Azərbaycan dili Bahasa Indonesia Bosanski Català Čeština Dansk Deutsch Eesti English Español Français Galego Hrvatski Italiano Latviešu Lietuvių Magyar Malti Mакедонски Nederlands Norsk Polski Português Português BR Românã Slovenčina Srpski Suomi Svenska Tiếng Việt Türkçe Ελληνικά Български Русский Українська Հայերեն ქართული ენა 中文
Subpage under development, new version coming soon!

Subject: Haberler

2008-03-22 16:33:48
Gol oldu, Tuncay attı :)

Middlesbrough 1-0 Derby (dk. 32)
2008-03-22 17:09:19
koçum benim:D
2008-03-22 19:25:04
YENİ BAŞKAN ADNAN POLAT
Tüm sandıklar açıldı. Adnan Polat başkanlığını ilan etti!
Adnan Polat 2148- 230 Nazım Durak


Galatasaray Kulübü'nde, bugün yapılanseçimli olağan genel kurul toplantısında 2437 oyun 2148'ni alan Adnan Polat sarı kırmızılı kulübün 33. başkanı oldu. Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda yapılan genel kurulda 2724 delege katılırken, 2653 oy kullanıldı. 216 oy geçersiz sayılırken, geçerli 2437 oyun 2148 alan Adnan Polat başkanlığa seçildi. Diğer başkan adayı Nazım Durak ise 230 oy aldı.

Divan Başkanlığı tarafından başkanlığı ilan edilmesinin ardından kürsüye gelerek genel kurul üyelerine hitaben bir konuşma yapan Polat, uzun yıllar önce hayallerini süsleyen bir rüyanın gerçek olduğunu ve hala bu gerçeği bir rüya gibi hissettiğini belirterek, "Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olmam benim için hayatta alabileceğim en büyük en şerefli ünvan. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki seçim sürecinde hep ifade ettiğim birşey vardı. Tüm projelerimizin en önemlisi Galatasaray'ın birlikteliğiydi. Galatasaraylılara bu birlikteliği göstermenin ilk meşalesi seçimlere katılım demiştim., Ve Galatasaraylılar bizim mesajımızı aldılar. Bugün ciddi, beklenenden bir misli fazla bir katılım oldu. Tüm Galatasaraylılara gösterdikleri bu duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyorum. Bu birliktelik mesajı camiamızın, Galatasaray Spor Kulübü derneği üyelerinin bu birliktelik mesajının aynısının tribünlerde taraftarımıza yansımasını ve onları da yarın oynayacağımız maçta tribünlerde bu birlikteliği göstermesini çok arzu ediyorum. Yarın onu da göreceğiz. Bu oranda katılım ve almış olduğumuz bu oylar, bizim üstümüze çok büyük bir sorumluluk da yüklüyor. Bu sorumluluğun bilinci içinde sizlere vermiş olduğumuz sözleri Galatasaray geleneklerine, etiğine, örf ve adetlerine uygun olarak var gücümüzle icra etmeye çalışacağız. Ancak hep söylediğim gibi biz eğer bir başarı elde edeceksek bunu camiamızın birlikteliği ve bizle beraber olması halinde yapabileceğiz. Onun için bizi yalnız bırakmayın lütfen" dedi.

Polat daha sonra yönetim kurulu üyelerini sahneye davet ederek, genel kurul üyelerini birlikte selamladı.

Kaynak: Webaslan ve DHA
(edited)
2008-03-24 15:58:23
Hasan sezonu kapattı


Galatasarayımızda bu yıl ciddi problemler yaşayan ve sürekli mutsuz olduğu gözlenen Hasan Şaş’ın sezonu kapattığı bildirildi. Geçtiğimiz hafta başından bu yana kasık ağrısı şikayeti bulunan tecrübeli oyuncumuza önceki gün yapılan tetkiklerde, ‘fıtık’ teşhisi konulmuştu. Sarı-Kırmızılı kulübümüzün Sağlık Kurulu Başkanı Mehmet Kurtoğlu’nun gerçekleştirdiği kontroller sonrasında Hasan Şaş’ın bu sezonun kalan 7 karşılaşmasında forma giyme ihtimalinin oldukça az olduğu ifade edildi.

