız bir yaklaşım...Lakin bu cümlelerdeki Polyannacılık kadar basit değil;tüm cevaplar ayrıntılarında saklı.Ayrıca tabirler değiştirilebilir hani kiminin yorumuna göre 'vatan haini' iken bir diğerinin yorumuna göre 'rahat mı battı' da denilebilir.Hatta şartlarına göre 'çocuk oyunu mu bu?' da olabilir ve daha bir sürü örnek.Bazı durumlar benzerlik gösterse de yalnızca kendi içerisinde değerlendirilebilir.Tarih ve gün şartları,getiri ve götürüleri göz önünde bulundurularak hareket edilir.Düzen,insan haklarına saygıyı artırarak,sınırlar dahilindeki toplumun refah seviyesini milim milim de olsa var güç ile artırarak sağlandığı sürece ayrılıkçılar yalnızca kendilerine göre haklı sayılırlar;ve objektif olduklarını söyleyenler de muhtemelen perde arkasında sakladıklarına göre yansız(!) yandaş olurlar.Fikirlere sınır koyulamaz;hayallere sonra.Ama bir ölçü vardır,bir değerlendirme durumu;geçmişin ve bugünün ördüğü koşullar;olasılıklar.Misal bugün 'biz hep buradaydık' sözde haklılığına savunarak bölünmek isteyen bir kısım vatandaşlarımız(!),bugün itibariyle birkaç milyon iken(sınırlar dahilinde),bundan 3000 sene öncesinde var olduklarına dair garanti verebilirler mi? Gökten de düşmeyeceklerine göre demek ki savundukları kimlik de başka bir kimlikten türedi;söylendiği gibi bazıları soyu itibariyle sandıkları kişi de olmayabilir.Uzatmadan bu 'biz burdaydık' çarpık ve yeterli mantığa ve güce sahip olmayan savunmasına verilebilecek objektif hak ancak 'sizler de bu topraklarda kültürünüz ve değerlerinizle 'insan' gibi yaşayabilirsiniz' olabilir.Ötesi türetilmiş haktır;kendince bir durumdur;yani bu empati yapılacak bir durum değildir.Bunun için kan dökmeyi göze almışsa bir insan,olası zararların da hesabını kendi verecektir;kendi davası uğruna zarar verdiği kimseler değil.Tabi burda ideolojik ve politik edinimler kaynaklı destekler birçok kılıf altında (sulandırılmış insan hakları,işine geldiği gibi demokrasi,sözde objektiflik vs.)gelmekte gecikmeyecektir.

Birçok eski düşman ile ilgili bugünkü şartların değiştiği ile ilgili örnekle de herşeyi bir kefeye dahil etmişsin.Bunların hepsi kendi başlığı altında yargılanabilir,incelenebilir.Ermeni sınırlarına gelince Ermenistan'ın dünyada yürüttüğü siyasi oyun devam etmekteyken,(her ne kadar kimi siyasi sebeplere bazı karamsar duygularımı bu forumda geçmişte karıştırdıysam da halkına olan duygusal ve politik bağ artı çıkarlar açısından düzelterek) Azerbaycan'da yapılan kıyım dünya tarafından görmzden gelinirken ve Ermenistan herşeye rağmen o toprakları işgal ederken,artık sadece cahillerin ve bazı çocukların yediği siyasetin o laf salatalarıyla,kelime oyunlarıyla,çeşitli kılıf ve perdelerle her yöne çekilebilen ama esas anlamı icraatlerde görülen aleyhimize yürütmeleri işlerken,Ermenistan'da politik sebepler harici halkının ve dünya Ermenilerinin türlü anketlerde ortaya da çıkan bizim halkımızın bütün olup bitenlere rağmen onlara gösterdiği hoşgörüyü onlar yarı yarıya göstermezken;ülke menfaati olarak da Ermenistan'ın bize hiçbir artı katmayacağı gerçeğini de görürken o sınırların açılması ancak Türkiye ve Türk milletinin(Türk deyince zoruna giden varsa söyleyeyim yine;Türk milleti 'Türk' ırkı oluşunun yanı sıra kapsamlı bir anlam taşımaktadır,işgüzarlığa göre reddedilebilir) hem duygusal hem de mantıksal hiçbir çıkarını görmemek,düşünmemek,bu ülke ve geleceği,sınırları dahilinde bütünlük anlayışı içerisinde tarih ve günümüz ünya gerçeklerini görerek ülkesi ve halkının geleceğini icraatsiz belki ama kalben de olsa düşünmemek,bunun için başını fazla ağrıtmaya gelmemek olarak görüyorum.

Ermeniler muhtemelen dinleri dolayısıyla da Kürtlere göre bizden daha ayrı görüldü(olumlu anlamda) ki 'sadık halk' olarak bu milletin beyninde ve kalbinde yer edinebildi.Üzücü olaylar yaşandı;ayrıntılarıyla tartışılır ama sözde soykırım'(Büyük Felaket;isim değişikliği yanıltmasın sanırım 1948 de kabul gören soykırım sözcüğü 1915'te varlık göstermediğinden aslında o 'soykırım' eşittir (aydınlarımızın(!) özründeki gibi)Büyük Felaket'tir.)' iddiaları tüm dünyada asılsız ve duyarsızca bu kadar koaly yer edinebilmiş ve hala daha savunulurken gerek duygusal gerekse siyasal anlamda kusura bakma ama bu ülkeyi seven ve düşünen bir insan için kabul görülebilecek birşey asla olamaz.Ayrıca yapmadığına yaptım demek erdem değil aptallıktır bence;ki bunun aptallık olduğunu böyle birşeyi kabu letmenin ardından gelecek olan talepler de gösterir.