Bıçak altına yatacak

Ağrılarına karşın dünkü Denizlispor maçında forma giymek isteyen Hasan’ın, son iki günde yapılan destek tedavisine de yanıt vermemesi nedeniyle bıçak altına yatacağı bildirildi. Yıldız oyuncumuzun, ancak önümüzdeki sezonun hazırlık devresine yetişebileceği dile getirildi. Hasan Şaş, bu sezon ligde sadece deplasmanda oynanan Denizlispor ve Gaziantep maçlarında 90 dakika forma giyebilmiş ve 14. haftada oynanan İstanbulspor karşılaşmasından bu yana hiçbir maçta mücadele edememişti.


Kaynak: Fanatik



Sakatlarda son durum!


Galatasarayımızda sakatlıkları nedeniyle tedavileri devam eden oyuncularımızın son durumları açıklandı.

Kulübümüzden yapılan açıklamada, sakat oyuncularımızdan Tobias Linderoth'un tedavisine İsveç'te devam edildiği ve bu hafta içinde İstanbul'a döneceği öğrenildi.

Diğer futbolcularımızın son durumlarıyla ilgili olarak şu bilgiler verildi:

Uğur Uçar: Konyaspor maçında sakatlanarak 20.02.2008 Çarşamba günü ameliyat olan sporcunun tedavisi planlanan şekilde sürüyor. Geçtiğimiz hafta başında çekilen kontrol filminde iyileşme sürecinin beklenen doğrultuda gittiği belirlendi. Saha çalışmalarına başlaması için ameliyattan itibaren 2 aylık bir süre ön görülüyor.

Serkan Çalık: Fenerbahçe ile oynanan Fortis Kupası maçında oluşan sol diz dış menisküs ön boynuzundaki yırtığı sebebiyle her gün tedaviye alınan sporcu hafta boyu antrenmanlara takımla katıldı. Gençlerbirliği Fortis Türkiye Kupası ve dün oynanan Denizlispor maç kadrolarına alındı ve oynadı.

Rigobert Song: Kayserispor maçı öncesi son antrenmanda sağ uyluk arka adalesinden sakatlanan sporcunun FTR tedavisi sürüyor. Geçtiğimiz hafta içinde takımla deneme mahiyetinde antrenmana başlatılan sporcunun şikayetlerinin artması üzerine takım programından çıkarıldı. Sporcu Gençlerbirliği Fortis Türkiye Kupası ve dün oynanan Denizlispor maç kadrolarına alınmadı.

Hakan Şükür: 13 Mart Perşembe günü antrenmanda ikili mücadelede ani sırt ağrısı ile antrenmanı bırakan ve ardından yapılan tetkiklerde sırtında ödem tespit edilen sporcunun şikayetleri Ankaraspor maçından sonra arttı. Gençlerbirliği Fortis Türkiye Kupası maçı öncesinde Salı günü ağrıları süren sporcu problemin ilerlemesini engellemek amacıyla maç kadrosuna dahil edilmedi. Bu dönem zarfında yoğun tedavisi süren sporcu Perşembe günü hafif ağrılarla takıma verildi. Dün oynanan Denizlispor maç kadrosunda yer aldı.

Hasan Şaş: Hafta başında birkaç gündür süren iki taraflı kasık ağrısı sebebiyle muayene edilen sporcuda kasık fıtığı ön tanısı konmuştu. Tetkikleri Gençlerbirliği Fortis Türkiye Kupası maçı sonrasına bırakılan sporcu fıtık tanısının kesinleşmesi ardından Denizlispor maçı kadrosundan çıkarıldı. Bugün takımla çalışmalara tekrar başlayacak olan sporcu izleniyor.

Cassio Lincoln: Ankaraspor maçında sol uyluk arka adalesine aldığı darbe sebebiyle maç sonrası şikayetleri artan ve kontrol amacıyla Almanya'ya giden sporcu Cumartesi günü Almanya'dan döndü. Aynı gün sağlık merkezimizde tedavisine başlanan sporcu bugün FTR sinin ardından teknik heyet ve sağlık ekibi kontrolünde sahada koşu çalışması yaptı.

Mehmet Topal: Ankaraspor maçından önceki gün bel ağrısı başlayan sporcunun maç sonrası şikayetleri arttı. Salı günü şikayetleri tam olarak gerilemeyen sporcu problemin ilerlemesini engellemek amacıyla Gençlerbirliği Fortis Türkiye Kupası maçı kadrosuna dahil edilmedi. Perşembe günü takımla antrenmanlara başlayan sporcu dün oynanan Denizlispor maç kadrosunda yer aldı.



Kaynak: DHA
(edited)
2008-03-24 17:03:37
Feldkamp'a kavuştuk
Almanya'da rahatsızlanan teknik direktörümüz Feldkamp, Türkiye'ye döndü


Torununu görmek için gittiği Almanya'da rahatsızlanan ve takımımızın son 3 maçında takımın başında yer alamayan teknik direktör Karl Heinz Feldkamp, nihayet döndü. Atatürk Havalimanı'nda basın mensupları tarafından karşılanan Alman teknik adam, yaptığı açıklamada, durumunun iyi olduğunu belirterek, ''Böyle olmasını istemezdim. Maalesef kötü yakalandım. İki haftadır takımımdan uzaktayım, fakat şu an iyileşmiş olarak dönmekten mutluluk duyuyorum'' dedi.
Kulüp başkanlığına Adnan Polat'ın seçildiğinin hatırlatılması üzerine, yeni başkan Polat'ı tebrik ettiğini ifade eden Feldkamp, ''Başkan seçilmesinde bizlerin de takımın da katkısı olmuştur'' ifadesini kullandı.

-''SENEYE DE TEKNİK DİREKTÖRÜM DEMEDİM Kİ''-

Karl Heinz Feldkamp, sezon sonunda başka bir göreve getirilebileceği şeklinde Adnan Polat'ın yaptığı açıklamasının hatırlatılması üzerine, ''Ben seneye de takımın başında teknik direktör olacağımı açıklamadım ki...'' yanıtını verdi.

Galatasaray'ın, Denizlispor'u, Servet'in son dakika golüyle yendiği maç için, ''Yurt dışındaysanız, takımla beraber değilseniz, çok kolay olmuyor. Daha stresli oluyor, ama son dakika golüne çok sevindim'' diyen Feldkamp, ''O gol olmasaydı, Türkiye'ye gelmeyecektim'' diyerek de espri yaptı.

Kaynak: AA
2008-03-24 21:44:20
Ne kavuşması olsun gebersin ya!
2008-03-24 22:00:21
+1
2008-03-24 22:01:01
bir insan için hiç iyi kelimeler değil bence -1
2008-03-24 22:02:50
Hocam ölsün gebersin derken adam takımı bıraksın yeter yani bize uzak Allah'a yakın ;)
2008-03-24 22:04:02
:)ölsün gebersinin başka anlamadıda omu oluyor:PPppP ya sonuçta klubun getirdiği bir adam yaşıda ilerlemiş olur böyle şeyler büyük ihtimalle sezon sonu kurtulursunuz ondan:)
2008-03-24 22:07:05
Fenerbahçe'de doping şoku