Son olarak şu 'Kürtler' kullanımından bir vazgeçin...Ne PKK ne de DTP ne de diğer ayrılıkçılar bu insanların sözcüsü değildir;Kürt diye bir Kürt'e insanlık dışı davranan biri de Türk milletinin sözcüsü değildir...

Hem düzenin ve topraklarında birlikte ve eşit şartlarda yaşayan insanların bağımsızlık taleplerine yeşil ışık yakmamak neye,kime göre yanlış?Ortada bir objektiflik varsa orada mantıksızlık yada işgüzarlık da vardır ve bence bu da o objektifliği sözdeleştirir.
(edited)
2009-04-25 13:57:20
'Vatan hainliği' ithamını da kendimce açıklamak istiyorum.Ben şahsen bir insana onu kendimden gördüğüm,aynı tekneyi birlikte farklı yönlerden de olsa ortak çıakrlarımız olduğu ve bu teknede hayatta kaldığımız için,birbirimize hem maddi hem manevi ihtiyaçlarımız,bağlarımız bulunduğu için,ülkenin her yerinde kimilerinin kendilerine göre oluşturduğu istisnalar hariç farketmeksizin,ayırmaksızın her türlü haktan yararlanabildiğimden,komşu olduğumdan,arkadaş olduğumdan,akraba olduğumdan vb. birçok sebepten ötürü beni sırtımdan hançerlemesi,bencillikleri ve düşüncesizliği,vefasızlığı dolayısıyla beni hayalkırıklığına uğrattığı artı birçok maddi-manevi zarara sebep olduğundan dolayı ona bu şekilde itham ederim.

Ayrıca ne Ermenilerin,ne de Kürtlerin tamamı vatan haini olarak kabul edilmemiştir;Ermenilerden sürülenler de bu yüzden sürülmemiştir zaten.Çünkü doğuda Ermeniler sürülürken ülkenin birçok yerinde ikamet eden Ermeniler yerlrinden oynatılmamıştır;hatta Ermenilerin katliamları devam ederken dahi Osmanlı kurumlarında çalışan Ermeniler mevcuttur.Sen ayrım için kan döker,katliam yaparsan karşılaşacağın şeyler pek de farklı olmaz.Doalyısıyla kendi sebeplerin harici hiçbirşey de seni haklı yapmaz.Savaşlarla sınırlar çizildi;içeride kalanlar içeride,dışarıdakiler dışarıda kaldı.ama içeride kalanlar bir müddet sonra temelleri sağlam artık katlar çıkmaya başlamış bir binadan ayrıca hak istiyor,kendine sınır çiziyorsa öyleyse o binaya diğerlerinin akıttığı teri,zamanı,kanı,harcı vs. karşılar...Öyle ben çoğaldım artık toprak isterim demekle olmuyor;bu bir mahallede bir grup kalabalık diye devletin kamuya ait bir malını kendi kuvvetiyle sahiplenmesi gibi birşeydir.Ve buna benzer daha birçok ayrıntı...
2009-04-27 20:31:54
Ersun Yanal bırakmış görevini..
2009-04-27 21:19:16
ula nedeysun????

ciddenmi hocam?dur hemen bakayım haberlere :))))
2009-04-27 21:21:09
Trabzon'da Yanal dönemi bitti


Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın, görevinden ayrıldığı bildirildi. Kulüp başkanı Sadri Şener, yaptığı açıklamada, Ersun Yanal ile biraraya geldiklerini ve karşılıklı olarak anlaştıklarını söyledi.

Şener, kulüp asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu ve Ersun Yanal'ın yarın sabah birlikte basın toplantısı düzenleyeceklerini ifade ederek, ''Ersun hocayla medeni bir şekilde anlaştık. Şartlar böyle getirdi. O da çok yıpranmasın. Şimdi önümüze bakacağız'' dedi.

Şener, ligin kalan 5 haftasında takımı PAF takımı antrenörü Ahmet Özen'in çalıştıracağını da sözlerine ekledi.
---------------------------------------------------------------------

işte budur,kurtulduk!xD
2009-04-27 21:25:17
Trabzona helal olsun...Çok güzel harcadılar adamı..
2009-04-27 21:36:53
Ne harcanmasından bahsediyosun? Trabzonspor Ersun Yanal için,muhteşem bi fırsattı.Değerlendiremedi.Her takımda olduğu gibi,ikinci yarı düşüşünü olağanüstü bi şekilde yine bizde de yaşadı. Üstelik şartlar çok müsaitti. Yönetim nerdeyse Ersun'un istediği her adamı aldı. Neyse, dicek pek bişey yok. Üzüldüm ben yine de böyle bitmesine. Ama hayırlı olucaına inanıyorum. Tabi eğer Türk bi teknik direktör gelicekse, hiç hayırlı olmaz. Türk ve Ersun'dan daha faydalı olabilecek kapasitede bi teknik adam göremiyorum. İnş yabancı kaliteli bi teknik adam gelicek.
(edited)