Fenerbahçeli milli yüzücü Esma Gizem Papila’nın Türkiye Şampiyonası’nda alınan idrar örneklerinde doping maddesine rastlandı.
İzmir’deki Ege Üniversitesi Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu’nda 27 Şubat-2 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Kulüplerarası Açık Yaş Yüzme Şampiyonası’nda yarışan milli yüzücü Esma Gizem Papila’nın, yarışma sonrası alınan A ve B numunelerinde yapılan inceleme sonrasında yasaklı maddeye rastlandı.
Şampiyonada Papila, bayanlar 50 metre serbestte, 00.26.13’lük derecesiyle Türkiye rekoru kırmıştı.
2008-03-24 22:08:07
hocam fazla reel düsünüon bizimki biraz soyut anlamda
2008-03-24 22:11:49
http://fenerbahce.org/icerik/haber/11171/

Tuhaf Açıklama
24 Mart 2008 Pazartesi



Milli yüzücümüz Esma Gizem Papila hakkında yüzme federasyonu tarafından basına sızdırılan doping haberini şaşkınlıkla karşılıyor ve kınıyoruz. Bir sporcunun doping maddesi alıp almadığı kesinleşmeden onun hakkında basına bilgi sızdırılması ve hatta sporcunun isminin alenen duyurulması son derece çirkin bir harekettir.

Milli bir sporcunun vermiş olduğu tüm örnekler incelenmeden ve bilimsel sonuçları ortaya çıkmadan sanki doping yaptığı kesinleşmiş gibi bir açıklama yapmanın ya da basına bu yönde bilgi sızdırmanın altında yatan nedenler muhatapları tarafından açıklanmalıdır. Olimpiyatlara hazırlanan bir sporcu olan Milli sporcumuz Papila'nın sonuçlar kesinleşmeden üzerine atılan doping kullandığı iddiası ülke sporuna zarar vermekten öteye gitmeyen bir yaklaşımdır.

Konu ile ilgili tüm çalışma ve testlerin yapılmasının ardından geçerli açıklamanın yapılmasını bekliyor ve bu çirkin haber sızdırma olayını kınıyoruz.
(edited)
2008-03-25 11:03:42
ne demek yani kız dopingli deilmiymiş diyo fenerbahçe!!!
2008-03-25 11:08:40
İlhan Selçuk’un Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan bugünkü yazısı şöyle:

“Tümceyi sanırım Marquez’ in bir romanında okumuştum...
Nasıldı?..
“Huanito o gün öğleden sonra yaşayacağı olayı, yıllar sonra idam mangasının karşısında kurşuna dizilirken anımsayacaktı ... ”
Kim bilir, belki böyle bir tümce yoktur da ben uydurmuşumdur veya değiştirmişimdir; bilemiyorum...
Ama hayat uzayınca ve zamanlarla anılar iç içe geçerek karışmaya başlayınca, düşünmenin dayanılmaz çekimi de yoğunlaşıyor...
Bu nedenle Emniyet’te, bir ara, nezarethaneye indirilince, Ziverbey Köşkü’nde kaldığım hücreyi anımsadım; 70’li yıllarda, güncelin dağdağasını sineye çekerken, 21’inci yüzyıl Türkiyesi’nde böylesine ilginç bir olayı yaşayacağımı düşünebilir miydim?..

Aşağı yukarı bir yılı aşkın bir süreden beri tatil yapmadım, bu kez İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terör Şubesi’ne misafir edilip de olayın sonunda salıverilince arkadaşlara dedim ki:
- Hiç olmazsa birkaç gün dinlenceye çıkayım...
- Peki... dediler.
Ama, sonra düşündüm ki okurlar başımdan geçeni merak ederler, sıcağı sıcağına anlatayım, eğlenceli de olabilir...
Ve aklıma bir soru geldi:
- Peki, kendimden nasıl söz açacaktım?..
Bu konuda şu yaşıma dek bir karar verebilmiş değilim. Kimi yazar kendinden bahsederken ‘ben’ der, kimi yazar ‘biz’ diye yazar...
Hangisi yakışık alır?..

“Biz, gittik, gördük” diye yazanlar, alçakgönüllülük yaptıklarını sanırlar; çünkü ‘ben ve benlik’ geride kalır...
Oysa krallar, sultanlar, padişahlar, imparatorlar da “Biz” diye konuşurlar...
Çünkü “Biz” derken bir kral ya da şah, yalnız kendisini değil, devleti ve tebaasını da vurgulamış olur...
‘Ben’ demek ise biraz da ‘ben’ i önemseyip öne çıkardığından, kendine önem vermek olmaz mı?..
Ben bugüne dek kimi zaman ‘ben’ kimi zaman ‘biz’ diye yazarak durumu idare ettim.
Peki, bu kez kısa süren bir Emniyet-Savcılık macerasını anlatırken hangisini kullanacaktım?..

Polisler benim evimi mi aramışlardı?..
Bizim evimizi mi?..
Emniyet’e ben mi götürülmüştüm?..
Biz mi?..
Benim ifadem mi alınmıştı?..
Bizim ifademiz mi?..
Savcılıkta ben mi sorguya çekilmiştim?..
Biz mi sorguya çekilmiştik?..
İfade ve sorgu tutanaklarındaki sıfatıyla ben mi ” şüpheli ” idim?..
Biz mi ” şüpheli ” idik?..
Sonra düşündüm:
Çok şükür ben ben değildim..
Biz bizdik...

Ancak biz, biz olabilirsek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün aydınlanmış ve bağımsız Türkiyesi’nde yaşayabiliriz...
Dün - bugün - yarın üçlemesindeki zamanlama, kimi zaman geçmişle geleceği birleştiren bilincin ışığında aydınlanır; kimi zaman körbilincin karanlığında yitikleşir...
Aydınlığın tarihsel zamanlamasında benliğini ışıtan bizleriz biz...
Evet, yarın öbür gün, bendeki bizden biraz söz açacağım...
Eğer izin verirseniz bizdeki beni de bir yazar olarak gözetmek istiyorum...
2008-03-25 15:22:27
Corriere della Sera gazetesi, 2 yıl önceki F.Bahçe-Milan maçı sırasında Ukraynalı yıldızın 3. golü sonrası, Galliani’ye telefon açan eski İtalya başbakanının "Aman çocuklar daha fazla gol atmasınlar" direktifi verdiğini yazdı.
ESKİ İtalya Başbakanı ve Milan Kulübü’nün başkanı Silvio Berlusconi’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan ile dostluğu adına takımının Fenerbahçe’ye gol yağmurunu Andriy Shevchenko’nun ardı ardına gollerinden sonra telefon emri ile engellemeye çalıştığı ortaya çıktı. İtalyan medyası, 2 yıl önce yaşanan bu gelişmeyi dün gazete sütunlarına taşıdı.
Corriere della Sera gazetesinin "Magazine" ekinde çıkan habere göre, 23 Kasım 2005’te İstanbul’da oynanan Şampiyonlar Ligi grup eleme maçında Milan ev sahibi Fenerbahçe’ye yıldız oyuncusu Ukraynalı Shevchenko ile golleri sıralarken, ünlü İtalyan kulübünün başkanı olan Berlusconi’nin asbaşkanı Adriano Galliani’ye telefon açtığını yazdı. Haberde, Shevchenko’nun 3. golünden sonra maçı evinde TV’den izleyen Berlusconi’nin "Bunlar Erdoğan’la aramı açacak" diyerek telefona sarılıp Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki Galliani’ye "Aman çocuklar daha fazla gol atmasınlar. Durdurun şu Shevchenko’yu" direktifi verdiği belirtildi.
Gazetenin ekinde buna rağmen Shevchenko bir gol daha atınca sinirlenen Berlusconi’nin "Yeter artık attırmayın" diye ekran önünde bağırdığını da ifade etti. Haberde Berlusconi’nin bu hoş anısını geçen hafta Roma’da Fenerbahçe-PSV Eindhoven maçını birlikte izlerken Tayyip Erdoğan’a anlattığı da kaleme alındı